SON DAKİKA
Hava Durumu

#Şekip Avdagiç

Ekometre - Şekip Avdagiç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Şekip Avdagiç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Avdagiç: İç talebi soğutmanın bedeli sanayiciye yüklenmemeli Haber

Avdagiç: İç talebi soğutmanın bedeli sanayiciye yüklenmemeli

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın detaylarına dikkat çektiği ‘yeni yatırım teşvik sistemini’ sanayinin büyümeye katkısını ve desteklerin etkinliğini artıracak bir tedbir olarak görüyoruz” ifadesini kullandı. Avdagiç, “Yatırım kredilerinde 11,5 ila 18,4 puan faiz-kâr payı desteği ile yatırım tutarının yüzde 20'sine ve 240 milyon liraya varan teşvikler, üretime ve girdi maliyetlerine olumlu etki yapacaktır. İşletmelerin öz kaynakla yapacakları makina alımlarına, makina bedelinin yüzde 25'ine, yatırım tutarının yüzde 15'ine ve 240 milyon liraya kadar nakdi destek verilmesi yatırımları hızlandıracaktır” değerlendirmesinde bulundu. Avdagiç, Resmi Gazete’de yayımlanan ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mehmet Fatih Kacır’ın detaylarına dikkat çektiği yeni yatırım teşvik sistemini, sanayinin büyümeye katkısını ve desteklerin etkinliğini artıracak bir tedbir olarak gördüklerini belirterek, şöyle devam etti: “Teşvik bölgelerinde yer alan illerdeki OSB'lerde çalışanların SGK primi işveren paylarını 14 yıl, çalışan paylarını 10 yıl hükümetin karşılaması olumlu adımlar. Bununla birlikte sadece OSB’lerdeki firmalara değil, OSB dışındaki firmalara da teşviklerin verilmesi yararlı olacaktır. Çünkü organize sanayiler dışında da teşvik edilmesi gereken yaygın yatırımlar bulunuyor. Ayrıca inovasyona yönelik girişimlerin de özel ve güçlü bir teşvik mekanizmasıyla desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz.” Bugün TÜİK’in açıkladığı ilk çeyrek büyüme verilerinin de bunu teyit ettiğini kaydeden Avdagiç, Türkiye ekonomisinin çeyreklik bazda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2 büyüdüğünü belirterek, “Büyüme tablosunda sanayideki yüzde 1,8, tarımda ise yüzde 2'lik gerileme ciddi sinyaller içeriyor. Aynı şekilde makina-teçhizat yatırımlarında da 1,8’lik daralma mevcut” değerlendirmesinde bulundu. İç talebi soğutmanın tüm bedeli sanayiciye yüklenmemeli Avdagiç, “İhracatın yatay seviyede kaldığını, ithalatın yüzde 3 arttığını görüyoruz. İç talebi soğutmanın tüm bedeli sanayiciye yüklenmemeli. Büyüme kompozisyonumuzu sanayi ve ihracat ağırlıklı yapıdan uzaklaştırmamalıyız.” uyarısında bulundu. Dezenflasyon programının hepimiz için ortak hedef olduğunu vurgulayan Şekib Avdagiç, “Enflasyonun indirilmesi hepimiz için ortak hedef olmakla birlikte, yüzbinlerce kişiye istihdam sağlayan sanayicinin ödediği maliyeti hafifletmenin artık elzem hale geldiğini ifade etmek isterim. Sanayi üretimini güçlendirecek her tedbir, dezenflasyon programına da güveni artıracaktır. Yatırımları ve ihracatçının rekabet gücünü artıracak politikaların hızla devreye alınmasını bekliyoruz. Enflasyonla mücadele reçetesinde sanayi üretiminin soluk alma kapasitesini güçlendirecek uygulamalara ağırlık verilmeli. Bilhassa tarım sektörünü yeniden büyüme patikasına yönlendirmekten vazgeçmemeliyiz. Enflasyonu baskılamak için ihracatı da baskılama yöntemi uzun vadede olumlu sonuçlar getirmeyecektir. Aynı şekilde sanayiyi soğutan bir dezenflasyon programı, enflasyonla mücadelenin tamamına zarar verecektir.” ifadelerini kullandı. İTO Başkanı Avdagiç, açıklamasında kredi piyasasında düzenleyici faaliyetlerle finansman açığının kapatılmasının enflasyonla mücadeleye katkı vereceğini de belirterek, “Bir gerek koşul olarak, enflasyonun altında kalan kurların cari denge üzerinde baskı yapmasına izin verilmemesinin önem taşıdığını da ifade etmek isteriz.” değerlendirmesine yer verdi.

