SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tayyip Istifa

Ekometre - Tayyip Istifa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tayyip Istifa haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Asgari ücret komisyonu toplanıyor Haber

Asgari ücret komisyonu toplanıyor

Aralık ayına girmemize 1 gün kala, gündemin en önemli başlıklarından biri asgari ücret zammı oldu. Şu anda 22 bin 104 TL olan asgari ücretin 2026 Ocak ayında ne kadar olacağı merak ediliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun aralık ayı başında toplanacağını açıkladı. Bakan Işıkhan, toplantıya ilişkin yaptığı açıklamada, “Komisyondan hem çalışanlarımızın refahını koruyan hem de işverenlerimizin üretim ve istihdam gücünü gözeten optimal bir seviyenin ortaya çıkacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı. Zam oranı için enflasyon kriteri Mali Müşavir ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Emin Yılmaz, yaptığı değerlendirmede, Merkez Bankası’nın yıl sonu için enflasyon hedefini yüzde 31-33 aralığında belirlediğini hatırlatarak, “Bir sonraki yılın hedeflenen enflasyonu yüzde 13-19 aralığında bırakıldı. Enflasyonla mücadelede sıkı para politikası devam ediyor. Geçen sene olduğu gibi hedeflenen enflasyon verilerine refah payı adı altında ekleme yapılarak zam yapılacağını değerlendiriyorum.” dedi. İşçi kanadından Almanya modeli önerisi Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda bu yıl sendikaların tutumu da dikkat çekiyor. Hak-İş ve Türk-İş, komisyonda temsil edilmemesi gerektiğini savunarak bu yılki toplantılara katılmama kararı aldı. Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, Almanya modelini önererek tarafsız üyelerin de yer aldığı, bilim insanlarının katılımıyla yürüyen bir sistemin daha adil olacağını vurguladı. Almanya modelinde işçi ve işveren sendikalarından üçer üye, ayrıca oy hakkı olmayan iki bilim insanı yer alıyor ve tarafsız bir başkan eşliğinde toplantılar beş yılda bir yenileniyor. Kriter olarak sosyal güvenlik koşulları, ortalama maaş, büyüme, üretkenlik ve istihdam dikkate alınıyor. 2026 Tahminleri ve kulislerdeki oranlar Emin Yılmaz, “Eğer asgari ücret 2026 yılı hedeflenen enflasyon doğrultusunda belirlenirse yüzde 13-19’luk veriye bir refah payı eklenecektir. Açlık sınırının geldiği noktada mutlaka bir iyileştirme yapılması gerekir.” dedi. Yılmaz, kulislerde yüzde 20 ile yüzde 25 zam oranlarının öne çıktığını belirterek, “Bu oranlara göre asgari ücretin 26 bin 524 TL ile 27 bin 630 TL arasında olacağını düşünüyorum. Benim beklentim ise yüzde 25 ile 27 bin 630 TL civarında.” değerlendirmesinde bulundu. Toplantılar Aralık ayı boyunca sürecek Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısını aralık ayının ilk haftasında yapması bekleniyor. Toplantılar genellikle üç veya dört oturumda tamamlanıyor. Yeni asgari ücret kararının, yıl sonuna kadar kamuoyuyla paylaşılması öngörülüyor. Böylece, 2026 Ocak itibarıyla yürürlüğe girecek yeni asgari ücretin, yüzde 20-25 bandında artışla 26 bin 500 – 27 bin 600 TL arasında olması en güçlü beklenti olarak öne çıkıyor.

