Edebi dille Ebedi faiz kıskacı - Vazgeçmek zorunda kalmak
Yazının Giriş Tarihi: 20.05.2025 11:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.05.2025 11:01
TCMB faiz indiriminden ‘vazgeçmek zorunda’ kaldı.
TCMB’nin 2022 yılsonunda politika faizi %9’du. 2023 yılında hızlı bir politika değişikliği ile peş peşe faiz artışları geldi. O yılın sonunda %42,50’lik seviyelere ulaştı. 2024’ün ilk çeyreğinde de artışları sürdürdü. %50 mertebesinde zirveye ulaştı. 2024 yılı sonuna kadar bunu korudu ve yıl biterken %47,50 seviyesine inerek piyasalara düşüş trendini başlatıyorum mesajı verdi. Enflasyon beklentilerini de aşağıya çekti. Dokunuşlarına devam ederek önce %45 sonra da %42,50 seviyelerine geldi. Taa ki 17 Nisan 2025 tarihine kadar…
17 Nisan 2025 tarihli PPK toplantısında ‘zoraki bir vazgeçiş’ ile karşılaştık. Enflasyon hedefleri konusunda iyileşme beklentisiyle faiz indirimleri devam edecekken, kurdaki artış ve/veya artış ihtimali bu politika değişikliğini mecburi kıldı. Kuru tutmak için ne kadar rezerv harcandığı bir yana, asıl endişe gelecek beklentisiydi. Dolayısıyla 350 baz puanlık faiz artışı yapıldı.
Vazgeçmek zorunda kalmak… Bazen bir stratejiden, bazen bir hikayeden, bazen bir hedeften vazgeçmek zorunda kalmak… Faiz indirim hedefinden vazgeçmek Shakespeare'in "Romeo ve Juliet"adlı eserini aklıma getirdi. ‘Vazgeçmek zorunda kalmak’ temasında faizden bahsederken hadi gelin bu hikâyeyi bir hatırlayalım.
Verona'da yaşayan iki düşman ailenin çocukları, Romeo ve Juliet, birbirlerine delicesine âşık olurlar. Ancak ailelerinin arasındaki kan davası, aşklarını gizli yaşamalarına neden olur. Bu aşk, onları evlenmeye, birlikte kaçma planları yapmaya ve sonunda korkunç bir sona sürükler.
Juliet, ailesinin zoruyla başka biriyle evlenmek üzereyken, bir rahibin verdiği uyku ilacını içerek ölü gibi görünür. Romeo, onun gerçekten öldüğünü sanarak kendini zehirler. Juliet uyanınca Romeo’nun öldüğünü görüp o da kendini bıçaklar. İkisi de aileleri yüzünden vazgeçmek zorunda kaldıkları bir yaşamın kurbanı olur.
Bu hikâye, “vazgeçmek zorunda kalmak” temasını hem bireysel hem toplumsal düzlemde ele alan en güçlü klasiklerden biridir.
TCMB’nin yeniden bu ‘sevdaya’ dönmesi için hangi şartlar ve hangi zaman dilimine ihtiyacı var? Bu sorunun cevabını henüz bilmek mümkün değil. Ama görünen o ki, yeniden adım atmadan önce bu defa daha sağlam bir zemine sahip olduğundan emin olmak isteyecektir. Her şey aynı anda iyi olmayacaktır. Hem faiz, hem kur, hem de enflasyon aynı anda aynı düzlemde olmuyorsa, biraz ondan biraz bundan demek yerine yapısal reformlarla desteklenecek daha kalıcı politikalar yeni bir hedef olarak belirlenebilir. ‘Zorunda kalmadan önce vazgeçebilmek’… İşte bütün mesele bu…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yılmaz Velioğlu
Edebi dille Ebedi faiz kıskacı - Vazgeçmek zorunda kalmak
TCMB’nin 2022 yılsonunda politika faizi %9’du. 2023 yılında hızlı bir politika değişikliği ile peş peşe faiz artışları geldi. O yılın sonunda %42,50’lik seviyelere ulaştı. 2024’ün ilk çeyreğinde de artışları sürdürdü. %50 mertebesinde zirveye ulaştı. 2024 yılı sonuna kadar bunu korudu ve yıl biterken %47,50 seviyesine inerek piyasalara düşüş trendini başlatıyorum mesajı verdi. Enflasyon beklentilerini de aşağıya çekti. Dokunuşlarına devam ederek önce %45 sonra da %42,50 seviyelerine geldi. Taa ki 17 Nisan 2025 tarihine kadar…
17 Nisan 2025 tarihli PPK toplantısında ‘zoraki bir vazgeçiş’ ile karşılaştık. Enflasyon hedefleri konusunda iyileşme beklentisiyle faiz indirimleri devam edecekken, kurdaki artış ve/veya artış ihtimali bu politika değişikliğini mecburi kıldı. Kuru tutmak için ne kadar rezerv harcandığı bir yana, asıl endişe gelecek beklentisiydi. Dolayısıyla 350 baz puanlık faiz artışı yapıldı.
Vazgeçmek zorunda kalmak… Bazen bir stratejiden, bazen bir hikayeden, bazen bir hedeften vazgeçmek zorunda kalmak… Faiz indirim hedefinden vazgeçmek Shakespeare'in "Romeo ve Juliet" adlı eserini aklıma getirdi. ‘Vazgeçmek zorunda kalmak’ temasında faizden bahsederken hadi gelin bu hikâyeyi bir hatırlayalım.
Verona'da yaşayan iki düşman ailenin çocukları, Romeo ve Juliet, birbirlerine delicesine âşık olurlar. Ancak ailelerinin arasındaki kan davası, aşklarını gizli yaşamalarına neden olur. Bu aşk, onları evlenmeye, birlikte kaçma planları yapmaya ve sonunda korkunç bir sona sürükler.
Juliet, ailesinin zoruyla başka biriyle evlenmek üzereyken, bir rahibin verdiği uyku ilacını içerek ölü gibi görünür. Romeo, onun gerçekten öldüğünü sanarak kendini zehirler. Juliet uyanınca Romeo’nun öldüğünü görüp o da kendini bıçaklar. İkisi de aileleri yüzünden vazgeçmek zorunda kaldıkları bir yaşamın kurbanı olur.
Bu hikâye, “vazgeçmek zorunda kalmak” temasını hem bireysel hem toplumsal düzlemde ele alan en güçlü klasiklerden biridir.
TCMB’nin yeniden bu ‘sevdaya’ dönmesi için hangi şartlar ve hangi zaman dilimine ihtiyacı var? Bu sorunun cevabını henüz bilmek mümkün değil. Ama görünen o ki, yeniden adım atmadan önce bu defa daha sağlam bir zemine sahip olduğundan emin olmak isteyecektir. Her şey aynı anda iyi olmayacaktır. Hem faiz, hem kur, hem de enflasyon aynı anda aynı düzlemde olmuyorsa, biraz ondan biraz bundan demek yerine yapısal reformlarla desteklenecek daha kalıcı politikalar yeni bir hedef olarak belirlenebilir. ‘Zorunda kalmadan önce vazgeçebilmek’… İşte bütün mesele bu…