SON DAKİKA

#Ekonomi

Ekometre - Ekonomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekonomi haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Almanya'da şirketlere milyarlarca Euro'luk destek Haber

Almanya'da şirketlere milyarlarca Euro'luk destek

Yeni uygulanacak vergi indirimi, özellikle sanayi ve KOBİ’leri öncelikli olacak. Alman hükümetinden yapılan açıklamada, şirketleri desteklemek ve büyümekte zorlanan ekonomiyi canlandırmak amacıyla 2025-2029 döneminde uygulanacak 46 milyar avroluk ilk vergi indirimi paketine Bakanlar Kurulunun onay verdiği bildirildi. Söz konusu vergi paketiyle, işletmelerin vergi yükünü hafifletmek için 3 yıl boyunca yıllık yüzde 30'luk "süper amortisman" gibi avantajlı seçeneklerle öncelikli yatırımların artırılması hedefleniyor. Kurumlar vergisinde 2028'den itibaren 5 yıl süreyle 1 puanlık indirim yapılması planlanıyor. Ayrıca mobilite ve AR-GE için de vergi teşvikleri artırılacak. Ekonomi büyümede zorlanıyor Öte yandan, tarife savaşları ve ABD Başkanı Donald Trump'ın bazı açıklamaları küresel ticarete ilişkin endişeleri körüklerken çoğu analist, Trump'ın gümrük vergisi politikasını Alman ekonomisinin büyümesinde "özel risk" olarak görüyor. Trump'ın agresif gümrük vergisi politikası küresel ekonomik görünümü gölgelerken, bölgedeki diğer ülkelere kıyasla daha büyük oranda imalat sektörüne bağımlı olan Alman ekonomisi, üretimdeki kalıcı zayıflık nedeniyle kırılganlığını koruyor. Ülke ekonomisi, 2024'te bir önceki yıla göre yüzde 0,2 daraldı. Çin ile artan rekabet ve yapısal sorunların ekonomiyi frenlemesiyle art arda ikinci yıl küçülme yaşandı. Hükümet, 24 Nisan'da bu yıl için daha önce yüzde 0,3 olarak açıklanan büyüme beklentisini Trump'ın politikalarının ardından küresel ticari gerginliklerin etkisiyle sıfıra düşürmüştü. Hükümetin son tahmini gerçekleşirse ülke ekonomisi art arda üçüncü yıl büyümemiş olacak. Hükümete danışmanlık yapan Ekonomi Bilirkişi Kurulu da 21 Mayıs'ta ekonomiye ilişkin 2025 büyüme tahminini yüzde 0,4'ten sıfıra çekmişti.

Enflasyon oranları maaşlara nasıl yansıyacak? Haber

Enflasyon oranları maaşlara nasıl yansıyacak?

Yılda iki kez enflasyona göre maaşlarına artış alan memur ve emekliler için temmuzda yapılacak zam oranı, yeniden hesaplandı. Emeklilerle memurlar için kritik dönem veriler mayıs ve haziran ayı enflasyon rakamları oluyor. 6 aylık enflasyon rakamlarıyla beraber temmuz zam oranı da kesinleşecek. 5 aylık enflasyon farkı ne oldu? TÜİK, mayıs ayı enflasyon verisini açıkladı. 5 aylık enflasyon farkı belli oldu. 2025 temmuz ayı memur ve emekli maaşlarının ne kadar olacağı, mayıs ayı enflasyon verileri öncesinde milyonlarca kişi tarafından merak ediliyor. Memur ve emeklilerin temmuz ayında alacağı zam oranı, 5 aylık enflasyon farkına göre netleşti. Ekonomistlerin mayıs ayı enflasyon beklentileri yüzde 2,10 olmuştu. Enflasyon mayıs ayında aylık yüzde 1,53, yıllık yüzde 35,41 oldu. Peki, 5 aylık enflasyon farkı ne kadar oldu? Temmuz ayı memur ve emekli maaşları ne kadar, yüzde kaç olur? 5 aylık enflasyon farkı Memur ve memur emeklileri toplu sözleşme zammına ek olarak enflasyon farkı alıyorlar. Toplu sözleşme zammına göre memur ve memur emeklileri temmuz ayında 2025 yılının ikinci zammını alacak. Nisan enflasyonu sonrasında bu rakam yüzde 6,94'ü aşmıştı. Memur ve memur emeklilerinin maaşlarına yüzde 6,94 enflasyon farkına 7.Dönem Toplu sözleşmesindeki yüzde 5 ilave edilmesi halinde toplam yüzde 12,29 kümülatif zam meydana geleceği belli olmuştu. Enflasyon mayıs ayında yılbaşından bu yana birikimli yüzde 15,09 oldu. Emekli maaşlarına ne kadar zam gelecek? Mayıs ayı enflasyonunun yüzde 1,53 olmasıyla emeklilerin alacağı 5 aylık enflasyon farkı ise yüzde 15,09 olacak. Memur maaşlarına ne kadar zam yapılacak? Memurlar için ise enflasyon farkı yüzde 8,57 oldu. Bu hesaplamalar doğrultusunda, memur maaşlarına enflasyon farkına 7.Dönem Toplu sözleşmesindeki yüzde 5 ilave edilmesi halinde yaklaşık yüzde 14 oranında kümülatif zam meydana gelecek.

