SON DAKİKA

#Turizm

Ekometre - Turizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Turizm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

'Turizm açısından kötü bir senaryo bizi bekliyor' Haber

'Turizm açısından kötü bir senaryo bizi bekliyor'

Türkiye’ye gelen İranlı turist sayısı 2023’te 2 milyon 504 bin iken 2024’te yüzde 31 artışla 3 milyon 277 bine çıkarak en çok ziyaretçi gönderen 4. ülke oldu. 2025’in ilk 4 ayında ise bu sayı 213 bin 587 oldu. İranlılar, Kapıköy Gümrük Kapısı’ndan girdikleri Van’ı ise adeta ihya etti. Van’a gelen İranlı turist sayısı 2024’te yüzde 20 yükselerek 719 bine kadar çıktı. Ancak İsrail’in 13 Haziran’da İran’a saldırmasıyla başlayan savaş, bu yıl turizm sezonuna büyük umutlarla giren ilde beklentileri altüst etti. İşler durma noktasında Van Otelciler ve Turizmciler Derneği (VANOTED) Başkanı Çetin Demirhan, “Bütün otelcilerin umudu, okulların tatiliyle birlikte artacak yoğunluktu. Fakat şu an neredeyse tüm rezervasyonlar iptal edildi. Turizm açısından çok kötü bir senaryo bizi bekliyor” diye konuştu. Turizm işletmecisi Rıdvan Elibol da ilin ekonomik yapısının büyük ölçüde turizme dayandığını vurgulayarak, “Şu an yüzde 90 oranında bir gelir kaybı yaşıyoruz. Van’da işler tamamen durma noktasına geldi” dedi. TÜRSAB Doğu Anadolu Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Cevdet Özgökçe, savaşın hem turizmi hem de ticareti felç ettiğini söyledi. Özgökçe, “Biz hem İran’dan turist getiriyorduk hem de İran’a turlar düzenliyorduk. Şu anda tüm programlarımız iptal oldu. Ön ödemeleri iade ediyoruz. Otellerimizin doluluk oranı yüzde 20-25’lere düştü. En büyük temennimiz, savaşın bir an önce sona ermesi” diye konuştu. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Kaan Kavaloğlu ise, “Turizm barışın dili. Rusya, Almanya, İngiltere, Hollanda, Polonya önemli pazarlarımız. Türkiye’de turizmin önemli kaynak pazarlarından Ukrayna ve Rusya’da savaş devam ediyor. Yine Filistin’deki saldırılar nedeniyle İsrailli olmayan bir seneyi atlattık. İsrail-İran Savaşı’nda da gelişmeleri takip etmek gerekir. Savaşlar, turizmi olumsuz etkiliyor” dedi. Gazda ilave hacimlere ihtiyaç var Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin doğal gazda ana tedarikçilerinden İran’ın gaz sevkiyatına devam ettiğini belirterek, “Bu yıl 60 milyar metreküpe ulaşacak. Bu gazı sağlamak için ilave hacimlere ihtiyacımız var” dedi. Enerji piyasasında güvenliği sağlamak için farklı yaklaşımlar gerektiğini anlatan Bayraktar, “Enerji arzındaki çeşitlendirme de kilit role sahip. Jeotermal enerjide dünya dördüncüsüyüz. Nükleer enerji projemizi gerçekleştiriyoruz. Rüzgar ve güneş enerjisi kapasitemizi dört kat artırmayı planlıyoruz” dedi.

