17 Yıl önce yayın hayatına ekonomi odaklı olarak başlayan, her geçen gün büyüyen EKOMETRE Gazetesinin 17. Yıldönümünde bu gazetenin yazar ekibinde olmak bana haklı bir kıvanç veriyor. Güncel, faydalı, anlaşılır, tarafsız, çözüm odaklı yayın akışı ile ekonominin vazgeçilmezi EKOMETRE.. Nice 17 yıllara EKOMETRE.
Piyasalar durgun.. Para piyasalarının turizm ile beslenmesi ise umudumuz..
Hep bir ezberimiz var. Yaz gelince turist gelir, turist ile gelen döviz, kurları aşağı düşürür.. Turistler öyle çok harcama yaparlar ki dövizimiz bollaşır ve Ekonomi canlanır!
Toplumsal mutabakat yapalım. Hep birlikte turizmi destekleyelim. Çünkü turizm kaynakları bize ait! İthal etmiyoruz kaplıca ve hamamları! ithal etmiyoruz yaz ve kış mevsimini!. Anadolu kültür ve medeniyetlerini taşıyoruz yaşam alanımızın içerisinde. Her biri turizm sektörünün can damarı.
Turizm cari açık üzerinde tetikleyici baskı yaratmıyor
İstanbul ‘un heybeti, Akdeniz ve Ege’nin doğal dokusu ile keyif, kültür, tarih satabiliyoruz dünyaya. Hatay’ın künefesini, Antep’in baklavasını tadıp beğenip ülkesine ticaret götürmek isteyen de çıkar, ucuz sağlık hizmetinden faydalanabilmek için tekrar gelen de.. Bize bolca turist lazım. Hem direkt etki hem dolaylı etki için..
Arap yarımadasının çorak topraklarının altındaki madenlerden daha fazlası var bizde.. Elimizdekini kullanmayı bilelim sadece.. Dubai yapay kayak merkezi yapmaya uğraşa dursun bizde en doğal ve güzel kayak merkezleri mevcut..
Aslında turizme o kadar çok yatırım yapmışız ki; Yunanistan yada İspanya’da bulunan 5 yıldızlı otellerin sayısı bizim bir ilimiz olan Antalya’daki toplam otel sayısına ulaşamıyor!
Türk Turizm Sektörü’ne yeterli talep oluşmuş ki; iyi sayıda otel yatırımı yapmışız. Sadece otel adedinde değil, kalite anlamında da iyi seviyedeyiz. Yurt dışında otelde konaklayanlar bilirler, özellikle Avrupa‘da otel binalarının dışları da, içlerinde ki eşyalarda oldukça eski. Oralarda zincir otellerde konaklamak memnun eder sadece. Üstelik daha çok 3 -4 yıldızlı oteller ile faaliyet gösterirler. Kahvaltı ve yemek ikramları da sınırlıdır. Nerde bizdeki açık büfeler…
Biz, ikram yönünden zenginliği seven ve zengin sunumlar yapan bir ülkeyiz.
Harcamaktan yana hiç sıkıntımız olmadı zaten...
Türkiye’de sadece yıldızlı oteller değil pansiyonların bile kendi içinde zengin sunumları mevcut.
Turizm konularımız saymakla bitmez; yani bize ilgi her zaman olacak.. Çünkü malzeme bizde! Bu çok önemli..
Yaz Turizmi, Kış Turizmi, Sağlık Turizmi, Yat turizmi, Fuar turizmi, Av turizmi, Golf Turizmi, Fotoğrafçılık Turizmi, Spor Turizmi, Yayla Turizmi, Kongre Turizmi, Kültür Turizmi, İnanç Turizmi..
Turizmde yatırım alanımız çok ama yeterince GELEN YOK? (Burada üzgün suratlı bir emojiye ihtiyaç duydum )
İşte birinci problem burada başlıyor…
2016 yılında turizm gelirlerimiz büyük yara aldı. Terör sebebiyle patlayan bombalar ve darbe girişimi ülke dinamiklerini zorladı. Tam yaz ortasına denk gelen 2016 yılındaki darbe teşebbüsünü 2017 yılı yaz ortasında Bodrum’da yaşanan silahlı saldırı takip etti. Muğla ili ülke turizm gelirinin yüzde 40 ‘ı demek, 50 milyar USD gelir sağlayan turizm sektörünün %40 ‘ı Muğla’dan.