Mayıs ayı enflasyon rakamları açıklandı Haber

Mayıs ayı enflasyon rakamları açıklandı

Mayıs ayında yıllık enflasyon yüzde 35,41 oldu. Aylık enflasyon ise yüzde 1,53 olarak kaydedildi. En yüksek ağırlığa sahip 3 ana harcama grubunun yıllık değişimleri; gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 32,87 artış, ulaştırmada yüzde 24,59 artış ve konutta yüzde 67,43 artış olarak gerçekleşti. İlgili ana grupların yıllık değişime olan etkileri ise gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 8,25, ulaştırmada yüzde 4,07 ve konutta yüzde 9,34 oldu. En yüksek ağırlığa sahip 3 ana harcama grubunun aylık değişimleri; gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 0,71 azalış, ulaştırmada yüzde 2,66 artış ve konutta yüzde 2,99 artış olarak gerçekleşti. İlgili ana grupların aylık değişime olan etkileri ise gıda ve alkolsüz içeceklerde eksi yüzde 0,18, ulaştırmada yüzde 0,40 ve konutta yüzde 0,48 oldu. Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5'li Düzey) 2025 yılı Mayıs ayı itibarıyla, 28 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 4 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 111 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti. İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE'deki değişim, 2025 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 2,25 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 15,24 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 34,81 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 45,00 artış olarak gerçekleşti. Yİ-ÜFE (2003=100) 2025 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 2,48 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 12,92 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23,13 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 30,17 artış gösterdi.