Piyasaların endişeli bekleyişi devam ediyor Haber

Piyasaların endişeli bekleyişi devam ediyor

Şu anda ticari faaliyetlerde durgun seyir devam ederken, fiyat geçişleri için kurdaki oynaklık yakından takip ediliyor. İmamoğlu’na tutuklama ve İBB’ye kayyım söylentileri nedeniyle piyasada gözler pazartesiye çevrildi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan siyasi gerginlik iş dünyasını endişelendirmeye devam ediyor. Gözaltı süresinin sonunda İmamoğlu’nun tutuklanması ve İBB’ye kayyım atanmasına yönelik söylentiler nedeniyle piyasada gözler pazartesi gününe çevrildi. Birçok sektörde ticari faaliyetler durgun seyrederken, özellikle ithalata konu ürünlerin ticaretinde fiyat belirsizliği alım-satım işlerini olumsuz etkilemeye devam ediyor. Kurdaki artışa rağmen birçok sektörde henüz fiyat geçişi olmazken, yeni fiyat tarifeleri için reel sektör gelecek hafta yaşanacak gelişmelere göre pozisyon belirleyecek. 19 Mart’ta 3 ayrı soruşturma kapsamında 106 kişi hakkında verilen gözaltı kararı ve bunun devamının geleceğine yönelik söylentiler, Kapalıçarşı’da da gergin bir bekleyişe yol açtı. Piyasada alışveriş hacmi düşerken, yaşanan belirsizlik çarşıda da zaman zaman iniş çıkışlı fiyatlamalara yol açtı. İlk gün yaşanan kısa süreli hareketliliğin ardından döviz, altın ve değerli madenler piyasasında işlem hacminde dengeli seyir dün de devam etti. Esnaf, müşterilerin de gelişmeleri takip ettiğini ve alım-satımlarda temkinli davrandığını söylüyor. Özellikle döviz büroları ve altın ticareti yapan işletmeler, sürecin nasıl şekilleneceğini görmek için bekleyişini sürdürüyor. Kur atağı endişesi hakim Gözaltılar, antrepolarda hareketliğe neden olmuş, birçok ithalatçı firma kurdaki yükselişten etkilenmemek için malını çekme telaşına düşmüştü. Antrepolardaki son durumu özetleyen sektör yetkilileri, ithalat beyannamelerinin açılacağı bugün (Cuma) daha net bir tablonun ortaya çıkacağını ifade ediyor. TSE tarzı denetimli ürünlerin hemen çekilemediğini hatırlatan bir sektör temsilcisi, “Birçoğu kurdan zarar edecek ya da ürünlerine zam yapacak. Gelişmelere göre yeni kur atağı olur diye korkanlar da var. Piyasada pazartesi İmamoğlu’nun tutuklanacağına yönelik bir açıklama yapılacağı konuşuluyor. Bu da tedirginliği artırıyor” dedi. Görüştüğümüz yerli armatörler de henüz operasyonel anlamda bir aksama olmadığını ancak, piyasada finansal anlamda bir tedirginlik olduğunu dile getirdi. Oto satışları “rölantide Ekonomim'in haberine göre, dövizdeki hareketlilikten en hızlı etkilenen sektörlerden biri olan otomotivde, ilk günün şokuyla satış işlemleri büyük oranda durdurulmuştu.  