Yüzde 193’lük kira artışıyla dünyada ilk sıraya yerleştik Haber

Yüzde 193’lük kira artışıyla dünyada ilk sıraya yerleştik

Satış rakamları enflasyonun gerisinde kalırken, kiranın sabit giderler içindeki payı yüzde 60’lara ulaştı. İstanbul, son 5 yılda yüzde 193’lük kira artışıyla dünyada ilk sıraya yerleşirken, Teşvikiye ve Bağdat Caddesi gibi bölgelerde mağaza kiraları milyon liralara dayandı. Sektör temsilcilerine göre bu tablo hem mağaza hem de fabrika kapanmalarını tetikliyor. Enflasyonun altında seyreden satışlar ve kontrolsüz kira talepleri hem zincir markaları hem de esnafı kıskaca almış durumda. Türkiye genelinde her 3 markadan 2’si mülk sahibiyle mahkemelik olurken, küçük esnaf ise ya sektörden çekiliyor ya da farklı bir iş kolunda şansını deniyor. Ortalama bir esnafın ömrü 3 yıla kadar düşerken, caddelerde boş kalan mağazalara artık dev fabrikalar da ekleniyor. Geçmişte sabit giderlerin yalnızca üçte birini oluşturan kira, bugün yüzde 60’lara ulaşarak maliyetleri adeta domine ediyor. Satışlardaki daralma yalnızca mağazaları değil, üretim tesislerini de vuruyor. Ticari gayrimenkullere yönelik ilanlar hızla artarken, istenen rakamlar ise el yakıyor. Almanya merkezli Deutsche Bank’ın yayınladığı “Dünya 2025 Kira Raporu”na göre İstanbul, son 5 yılda dolar bazında yüzde 193’lük artışla dünyada kiraların en fazla yükseldiği şehir oldu. Özellikle İstanbul’un prestijli alışveriş caddeleri olan Teşvikiye ve Bağdat Caddesi’nde, mağazalar için talep edilen kiralar artık milyon TL seviyelerinde. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, “6 kata kadar artış isteyen var. Sabit kira ödüyoruz, ciro kirası da veriyoruz. Ama yetmiyor” diyerek duruma tepki gösterirken İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç ise kira krizine çift taraflı bakılması gerektiğini belirtiyor. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Bendevi Palandöken de sistematik düzenlemelere işaret ediyor. ÖNCEL: 6 kata çıkan kira artışı istekleri var BMD Başkanı Sinan Öncel, perakendecinin artık maliyetlerini yönetemediğini ve davaların kaçınılmaz hale geldiğini belirtiyor. “Sabit kira ödüyoruz, cirodan da pay veriyoruz ama yine de 4-5 kat artış talep ediliyor. 6 kata kadar çıkan istekler bile var” diyen Öncel, AVM’lerdeki adaletsiz kıyaslamaların mahkemeye taşındığını aktarıyor. Kendi mağazasıyla ilgili süreci örnek veren Öncel, AVM’nin alt katındaki yerinin, giriş kapısındaki mücevher mağazalarıyla kıyaslandığını, bunun kabul edilemez olduğunu söylüyor. “İlk bilirkişi itiraz etti, ikinci ortalamayı aldı. Hakime durumu anlatınca üçüncü bilirkişi atanmasına karar verildi. Bu sadece benim değil, sektörün genel meselesi” diyen Öncel, yatırımcıların “sorunu konuşmayalım, sektörü nasıl büyütürüz konuşalım” yaklaşımının da çözüm üretmediğini ifade ediyor. Perakende satışlarının enflasyonun çok altında kaldığını vurgulayan Öncel, “Şu anda herkes nakit akışı yönetiyor. Banka kredisi yok, kontrollü zarar söz konusu. Aylık 100 lira kira varsa o kadar satış yapmak zorundasın, nasıl yaparsan yap” sözleriyle sektörün içine düştüğü darboğazı özetliyor. Öncel’e göre yalnızca AVM değil, tüm ticari mülk sahipleriyle yaşanan bu sorun ancak sistematik düzenlemelerle çözülebilir. Enflasyona bağlı artışla birlikte mülk sahiplerinin gelir vergisinde indirim yapılması gerektiğini savunan Öncel, “Devlet vergisinden biraz feragat ederse mal sahipleri de gönüllü olarak indirime gider. Üst sınır tek başına çözüm değil, çünkü kavga çıkar” diyerek hem mülk sahiplerini hem devleti sürece ortak etmeye çağırıyor. AVDAGİÇ: Yatırımcıların artan yükleriyle bağlantılı Ekonomim^den Yener Karadenizi'in haberine göre, ticari gayrimenkul kiralarındaki tartışmaların odağında perakendeciler ve mülk sahipleri karşı karşıya gelse de İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, meselenin yalnızca kiracılar açısından değil, yatırımcılar açısından da değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. AVM yatırımcılarının büyük kısmının uzun vadeli döviz