Şimşek 'Terör bitti' dedi Haber

Şimşek 'Terör bitti' dedi

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Londra'da EBRD yıllık toplantılarında konuştu. Terör örgütü PKK'nın kendini feshetmesine ilişkin olarak Şimşek, "PKK’nın silah bırakması, siyasi istikrarın sağlanmasına ve Türkiye’nin büyüme ile reformlara odaklanmasının önünü açacaktır." dedi. Şimşek'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: "PKK lideri terör örgütüne dağılma, çözülme, silahsızlanma çağrısında bulundu. PKK'nın bir kongresi vardı ve olumlu bir yanıt verdiler, dağılmayı ve silahsızlanmayı kabul ettiler. Bu çok olumlu bir gelişme. Artık enerjimizi ve kaynaklarımızı terörle mücadeleye harcamayacağız. Enerjimizi ve paramızı Türkiye'nin demografik yapısının son derece elverişli olduğu ülkemizin doğu ve güneydoğusunu yeniden inşa etmeye harcayacağız, burası Türkiye'nin büyümesinin yeni motoru olacak. PKK'nın silah bırakması, siyasi istikrarın sağlanmasına ve Türkiye'nin büyüme ile reformlara odaklanmasınım önünü açacaktır. Ayrıca, Suriye, Irak dahil olmak üzere tüm bölgeyi ayağa kaldırmanıza yardımcı olacaktır. Barış istikrarından herkes faydalanacaktır, çünkü refaha giden tek yol budur. Ayrıca Türkiye'nin demokratik yolculuğuna ve ülkemizin algısını iyileştirmeye yardımcı olacaktır. Türkiye'nin batı ile ilişkilerinde ilerleme potansiyeli büyük Yatırımlar sürüyor; altyapı yatırımları ve dijitalleşme öncelikli alanlar. Türkiye ayrı zamanda güçlü bir imalat üssü. Hizmet ihracatında, özellikle dizilerde Türkiye dünyada 3. sırada jeopolitik riskler yıllardır büyümeyi baskılayan unsurlar olsa da ilerleyen dönemde bu riskler ayı zamanda Türkiye için fırsata dönüşebilir. Ukrayna ve Suriye'de kalıcı barış, bölgesel istikrarın önünü açabilir. Küresel parçalı görünümde karşı tek panzehir bölgesel entegrasyon. Türkiye'nin 50 yıldır süren PKK ile mücadelesi 1.8 trilyon dolara mal oldu. Bugün artık örgüt silah bırakmış durunda. Bu gelişme, Türkiye'nin enerjisini kalkınımaya yönlendirmesine olanak tanıyacak. Barış ve istikrar tüm bölgeye fayda sağlayacak bu süreç Türkiye'nin demokratik yolculuğuna da katkı sunacak. Türkiye'nin Batı ile ilişkilerinde ilerleme potansiyeli büyük. ABD ile yakınlaşma, AB ile entegrasyonun derinleşmesi Türkiye'nin önünü açabilir. Program yolunda sonuç veriyor Ekonomi programı yolunda, işliyor ve sonuç veriyor. Programın özü fiyat istikrarı; enflasyon yüzde 75'ten yüzde 37'lere geriledi. Son dönemde yaşanan türbülans bazı soru işaretleri yarattı ancak petrol fiyatların düşmesi dezenflasyon sürecini destekliyor. Büyüme yavaş seyrediyor fakat bu durum kabul edilebilir; hedeflenen dengelenme gerçekleşiyor. Mali disiplin sürüyor, kamu harcamalarınım GSYH'ye oranı sadece yüzde 25. Altın hariç cari dengede geçen yıl fazla verildi; bu yıl yüzde 2 açık öngörülüyor Yapısal dönüşüm zaman alıyor ama dijital ve yeşil dönüşüm kararlılıkla devam ediyor. Program sürdükçe öngörülebilirlik ve yatırım ortamı güçlenecek."