SEDDK yöneticileri İTO Başkanı Avdagiç ile de görüştü Haber

SEDDK yöneticileri İTO Başkanı Avdagiç ile de görüştü

İTO Otomotiv İhtisas Komitesi üyeleri ve Kısa süreli trafik sigortası uygulamalarında ve TRAMER kayıtlarında yaşanan sorunlar, istanbul Ticaret Odası Otomotiv ihtisas komitesi toplantısında ele alındı. Toplantıda pert araçların tespit, onarım ve trafiğe dönüş süreçleri değerlendirilirken, trafik sigorta poliçelerindeki yüksek fiyatlar, ek teminat talepleri ve fiyat farklılıkları da gündeme geldi. Sigortacılık ve Özel emeklilik Düzenleme ve Denetleme kurumu (SEDDK) Başkanı Davut Menteş, toplantıda yaptığı konuşmada, eksper atamalarında akıllı atama sistemi taslağı üzerinde çalışıldığını belirtti. Menteş, taslakta belli bir ücretin üzerinde gerçekleşen kazalarda sıralı ve akıllı sistemden atama yapılacağını söyledi. Menteş'in verdiği bilgiye göre, atamalar, eksperin puanı, coğrafi yakınlığı ve uzmanlık alanına göre yapılacak. SEDDK, kasko durumu için de ayrı bir hazırlık yapıyor. Çalıştay raporu Toplantıya başkanlık yapan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sami Atılgan da çalışmaların sektöre yeni bir perspektif kazandırdığını belirterek, “Otomotiv satış sonrası sektörü, Türkiye’de büyük bir potansiyele sahip. Ancak sektörün büyümesini ve gelişmesini engelleyen çeşitli yapısal sorunlar bulunuyor. Bunun üzerine otomotiv satış sonrası sektörü çalıştay raporunu hazırladık. Bu raporda, sorunları analiz edip çözüm yollarını ortaya koyduk” dedi. Tramer sorgulama ücretleri büyük külfet İkinci el araç satışı sektör temsilcileri, ihalelerle satılan araçların bazılarında TRAMER kayıtlarının belirtilmediğine ve şirketler tarafından da TRAMER sorgusu yapıldığına dikkat çekti. Böylelikle firmalara aylık 10 ila 15 bin liralık ağır yük oluşturulduğunu belirten sektör temsilcileri, en azından ihaleye çıkan araçlarda TRAMER bilgisi verilmesinin gerekli olduğunun altını çizdi. Toplantıda söz alan konuşmacılar, bedelsiz TRAMER olgusunun hem alıcının hem de satıcının kafasını karıştırdığını belirterek, “Burada süreci tüketici anlamıyor ve alışverişten vazgeçebiliyor” dedi.

Avdagiç: Rekabetçiliği kaybetmemeliyiz Haber

Avdagiç: Rekabetçiliği kaybetmemeliyiz

Avdagiç, enflasyonun kalıcı bir şekilde düşeceğine inandığını ifade etti. İTO Başkanı Şekib Avdagiç, faizin, kredi kullanım şartlarının, kredi pastası büyüklüğünün, döviz- TL kredisi maliyetlerinin, bunlarla ilgili regülasyonların hepsinin birbiriyle uyumlu ve koordineli olmasında yarar gördüklerini belirterek, "Yeni süreçte ekonomide atılacak adımların senkron çalışması önemli. Ancak bunların hepsini belli bir denge içinde götürüp, enflasyonu kalıcı bir şekilde aşağı doğru çekmeyi başaracağımıza inanıyoruz." dedi. Tüm dünyanın önde gelen teknoloji fuarları arasında gösterilen, Dünya GSM Birliğinin (GSMA) her yıl İspanya'nın Barselona'da düzenlediği Mobil Dünya Kongresi (Mobile World Congress-MWC) gerçekleştirildi. Mobil iletişim sektörünün en önemli platformlarından biri olma özelliğini taşıyan ve her yıl 100 binden fazla ziyaretçinin katıldığı etkinlikte, cihaz üreticileri, mobil operatörler, teknoloji sağlayıcıları ve sektörden temsilciler bir araya geldi. Fuarda Türkiye'nin milli katılımını 2014'ten bu yana olduğu gibi bu yıl da İstanbul Ticaret Odası (İTO) organize etti. Kongrede, 21'i milli katılım kapsamında 12'si bireysel katılım olmak üzere Türkiye'den 33 firma yer aldı. İTO Başkanı Avdagiç, etkinlikte basın mensuplarına yaptığı açıklamada, iş dünyasının sorunlarına yönelik hassas yaklaşımları için ekonomi yönetimine ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) teşekkür etti. Enflasyonun düşürülmesiyle ilgili yaklaşık 20 aydır devam eden bir politika bulunduğunu anımsatan Avdagiç, bu politikanın büyümeyi makul bir seviyede tutarken, enflasyonu üç senelik bir dönem içinde tek haneye düşürmeyi hedeflediğini ve bunun iş dünyasının büyük bir kesimi açısından da kabul edilen bir makro bakış açısı olduğuna işaret etti. Avdagiç, iş dünyasının enflasyonu düşürmeye yönelik politikanın tam destekçisi olduğunu ve olmaya da devam ettiğini aktararak, "Bizlerin öne çıkartmaya çalıştığımız bir konu da enflasyonu düşürme sürecinin sonunda Türkiye'nin üretim