kredileriyle yola çıktığını belirten Avdagiç, pandemiyle birlikte bu kredilerin TL’ye dönmesinin dengeleri bozduğunu ifade ediyor. Avdagiç, “Diyelim ki 50 milyon dolar kredi taksiti vardı, 55 milyon dolar kira alıyordu. Kredisini ödeyip kalanla işini çeviriyordu. Ancak krediler TL’ye dönünce bu yapı çöktü” diyor Avdagiç’e göre mevcut kira tartışmaları, yalnızca perakendecilerin sıkışmışlığıyla değil, yatırımcıların artan yükleriyle de doğrudan bağlantılı. Avdagiç, ticari mülklerin yatırım geri dönüş sürelerine de dikkat çekiyor. İstanbul’da sıradan bir AVM’nin yer maliyeti dahil minimum 150 milyon dolarlık bir yatırımı gerektirdiğini belirten Avdagiç, “Bir mağazanın kirası yalnızca o metrekareyi değil, ortak alanları, otoparkı, altyapıyı da karşılamak zorunda. 1 m2 mağaza için 3,5-4 m2 inşaat yapmak gerekiyor” diyor. Gayrimenkul sektöründe Türkiye’nin 2010’larda düşük kira seviyeleriyle anıldığını hatırlatan Avdagiç, “2010’larda bize gelen gayrimenkul raporlarında ‘Türkiye hem işyeri hem ofis hem de konut kiralarında dünya standartlarının çok altında. Çok hızlı bir yükselme olacak’ deniyordu. AVM’lerde bu olamaz ama örneğin caddelerde insanlar mülk almadı, ‘nasılsa ucuza oturuyorum’ diye. Ama şimdi Bağdat Caddesi’nde bir dükkan almaya kalksanız 400-500 milyon TL’yi geçiyor. 50 milyona iyi bir caddede dükkan yok. Dünyada yatırımın 12-13 yılda döndüğü ülkeler var. Türkiye’de diyelim ki 20 yılda dönüyor. Bu son kira zamlarından sonra 12 yıla kadar düştü. Şimdi 500 milyonluk dükkanı aldığınızda bunu 20 yıla bölerseniz yıllık 25 milyon almanız lazım, sıfır enflasyon ile. 12’ye bölerseniz, ayda yuvarlak hesap 2 milyon TL kira almanız lazım. Vergisini de üzerine koyarsanız 2,6-2,7 milyon TL almanız lazım ki, stopajını, vergisini verdikten sonra size 2 milyon net kalsın. Realite bu” sözleriyle, kira artışlarının yalnızca keyfi değil, yatırımın matematiğiyle de ilgili olduğunu belirtiyor. PALANDÖKEN: Kontrolsüz kira artışları küçük esnafı tüketti TESK Başkanı Bendevi Palandöken, ticari kiralardaki kontrolsüz artışların ve kuralsız işyeri açılışlarının küçük esnafı hızla tükettiğini söylüyor. Kira seviyesinin yanı sıra 10 yılı dolduran kiracılar için tahliye kolaylığı sağlanmasının, esnafın uzun vadeli plan yapmasını imkânsız hale getirdiğini belirten Palandöken, “Bir esnafın müşteri kitlesi oluşturması beş yılı buluyor. Tam yerleşmişken, ‘çık’ deniliyor” diyor. Kira artışlarının yapılan işle orantılı olması gerektiğine dikkat çeken Palandöken, 50 bin TL’ye tutulan bir dükkânın kısa sürede 75 bin TL’ye çıktığını, bu farkın da mecburen vatandaşa yansıtıldığını vurguluyor. Zincir mağazalar zararını başka şubeyle telafi edebiliyor ancak küçük işletmelerde bu denge mekanizması bulunmuyor. “Caddelerdeki dükkânların çoğu bu nedenle boş kalıyor. Online satışlar artarken, fiziksel mağazalar birer birer kapanıyor” ifadesini kullanıyor. Palandöken’e göre asıl sorun, kuralsızlık. Türkiye’de esnafın ortalama ömrü artık üç yıla kadar geriliyor. “Dünyada bu işler kuralla yürüyor” diyen Palandöken, simitçinin yanına bir başka simitçi açılmasının önüne geçilmediğini, plansızlığın herkesi batırdığını dile getiriyor. Ruhsat süreçlerinde alan analizi yapılmaması nedeniyle aynı sokakta benzer işletmelerin birbirini yok ettiğini anlatıyor. Bir diğer sorun da kira stopajı. “Zaten gelirini almış mal sahibinden vergi alınıyor, bir de kiracıdan ikinci kez alınıyor” diyen Palandöken, çifte vergilendirmenin kaldırılmasını istiyor. Ayrıca mülk sahibinin kira artışında devletin müdahil olması, enflasyonun önüne geçilmesi ve işyeri kiralarının daha adil şekilde belirlenmesi gerektiğini söylüyor. Palandöken, Maliye ve Ticaret Bakanlıklarıyla yürüttükleri görüşmelerde perakende yasasının çıkarılması gerektiğini dile getirdiklerini aktarıyor. “Her işletme her şeyi satamaz. Kira artışında sınır, işyeri açılışında analiz, tahliyelerde denge gerekiyor. Batmadan önce önlem alınmazsa, kaybedilen sadece esnaf değil, ülkenin birikimi olur” sözleriyle çağrısını yineliyor.

