Ticaret Bakanlığı verilerine göre Türkiye’nin dış ticaret açığı Mayıs 2022’de 10.7 milyar dolar, Ocak-Mayıs 2022 döneminde ise 43.3 milyar dolar arttı. Yani beş aylık dönemde gün başına ortalama 287 milyon dolar ticari zararımız olmuş.

TÜİK’in Haziran 2022 verilerine göre Yurt içi üretici fiyatları yani üretim maliyetleri yıllık %138,31 artarken tüketici fiyatları yani bu ürünlerin raflara yansıma rakamları %78,62 artmış. TÜİK rakamlarına göre aradaki  %59,69’luk farkı sineye çektiği ve fiyatlara hiçbir şekilde yansıtmadığı anlaşılan, böylece bu verilere göre zarar ederek geleceğe yönelik büyük risk almış olan sanayicilerimize ironik olarak teşekkür etmek gerek.

Sayın bakanımızın da çeşitli vesilelerle ima ettiği gibi ekonominin bilimle pek alakası kalmadı. Tamamen rakamlardan bağımsız, psikolojik ve alt yapı bağlantısız oynamalar oluyor. Bu nedenle ekonomi yazısı yazmanın pek de bir manası yok. Ben size bu ay bizim Türker Ağabey’in doktorundan bahsedeyim.

Bundan epey bir süre önce Türker Ağabey baş ağrılarından şikayet ediyordu. Patronunun önerdiği bir doktora göründü. Doktor ona hemen bir ilaç verdi ve ağrısı kesildi.

Zaman içerisinde her başı ağrıdığında yine aynı doktora gitti. Eh biraz pahalıydı ama ağrısını kesiyordu. İlaçları da kendisi veriyordu. Normalde üçe satılan ilacı Türker Ağabey 15-20’ye alıyordu, bir de doktor parası vardı ama ağrıları geçiyordu ya, ona yeterdi.

Baş ağrıları şiddetlendiğinde dozaj artıyordu ama tedavi aynıydı. Pahalı doktor ve ilaç. Sıklaşan ve artan ağrılar daha çok para anlamına geldiği ve Türker Ağabey başka hiçbir doktorun onun ağrılarını dindiremediğine inandığı için paraları o doktora vermeye devam etti.

Birkaç kez başka doktorlara da görünmesini istedik, sadece teyit açısından. Ağrıları aslında dinmiyordu ki. Türker Ağabey her seferinde diğer doktorların kendisi için hiçbir şey yapmadığını, eskiden baş ağrılarının olduğunu, şimdi rahatladığını söyleyip durdu. Yani bu doktor hiç mi iyi bir şey yapmıyordu? Zaten onun ağrısını dindirecek başka doktor var mıydı ki? Hatta zaman zaman onun durumunu kıskanmakta olduğumuzu ona komplo kurduğumuzu ağzından kaçırdığı da oldu.

Paraları doktora ödedikçe Türker Ağabey git gide fakirleşmekte idi. Evlerinden bazılarını satmak zorunda kaldı. Arabasını sattı. Artık tüm derdi ağrı başladığı sırada ilacını alıp rahatlamaktı.

Bizler biliyoruz. Bir hasta baş ağrısı şikayeti ile doktora gittiğinde, gerçek ve iyi niyetli bir doktor hemen ilaç yazmak yerine pek çok tetkik yaptırır, araştırır, ağrının gerçek nedenini bulur ve ona göre tedaviyi yapar. Yani bu uzun soluklu bir süreçtir.

Bizler doktordan ne kadar şüphelenirsek şüphelenelim Türker Ağabey’in ağrıları geçiyordu ya, onu bu ilgilendiriyordu.

Zaman içerisinde Türker Ağabey’de bayılmalar başladı. Her seferinde doktoru onu rahatlatacak bir şeyler söyleyip, biraz daha parasını alıp gönderiyordu. Artık parası yetmez hale gelince Türker Ağabey bizden borç istemeye başladı. Onu öyle bırakamazdık. Ama artık olayın ucu bize de dokunmaya başlamıştı. Ve muhtemelen Türker Ağabey’in beyninde sürekli büyümekte olan bir ur var ve erken müdahale edilse belki kurtarılabilmiş olacaktı.

Doktoru araştırdık. Tıp fakültesini terk ettiği iddiası var. Gel de Türker Ağabey’e anlat. Morfin düzeyinde ağrı kesici ile artık doğru dürüst düşünemiyor bile. Doktoru Türker Ağabey’e önümüzdeki aylarda muhteşem bir tedavi yöntemi kullanmaya başlayacağını kendisine güvenmeye devam etmesini söylüyormuş.

Eh her koyun kendi bacağından asılır tabi ama, Türker Ağabey bizim paraları da doktora yedirmese iyiydi.

Faktoring’den güzel haberler

FCI (eski adıyla Factors Chain International) 54. genel kurulunu bu yıl Washington’da yaptı. Daha önce olduğu gibi yine bir Türk faktoring şirketi Dünyanın En Başarılı İhracat Faktorü seçildi. Yapı Kredi Faktoring bu ödülü 2006’dan bu yana üçüncü kez kazandı. Güzel olan aynı dönemde aynı ödülü yedi kez TEB Faktoring’in, beş kez de Garanti Faktoring’in almış olması. Yani 17 yılda toplamda 15 kez…

Türk faktorlerinin ödülleri bununla da bitmedi. Hizmet kalitesi artış hızında en başarılı şirket Halk Faktoring oldu. En başarılı işlem alanında da ilk İslami Uluslararası Faktoring işlemi ile Kuveyt Türk Katılım Bankası ödül aldı.

Ayrıca genel olarak Türkiye iki faktorlü uluslararası faktoring işlem hacminde dünya birinciliğini korudu.

Hala konuya uzak pek çok kişi faktoringi “al çeki ver parayı” gibi değerlendirirken faktoringin ihracatı artırmanın en önemli enstrümanlarından birisi olduğunu öğrenebilsek ve ona hak ettiği değeri verebilsek neler neler olmazdı? En azından daha düşük bir dış ticaret açığından bahsediyor olurduk.

Aldıkları minimum destekle ülkemizi üstün başarıyla temsil eden tüm uluslararası faktoring şirketlerimizi ve çalışanlarını kutluyorum.