kabiliyetinin, ihracat kabiliyetinin, istihdam hacminin zarar görmemesidir." değerlendirmesinde bulundu. "Enflasyonu kalıcı bir şekilde aşağı doğru çekmeyi başaracağımıza inanıyoruz"  İTO Başkanı Avdagiç, 2023'ün temmuz ayında devreye giren bir ekonomi politika seti olduğunu hatırlatarak, bu politikanın en önemli çıktısının, hedefinin enflasyonu aşağı doğru çekmek olduğunu belirtti. En önemli hedefin enflasyonu makul bir noktaya getirmek olduğunu kaydeden Avdagiç, "Bütün diğer konuların faizin, kredi kullanım şartlarının, kredi pastası büyüklüğünün, döviz- TL kredisi maliyetlerinin, bunlarla ilgili regülasyonların hepsinin birbiriyle uyumlu ve koordineli olmasında yarar görüyoruz. Yeni süreçte ekonomide atılacak adımların senkron çalışması önemli. Ancak bunların hepsini belli bir denge içinde götürüp, enflasyonu kalıcı bir şekilde aşağı doğru çekmeyi başaracağımıza inanıyoruz." açıklamasını yaptı. Kur politikasının da bu paketin içinde çok önemli bir unsur olduğuna değinen Avdagiç, iş dünyasının enflasyon ve döviz kur arasındaki makası karşılamaya, göğüslemeye hazır olduğunu, ancak oluşan makasın yönetilemeyecek dereceye gelmesini önlemenin önemini vurguladı. Avdagiç, bu çalışmaların önümüzdeki dönemde dikkatli bir şekilde ele alınmasının yararlı olacağını söyledi. "Türkiye'nin rekabetçiliğini kaybetmeyeceği bir sürecin beraber yürütülmesi gerekiyor"  Politikaların sadece bir finans yönetimi olarak değil, bir ekonomi yönetimi olarak ele alınmasının yararlı olacağını aktaran Şekib Avdagiç, iş dünyası olarak gündeme getirdikleri en önemli konunun bu olduğunun altını çizdi. Avdagiç, "Dolayısıyla bütün bu ortaya konan politikalar üretime, üretim sektöründe, ihracat sektöründe faaliyet gösteren firmalara, ihracata çalışan firmaların tedarikçilerine odaklanmalı." değerlendirmesinde bulundu. Yurt dışından gelip Türkiye'de hizmet alan yabancıların olduğunu ifade eden Avdagiç, buradaki en büyük sektörün turizm sektörü olduğunu ve Türkiye'nin rekabetçiliğini kaybetmeyeceği bir sürecin de beraber yürütülmesi gerektiğine işaret etti. Avdagiç, üretim yapan, ihracat yapmaya çalışan firmaların içerideki kredi maliyetlerinin yüksekliğinde zorlandığını kaydederek, "Döviz içerideki fiyatlardan az yükseldiği zaman maliyetler döviz bazında artıyor. İhracatı baskılayan, ithalatı cazip hale getiren durum ve uygulamalardan kaçınılması gerektiğini düşünüyoruz." dedi. TCMB’nin açıkladığı yüzde 24’lük revize edilmiş bir enflasyon tahmininin olduğunu belirten Avdagiç, "Tahmin üst aralığı ise yüzde 29’a karşılık geliyor. Dolayısıyla şu anda o bant içinde kalması konusunda iş dünyası olarak tam destek vermeye devam edeceğiz." açıklamasını yaptı. "TÜRKİYE'NİN REZERVLERİ ÇOK DAHA İYİ BİR NOKTADA"  İTO Başkanı Avdagiç, enflasyonla mücadelede kur makasına gereğinden fazla yüklenilmemesi gerektiğini kaydederek, enflasyonda bir düşüş yaşandığını, Türkiye'nin rezervleri çok daha iyi bir noktada olduğunu, CDS'lerin oldukça düştüğünü, bütün bunların başarılı noktalar olduğunu, bunları takdir ettiklerini ve desteklediklerini belirtti. Enflasyonun, faizlerin, kredideki büyümelerin konuşulduğunu anımsatan Avdagiç, "Hepsi çok önemli ama bunlarla birlikte gerçek üretim alanında faaliyet gösteren firmaların, ihracatçıların ve ihracat ailesine tedarikçi olanların durumunu da gözetmeliyiz." ifadelerini kullandı. Avdagiç, Türkiye'nin ihracat rekabetçiliğini kaybetmeyeceği, ithalatın cazip olmaktan çıkarılmış olduğu politikaları sürekli gündeminde tutması gerektiğine işaret ederek, "Enflasyonla mücadelede kur makasına gereğinden fazla yüklenmek, Türkiye'yi ithalatçı bir ülke haline getirebilir. Tekrar üretim kabiliyetini kazanmak, dünyadaki konjonktür dikkate alındığında her zamankinden daha uzun zaman alabilir. Bizim geleneksel üretim kalemlerimiz olan tekstil, hazır giyim, konfeksiyon, saraciye, triko, çorap, deri gibi sektörlerde değil, otomotivde, beyaz eşyada ve kimyada Türk ihracatçısı zorlanıyor. Turizmde artan işçilik, gastronomi yeme-içme ve genel maliyetlerden dolayı daha pahalı bir ülke haline geldik. Dolayısıyla Türkiye'den bazı turistlerin artan fiyatlara bağlı olarak alternatif rotalara yönelmesi ile karşı karşıya kalabiliriz." diyerek sözlerini tamamladı.