'Türkiye'nin sıkı para politikasını sürdürme kabiliyeti zorlaşıyor' Haber

'Türkiye'nin sıkı para politikasını sürdürme kabiliyeti zorlaşıyor'

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) piyasa beklentilerini aşan faiz indiriminin ardından yabancı kurumların da analizleri devam ediyor. Morgan Stanley'in ardından Citi ekonomistleri de kararla ilgili bir değerlendirme yayımladı. Değerlendirmede mevcut gelişmelerin TCMB'nin reel efektif döviz kuru bazlı dezenflasyon stratejisi çerçevesinde kurları yakından takip etmeye devam edeceğine işaret ettiği belirtildi. Sıkı para politikasını sürdürme kabiliyeti zorlaşıyor Citi ekonomistleri İlker Domaç ve Gültekin Işıklar imzalı 24 Temmuz tarihli değerlendirmede büyüme beklentilerinin azalması ve işsizlik oranının yükselmesinin, TCMB'nin uzun süre sıkı para politikasını sürdürme kabiliyetini zorlaştırdığı ifade edildi. Makroekonomik ortamın, şu anda TL lehine eğilimli olan yerleşiklerin portföy pozisyonları nedeniyle daha da karmaşık hale geldiğini belirten Citi ekonomistleri bu durumun, olumsuz şoklara tepki olarak yerleşiklerin döviz varlıklarında anlamlı bir artış olabileceğini düşündürdüğünü söyledi. Rezervlerdeki toparlanma dikkat çekiyor Mart ve Nisan aylarında yaşanan keskin düşüşün ardından TCMB'nin rezerv pozisyonunda bir iyileşme olduğuna dikkat çeken Citi ekonomistleri ancak brüt rezervlerin döviz bileşeninin mevcut seviyesinin Şubat ortasındaki 100,7 milyar dolarlık zirvenin altında olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, Citi güçlü tamponların korunmasının öneminin, TCMB'nin stratejisinin önemli bir bileşeni olan TL'nin istikrarına odaklanmasından değil, aynı zamanda keskin bir kur zayıflamasının bilançolar üzerinde yaratabileceği olumsuz etkilerden kaynaklanan finansal istikrar endişelerinden de kaynaklandığını belirtti. Değerlendirmede "Bizim görüşümüze göre, belirtilen arka plan, yavaşlayan ekonomi, yüksek enflasyon ve azalan normalleşme ile birleştiğinde, gevşeme döngüsü için zorlu bir yol söz konusu" ifadeleri yer aldı.