tomotiv bayi temsilcileri özellikle filo tarafından alım yönlü talepler geldiğini ancak merkezlerden “fiyat vermeyin” talimatı verildiğini belirtmişti. Dün birçok firma yeniden fiyat vermeye başladı. Kur artışının henüz otomobil fiyatlarına yansıtılmadığını belirten yetkili bayiler, hem tüketici hem satıcı tarafının “bekleme” modunda olduğunu, piyasanın seyrinin haftaya daha da netleşeceğini öngörüyor. Kur artışının sürmesi halinde otomobil fiyatlarına zam yapılmasının kaçınılmaz olduğu ifade ediliyor. İkinci el sektöründe de birçok firma fiyat veremediği için alım- satımı durdurmuştu. İkinci el satışı yapan firma yetkilileri de piyasanın gözaltı sürecinin tamamlanmasını beklediğini dile getirdi. Teknolojide satışlar askıya alındı Teknoloji sektöründe ise Sektör temsilcilerine göre teknolojide işler bu yılın ilk 3 ayında geçen yıla göre iyi gidiyordu. Dünya genelinde üretimde bir kısıtlama olmasından kaynaklı bir fiyat artışı olduğunu ancak buna rağmen satışların iyi olduğunu vurgulayan sektör temsilcileri, son iki gündür ciddi anlamda bir bekleyişe geçildiğini ifade etti. Satışların neredeyse yüzde 70’inin askıya alındığını ifade eden sektör, dolar kurunda olan artışın aynı oranda teknoloji ürünlerine yansımasının kaçınılmaz olduğunu, ancak artış için acele etmediklerini, ilk çeyreğin bitmesini bekleneceğini söyledi. Kurdaki artış kalıcı olursa bayram sonrasında fiyat yansımalarının başlayacağı belirtiliyor. APPLE bu kez acele etmedi Döviz kuru 19 Mart’ta gözaltı haberlerinin ardından bir ara 41 TL’ye kadar yükselirken, Apple’ın Türkiye’de iPhone fiyatlarına zam yapmaması dikkat çekti. Geçmişte kurdaki ani yükselişlere defalarca hızla tepki veren şirket, bu kez fiyatları sabit tutmayı tercih etti. Uzmanlara göre Apple, kurun hareketli olduğu Türkiye’de fiyatlandırmasını bu kez ileri tarihli yüksek kur tahminine göre yapmış olabilir. iPhone fiyatları belirlenirken 40-42 TL seviyesinde bir kur öngörülmüş olabileceği için şu an ek bir zam gerekmiyor. Ayrıca, Türkiye’de alım gücünün düşmesi ve satışların yavaşlaması da Apple’ın fiyatları sabit tutmasında etkili olabilir. Şirketin, satışları koruyabilmek için kısa vadede zamma gitmediği düşünülüyor. Ancak, döviz kurundaki yükselişin kalıcı olması durumunda, Apple’ın önümüzdeki haftalarda yeni bir fiyat güncellemesi yapması bekleniyor. Turizmde satışlar düşmeye başladı Yıla erken rezervasyon rekoruyla başlayan ve şu anda önemli bir satış döneminde olan turizm sektörü de endişeli bekleyişe geçti. Sektör temsilcileri, yurtdışında tepkilerin henüz başlamadığını ancak Avrupa’da satışların yavaşladığını belirtti. Turizmciler, kurun seviyesinden uzun zamandır memnun olmadıklarını, ancak bu şekilde artmasına sevinemediklerini dile getirirken, hukuk ve demokrasiye yönelik belirsizliklerin turizmi hemen etkilendiğini kaydettiler. Türkiye’de yaşananların Avrupa medyasına daha sansasyonel yansıdığına dikkati çeken sektör temsilcileri, gelişmelerin Avrupa’da 3 katı şok etkisi yarattığını, alım eğilimde olanların bekleme moduna geçtiğini ifade etti. Yerli turistin de belirsizlik nedeniyle beklemeye geçtiği belirtiliyor. Son iki gündür yurtdışı turlarındaki satışlarda yüzde 20’nin üzerinde düşüş yaşanırken, yurtiçi satışlarda ise durgunluk var. Tur şirketleri, döviz kurundaki hızlı artışa rağmen fi yatları anında yükseltmekten kaçındıklarını belirtti. Ancak, yerli turistin belirsizlik nedeniyle tatil planlarını ertelediği ifade ediliyor.