Türk Tekstil sektörü Texworld Paris'te Haber

Türk Tekstil sektörü Texworld Paris'te

Moda ve hazır giyim tedarik sektörlerinden 58 Türk şirketi, bugün Fransa'nın başkenti Paris'te kapılarını açan Texworld Fuarı'nda tasarımlarını sergilemeye başladı. Türkiye, fuarda 2'nci büyük katılımcı ülke oldu. İTO Başkanı Avdagiç, "Tekstil ve hammaddeleri sektörümüz ihracatta büyük emekle kazandığı mevziyi kaybetmeyerek önemli bir başarı gösterdi" dedi. Avrupa'nın önde gelen kumaş, aksesuar ve moda fuarlarından Texworld Paris 2025 Spring Fuarı, bugün Fransa'nın başkenti Paris'te kapılarını açtı. Türk tekstil sektörü firmaları bu yıl "Geleceği Dokumak" mottosuyla düzenlenen fuarda üç gün boyunca, sektörün rekabetçi ve en çok tercih edilen geniş ürün yelpazesini sergileyerek, uluslararası profesyonellerle görüşmeler gerçekleştirecekler. Türkiye milli iştirakinin İstanbul Ticaret Odası tarafından gerçekleştirildiği fuarda Türkiye, 19 katılımcı ülke arasında milli katılım olarak 1'inci sırada yer alırken, milli iştirakte yer alan 47 firma ve bireysel olarak katılan 11 firma ile toplam 58 Türk firmasıyla katılımcı sayısı olarak fuarın ikinci büyük ülkesi oldu. Paris Le Bourget Sergi Merkezi'nde düzenlenen fuarı, yaklaşık 10 binden fazla profesyonelin ziyaret etmesi bekleniyor. Dünyanın dört bir yanından alıcıları ağırlayan fuara katılan 58 Türk firması, tekstil ve hazır giyim alanındaki uzmanlıklarını sergiliyor. İstanbul Ticaret Odası'nın 2020 yılından itibaren yılda 2 kere düzenlediği Texworld Paris fuarları Türkiye milli iştirak organizasyonu çalışmaları, 15-17 Eylül 2025 tarihlerinde düzenlenecek Texworld Paris Autumn 2025 ile devam edecek. Etkinlik profesyonel alıcılara, temel ürünlerden en yenilikçi ve kaliteli ürünlere kadar geniş bir yelpazede ürünler sunan önemli bir tedarik platformu özelliğini taşıyor. Fuarda aksesuar, çanta, çocuk giyim, denim, deri mamulleri, erkek ve kadın giyim, kemer, şal, kumaş gibi ürünler sergileniyor. "Texworld'deki her buluşmamızda sektörümüzün gelişmesini görmenin heyecanını yaşıyoruz" İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, yaptığı açıklamada, Türk moda ve hazır giyim sektörünün binbir çeşit rengi ile Texworld Paris Fuarı'nda yer almasından mutluluk duyduklarını söyledi. Avdagiç, "Texworld'deki her buluşmamızda, hazır giyim ve modanın yeni bir yorumunu ve sektörümüzün gelişmesini görmenin heyecanını yaşıyoruz. Çünkü moda, giyinmenin bir ihtiyaç olarak ortaya çıktığı ilk andan itibaren, yani insan yeryüzünde görünmeye başladığından beri olageldi. Çünkü insan o andan itibaren giysiye ihtiyaç duydu. Bu yönüyle kazıbilimcilerin ortaya çıkardığı; insan bilimci ve kültür bilimcilerin yorumladığı her eski belge ve kalıntı, modanın da gelişim çizgisini gösterir. Ortaya çıkartılan o bulgular, aynı zamanda, binlerce yıllık bir moda ve giyim sergisidir. İnsanın hayat tarzını ve ruhunda taşıdığı asli kimliğini gösterir" ifadelerini kullandı. Avdagiç, Türkiye'nin tekstil ve hammaddeleri ihracatının 2024 yılı aralık ayında yüzde 1,8 artış göstererek 942 milyon dolar değerinde gerçekleştiğini söyledi. Avdagiç, sektörün ihracatının 2024 yılının ocak-aralık döneminde ise yüzde 1,3 azalarak 11,4 milyar dolar değerinde gerçekleştiğini kaydetti. Şekib Avdagiç, "Tekstil ve hammaddeleri sektörümüz ihracatta büyük emekle kazandığı mevziyi kaybetmeyerek önemli bir başarı gösterdi. Sürekli dile getirdiğimiz kur-enflasyon makasının aşırı açılmasının ihracatımızı olumsuz etkilediğinin farkındayız. Ancak Türk ihracatçısı, bu zorlu engeli de geride bırakabilecek güçte olduğunu ortaya koymuştur. Ekonomiden sorumlu yetkililerimizin, bu konuya etkili çözümler getirmesiyle 2025 yılının daha iyi geçeceğine inanıyorum" diye konuştu.

İTO'nun hazırladığı fiyat endeksi güncelleniyor Haber

İTO'nun hazırladığı fiyat endeksi güncelleniyor

1995 yılından bu yana hazırlanan ‘İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi’ yarından itibaren İstanbul Tüketici Fiyat İndeksi’ adıyla yenilenerek yayımlanacak. Yeni endeks ana gruplar ve madde sayısı olarak TÜİK ile daha uyumlu bir görünüm sergiliyor. Konuyla ilgili tanıtım toplantısında konuşan İTO Bilim Kurulu Üyesi ve Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ege Yazgan, çıkan sonuçlarla ilgili, “TÜİK ile İTO verilerinin ana eğiliminin eskisine göre daha yakın olduğunu söyleyebilirim. Güncelleme sonrası bu bizim beklediğimiz bir durumdu” dedi. İstanbul Tüketici Fiyat İndeksi çalışmaları kapsamında Ocak 2023’ten bu yana toplam 586 binin üzerinde fiyat verisi toplandı. 1995 yılı bazlı indekste 242 madde bulunurken, 2023 yılı bazlı İstanbul Tüketici Fiyat İndeksi’nde 493 madde yer alıyor. İndeksteki ana grup sayısı 8’den 12’ye çıkarıldı. Fiyat derleme sayısı da 15 bin 725’ten 24 bin 500’e yükseltildi. İTO tarafından hesaplanan ve açıklanan indekslerin fiyatları, ağırlıklı olarak ‘yerinde veri toplama’ yöntemiyle temin ediliyordu. Yeni indekste ise bu yönteme ek olarak kısmen 'internet üzerinden' veri temini de yapılmaya başlandı. Yeni endeksin madde yapısı da günün koşullarına göre güncellendi. Örneğin eski endeksteki soba, gazete, video ve kasetçalar gibi ürünler çıkarılırken, dijital yayın üyeliği, cep telefonu gibi kalemler eklendi. En radikal değişiklik ise eski endekste olmayan otomobilin eni endekse dahil edilmesi oldu. Güncelleme sonrası gıdanın payı yüzde 42,5’ten yüzde 30,70’e inerken, ulaştırmanın payı yüzde 6’dan yüzde 13,8’e yükseldi. Yeni indeks için İTO Bilim Kurulu, İTO Stratejik Araştırmalar Merkezi (İTOSAM) İstatistik Birimi ve NielsenIQ Türkiye Tüketici ve İçgörü Araştırmaları Bölümü’nün çalışmaları ile aylık 350 hane takip edilerek, toplam 2 bin 400 hanenin katılım gösterdiği tüketim araştırması yapıldı. İndeks çalışmaları kapsamında Ocak 2023’ten bugüne kadar geçen 25 ayda toplamda 586 binin üzerinde fiyat verisi toplandı. Yeni alışkanlıklara göre güncellendi Yeni indeksin tanıtım toplantısında konuşan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, şunları söyledi: “Tüketim davranışlarımızda köklü değişiklikler oldu, oluyor. Dün hiç düşünülmeyen hizmet ve ürünler, temel ihtiyaçlar arasına girdi. Bir önceki indeksimizde ‘soba, video, kaset çalar, odun, aidata dahil olmayan kapıcı ücretleri’ gibi başlıklar vardı. Şimdi İstanbul’da doğalgazsız ev yok, video kaset izleyen yok. Ama hepimiz otomobil, cep telefonu, internet, dijital platformlar kullanıyoruz. Dolayısıyla 30 yıldır kullandığımız 1995 baz yıllı indeksimiz artık yeterli olmamaya başladı. Bu nedenle İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi’nin güncellenmesi için 2019 itibariyle çalışmalara start verdik. Ne yazık ki araya 2 yıllık pandemi girdi, hem fiyatlamalarda hem de tüketim biçimlerinde anormallikler oldu. Biliyorsunuz, baz yılının olağanüstü gelişmelerden mümkün olduğunca arındığı bir yıl olması gerekiyor. Bu nedenle çalışmalarımızın başlangıç tarihini erteledik. Normalleşme sürecinin kabul edilecek bir seviyeye gelmesini bekledik. Yeni indeksimizi ilk kez 2023 yılında teste başladık. Baz yılı olarak da 2023’ü esas aldık. 1 Şubat 2025’ten itibaren de resmi olarak yürürlüğe koyuyoruz.” Avdagiç, İstanbul Tüketici Fiyat İndeksi’nin A’dan Z’ye akademisyenler, bağımsız kuruluşlar ve İTO İstatistik Birimi’nden oluşan bir ekip tarafından hazırlandığını kaydetti. Avdagiç, “En büyük şansımız, tıpkı 1953’teki gibi akademik açıdan Türkiye’nin sayılı isimleri arasında yer alan hocalarımızdı. İkincisi ise dünyanın önde gelen bilgi hizmetleri ve en kapsamlı tüketici içgörülerini sunan şirketi NielsenIQ oldu. Bu süreçte NielsenIQ Türkiye ve NBT Teknoloji Danışmanlık’tan danışmanlık hizmeti aldık. Sacayağımızın üçüncü temeli ise Odamızın 96 yıllık enflasyon ölçme deneyimine sahip İstatistik Birimi’ydi” diye konuştu.