Emekli ve çalışanların refahı için adaletli düzenlemeler şart Haber

Emekli ve çalışanların refahı için adaletli düzenlemeler şart

Bir bayram tatili daha sona erdi. İdari izinlerin verildiği bu dönemde, sağlık ve güvenlik gibi kritik alanlarda 24 saat hizmet veren kamu kurumlarındaki personel, görevlerinin başında olmaya devam etti. Ancak, bayram ve idari izin günlerinde gerekli düzenlemeler yapılmadığı için bu fedakâr çalışanlar hak ettikleri ücretlendirmeleri maalesef alamadığını belirten Sahim-SEN Başkanı Özlem Akarken, ‘‘Biz, her zaman adil ve liyakatli bir sistemden yanayız.’’ diyor.   Ülke genelinde pek çok kişi 9 günlük bayram tatilini tatil dinlenme olarak geçirirken, sağlık ve güvenlik personeli gibi 24 saat kesintisiz hizmet veren çalışanlar görevlerinin başında kalmaya devam etti. Özellikle kesintisiz hizmet gerektiren sektörlerde, bayram ve idari izin günlerinde dahi çalışmaya devam eden fedakâr personelin hak ettikleri ücretlendirmeleri alamamaları dikkat çekti. Konuyla ilgili açıklama yapan Sahim-SEN Başkanı Özlem Akarken, “Bayram ve tatil günlerinde dahi halkımızın güvenliği ve sağlığı için fedakârca çalışan kamu personelinin emekleri göz ardı edilmemeli. Biz, her zaman adil ve liyakat esaslı bir sistemden yanayız. Bu personelin hak ettikleri ücretleri alabilmesi için gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiğine inanıyoruz” dedi. Akarken, kamu çalışanlarının özverili çalışmalarının karşılığının verilmesi gerektiğini belirterek, yetkililere çağrıda bulundu. İşçi, Memur ve Emekliler Geçinemiyor! Ekonomik dalgalanmaların etkileri, toplumun her kesiminde olduğu gibi işçi, memur ve emeklilerin de yaşam standartlarını zorlamaya devam ediyor. Memur ve memur emeklilerinin maaşlarına Temmuz ayında yapılacak zamlar henüz verilmemişken, temel ihtiyaçlardan lüks tüketim maddelerine kadar geniş bir yelpazede fiyat artışları yaşanıyor. Memur emeklilerinin mağduriyetleri devam ediyor. Önümüzdeki ay yapılacak Temmuz zammına dikkat çeken Özlem Akarken, “Asgari ücretliye ek zam yapılmayacağı belirtildi. Ancak, asgari ücrete ek ara zam yapılması zorunlu hale gelmiştir. Memur ve memur emeklisi Temmuz zammı verilmeden önce, çeşitli ürünlere ve hizmetlere zamlar gelmeye başladı bile. Eğer asgari ücret alan vatandaşımıza ek zam yapılırsa da memur maaşı ile asgari ücret arasındaki fark ciddi anlamda azalacak. Gerekli düzenlemeler konunun uzmanları tarafından yapılması şart .