Türkiye’deki fahiş fiyatlar turistleri rahatsız ediyor Haber

Türkiye’deki fahiş fiyatlar turistleri rahatsız ediyor

Türkiye’deki fahiş fiyatlar artık turistleri bile rahatsız ediyor. Yurt dışında ünlü bir markanın montu 3 bin TL’ye satılırken, Türkiye’de aynı ürünün indirimli fiyatı 11 bin TL  Temizlik malzemeleri, sebze meyve ürünleri, işlenmemiş gıda, konut, ulaşım gibi çok temel ihtiyaç gruplarında bile hayat pahalılığı kendini oldukça derinden hissettiriyor. Üstelik Türkiye’deki fahiş fiyatlar artık sadece vatandaşı değil ülkemize tatile gelen yabancı turisti de şaşkına çeviriyor. Belce Örü'nün haberine göre yurt dışıyla fiyat farkı karşılaştırıldığında ünlü markaların ürünleri Türkiye’de en az yüzde 300 daha pahalı. ABD’de ünlü bir markanın spor ayakkabı modeli indirimde 600 TL iken ünlü bir markanın montunun fiyatı 3 bin TL. Türkiye’de  aynı ayakkabı 1.800 TL, aynı mont ise indirimde 11 bin TL. Aynı şekilde  lüks bir markanın çantası ABD’de 3 bin TL iken, Türkiye’de 10 bin TL’den alıcı buluyor.  Fark açılıyor Öncelikle turizm sektöründe kendini hissettiren ve kur farkına rağmen Türkiye’de lüks otellerde konaklayan yabancı müşterileri bile rahatsız eden hatta ekstrelerini kontrol etmelerine neden olan bu durum artık perakendeyi de kapsamaya başladı. Elbette bu durumun oluşmasındaki en temel neden Türkiye’deki marka sayısının bir elin parmağını geçmemesi. Kalifiye insan kaynağına ve üretim gücüne sahip olmasına rağmen fasona sırtına dayayan ekonomide hâlâ katma değerli üretimden ve markalaşmadan söz edemiyoruz. Buna bir de Türkiye’nin döviz bazında bile pahalı kalmasını göz önünde bulundurursak fiyat algısının sadece yurt içindeki ürünlerde değil yurt dışındaki ürün kıyaslamasında da bozulduğunu söylemek mümkün.  Gençler haksız sayılmaz - Özellikle de sosyal medyada yurt dışında ekonomik anlamda daha rahat koşullarda hayatını sürdüren yaşıtlarını gören Türk genci sisteme sitem ediyor. Sadece ekonomik kıyaslamada bile kendisinin harcadığı emek ve zamana kıyasla daha az imkana sahip olduğunu gördüğünde bugün için motivasyon bulmakta zorlanırken geleceğe dair umudunu da kaybediyor. Fırsat eşitsizliği de maalesef yıldan yıla büyüyor.