İyi yatırımlar yaptık, iyi hizmet kalitesini yakaladık ülke olarak ve her yıl artan trendde turist çektik ülkemize. Ne zaman ki terörizm hızlandı, dış politikada Almanya, Rusya vb gibi ülkeler ile sorunlar başladı işte istatistikler o zaman bozuldu. 2016 yılı 2012 yılının altında kaldı! 2017 yılı da iç açıcı gitmiyor…
(Kaynak: TÜİK.)
Yıllar
Turist Sayısı
Gelir Milyon USD
Kişi Başı Harcama USD
Ortalama Geceleme Sayısı
2006
23.149
18.594
803
12,0
2012
36.464
29.007
795
10,8
2013
39.226
32.309
824
10,2
2014
41.415
34.306
828
10,0
2015
41.618
31.465
756
10,1
2016
31.365
22.107
705
11,4
2016 / IÇ
5.108
4.066
796
2017 / IÇ
4.845
3.370
696
13,1
Otellerimizin konumu, kapasitesi, hizmet kalitesi yeterli seviyede olmasına rağmen oda fiyatlarımız düşük kalıyor. Bu da ikinci problemimiz. Türkiye oda fiyatları ortalaması 31 Eur. Diğer Avrupa ülkelerinin çok altında. Sektör bu yüzden düşük gelir yaratıyor. Oda doluluk oranımız düşmedi ama oda fiyatlarımız düştü. Sadece İstanbul oda fiyatlarındaki erime sebebiyle 2017 ilk 6 ayında 1 milyar Eur kaybetti. Oda başı fiyatlarda Haziran 2017 şampiyonu 147 Eur ile İsviçre. İtalya 5. sırada (129Eur), İspanya 10. sırada (96 Eur )
Bağ bozumundan, ot festivaline, tekne yarışlarından, kayak yarışlarına, yamaç paraşütü etkinliklerinden olimpiyatlara kadar çeşitli organizasyonlara ev sahipliği yapmak yurt dışından daha fazla ilgi çekmek durumundayız. Turizm canlanması, talep artışı ile oda fiyatlarının yükselişi sadece turizmciyi zengin etmiyor. Ülkeye dolaylı fayda sağlıyor. Ortak farkındalığa ihtiyaç var.
Turizmin canlanması yeni yatırım demek , her yatırım inşaat, istihdam, mobilya, gıda, taşımacılık sağlık sektörlerinde canlılık demek. Dünya yapay adalar yaparak denizler üzerindeki payını artırıyor. Bizim de o seviyeye gelmemiz gerek. Sadece odaklanmamız yeter.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sinem Toplan
Piyasaya can ver Turizm!
Piyasalar durgun.. Para piyasalarının turizm ile beslenmesi ise umudumuz..
Hep bir ezberimiz var. Yaz gelince turist gelir, turist ile gelen döviz, kurları aşağı düşürür.. Turistler öyle çok harcama yaparlar ki dövizimiz bollaşır ve Ekonomi canlanır!
Toplumsal mutabakat yapalım. Hep birlikte turizmi destekleyelim. Çünkü turizm kaynakları bize ait! İthal etmiyoruz kaplıca ve hamamları! ithal etmiyoruz yaz ve kış mevsimini!. Anadolu kültür ve medeniyetlerini taşıyoruz yaşam alanımızın içerisinde. Her biri turizm sektörünün can damarı.
Turizm cari açık üzerinde tetikleyici baskı yaratmıyor
İstanbul ‘un heybeti, Akdeniz ve Ege’nin doğal dokusu ile keyif, kültür, tarih satabiliyoruz dünyaya. Hatay’ın künefesini, Antep’in baklavasını tadıp beğenip ülkesine ticaret götürmek isteyen de çıkar, ucuz sağlık hizmetinden faydalanabilmek için tekrar gelen de.. Bize bolca turist lazım. Hem direkt etki hem dolaylı etki için..
Arap yarımadasının çorak topraklarının altındaki madenlerden daha fazlası var bizde.. Elimizdekini kullanmayı bilelim sadece.. Dubai yapay kayak merkezi yapmaya uğraşa dursun bizde en doğal ve güzel kayak merkezleri mevcut..
Aslında turizme o kadar çok yatırım yapmışız ki; Yunanistan yada İspanya’da bulunan 5 yıldızlı otellerin sayısı bizim bir ilimiz olan Antalya’daki toplam otel sayısına ulaşamıyor!