KGF desteği rafa kalktı Haber

KGF desteği rafa kalktı

Eriyen kârlar ve nakit akışı sıkıntısı reel sektörde finansman darboğazını derinleştirirken, birçok sektörden işletme sermayesi ihtiyacının karşılanması için acil KGF çağrıları yükseliyor. Aksi halde işlerin daha da kötüye gideceğini söyleyen iş dünyası temsilcileri, tedarik zincirinin aksamaması adına da özellikle küçük ve mikro imalatçılar için bir paket gerektiğine işaret ediyor.  Merve Yiğitcan'ın haberine göre ekonomi yönetiminin bir KGF paketi üzerinde çalıştığı, ancak son dönemdeki siyasi gerilimler sonrası artan sıkılaşma önlemleriyle bir süre rafa kaldırdığı öğrenildi. Bakanlıktan konuya ilişkin henüz yanıt gelmedi. Önder: Doğru yere ulaşmalı  Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Burak Önder, Türkiye’de çoğu şirketin özsermaye sorunu ile doğduğunu, bunun tezahürü olarak da işletme sermayesine her zaman ihtiyaç duyduğunu hatırlatırken, hem ulaşım hem de kalite bakımından finansman sorunlarının yaşandığı bu dönemde bu ihtiyacın arttığını anlattı. Sektörlerin büyük bir umutla KGF paketi beklediğini söyleyen Önder, geçmişte KGF’nin bazı firmalarca kötüye kullanıldığını da hatırlatarak şöyle konuştu: “Bu nedenle yeni KGF kredisinin faturaya bağlanması mantıklı olabilir. Tabii KGF gibi desteklerde en önemli şey ihracatta ve sanayide kılcal damarlara kadar bu desteğin ulaşması, kredinin doğru yerlere gitmesi… Bu noktada bankalar dikkatli olmalı. Bankalar KGF gibi limitleri genellikle ihtiyacı olmayan, en çok güvendikleri müşterilerine veriyorlar. Bu sefer de istenilen yerlere destek ulaşmıyor. Şu anda dünyada tüm dengeler değişmiş durumda. Bir yandan da Türkiye’nin, kendisinden dolayı, pahalı kaldığı bir dönemdeyiz. Dolayısıyla firmalara bir muhakkak cansuyu gerekiyor.” Çetin: Maliyeti %30 olmalı  Ayakkabı sektöründe faaliyetlerde bulunan İSO Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Çetin, ticari kredi maliyetlerinin yüzde 55-65 arasında olduğunu, olası bir KGF paketinde maliyetin yüzde 44 civarında olacağının tahmin edildiğini belirterek, “Bugünkü koşullarda sanayicinin yüzde 44 faizle paraya ulaşması, yatırımını koruması yine çok zor. Genel giderler inanılmaz fazla. KGF kredi maliyeti yüzde 30 civarında olmalı. Eğer böyle olursa o zaman KGF sanayicinin bu zorlu dönemi atlatmasına destek olabilir” dedi. Çetin, emek yoğun sektörlerde firmalara verdiği kişi başı 2500 TL’lik SGK desteğinin yerine, uygun maliyetli bir KGF paketi ile sanayiciyi desteklemesinin daha yararlı olduğunu sözlerine ekledi. Fayat: Teminat kaldıracı olur TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sanayi Meclisi Başkanı Şeref Fayat TCMB tarafından açıklanan son önlemlerin iş dünyası için daha fazla sıkılaşma anlamına geldiğini, bu kararlarla TL karşılıkların artırıldığını, bunun da ticari kredi maliyetlerini daha da yukarı çekeceğini ifade etti. Finansmana ulaşım sorunlarının arttığı son dönemde hazır giyim sektöründe KGF beklentisinin de arttığına işaret eden Fayat, “Çok hızlı bir şekilde işletme sermayesi olarak kullandırılmak üzere KGF talebimiz var. KGF’ye de iki türlü bakmak lazım. Faizin daha avantajlı olmasıyla beraber, KGF’nin teminat boşluğunu karşılaması da söz konusu. Teminatı dolan, yeni teminat alamayanlara bu KGF kaldıracıyla yeni bir teminat oluşturuyorsunuz. Yani faizinden ziyade teminat kaldıracı olması daha kıymetli. Dolayısıyla şu anki durumda bir KGF kredisinin faizi yüksek olsa bile kaldıraç sayesinde oluşacak ek teminatın daha kıymetli olacağına inanıyoruz” dedi. Önel: Pandemi dönemindeki gibi bir tablo ile karşı karşıyayız İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel, geçen yılın ikinci yarısından bu yana, iç talebi yavaşlatan önlemlerin etkisiyle reel sektörün işletme sermayesinin ciddi anlamda eksilere düştüğünü, operasyonel maliyetlerini çıkaramaz hale geldiğini dile getirdi. İstihdam kaybının, kapanan ya da devreden mikro ve küçük işletme sayısının ciddi oranda arttığını vurgulayan Önel, “Politika yüzde 42,5 iken, reeskont kredisi oranında yüzde 34-35’lerde bir sıcak para hacim etkisi yaratacaktı. En azından işletmeleri yılsonuna kadar rahatlatacaktı. Bununla ilgili çok girişimimiz oldu ancak sonuç alamadık” dedi. Son dönemde yaşanan gelişmeler sonrası alınan sıkılaştırma önlemleriyle ticari kredi maliyetinin çok yukarılara çıktığını dile getiren Önel, şöyle devam etti: “Bugün bankaya gidip yüzde 55-60 ile kredi kullanmak istediğinizde bırakın anaparayı faizini bile ödemekte zorlanırsınız. Reel sektörün yüzde 35-36 ile Hazine destekli KGF’ye ihtiyacı var. İmalat sektörüne öncelikle kullandırılmalı. İmalattaki mikro ve küçük işletmeler, orta ve büyük firmaların tedarik zincirinin çok önemli halkalarından. Bu işletmeleri kaybederseniz yarın tedarik zincirinde çok önemli sorunlar olacak. Bu kez de arz tarafından bir enflasyon yaşanabilir. Bir an önce önlem alınmalı. Şu anda tıpkı pandemi dönemindeki gibi bir tablo var; vadeler uzadı, alacak tahsilatlarında sıkıntı var, çekler ödenmiyor, bankalar kredi vermiyor.”