Karayipler’den yatırımcılara davet Haber

Karayipler’den yatırımcılara davet

Ülkenin vatandaşlık programının da danışmanı Henley & Partners’ın Türkiye Direktörü Burak Demirel ile yaptığı görüşmede Browne, “Yatırımcı dostu rejimi, sadeleştirilmiş bürokratik süreçleri ve vergi avantajlarıyla Antigua ve Barbuda, Türkiye de dahil olmak üzere yüzlerce ülkeden yatırımcı çekiyor” dedi.  Karayipler’in doğusunda, muhteşem kum ve denizi, nefes kesen doğası ve iklimi, eşsiz plajlarıyla bir turizm cenneti olan Antigua & Barbuda, artık yatırımcıların da gözdesi. Antigu & Barbuda hızla büyüyen ekonomisinin yanı sıra yatırımcılara sunduğu avantaj ve fırsatlarla yatırım yolu ile vatandaşlık konusunda öne çıkıyor. Ülkenin yatırımcılara sunduğu bu fırsatları, Antigua & Barbuda vatandaşlık programı için hükümet danışmanlığını yürüten Henley & Partners’ın Türkiye Direktörü Burak Demirel ile yaptığı görüşmede değerlendiren Başbakan Gaston Browne, “Ülkemiz şu anda yıllık yaklaşık yüzde 7,5 büyüme kaydediyor. Bu ivmenin önümüzdeki 5 ila 10 yıl boyunca da bu seviyede seyredeceğini öngörüyoruz. Bu hızlı ivme yabancı yatırımcıların da radarında. Yabancı yatırımcılara sunduğumuz cazip fırsatlar ile yatırım miktarını artırmayı hedefliyoruz” dedi. “Yatırım yoluyla vatandaşlık programı”yla büyüyor   Antigua & Barbuda’nın yatırımcıları koruyan bir altyapıya sahip olduğunu ve vergilendirme avantajları sunan bir yatırımcı rejimi ile yönetildiğine dikkat çeken Browne, “Yatırımcılar için oluşturduğumuz programlar arasında en heyecan verici olanı Yatırım Yoluyla Vatandaşlık programımız. Bu program, yatırımcılara mobilite sağlarken, turizm gibi yüksek potansiyele sahip alanlara yatırım yapma olanağı sunuyor” diye vurguladı. Programın avantajlarını ise şu şekilde özetledi: “Antigua & Barbuda dünyanın en saygın pasaportlarından birini sunuyor. Bu pasaportla vatandaşlar, Hong Kong, Rusya, Singapur, Birleşik Krallık ve Schengen Bölgesi dahil olmak üzere 150 ülkeye vizesiz seyahat edebiliyor. Ayrıca, yatırımcılar için çeşitli başlıklarda çok kapsamlı vergi avantajları sunuyoruz; bu da yatırımcı açısından rekabetçi bir fırsat alanı yaratıyor.”  “Yatırım göçü ülkenin ekonomisinin büyümesinde kaldıraç”  Antigua ve Barbuda’ya yatırım yoluyla oturum ve vatandaşlık programları ile ilgili hükümet danışmanlığı hizmeti sunan Henley & Partners Türkiye Direktörü Burak Demirel ise “Henley & Partners olarak doğrudan kaliteli ve sürdürülebilir yabancı kaynak sağlamak hedefiyle 15’ten fazla ülkeye doğrudan danışmanlık veriyoruz. Antigua & Barbuda hem pasaportunun sağladığı avantajlar hem de yatırımcıyı teşvik eden altyapısıyla çok ilgi gören ülkelerden biri. Oluşturduğumuz program kapsamında sağladığımız vize serbestliği ve yatırım fırsatları, bu ada ülkesine yatırım göçünü artırırken, ülkenin ekonomik büyümesinde de önemli bir kaldıraç olmayı başarıyor. Ülkenin vatandaşlık programından yararlanmak için ‘Ulusal Kalkınma Fonu’na veya Batı Hindistan Üniversitesi Fonu’na bağış yapabilir, ya da devlet tarafından onaylı bir gayrimenkul projesi yatırımı veya ülkenin onay verdiği bi alanda, istihdam yaratacak bir iş yatırımı yapabilirsiniz” dedi. Yatırımcı dostu rejim Turizm sektörü, Antigua & Barbuda için oldukça önemli. Doğu Karayipler'de bağımsız bir Milletler Topluluğu devleti olan bu güzel ülkenin GSYİH’sinin yüzde 60’ı turizm yatırımlarından geliyor. Yalnızca bu yıl turizm alanında yüzde 15’lik bir büyüme kaydedildi. Ülkenin turizmde önemli bir yatırım açığı bulunduğuna dikkat çeken Browne, “Daha fazla otel ve Airbnb yatırımına ihtiyacımız var. Turizm dışında tarım, finans teknolojileri, medikal hizmetler ve eğitim gibi alanlarda da önemli yatırım fırsatları bulunuyor. Doğu Karayip bölgesinin en iyi hastanesine sahibiz. Çok iyi bir üniversiteye sahibiz. Bu güçlü eğitim kurumu sayesinde insan kaynağını geliştiriyor ve daha nitelikli bir iş gücü yaratmaya odaklanıyoruz. Bu da yatırımcılar açısından cazip bir başka avantaj sunuyor” ifadelerini kullandı. Yatırımlarda hedef sıfır karbon  Tüm ada ülkeleri gibi sürdürülebilirlik, Antigua & Barbuda’nın da odağında. Paris Anlaşması başta olmak üzere ülkenin sürdürülebilirlik vizyonunu destekleyen tüm uluslararası anlaşmalarda imzacı olduklarını hatırlatan Browne, bu konudaki hedefleri şöyle açıkladı: “Yenilenebilir enerji ve karbon azaltımı proje yatırımları bizim için önemli. Sağlık ve gayrimenkul başta olmak üzere farklı sektörlerde yatırımcıları teşvik eden benzersiz modeller geliştiriyoruz; ancak hepsinin odağında sürdürülebilirlik ilkesi var. 2030’a kadar karbon ayak izini yüzde 50 oranında azaltma hedefimiz bulunuyor” dedi.   