Avdagiç: Suriyeliler için yeni bir sayfa açıldı Haber

Avdagiç: Suriyeliler için yeni bir sayfa açıldı

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Suriye'de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesine ilişkin, "İş dünyası olarak Suriye'deki gelişmeleri insanlık ve komşuluk temelinde değerlendiriyor, bu gelişmelerin bir an evvel Suriye'nin ve bölgenin tam güvenliğini tesis edecek şekilde sonuçlanmasını arzu ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Avdagiç, Suriye'deki gelişmelere ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye ve Suriye için her manada şimdi yeni bir dönemin başladığını kaydederek, Suriye halkının ortaya koyduğu mücadeleyi ve ülkelerini özgürleştirme kararlılıklarını takdirle izlediklerini ifade etti. "Suriyeliler için yeni bir sayfa" İş dünyası olarak Suriye'deki gelişmeleri insanlık ve komşuluk temelinde değerlendirdiklerini ve bu gelişmelerin bir an evvel Suriye'nin ve bölgenin tam güvenliğini tesis edecek şekilde sonuçlanmasını arzu ettiklerini vurgulayan Avdagiç, şu değerlendirmede bulundu: "Bölgede 13 yıldır büyük acılardan beslenen kaotik ortamın, barışın yeniden yeşereceği bir atmosfere dönüşmesini diliyoruz. Toprağından ayrılmak zorunda kalan, aileleri bölünen, yokluk içinde yaşayan Suriyeliler için yeni bir sayfa açıldı. Son olarak belirtmeliyim ki Türkiye Cumhuriyeti'nin bugüne kadar Suriye ile ilgili ortaya koyduğu politikaların doğruluğunu bir kez daha müşahede ettik. Masum ve mazlum halkı koruyan, fedakarlıklar üzerine kurulu bu politikanın iki ülke için olumlu sonuçlar doğurmasını bekliyoruz. Türkiye kötü gününde olduğu gibi, iyi gününde de Suriye'nin yanında olmaya devam edecektir."