Şimşek: Türkiye en sert sınavıyla karşı karşıya kaldı Haber

Şimşek: Türkiye en sert sınavıyla karşı karşıya kaldı

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Financial Times'a konuştu. Bakan Şimşek, petrol fiyatlarındaki düşüşün enerji ithalatçısı Türkiye'nin cari açığını daraltacağını ve böylece yaklaşık 18 ay önce başlattığı makroekonomik reformların yakından izlenen bir ölçütü olan uluslararası rezervlerin yeniden inşa edilmesine yardımcı olacağını öngördü. ABD'nin gümrük vergileri konusunda Şimşek, Türkiye'nin 1 trilyon dolarlık ekonomisinin, ticaretinin %80'i AB ile gümrük birliği gibi serbest ticaret anlaşması olan ülkelerle ya da Orta Doğu'daki "dost komşularla" olduğu için nispeten izole olduğunu savundu. Türkiye'nin 1 trilyon dolarlık ekonomisinin, ticaretinin %80'inin AB ile gümrük birliği gibi serbest ticaret anlaşması olan ülkelerle ya da Orta Doğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika'daki "dost komşularla" olması nedeniyle nispeten yalıtılmış olduğunu belirtti. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile iyi ilişkileri olan Trump, Türkiye'nin ABD'ye ihracatına %10'luk temel gümrük vergisi koydu. Şimşek, "Tüm bunlar nispeten yapıcı."Ortalık yatıştığında, Türkiye'nin yatırımcıların gözünde Asya'daki ve diğer yerlerdeki daha sorunlu gelişmekte olan ekonomilerden olumlu bir şekilde ayrışabileceğini umuyor ve buna inanıyoruz" dedi. Şimşek'in ekonomik programı en sert sınavıyla karşı karşıya kaldı Şimşek'in ekonomik programı, geçtiğimiz ay ülkenin yıldız muhalif siyasetçisi ve Erdoğan'ın en büyük rakibi olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından Türk finans piyasalarının dibe vurmasıyla şimdiye kadarki en sert sınavıyla karşı karşıya kaldı. "İç siyaset kaynaklı türbülansın büyük ama kısa süreli bir etkisi oldu. Şimdi ise [türbülans] tarife kaynaklı," diyen Şimşek bir röportajında şunları söyledi: "Göreceli olarak kırılganlığımız o kadar da kötü değil. Daha yumuşak bir büyüme ile yaşamak zorunda kalabiliriz. Ama asıl mesele şu: bu ABD tarifeleri gibi dış şoklarla yaşamak zorundasınız" dedi. Şimşek, Türkiye ekonomisinin yavaşlamasının vergi gelirlerinin azalması anlamına geleceğini ve bunun da tahmin edilenden "daha büyük bütçe açığına yol açabileceğini" kabul etti. Ancak Şimşek, küçük bir mali açığın asıl amacının Merkez Bankası'nın enflasyonu düşürmesine yardımcı olmak olduğunu ve GSYH'nin yalnızca yüzde 25'i civarında olan Türkiye'nin borcunun artmasını engellemek olmadığını vurguladı. Bütçe açığının bu yıl GSYH'nin yüzde 3.1'ine, 2024'te ise yüzde 4.9'una düşeceği tahmin ediliyordu. Şimşek, "Ne olursa olsun harcama disiplinini sürdüreceğiz. Büyük resme baktığımızda bununla yaşayabiliriz" dedi. Şimşek siyaset hakkında konuşmayı reddetti ancak "hukukun üstünlüğü, fiyat istikrarının sağlanması, öngörülebilirliğin arttırılması [ve] yatırım ortamının iyileştirilmesinden yana olduğunu" söyledi.