Turizm sektörüne istihdam odaklı proje Haber

Turizm sektörüne istihdam odaklı proje

Bursalılara birçok farklı alanda eğitim alma imkanı sunan Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitim Kursları (BUSMEK), istihdam garantili kurslarla bireyleri iş yaşamına kazandırıyor. BUSMEK ve TÜRSAB işbirliğinde turizm sektörü ve seyahat acentalarının nitelikli personel ihtiyacını karşılamak, bu alanda çalışmak isteyen gençlere iş imkânı sağlamak amacıyla hayata geçirilen 'Eğit, İstihdam Et' projesinde eğitimler başladı. Projenin ilk eğitim programına, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'in yanı sıra TÜRSAB Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu ve İŞKUR İl Müdürü Feyzullah Eren Türkmen katıldı. Turizmin sevgi ve emek işi olduğunu belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Bu mesleğin icra eden kişi tarafından sevilmesi de önemli. Turizme ilgi duyan 17 kişinin bu projeyle sektöre kazandırılması umut verici. Çünkü turizm, sevgi ve emek işidir. Fakat eğitim de sevgi ve emeğin yanında önemli bir şarttır. Gençlerin istihdamı için BUSMEK’in bu projenin bir parçası olmasını değerli buluyorum. Gençler daima çalışmalı ve üretmelidir. Her zaman onların arkasındayız. Bu projede bizimle olan TÜRSAB'a da teşekkür ediyoruz” dedi. TÜRSAB Güney Marmara Bölge Temsil Kurulu Başkanı Murat Saraçoğlu ise Bursa turizmini öne çıkarmak için çabaladıklarını belirterek, "Projenin amacı, nitelikli personel yetiştirmektir. Bu sebeple eğitimlere önem veriyoruz. Kursiyerler, verdiğimiz eğitim sayesinde sektörü en ince ayrıntısına kadar öğrenecek. İşlerine başladıklarında ise zorlanmadan adapte olacaklardır" diye konuştu. Konuşmaların ardından Başkan Mustafa Bozbey ve beraberindekiler, kursiyerlerle bir araya gelip sohbet etti.

Kruvaziyer turizmi, gözünü 2024’e çevirdi Haber

Kruvaziyer turizmi, gözünü 2024’e çevirdi

Kruvaziyer turizminde Türkiye, ‘tercih edilen ülke’ konumunda bulunuyor. Bu motivasyonla gözümüzü 2024 yılına diktik” dedi. Kruvaziyer turizmi Türkiye ekonomisi için her geçen gün önemli hale geliyor. Bulunduğu coğrafi konum itibarıyla kruvaziyer turizminde çok önemli bir hub olan Türkiye, gerek limanlarındaki altyapı ve teknik imkanlar, gerekse de hinterland özellikleri ile dünya kruvaziyerinde gözde olma yolunda ilerliyor. Türkiye açısından kruvaziyer turizmi çok yeni bir alan   Türkiye’de yabancı sahipli bir yolcu gemisini işleten ilk firma olan Camelot Maritime’ın Yönetim Kurulu Başkanı Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, son 10 yıllık dönemde Türkiye kruvaziyer turizminin çok ciddi değişimler yaşadığını söyledi. Sektörün istikrarlı bir şekilde büyürken birçok sebeple kayıp yıllarının da olduğunu belirten Çavuşoğlu, kruvaziyer turizmi açısından 2015 yılının en pik yapılan sezon olduğunun özenle altını çizdi. 2025 yılında ortalama 1,5milyon yabancı turistin geldiğini belirten Çavuşoğlu, pandemi ile durma noktasına gelen sektörün bu süreçten sonra toparlanmaya başladığını vurguladı. Türkiye açısından kruvaziyer turizminin çok yeni olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Camelot Maritime olarak en temel ilkemiz ‘yatırım’ yapmaktır. Biz, özel sektörün kruvaziyer turizmine yatırım yapmasının ve kamu-özel sektör işbirliğinin gerçekleşmesinin gerektiğini her platformda dile getiriyoruz. Özel sektör yatırımlarının kamu ile desteklenmesi halinde Türkiye kruvaziyer turizmi deyim yerindeyse şaha kalkar. Çünkü, kruvaziyer turizmi ülkemiz açısından çok yeni. Adeta emeklemeye başlayan bir bebek gibi… Bu bebeği en doğru şekilde büyütmek, emekleme evresinden koşmaya geçirmek biz yatırımcıların elinde” dedi. Coğrafik açıdan özel bir hub’ız, avantajlarımızı doğru kullanmalıyız    Coğrafik açıdan ülke olarak özel bir konumda bulunduğumuzu söyleyen Çavuşoğlu, “Akdeniz Çanağı ülkesi Türkiye’nin Ege, Marmarma ve Karadeniz gibi artıları var. Deniz turizmine kültür-tarih ve inanç turizmini de eklemleyebiliyoruz. Kruvaziyer limanlarımız yüksek teknoloji ile donatılmış durumda. Güneşlenme açısından mükemmel bir noktadayız. Denizlerimizin temizliğinden tutun da koylarımızın eşsiz güzelliğine kadar çok özel avantajlarımız bulunuyor. Kruvaziyer turizmi açısından çok özel bir hub’ız. Bu avantajlarımızı doğru kullanmalı ve tercih edilen bir turizm ülkesi olmalıyız” yorumunda bulundu. 2023’ten aldığımız motivasyon ile gözümüzü 2024’e çevirdik 2022’de 993 kruvaziyer geminin ülkemize geldiği bilgisini veren Çavuşoğlu, son olarak şu değerlendirmelerde bulundu: “2022 yılında ülke olarak 1.010.767 kişi kruvaziyer yolcu misafir ettik. 2023 yılının ilk 5 aylık döneminde limanlarımıza yanaşan kruvaziyer gemi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre % 43.1 arttığını görüyoruz. Kruvaziyer yolcu sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre % 114 artış gösterdi. Kruvaziyer turizminde 2023 yılı, ülkemiz açısından başarılı geçti. Erken rezervasyonlara baktığımızda an itibarıyla 2023'e göre yüzde 20 artıda olduğumuzu görüyoruz. 2023 yılından aldığımız motivasyon ile gözümüzü 2024 yılına çevirdik. Başta kıta Avrupa’sı olmak üzere, Rusya, BDT ülkeleri, Asya ve Afrika ülkeleri kruvaziyer turizmi için bizi tercih ediyor. Daha önce ülkemize gelen misafirlerimiz yeni turistleri getiriyor. Ülkemizin turizm PR’ını en iyi şekilde yapmalı, avantajlarımızı doğru anlatmalıyız. 2024 yılından oldukça ümitliyiz. Acısıyla tatlısıyla bir yılı geride bırakıyoruz. Camelot Maritime olarak 2024 yılının başta denizcilik sektörü ve ülkemize daha sonra da tüm dünyamıza barış, huzur ve güzellikler getirmesini dileriz.”

