Kişisel taleplerin sınır tanımadığı bir dünya görgüsüzlüğü fırtınası son 50 yılın en zorlu dönemecine girmiştir. Dünya nüfusu arttıkça fakirlerin zenginlere göre ezici çoğunluğa ulaştığını kim bilmez? Savurganlık yoluyla dünya kaynaklarını tüketen genel kültürsüzlük, fakir-zengin ayırt etmeksizin tüm taraflarca vahşi bir iştah ile büyütülmektedir.
Farkındalık bilimsel bir kazanımdır. Tahsil seviyesi orta düzeylerde olan kişiler bile farkındalık erdemini yakalamalıdır. Yanlış giden milyon sayıdaki hataların sonsuza kadar bizleri taşımayacağını anlayabilmek ise; tek başına bir farkındalık sebebidir. Farkına varmakla insanlar yeni bir rota düzeltmesi yaparak pozitif anlamda kişisel ve toplumsal gelişmelere yol açarlar.
Huzursuz toplumların huzursuz yöneticisi ve sosyal liderleri olacağı açık bir gerçektir. Eğer birde görgüsüzlük genetiğine sahip ise; yandıkça yanacak olan bir alt katman, ülkelerine ait tüm huzuru alıp götüreceklerdir.. Ailelerin ortalama pozitif kültür seviyeleri son yıllarda neden dibe vurmuştur? Açıkça savurganlık yarışlarının azgınlığı önlenemez boyutlara ulaştığındandır! AVM tuzak merkezleri durmak bilmeden halen çoğalmakta ve buna dur diyecek bir otorite görülmemektedir.
Tükettiğimiz, cebimizdeki para değildir sadece! Doğanın verdiklerini evlerimize yığdıkça evlerin dolapları, odaları, kilerleri ve bodrumları bile bir kere kullanıp kenara atılmış eşyalarla doludur. Zenginler azgınca, fakirlerde az miktarda olmak üzere; topyekün insanoğlu neyin yarışında olduğunu anlamadan; huzurunu ve geleceğini kaybettiğinde 50’li yaşlarını aştığını ve geriye dönüşü olmadığını üzülerek görecektir…
İnsanoğlu neden böyle bir hataya düştüğünü daima geç anlar. Ego, insana verilmiş bir gizli düşman kardeş gibidir.. Şiştikçe şişen egolar yenilerini getirir ve sahibi çevreye olan davranışlarıyla hem kötü örnek olur, hem de düşmanlık yaratır. Büyüklerin sözleri dinlenmez olur çünkü; televizyon dizilerindeki aşırıcılık yarışları evlerin içindeki izleyenleri şeytanın fitne fırtınasına daha süratli iter.
Ne yapalım peki? Önce “durumumuz gerçekten böylemi” diye anlamaya çalışarak belki biraz frenleme olacaktır. Ancak, topyekün kültürel paylaşım dayanışması için temiz yürekle elimizi uzatacak eller bulmaya çalışmalıyız. Ülkemizin kalkınması için çocuklarımızın küçük yaştan itibaren pozitif üretim anlayış ve davranışına yönlendirilmesini sağlamalıyız.
Harcamanın sonu yoktur!
Sefaletin de madalyası yoktur!..
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Türkiye’nin Suriye Politikası
18.06.2025 12:49
Suriye'deki iç savaşın ardından gelen siyasi dönüşüm süreci, ülkenin sosyo-politik yapısında derin değişikliklere yol açmış ve hem bölgesel hem de uluslararası dengeleri etkilemiştir. Bu süreçte, merkezi hükümetin yanında yerel milisler, dış destekli gruplar ve uluslararası aktörlerin etkisiyle yen
Sahildar ve Kıyıdaş olan bir devletin uluslararası deniz hukuku kapsamında yer alan Karasuları, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge uygulamaları kapsamında bir deniz sınırlandırması antlaşması imzalama yetkisi bulunmaktadır. Elbette uluslararası deniz hukukunun ana unsurlarından olan bu hakla
Trump’ın Netanyahu’yu acil koduyla Oval Ofiste görüşmeye çağırması, küresel siyaset açısından alarm zillerinin çalması olarak algılandı. Acaba İran’a kapsamlı bir operasyon mu başlıyordu? Ya da Gazze’de farklı bir tutum mu sergilenecekti? Bir başka ihtimal ise, İsrail’e konulan yüzde on yedilik ver
Dünyada yeni bir küresel düzen ve dengenin ortaya çıkmaya başlaması, büyük güçlerin iki ana gruba ayrılma eğilimini ortaya koymaktadır: bir yanda ABD, Rusya, Hindistan, İran ve İsrail'in oluşturduğu bir blok; diğer yanda ise Birleşik Krallık, AB ülkeleri ve Çin'in oluşturduğu bir ittifak. Bu potans
Trump’ın Gazze’ye çökme planı, bölge gerçekleriyle ne kadar örtüşüyor?
17.02.2025 12:16
Gazze’de 471 gün süren ve ünlü tıp dergisi Lancet’in çalışmasına göre 118 bin Gazzeli’nin hayatını kaybettiği soykırımın akabinde - kırılgan da olsa devam eden - ateşkesin beşinci aşaması gerçekleşti. Ne var ki bundan sonra bu sürecin devamı akamete uğratılmış durumda.
