SON DAKİKA
Hava Durumu

Faktoring işlemi bir kredi mi?

Yazının Giriş Tarihi: 06.11.2019 19:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.11.2019 19:06

Klasik sorumuzu soralım: Faktoring nedir? Pek çok okurumuzun yanıtını duyar gibiyim. Eğer “Yasal …” klişesi ile cevap veriyorsanız bu yazım size oldukça yararlı olacak.

1988 yılından itibaren faktoring işlemlerinin başladığından daha önce söz etmiştik. Ancak faktoringin ne olduğu o zamandan beri çok iyi anlaşılamadı. Belki de bu konuda başı çekenler faktoringi olduğundan daha farklı göstermek istedikleri için ne olduğu anlaşılamayan bir sistem olarak kalmış olabilir. Ancak daha önce de yazdığım gibi faktoringin tam olarak anlaşılamamış olması inanıyorum ki Türkiye’ye çok önemli ihracat hacimleri kaybettirdi.

Konumuza dönelim. Dünyanın en büyük faktörler zinciri FCI, Uluslararası Genel Faktoring Kurallarında faktoringi “Finansal amaçlı olsun ya da olmasın bir satıcının temlik ettiği alacaklar ilgili olarak, faktoring kuruluşunun alacak defteri tutma, tahsilat takibi ve şüpheli alacaklara karşı koruma fonksiyonlarından en az birisini üstlenmesidir” şeklinde tanımlıyor. Biraz farklı da olsa yine görüşlerimizi destekleyecek şekilde 6361 sayılı yasanın 38. maddesinde faktoring sözleşmesi ; “Faktoring sözleşmesi; mal veya hizmet satışından doğmuş̧ fatura ile tevsik edilen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilebilen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir almak suretiyle, faktoring şirketinin müşterisine sağladığı tahsilat, borçlu ve müşteri hesaplarının tutulmasının yanı sıra finansman veya faktoring garantisi fonksiyonlarından her hangi birini ya da tümünü içeren sözleşmedir.” şeklinde tanımlamaktadır.

Pekiyi her iki tanıma bakarsak çıkan sonuç nedir? Finansman olmadan faktoring olur mu? FCI tanımına bakarsak zaten “finansman amaçlı olsun ya da olması” diye başlamakta, yani ilgisi yok. Kanun ne diyor? Tahsilat, borçlu ve müşteri hesaplarının tutulmasının yanısıra faktoring garantisi varsa sözleşme faktoring sözleşmesi sayılır. Finansman olmasa da…

Şimdiden önemli bir aşamayı geçtiğimizi düşünüyorum. Peki Türkiye’de yapılan ne? Uluslararası faktoring işlemleri bir iki uygulama farklılığı dışında zaten normal olması gerektiği gibi. Yurtiçi faktoring işlemleri de tanımına uygun yapılmakla beraber hem uygulamacılar hem de hizmet alanlar ürünü bambaşka bir bakış açısı ile değerlendirerek, bankacılığa alternatif bir enstrüman olarak lanse ediyor ve bundan yararlanmaya çalışıyorlar.

Faktoringin bankacılığa alternatif olduğu doğrudur ama kulvarlar farklıdır. Yani faktoringi iç piyasada çek karşılığı kredinin bir alternatifi olarak kullanmaya çalıştığımız sürece sektör “banka artığı” firmalara mahkûm olacak, repütasyonu yerlerde sürünmeye devam edecek ve şu sıra yapılmaya çalışıldığı gibi isminin değiştirilmesi gündeme gelecektir. Elbette ürünün isminin değiştirilmesi niteliğini etkilemez.

Halbuki faktoring ehil ellerde iç piyasada da çok değerli bir enstrümandır. Bir örnek vermek gerekirse; KOBİ’lerin özellikle “K” kısmı yani küçük işletmelerin müşterileri kendilerinden büyüktür. Küçük işletmelerin bankalar nezdindeki kredi olanakları da sınırlıdır. Büyük firmalara satış yapan küçük işletmeler genellikle vadeli çek veya bono alamazlar. Ama alacaklarının vadesini beklemek de alacak tahsil süresi, stok devir süresi ve dolayısıyla karlılıklarını olumsuz etkileyecektir. Faktoring sistemi, alıcının alacağın varlığı ve ödeneceğinin teyidi karşılığında alacağı satıcıdan temlik alabilir ve alıcıyı kredilendirecek satıcıya parasının önemli bir kısmını, hatta iskontolu olarak tamamını hemen verebilir.

Bu bankaların doğrudan borçlandırma sistemi (DBS) veya bireyler için kredi kartı sistemi ile benzerlikler göstermektedir. Yani dikkat edilirse, kredi kartı nasıl işletmeler için paranın ödenebilirliği ve nakit akışı yönlerinden güvence sağlamakta ve hızlı nakit akışı sayesinde büyümeye yol açmakta ise, faktoring de uluslararası piyasalarda zaten olduğu gibi iç piyasada da aynı etkiyi gösterebilecektir.

Oysa Türkiye’de yurtiçi faktoring, hizmet değil “Para satılan”, bankalara alternatif bir “kredi aracı” olarak lanse edilmeye devam etmekte, “çek”ini getirenin para “çek”ebileceği ve böylece finansal güçlük “çek”meyeceğini sürekli hatırlatan “ver çeki al parayı” işlemi olarak gösterilmektedir.

Başlıktaki soruyu yanıtlayalım. Kredi kartı işleminde üye işyerine hemen ödeme yapan veya doğrudan borçlandırma sisteminde tedarikçiye hemen ödeme yapan banka onlara ne kadar kredi veriyorsa, faktoring sistemi de özünde satıcıya o kadar kredi vermektedir. Mevcut uygulamada bu husus Türkiye için sadece uluslararası faktoring işlemlerinde uluslararası uygulamadan sapma göstermeyen faktoring sözleşmeleri için doğrudur.

Dünyanın çeşitli ülkelerinde “İslami Faktoring” kavramı yaygınlaşırken, biz İslami finansal kurallara özünde tamamen uygun bu sistemi farklı anlatmaya ve yerine isim aramaya çalışmaktayız. İş işten geçmeden bu yanlışın düzeltilmesi ve Türkiye’de de faktoringin dünya uygulamasına paralel hale getirilerek yurtiçi piyasalarda layık olduğu şekilde değerlendirilmesi en önemli dileğimiz.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.