Avdagiç: Kamu fiyat artışları ana trendlere uygun olmalı Haber

Avdagiç: Kamu fiyat artışları ana trendlere uygun olmalı

Aylık ortalama enflasyonu artık kısa vade için yüzde 1-1,5 aralığında tutulması gereken bir döneme girildiğini belirten İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Önümüzdeki dönemin kısa ve orta vadeli hedefleri göz önüne alındığında, özel sektörün yanı sıra kamu iradesiyle belirlenen fiyat artışlarının da ana trendle uyumlu olması gerekiyor” dedi. İTO’dan yapılan yazılı açıklamaya göre Avdagiç, Oda’nın Eylül ayı Meclis toplantısında dezenflasyon sürecinde kritik bir döneme girildiğini belirterek, enflasyonda hissedilir bir yavaşlama gerçekleştiğini söyledi. Önemli noktanın aylık enflasyonun ana trendinde görülen yavaşlama olduğuna dikkati çeken Avdagiç, "Yeni süreçte, kamu iradesiyle belirlenen fiyatların, bundan sonraki süreçte enflasyonun ana seyri üzerinde daha da belirleyici olacağı kanaatindeyiz. Zira, bundan sonraki aylarda yıllık enflasyonda 8-9 puanlık düşüşler değil, daha düşük oranlı inişler göreceğiz" yorumunu yaptı. Aylık ortalama enflasyonun kısa vade için yüzde 1-1,5 aralığında tutulması gereken bir döneme girildiğine işaret eden Avdagiç, “Bu yüzden de önümüzdeki dönemin kısa ve orta vadeli hedefleri göz önüne alındığında, özel sektörün yanı sıra kamu iradesiyle belirlenen fiyat artışlarının da ana trendle uyumlu olması gerekiyor. Beklenti ve talebimiz, dezenflasyon sürecinde karşı karşıya kaldığımız zorlukların, enflasyonla mücadelede elde edeceğimiz başarıya değmesidir” diye konuştu. “Kur makasından kaynaklı sıkıntıların 2025-2026 ve 2027’de devam edeceğini görüyoruz” Şekib Avdagiç, önceki hafta açıklanan Orta Vadeli Program'daki (OVP) hedeflerin yakalanmasının önemli ayaklarından birinin kur politikasının gerçekçi olması olduğunu vurguladı. 2025 sonrası kur ve enflasyon arasında bir korelasyon öngörülmüş olmakla beraber 2024 için öngörülen kurun, ihracatçıyı ve ihracata çalışan sektörleri ciddi şekilde zorlamaya devam edeceğini ifade eden Avdagiç, "Bir başka ifadeyle kur aleyhine açılan makastan kaynaklı sıkıntıların bu yılın genelinde, 2025-2026 ve 2027’de de devam edeceğini görüyoruz. Aynı zamanda ithalat talebinde artışa yol açabilecek. Bu da cari denge üzerinde ilave risk oluşturabilecek. Buna azami derecede dikkat göstermek zorundayız. İhracata dayalı büyüme trendinin sağlıklı şekilde devam etmesi için en ivedi beklentimiz, kur ve enflasyon arasında zayıflayan korelasyonun sağlanmasıdır" değerlendirmesini yaptı. Ekonomide hedeflenen dengelenmede, reel sektörün ve KOBİ’lerin sağlığının da aynı hassasiyetle korunması gerektiğine inandıklarını ifade eden İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Şunun altını bir kez daha çiziyoruz. Enflasyonla mücadele sürecinde üretim yapısının korunması ve güçlendirilmesi ihmal edilmemeli. Yaşadığımız yüksek enflasyonun aynı zamanda arz açığı kaynaklı olduğunu kabul ederek, üretim açığının ne pahasına olursa olsun daha fazla artmasına müsaade edemeyiz. Dünya piyasalarıyla entegre olmuş Türkiye ekonomisinin üretim kaybına tahammül lüksü yok. Üretimin, aynı zamanda ihracat ve Döviz geliri olduğu gerçeği, sıkı para politikasında da hassas bir terazi ihtiyacını gerektiriyor” diye konuştu. “Makina ve teçhizat yatırımları dikkatle takip edilmeli” Türkiye ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 2,5 büyüdüğünü hatırlatan Avdagiç, şöyle devam etti: “Büyüme verisinde dikkat çeken noktalardan biri, dezenflasyon programının hedeflediği üzere tüketimin sert şekilde daralmış olması. Sanayide ve yatırım harcamalarındaki daralma, bizim için üzerinde durulması gereken göstergelerdir. Deyim yerindeyse uyarıcı niteliktedir. Bu yılın ilk çeyreğinde güçlü bir görünüm sergileyen yatırım harcamaları, ikinci çeyrekte makina ve teçhizat yatırımlarındaki yüzde 5,6 daralmanın etkisiyle, büyümeye 0,1 puan gibi oldukça düşük bir katkı verdi. Dolayısıyla yatırımlarda ivme kaybı ve özellikle makine ve teçhizat yatırımları dikkatle takip edilmeli. Türkiye hiçbir şartta büyüme dinamiklerinden feragat etmemeli.” “Batıda faizlerin inmesinden doğacak fırsat alanlarını değerlendirmeliyiz” Şekib Avdagiç, Türkiye ekonomisinin ikinci çeyrek itibariyle 1,2 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşmasının önemli olduğunu, ikinci çeyrekte net ihracatın büyümeye 1,3 puanla pozitif katkı vermesini olumlu bulduklarını kaydetti. Avdagiç, yine işgücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payının artmasının da gelir dağılımındaki iyileşme adına önemli olduğunu söyledi. Konuşmasında küresel ekonomideki gelişmelerin Türkiye'ye etkilerine de değinen İTO Başkanı Avdagiç, dünyada enflasyonda düşüş eğiliminin sürdüğünü ve Batı ekonomilerinde faiz oranlarının aşağı yönlü bir eğilim izlediğini ifade etti. Avdagiç, "Bizim açımızdan bu gelişmelerin şöyle iyi bir yanı var. Hem dünyada faiz oranlarının aşağı çekilmesinin, hem de Türkiye’nin ana ihracat pazarlarında ekonomik aktivitenin iyileşmesinin; ‘uygun maliyetli dış kaynak girişinde’ ve ‘ihracatımız üzerinde’ olumlu etki yapmasını bekliyoruz. Buradan doğacak fırsat alanlarını kalıcı olarak değerlendirmeli ve kazanç hanesine yazmalıyız” dedi.