Süreci akamete uğratan önce
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Ekometre
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Fahrettin Gülener
Aşırı istekler = Bitmeyen krizler
Kişisel taleplerin sınır tanımadığı bir dünya görgüsüzlüğü fırtınası son 50 yılın en zorlu dönemecine girmiştir. Dünya nüfusu arttıkça fakirlerin zenginlere göre ezici çoğunluğa ulaştığını kim bilmez? Savurganlık yoluyla dünya kaynaklarını tüketen genel kültürsüzlük, fakir-zengin ayırt etmeksizin tüm taraflarca vahşi bir iştah ile büyütülmektedir.
Farkındalık bilimsel bir kazanımdır. Tahsil seviyesi orta düzeylerde olan kişiler bile farkındalık erdemini yakalamalıdır. Yanlış giden milyon sayıdaki hataların sonsuza kadar bizleri taşımayacağını anlayabilmek ise; tek başına bir farkındalık sebebidir. Farkına varmakla insanlar yeni bir rota düzeltmesi yaparak pozitif anlamda kişisel ve toplumsal gelişmelere yol açarlar.
Huzursuz toplumların huzursuz yöneticisi ve sosyal liderleri olacağı açık bir gerçektir. Eğer birde görgüsüzlük genetiğine sahip ise; yandıkça yanacak olan bir alt katman, ülkelerine ait tüm huzuru alıp götüreceklerdir.. Ailelerin ortalama pozitif kültür seviyeleri son yıllarda neden dibe vurmuştur? Açıkça savurganlık yarışlarının azgınlığı önlenemez boyutlara ulaştığındandır! AVM tuzak merkezleri durmak bilmeden halen çoğalmakta ve buna dur diyecek bir otorite görülmemektedir.
Tükettiğimiz, cebimizdeki para değildir sadece! Doğanın verdiklerini evlerimize yığdıkça evlerin dolapları, odaları, kilerleri ve bodrumları bile bir kere kullanıp kenara atılmış eşyalarla doludur. Zenginler azgınca, fakirlerde az miktarda olmak üzere; topyekün insanoğlu neyin yarışında olduğunu anlamadan; huzurunu ve geleceğini kaybettiğinde 50’li yaşlarını aştığını ve geriye dönüşü olmadığını üzülerek görecektir…
İnsanoğlu neden böyle bir hataya düştüğünü daima geç anlar. Ego, insana verilmiş bir gizli düşman kardeş gibidir.. Şiştikçe şişen egolar yenilerini getirir ve sahibi çevreye olan davranışlarıyla hem kötü örnek olur, hem de düşmanlık yaratır. Büyüklerin sözleri dinlenmez olur çünkü; televizyon dizilerindeki aşırıcılık yarışları evlerin içindeki izleyenleri şeytanın fitne fırtınasına daha süratli iter.
Ne yapalım peki? Önce “durumumuz gerçekten böylemi” diye anlamaya çalışarak belki biraz frenleme olacaktır. Ancak, topyekün kültürel paylaşım dayanışması için temiz yürekle elimizi uzatacak eller bulmaya çalışmalıyız. Ülkemizin kalkınması için çocuklarımızın küçük yaştan itibaren pozitif üretim anlayış ve davranışına yönlendirilmesini sağlamalıyız.
Harcamanın sonu yoktur!
Sefaletin de madalyası yoktur!..
Türkiye’nin Suriye Politikası
18.06.2025 12:49Suriye'deki iç savaşın ardından gelen siyasi dönüşüm süreci, ülkenin sosyo-politik yapısında derin değişikliklere yol açmış ve hem bölgesel hem de uluslararası dengeleri etkilemiştir. Bu süreçte, merkezi hükümetin yanında yerel milisler, dış destekli gruplar ve uluslararası aktörlerin etkisiyle yen
Mavi Vatan Doktrini ve KKTC
20.05.2025 11:02Sahildar ve Kıyıdaş olan bir devletin uluslararası deniz hukuku kapsamında yer alan Karasuları, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge uygulamaları kapsamında bir deniz sınırlandırması antlaşması imzalama yetkisi bulunmaktadır. Elbette uluslararası deniz hukukunun ana unsurlarından olan bu hakla
Netanyahu’nun ABD ziyaretinin şifreleri
15.04.2025 13:29Trump’ın Netanyahu’yu acil koduyla Oval Ofiste görüşmeye çağırması, küresel siyaset açısından alarm zillerinin çalması olarak algılandı. Acaba İran’a kapsamlı bir operasyon mu başlıyordu? Ya da Gazze’de farklı bir tutum mu sergilenecekti? Bir başka ihtimal ise, İsrail’e konulan yüzde on yedilik ver
Trans-Atlantik ittifakı bitiyor mu?
19.03.2025 10:42Dünyada yeni bir küresel düzen ve dengenin ortaya çıkmaya başlaması, büyük güçlerin iki ana gruba ayrılma eğilimini ortaya koymaktadır: bir yanda ABD, Rusya, Hindistan, İran ve İsrail'in oluşturduğu bir blok; diğer yanda ise Birleşik Krallık, AB ülkeleri ve Çin'in oluşturduğu bir ittifak. Bu potans
Trump’ın Gazze’ye çökme planı, bölge gerçekleriyle ne kadar örtüşüyor?
17.02.2025 12:16Gazze’de 471 gün süren ve ünlü tıp dergisi Lancet’in çalışmasına göre 118 bin Gazzeli’nin hayatını kaybettiği soykırımın akabinde - kırılgan da olsa devam eden - ateşkesin beşinci aşaması gerçekleşti. Ne var ki bundan sonra bu sürecin devamı akamete uğratılmış durumda. Süreci akamete uğratan önce