Türkiye’de deprem felaketinin ve seçim hengâmesinin işgal ettiği yoğun gündemden dolayı dış politika olayları Türk medyasında daha az yer almaya başladı. Hâlbuki önümüzdeki üç beş yıl, yeni bir dünya düzeninin şekilleneceği bir dönem olacak.  Türkiye’nin bu yeni düzende hak ettiği yeri alamazsa önümüzdeki yüze sene daha güvenlik sorunlarıyla enerjisini boşu boşuna harcamaya devam edecek.

Nitekim Biden’ın başında olduğu ABD başta olmak üzere emperyalist güçler, Türkiye’deki muhalefet üzerinden terör, anarşi ve kaos üreterek 14 Mayıs seçimlerini Türkiye’de iç savaşı başlatacak ve Türk dış politikasında köklü bir kırılma yaratacak bir dönüm noktası haline getirmeye çalışıyorlar. Türkiye’de muhtemel bir iktidar değişimiyle terörle mücadelenin sona ereceği, Suriye’nin kuzeyinde kurulacak bir terör devletine yeni Türk hükümetinin göz yumacağı ve doğu illerinde yerel yönetimde özerkliğin yaratacağı kantonlarla Güneydoğu Anadolu’nun Türkiye’den ayrılacağı bir projeksiyonun gerçekleşeceğini öngörüyorlar.

Tam da bu nedenle ve bu beklentiyle Kuzey Irak’ta çalışmalarını hızlandıran ABD, Suriye’deki YPG’nin generali olarak bilinen Mazlum Kobani’yi (Ferhat Abdi) Süleymaniye’ye davet ediyor. Havaalanı dışında terör örgütü liderinin ve üç Amerikalı generalin içinde yer aldığı konvoy, Türk İHA ve SİHAları tarafından vuruluyor. Bu terör unsurlarının imha edilmesi mümkün olmasına rağmen kasıtlı olarak öldürülmüyorlar. Türkiye ABD’ye “artık çok ileri gittin, yaptıklarının farkındayım, seni ve birlikte hareket ettiğin yardakçılarını takip edecek istihbarata ve onları yok edecek teknik imkâna sahibim” mesajını bu vesileyle sert bir biçimde vermiş oluyor.     

ABD Türkiye’nin on bir ili vuran depremle sarsıldığı ve seçimin yarattığı dikkat dağınıklığını kullanarak Suriye’deki YPG/PYD teröristleri ile Kuzey Irak’taki Talabani güçleri ve terörist olmayan ENKS adı verilen Kürtler arasında bir eşgüdüm sağlamaya çalışıyor.  Sözde ortak hedef olarak, DAEŞ’le mücadele gösteriliyor.  Ne var ki Kuzey Irak’ta Kuzey Irak Yurtseverler Birliği (IKYB) lideri ölmüş Celal Talabani’nin yeğeni Bafel Talabani’nin komünist yönetiminin başkenti olan Süleymaniye’de Türkiye muhalifi bir iktidar sahası oluşturuyor. Öte yandan Kuzey Irak Demokratik Partisi (KDP) lideri Mesut Barzani’nin yeğeni Neçirvan Barzani’nin Türkiye yanlısı yönetiminin başkenti olan Erbil de mevcut. ABD Barzani’ye de baskı yaparak Suriye’nin kuzeyinden Irak’ın kuzeyine tüm Türkiye sınırını kuşatan alanda bir terör devleti kurma projesini hızlandırdığını gösteriyor. Türkiye’nin hâlihazır iktidarı bu kabil girişimlerde bulunan terör unsurlarına nefes dahi aldırmazken, ABD yönetimi hedeflerini rahatça gerçekleştirebilmek için 14 Mayıs tarihinde Türkiye’de iktidarın değişeceği günü büyük bir sabırsızlıkla bekliyor.