Avdagiç: Enflasyonla mücadele tek boyutlu olmamalı Haber

Avdagiç: Enflasyonla mücadele tek boyutlu olmamalı

Özellikle Anadolu'da 6'ncı, 7'nci bölge teşviklerinden faydalanılarak yapılan çok ciddi yatırımlar bulunduğunu hatırlatan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "Bu sosyal barışa da çok ciddi katkı sağlıyor. Bunun muhafaza edilmesi gerekiyor. Bu anlamda enflasyonla mücadelenin tek boyutlu olmaması gerektiğini düşünüyoruz" dedi. Avdagiç, orta vadede Avrupalı firmalardan ziyade Çinli firmaların doğrudan yatırım yapma anlamında öne çıkacağını da söyledi. Enflasyonda Temmuz ve Ağustos'ta baz etkisiyle çok hızlı bir düşüş olacağını, bunun dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen ve İTO olarak enflasyonda aylık artış trendini takip ettiklerini belirten Avdagiç, "Aylık ne kadar artıyor ve bunun yıllık kümülatifi ne kadar olacak? Dolayısıyla şu anda enflasyonla mücadele devam ediyor. Biz enflasyonla mücadelenin diğer tüm unsurları da dikkate alarak devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Enflasyonla mücadelenin sonunda oluşacak yükü de hasarı da minimize edecek bir yaklaşım sergilememiz gerekiyor" dedi. Avdagiç, özellikle Anadolu'da belli yerlerde 6'ncı, 7'nci bölge teşviklerinden faydalanılarak yapılan çok ciddi yatırımlar bulunduğunu belirterek, "Burada çok ciddi istihdamlar var. Dolayısıyla bu sosyal barışa da çok ciddi katkı sağlıyor. Bu durumun muhafaza edilmesi gerekiyor. Bu anlamda enflasyonla mücadelenin tek boyutlu olmaması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu. Geçen sene biliyorsunuz enflasyonla mücadele programına rağmen EYT gibi bazı süreçler devreye girdiğini hatırlatan Avdagiç, şunları söyledi: "Bu kapsamda emekli olanlara ödenen paralarla piyasaya çok ciddi bir nakit ve çok ciddi bir alım gücü girdi. Şirketlerden rutin dışında birden büyük bir kaynak emekli olanlara aktarıldı. Ana kitle EYT'den emekli oldu ancak Türkiye'nin normal emekli sayısının iki katı kadar da her ay EYT'den emekli olmaya devam ediyor. EYT süreci henüz bitmedi. Birkaç sene daha devam edecek. Dolayısıyla piyasaya ilave bir nakit girişi olarak önümüzde durmaya devam edecek. Burada hane halkının enflasyon beklentisinin Merkez Bankasının enflasyon beklentisiyle örtüştüğü günü yakalamak çok önemli. Kamunun öngörüsüyle halkın öngörüleri örtüştüğü anda biz enflasyonda çok daha hızlı adım atabiliriz." "Çinli şirketler bekliyoruz" Doğrudan yabancı yatırımların önemine dikkati çeken Avdagiç, bu kapsamda Çin'in elektrikli araç üreticisi BYD'nin 1 milyar dolarlık yatırımının fevkalade bir iş olduğunu dile getirdi. Avdagiç, şöyle devam etti: "Türkiye'de otomotiv alanında uzun zamandır bir greenfield yatırım yoktu, yeni bir marka yatırımı yoktu. Son 20 yılda sıfır otomotiv yatırımı olarak Togg dışında bir yatırım olmadı. Mevcut firmaların yatırımları oldu ama ilk defa bir yabancı yatırımcı otomotiv ana sanayisinde uzun zamandan sonra böyle bir karar aldı. Son dönemde ABD'nin de Avrupa'nın da gündeme getirdiği bir yaklaşım var. Birtakım dengeleyici vergilerle Çinli firmaları kendi bölgelerine yatırım yapmaya zorlamak. Türkiye, bu konuda öncü bir süreç yürüttü. BYD'nin kuracağı otomobil fabrikası kıvanç verici." Şekib Avdagiç, birkaç Çin firmasının hızla Türkiye'de doğrudan yatırıma gelebileceğini düşündüğünü ifade etti. Avdagiç, "Bu otomotiv olabilir, beyaz eşya olabilir, bu sektörlere hizmet eden tedarik sanayi olabilir. Teknolojik, ev ve ev içi elektroniği diyelim, bu konularda onların çok kuvvetli markaları var. Dolayısıyla bu konuda Türkiye ve Türkiye üzerinden AB daha cazip bir noktada olabilir. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde Avrupalı firmalardan ziyade Çinli firmaların doğrudan yatırım yapma anlamında öne çıkacağını düşünüyorum. Çok netleşmediği için isim veremiyorum ama birkaç yatırım daha öngörüyoruz" diye konuştu. Yılın ilk 6 ayında önemli artılar ve başarılar elde edildiğini dile getiren Avdagiç, bu dönemde geçen yıla göre cari açıkta dengelenme olduğunu söyledi. "Misafir para, her misafir gibi günü geldiğinde gider" İTO Başkanı Avdagiç, Türkiye'nin, ihracatı gelecek dönemde de en öncelikli konu olarak gündemde tutması gerektiğini düşündüklerini dile getirdi. Yılın ilk 6 ayında ülkeye dışardan çok ciddi miktarda fon girişi olduğuna dikkati çeken Avdagiç, bunun "misafir para" olduğunu ifade etti. "Dolayısıyla misafir para, her misafir gibi günü geldiğinde kalkar gider. Halbuki biz misafir para yerine sürdürülebilir ihracata, yani kendi kazancımıza daha fazla ağırlık vermeliyiz. Biz misafir parayla finansal dengelerimizi belli bir noktaya getirme konusunda önemli başarılar elde ettik" diyen Avdagiç, "Bu elbette çok değerli. CDS'lerde ciddi düşüş oldu, artık kalıcı bir şekilde 300'lerin altına geriledik. Tabii bizim beklentimiz 150'lere kadar gerilemesi. Türkiye'nin hak ettiği rakam oralarda, 100-150 bandını çok hızlı bulmamız gerekiyor. Yılın ikinci yarısında ise altını çizdiğimiz en önemli konu ihracat. Şu anda bize göre Türkiye'nin önümüzdeki dönemde en üzerinde durması gereken konu ihracatın sürdürülebilirliği ve seviyesinin muhafazası. Özellikle şu anda konfeksiyon, hazır giyim, ayakkabı, deri gibi hızlı tüketim sezonluk ürünlerde daralma emareleri görüyoruz. İhracat orta ve uzun vadeli bir iş. Siz çok uzun vadede müşteriyle ilgileniyorsunuz, bununla ilgili üretim bantlarınızı kuruyorsunuz, ihracatınızı devam ettiriyorsunuz. Yıl başında bu makas açılmaya başladığından itibaren söylüyoruz ki döviz kuruyla enflasyon arasındaki korelasyon kaybolmamalı. Bu birebir korelasyon olacak anlamına gelmiyor ve bu korelasyon kaybolmamalı. Bu korelasyonu kaybettiğiniz anda kısa vadede siz burada kuru baskılarsınız, dışarıdan fon getirirsiniz, resim o anda güzel gözükür" değerlendirmesini yaptı. "İhracatı önceleyen politikalara ağırlık verilmeli" Avdagiç, ihracatı önceleyen politikalara daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğini, yılın ikinci yarısı için bu konuda önemli beklentileri olduğunu söyledi. İstanbul'a gelen turist sayısına değinen Avdagiç, kentte bu açıdan ilk 6 ayın iyi geçtiğini kaydetti. İstanbul'da otel fiyatlarında ve doluluklarında çok rahatsız edici bir durumun söz konusu olmadığını dile getiren Avdagiç, "Bütün maliyet artışlarına rağmen turistleri muhafaza etmek için Döviz bazında fiyat düşürmeyle karşı karşıya kaldık. Yılın ikinci yarısına yönelik eğer makro süreçte bir sıkıntı yaşamazsak İstanbul'un bu seneyi geçen seneki rakamlara benzer bir şekilde kapatılabileceğini öngörüyoruz" dedi.