Türk Turizm Sektörü’ne yeterli talep oluşmuş ki; iyi sayıda otel yatırımı yapmışız. Sadece otel adedinde değil, kalite anlamında da iyi seviyedeyiz. Yurt dışında otelde konaklayanlar bilirler, özellikle Avrupa‘da otel binalarının dışları da, içlerinde ki eşyalarda oldukça eski. Oralarda zincir otellerde konaklamak memnun eder sadece. Üstelik daha çok 3 -4 yıldızlı oteller ile faaliyet gösterirler. Kahvaltı ve yemek ikramları da sınırlıdır. Nerde bizdeki açık büfeler…
Biz, ikram yönünden zenginliği seven ve zengin sunumlar yapan bir ülkeyiz.
Harcamaktan yana hiç sıkıntımız olmadı zaten...
Türkiye’de sadece yıldızlı oteller değil pansiyonların bile kendi içinde zengin sunumları mevcut.
Turizm konularımız saymakla bitmez; yani bize ilgi her zaman olacak.. Çünkü malzeme bizde! Bu çok önemli..
Yaz Turizmi, Kış Turizmi, Sağlık Turizmi, Yat turizmi, Fuar turizmi, Av turizmi, Golf Turizmi, Fotoğrafçılık Turizmi, Spor Turizmi, Yayla Turizmi, Kongre Turizmi, Kültür Turizmi, İnanç Turizmi..
Turizmde yatırım alanımız çok ama yeterince GELEN YOK? (Burada üzgün suratlı bir emojiye ihtiyaç duydum )
İşte birinci problem burada başlıyor…
2016 yılında turizm gelirlerimiz büyük yara aldı. Terör sebebiyle patlayan bombalar ve darbe girişimi ülke dinamiklerini zorladı. Tam yaz ortasına denk gelen 2016 yılındaki darbe teşebbüsünü 2017 yılı yaz ortasında Bodrum’da yaşanan silahlı saldırı takip etti. Muğla ili ülke turizm gelirinin yüzde 40 ‘ı demek, 50 milyar USD gelir sağlayan turizm sektörünün %40 ‘ı Muğla’dan.
İyi yatırımlar yaptık, iyi hizmet kalitesini yakaladık ülke olarak ve her yıl artan trendde turist çektik ülkemize. Ne zaman ki terörizm hızlandı, dış politikada Almanya, Rusya vb gibi ülkeler ile sorunlar başladı işte istatistikler o zaman bozuldu. 2016 yılı 2012 yılının altında kaldı! 2017 yılı da iç açıcı gitmiyor…
(Kaynak: TÜİK.)
Yıllar
Turist Sayısı
Gelir Milyon USD
Kişi Başı Harcama USD
Ortalama Geceleme Sayısı
2006
23.149
18.594
803
12,0
2012
36.464
29.007
795
10,8
2013
39.226
32.309
824
10,2
2014
41.415
34.306
828
10,0
2015
41.618
31.465
756
10,1
2016
31.365
22.107
705
11,4
2016 / IÇ
5.108
4.066
796
2017 / IÇ
4.845
3.370
696
13,1
Otellerimizin konumu, kapasitesi, hizmet kalitesi yeterli seviyede olmasına rağmen oda fiyatlarımız düşük kalıyor. Bu da ikinci problemimiz. Türkiye oda fiyatları ortalaması 31 Eur. Diğer Avrupa ülkelerinin çok altında. Sektör bu yüzden düşük gelir yaratıyor. Oda doluluk oranımız düşmedi ama oda fiyatlarımız düştü. Sadece İstanbul oda fiyatlarındaki erime sebebiyle 2017 ilk 6 ayında 1 milyar Eur kaybetti. Oda başı fiyatlarda Haziran 2017 şampiyonu 147 Eur ile İsviçre. İtalya 5. sırada (129Eur), İspanya 10. sırada (96 Eur )
Bağ bozumundan, ot festivaline, tekne yarışlarından, kayak yarışlarına, yamaç paraşütü etkinliklerinden olimpiyatlara kadar çeşitli organizasyonlara ev sahipliği yapmak yurt dışından daha fazla ilgi çekmek durumundayız. Turizm canlanması, talep artışı ile oda fiyatlarının yükselişi sadece turizmciyi zengin etmiyor. Ülkeye dolaylı fayda sağlıyor. Ortak farkındalığa ihtiyaç var.
Turizmin canlanması yeni yatırım demek , her yatırım inşaat, istihdam, mobilya, gıda, taşımacılık sağlık sektörlerinde canlılık demek. Dünya yapay adalar yaparak denizler üzerindeki payını artırıyor. Bizim de o seviyeye gelmemiz gerek. Sadece odaklanmamız yeter.