Çünkü  işçi, memur ve emekliler geçinemiyor!” şeklinde konuştu. Ülke Sorunlarını Çözmek İçin Adaletli Politikalar Şart! Ülkemizin karşı karşıya olduğu sorunlar sadece ekonomik zorluklarla sınırlı değil; eğitimdeki saygınlık krizi ve artan sığınmacı sorunu gibi konular da derinlemesine çözüm gerektiriyor. Ancak bu sorunlarla başa çıkabilmek ve toplumun refah seviyesini iyileştirebilmek için adil ve liyakatli politikaların hayata geçirilmesinin şart olduğunu vurgulayan Akarken, “Bir ülkede demokrasinin ve adaletin gelişmesinin ilk şartı adaletli bir vergi sisteminin hakim kılınmasıdır. Dolayısıyla, sorun sadece vergi borcunun silinmesi değil, usulsüz bir şekilde gider göstererek vergi borcunu sıfırlayan işletmelerin tespit edilip gerekli yasal yaptırımların uygulanmasıdır. Kamu emekçilerinden sonra düzenli vergilerini ödeyen meslek gruplarına yeni vergi düzenlemeleri getirilmesi gündemdedir. ÖTV istisnalı araçlar konusunda da adaletsizlikler bulunuyor. Engellilerin ÖTV istisnalı araç alımı VERGİ KAYBI ise, bu kayba yol açanları tespit etmek Devletin görevidir. Hak kısıtlama ile Vergide adalet olmaz.  Engelliler için yapılan düzenlemelerin kullanım amacına uygun olup olmadığının denetlenmesi ve gerektiğinde yaptırımların uygulanması daha doğru olacaktır BM Engelli Hakları Sözleşmesine, Anayasa’ya, Engelliler Kanunu’na ve kapsayıcılığa aykırı olan ÖTV DÜZENLEMESİ olmamalıdır ’’ dedi ve garsonların aldığı bahşişlerden vergi alınması konusuna da değindi; “Hizmet bedelinin 'unu aşmadığı sürece vergi getirilmeyeceği belirtilmiştir. Bu vergiye kaldıysa ülkemiz acı reçete ile karşı karşıya demektir. Enflasyon %25 iken faizlerin %9'a indirilmesi önce enflasyonu sonra da faizin patlamasına sebep olmuştur.” Umarız Yanılırız! Çözüm önerilerini sıralayan Akarken, “Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın hayvan yemine , gübreye ise %20 KDV getirmeyi planlamaktan vazgeçip kamu bankalarından verilen ve geri ödenmeyen kredilerin peşine düşmesi gerekmektedir. Türkiye'nin alt gelir grubundan değil, hükümetten ve siyasetten tasarruf etmesi lazım. En kapsamlı vergi paketi yakında TBMM'ye gelecek. Dijital hizmetlerden konaklamaya kadar hayatın her alanında vergi yükü artacak gibi görünüyor” dedi ve önerilerine devam etti; ‘‘Halihazırda aldığımız, yediğimiz, içtiğimiz her şeyin vergisini veriyoruz. Bütçe açık verdi, ekonomi kötü gidiyor söylemleri herkesin ağzında ama yanlışları doğru yapacak mıyız, adaletli, üreten bir ekonomik sistem yerine, kısa vadeli gelir hedeflerini gözeten yeni düzenlemeler neleri değiştirecek ileriki günlerde göreceğiz. Sözün özü, çalışan da emekli de vergi yükünün altında eziliyor. Vergide adalet sağlanmadıkça, emekçinin vergi oranı yüzde on veya on beşte sabitlenmedikçe, katsayı düzenlemesi yapılıp emekliliğe yansıyan maaş sistemi getirilmedikçe, çalışan da emekli memurda enflasyon ve faizlerin acı reçetesini görecek. Düzenlemelere verilen bayram tatili ve idari izinde tatil yapmayıp görevinin başında olan emekçinin mali ve özlük haklarındaki düzenleme ve vergide adaletle başlamak lazım…"

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.