Avdagiç: Kur ve enflasyon arasındaki bağ zayıflamamalı Haber

Avdagiç: Kur ve enflasyon arasındaki bağ zayıflamamalı

İTO'dan yapılan açıklamaya göre Avdagiç, enflasyonla mücadelede yılın ilk yarısını geride bırakarak deflasyonist sürecin kapısının aralandığını belirtti. İş dünyası adına bir konunun altını çizmek istediklerini kaydeden Avdagiç, “TÜFE’deki yıllık artış oranı yüzde 71,6. ÜFE de yüzde 50,09. Odamızın açıkladığı fiyat endekslerinde de Ücretliler Geçinme Endeksi için artış yüzde 82,14 iken, Toptan Eşya Fiyatları Endeksi ise yüzde 60,49. Şuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Son bir yılda TÜİK ve İTO endekslerinin ortalaması yüzde 66 iken, dolar-Euro sepet kurdaki artış oranı sadece yüzde 25,2 düzeyinde. Makas yüzde 40’ın üzerinde. Burada hem dış ticaretimiz hem de iç piyasamız için denge bozucu şekilde açılmış bir makas görüyoruz. Kur ile enflasyon arasındaki korelasyonun zayıflamamasına dikkat etmek zorundayız. Zira bunun ekonomimiz için çok yönlü negatif etkileri olabilir. Geçmişte bunu tecrübe ettik ve tekrarlanmasını asla arzu etmiyoruz” açıklamasını yaptı. Kur ve enflasyon arasındaki makasın açık kaldığı her an ihracatın aleyhine, ithalatın lehine işlediğini belirten Avdagiç, şunları söyledi: "Kur ve enflasyon arasında açılan makas eninde sonunda kapanıyor. Bizim bu sürecin kontrolünü elimizde tutmamız ve sürdürülebilir kılmamız ekonomimiz için çok önemli. Enflasyon ile kur sepeti arasındaki bağ kopuk kalırsa, yılın ikinci yarısında ihracatta kalıcı düşüş, ithalatta ise hızlı artışın devreye girmesi söz konusu olabilir. Bu nedenle bir defa daha kur ve enflasyon arasındaki bağın zayıflamaması gerektiğine dikkat çekiyor, ekonomi yönetimimizin bu konuya hassasiyetinin artarak sürmesini önemle bekliyoruz." İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Enflasyonla mücadeleye 'evet' ama enflasyon ile kur sepeti arasındaki bağ kopuk kalırsa, yılın ikinci yarısında ihracatta kalıcı düşüş, ithalatta ise hızlı artışın devreye girmesi söz konusu olabilir" uyarısında bulundu. KURDA HASSASLIK Avdagiç, Türkiye ekonomisindeki normalleşmenin uluslararası yatırımcılar tarafından da dikkatle izlendiğini ve ciddi karşılık bulduğunu ifade etti. Bu kapsamda geçen yılın haziran ayından bu yana Türkiye’ye ciddi miktarda yabancı yatırım girişi olduğunu vurgulayan Avdagiç, "Özellikle tahvil tarafında, enflasyondaki belirgin yavaşlamayla birlikte büyük miktarlarda giriş bekliyoruz. Faizlerin düşmesiyle birlikte getirisi artan devlet tahviline yabancı girişinin önümüzdeki dönemde rekor seviyelere ulaşması sürpriz olmayacaktır" dedi. Bu noktada, yurtdışından fon girişlerinin kaçınılmaz olarak TL’nin aşırı değerlenmesine yol açabileceğine dikkati çeken Avdagiç, “Dolayısıyla burada döviz kuruna ilişkin kuyumcu terazisi hassaslığında bir dengelenmeye ihtiyaç duyulduğunu ifade etmek isteriz. Bu çerçevede özellikle yatırım, teşvik, faiz ve döviz politikasının dengeli bir şekilde götürülmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu. YÜZDE 50'NİN ALTINA İNMESİ KIRILMA NOKTASI Enflasyonun dar gelirliden iş dünyasına kadar herkesin yakından takip ettiği en önemli sorun olduğunu belirten Avdagiç, şöyle devam etti: “En son haziran rakamları açıklandı. Beklentiler paralelinde mayıs ayında yüzde 75,45 ile zirve seviyesini gören yıllık TÜFE artışı, haziranda yüzde 71,6’ya geriledi. Hatırlanacağı gibi aylık TÜFE artışları, geçen yılın temmuz ayında yüzde 9,49, ağustosta da yüzde 9,09 olarak gerçekleşmişti. Önümüzdeki iki ayda artış oranlarının yüzde 2’ler civarında gelmesi halinde, iki ay sonra yıllık TÜFE’de yüzde 50’nin altını görmüş olacağız. Vurgulamak isterim ki, 'enflasyonda baz etkisiyle yüzde 50 bandının altına inilmesi önemli bir kırılma noktası' olacaktır. Bunun psikolojik etkileri olacağı gibi, ileriye yönelik fiyatlama davranışlarının iyileşmesine de katkı sağlayacaktır.”

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Ekometre En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.