Uzun senelerdir değişik kurumlarda memur olarak çalıştıktan sonra, son defa kendi kendine serbest bir işe atılan bir tanıdığa geçenlerde işinin nasıl olduğunu sormuştum. Bana her an korku içinde olduğunu söyledi ve korkularından bazılarını  anlattı. Hepsi de saçma şeylerdi. Her hafta, bir dahaki sefer işinin başında olmayacağından korkuyordu. Her gece ve gündüz yaptığı bir hatanın ona bir müşterisini kaybettireceğini düşünerek bilinçsizce korkuyordu.

Geleceğinin ne gibi olumsuz sürprizler sakladığını tasarlayarak sürekli  korkuyordu.. En derin duyguları ile kontrolsüzce korkuyordu.. Tabiî ki böyle bir insan başarıya ulaşamaz: ve karşılaştığı kimselere güvenli görünmeyip olumlu kazanım elde edemezdi. Kendisinin sebep olduğu ve gene kendisine zararı dokunacak bir vaziyette olduğundan haberi yoktu.

Bu adamı, bir başka tanıdıkla, ondan daha genç ve çok daha korkak biriyle kıyasladım. Bu ikinci adam beş parasız ve desteksiz işe atılmıştı. Her şey tersine gitti, hattâ oturduğu yerin kirasını bile ödeyemediği anlar oldu… O da çok korkuyordu. Fakat hiç bir zaman yılmadı. Bir an bile istikbalden şüphe etmedi. Çünkü iyice bir eğitimi vardı, çok iyi bir meslek tecrübesi vardı. Hiç bir an güvenini kaybetmedi ve  çok uzun mücadeleden sonra bu krizi atlattı..

Korkularınızı yenmenize belki şunlar yardım edebilir: Üzüntüyü siz aramayın, bırakın o gelip sizi bulsun. Kederlerinizi cesaretle karşılayın, onlardan kaçmadığınız takdirde onlar sizi terk edeceklerdir. Kendinizi işinize verin. Mesleğiniz hakkında daha çok bilgi sahibi olun. Ve bütün bunlara size güven verecek bir imânı ilâve etmeyi unutmayın. Göreceksiniz ki; yüce Yaradan bu kadar gayreti ve yılmaz denemeleri ödülsüz bırakmayacaktır.

Son söz: Gerçek başarı başarısız olma korkusunu yenebilmektir.