Bolat: Türkiye Ekonomisi büyümeye devam ediyor Haber

Bolat: Türkiye Ekonomisi büyümeye devam ediyor

Bolat, enflasyonun düşmesi, işsizlik oranının azalması ve büyümenin devam etmesinin ülke ekonomisi için önemli olduğunu vurguladı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, enflasyondaki düşüş, işsizliğin son 13 yılın en düşük rakamına gerilemesi, ekonomik büyüme ile mal ve hizmet ihracatındaki artışın devam etmesinin ülke ekonomisindeki olumlu gelişmelerin hızlandığının göstergesi olduğunu belirtti. Bolat, mart ayı enflasyon verilerini sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla değerlendirdi. Yıllık TÜFE'nin yüzde 38,1 ile son 39 ayın en düşük değerine gerilediğine işaret eden Bolat, aylık enflasyonun yüzde 2,46 ile yatay seyrettiğini belirtti. Bolat, son 10 ayda yıllık enflasyonun 37,4 puanlık düşüşle yüzde 75,5'ten yüzde 38,1'e gerilediğinin altını çizerek, "Enflasyondaki düşüş, ekonomik büyümenin devam etmesi, işsizlik oranında son 13 yılın en düşük rakamına gerileme, mal ve hizmet ihracatındaki artışın devam etmesi ülke ekonomisindeki olumlu gelişmelerin hızlandığını göstermektedir." ifadesini kullandı. Adil ve etkin şekilde işleyen ticaret ortamının ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasının en önemli koşulu olduğuna dikkati çeken Bolat, bu kapsamda, vatandaşların "fahiş fiyat" sonucunda mağdur olmalarını engellemek için mücadeleye kararlılıkla devam ettiklerini vurguladı. "Türkiye Ekonomisi dengeli şekilde büyümeye devam etti"  Bolat, hükümetin ve ekonomi yönetiminin uyguladığı politikalar ve aldıkları tedbirlerle dış ticaret ve cari işlemler açıklarını düşürerek makro finansal istikrarı güçlendirdiklerini, böylece enflasyonun düşürülmesine katkı sağladıklarını bildirdi. Küresel ekonomideki zorlu ve belirsiz ortama rağmen Türkiye ekonomisinin dengeli şekilde büyümeye devam ettiğini ifade eden Bolat, ekonominin geçen yılın son çeyreğinde yüzde 3 büyüdüğünü, bu kapsamda 18 çeyrektir kesintisiz büyümeyi sürdürdüğünü anımsattı. Bolat, ülke ekonomisinin 2024'te yüzde 3,2 reel büyüme başarısı gösterdiğine, şubatta işsizlik oranının yüzde 8,2 ile yaklaşık 13 yılın en düşük seviyesine gerilediğine işaret ederek, yıllık enflasyonun da mart ayında yaklaşık üç yılın en düşük düzeyine indiğini vurguladı. Yİ-ÜFE'deki değişimin geçen ay bir önceki aya göre yüzde 1,88 olarak gerçekleştiğini hatırlatan Bolat, şunları kaydetti: "Böylece yıllık enflasyon yüzde 23,5 ile son 4 yılın en düşük seviyesine gerilemiştir. Çekirdek TÜFE endeksinde (enerji, gıda ve içecekler ile tütün ürünleri ve altın hariç, TÜFE), yıllık enflasyon bir önceki aya göre 2,8 puan gerileyerek yüzde 37,42 olmuştur. Fiyat katılığının yüksek olduğu hizmetler grubunda yıllık enflasyon bir önceki aya göre 3,4 puan gerileyerek yaklaşık son iki yılın en düşük seviyesi olan yüzde 56,34 olmuştur."

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Ekometre En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.