Bu yılın ilk 6 ayında turist sayısı yüzde 17,5 arttı Haber

Bu yılın ilk 6 ayında turist sayısı yüzde 17,5 arttı

Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, 2023 yılında Türkiye'ye gelen ziyaretçilerin sayısı 2022 yılı ilk 6 ayına (Ocak-Haziran) göre yüzde 17,48 artış gösterdi. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Türkiye İstatistik Kurumu'ndan alınan geçici verilere göre; 2023 yılı ilk 6 ayında (Ocak-Haziran) Ülkemize gelen yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerin sayısı, 2022 yılı 6 ayına göre yüzde 5,11 değerinde bir artış ile 3 327 206 olmuştur. 2023 yılı Haziran ayında Ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısında geçen yılın aynı ayına göre ,35 artış kaydedilmiştir. Emniyet Genel Müdürlüğü'den alınan geçici verilere göre; 2023 yılı Haziran ayında Ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı ayına göre ,35 oranında bir artış göstererek 5 584 021 olmuştur. Haziran ayında ülkemize gelen 5 584 021 yabancı ziyaretçinin 184 493 (yüzde 3.30) günübirlikçidir. Haziran ayında ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları sınır kapılarının bağlı olduğu iller sıralamasında ilk 5 il aşağıdaki şekilde gerçekleşti: 1-Antalya %36,60 (2 044 015 ) 2-İstanbul %29,14 ( 1 627 057 ) 3-Muğla %9,39 ( 524 299 ) 4-Edirne %7,85 ( 438 428 ) 5-İzmir %3,26 ( 181 771 ) 2023 yılı Ocak-Haziran döneminde Ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısında geçen yılın aynı dönemine göre ,88 artış kaydedilmiştir. 2023 yılı Ocak-Haziran döneminde Ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre ,88 artış göstererek 19 618 196 olmuştur. 2023 yılı Ocak-Haziran döneminde Ülkemize gelen 19 618 196 yabancı ziyaretçinin 480 545 (2.45%) günübirlikçidir. Ocak-Haziran döneminde Ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları sınır kapılarının bağlı olduğu iller sıralamasında ilk 5 il aşağıdaki şekilde gerçekleşti. 1-İstanbul %40,29 (7 903 538 ) 2-Antalya %26,44 (5 187 615 ) 3-Edirne %9,73 (1 907 948 ) 4-Muğla %5,59 (1 096 162 ) 5-Artvin %4,23 (830 787 )

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Ekometre En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.