SON DAKİKA
Hava Durumu

#Açlık Sınırı

Ekometre - Açlık Sınırı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Açlık Sınırı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Açlık sınırı, asgari ücretin üzerinde Haber

Açlık sınırı, asgari ücretin üzerinde

Açlık sınırı 17.725 TL Nisan ayı sonuçlarına göre, Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmesi için gereken aylık gıda harcaması tutarı, açlık sınırını belirlemekte kullanılan temel kriter oldu. Bu kapsamda açlık sınırı 17.725,19 TL olarak belirlendi. Ayrıca aynı ailenin diğer zorunlu harcamalarını da içeren yoksulluk sınırı ise 57.736,78 TL olarak tespit edildi. Özellikle gıda fiyatlarındaki artış, ailelerin geçim sıkıntısını derinleştiriyor. TÜRK-İŞ'in verilerine göre, Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda harcamalarındaki artış oranı bir önceki aya kıyasla yüzde 5,55 oldu. Bu, son 12 ay içinde gıda fiyatlarında yaşanan değişimin yüzde 74,88'e ulaştığını gösteriyor. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti 23 bin TL'ye dayandı Buna ek olarak, bekar bir çalışanın yaşama maliyeti de aylık 22.991,90 TL'ye yükseldi. Bu da bireylerin tek başına yaşam maliyetinin giderek arttığını gösteriyor. TÜRK-İŞ'in açıkladığı verilere göre, Nisan ayı itibariyle ailelerin mutfak enflasyonu giderek yükseliyor. Gıda fiyatlarındaki bu artış, özellikle düşük gelirli aileleri daha fazla etkiliyor ve geçim sıkıntısını derinleştiriyor. Et fiyatları hızla yükseliyor TÜRK-İŞ'in raporuna göre et fiyatlarındaki artış çalışanların alım gücünü düşürmeye devam ediyor. Dana eti geçen aya göre 52 TL artış göstererek ortalama 523 TL’den, kuzu eti ise ortalama 734 TL’den satılıyor. Rapora göre balık fiyatları artarken yumurta fiyatında düşüş tespit edildi. Tavuğun kilogram fiyatı ortalamada 10 TL arttı. Kuru baklagiller grubunda nohut ve yeşil mercimek fiyatlarında artış, kırmızı mercimek ve kuru fasulye fiyatlarında ise kısmi bir düşüş tespit edildi.

TÜRK-İŞ: Açlık sınırı 13 bin 334 lira Haber

TÜRK-İŞ: Açlık sınırı 13 bin 334 lira

TÜRK-İŞ, eylül ayında 4 kişilik aile için açlık sınırını 13 bin 334 lira, yoksulluk sınırını 43 bin 433 lira olarak hesapladı. Araştırmaya göre, eylülde Ankara'da yaşayan 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarını ifade eden "açlık sınırı" 13 bin 334 lira oldu. Gıda ile giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarına denk gelen "yoksulluk sınırı" ise 43 bin 433 lira olarak hesaplandı. Bekar bir çalışanın "yaşama maliyeti" aylık 17 bin 336 lira olarak belirlenirken, Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 9,31 arttı. - Sütte fiyat artışı, peynirde gerileme Araştırmaya göre, eylül ayında süt fiyatlarında ortalama yüzde 8 artış görülürken, peynir fiyatı "sınırlı düzeyde" geriledi, yoğurt fiyatı sınırlı düzeyde arttı. Et ve Süt Kurumunun, Ankara Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Perakendeciler Derneği bünyesinde faaliyet gösteren marketlerin bir kısmına, nisan sonu itibarıyla ithal edilmiş karkas etleri düşük fiyattan vermesiyle dana kıyma 190 lira, kuşbaşı 210 liradan satılmaya başlanmıştı. Bu ürünler sırasıyla bu ay 289 lira ve 329 liradan satıldı. Ulusal zincir marketler ve Ankara'nın dernek üyesi olmayan ve olup da yerli et satmaya devam eden yerel marketlerinin birçoğunda dana kıyma ortalama 330, kuşbaşı ortalama 373 liradan reyonlardaki yerini aldı. Bir önceki aya göre, dana etinin fiyatında yüzde 9 artış gözlemlendi. Ayrıca av yasağının sona ermesiyle balık fiyatları bir ayda yüzde 5 azalırken, nohut yüzde 28, yağlı tohumlar (kuruyemiş) yüzde 27, yeşil mercimek yüzde 20, yumurta yüzde 17 ve kırmızı mercimek yüzde 13 oranında zamlandı. Tavukta fiyat artışı sınırlı seviyede kaldı. "Zam şampiyonu barbunya oldu" Bir ay içinde irmikte yüzde 13, pirinçte yüzde 10, bulgurda yüzde 9 ve makarnada yüzde 5 fiyat artışı yaşandı. Undaki fiyat artışı sınırlı seviyede oldu. Semt pazarlarında hem yeşil soğan, maydanoz gibi salata yeşilliklerinin hem de ıspanak, pazı gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları yükseldi. Kuru soğanın fiyatı 20 liraya dayanırken, patates fiyatları 20 liranın üzerine çıktı. Brokoli, karnabahar, kabak, patlıcan, sivri biber, fasulye, barbunya, havuç ve limon fiyatları artarken karalahana, turp, köy biberi, domates fiyatları geriledi. Bu ayın zam şampiyonu yüzde 60'lık fiyat artışıyla barbunya oldu. Nektarin, çilek, üzüm, şeftali armut fiyatları yükselirken, karpuz, kavun, muz, erik fiyatları geriledi. En düşük fiyatlı meyve bu ay da elma oldu. Ortalama sebze kilogram fiyatı 29,40 lira, ortalama meyve kilogram fiyatı 32,96 lira olarak belirlendi. Bir ay içinde margarinde yüzde 17, zeytinyağında yüzde 8, ayçiçeği yağında yüzde 4 fiyat artışı yaşandı. Tereyağının fiyatı ise sabit kaldı. Tuzun fiyatı bir ay içinde yüzde 7 gerilerken ıhlamur yüzde 64, baharat yüzde 49, siyah zeytin yüzde 39, yeşil zeytin yüzde 34, çay ve reçel yüzde 7, salça yüzde 6, şeker yüzde 5, pekmez yüzde 4 zamlandı.

Dünyada 258 milyon kişi gıda yardımına ihtiyaç duyuyor Haber

Dünyada 258 milyon kişi gıda yardımına ihtiyaç duyuyor

Rapora göre, beslenme ve geçim kaynağı yardımına ihtiyaç duyan kişi sayısı 2022'de üst üste dördüncü kez artarken 9,2 milyon çocuk da yetersiz beslenmenin neden olduğu aşırı kilo kaybı problemiyle karşı karşıya kaldı. Dünya genelinde akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kalan kişi sayısı, 2022'de 58 farklı ülkede yaklaşık 258 milyona yükselirken Kovid-19 salgınının ekonomik etkileri ve Ukrayna'daki savaş da gıda ve beslenme güvensizliğinin artmasına neden oldu. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), BM Dünya Gıda Programı (WFP), Avrupa Birliği (AB) ve Gıda Krizine Karşı Küresel Ağ (GNAFC) kuruluşunun diğer üyeleri tarafından "Küresel Gıda Krizleri Raporu (GRFC) 2023" açıklandı. GRFC 2023'ün bulguları, BM'nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasında yer alan "2030 yılına kadar açlık ve yetersiz beslenmenin her biçimini sona erdirme" hedefine ulaşmanın her zamankinden daha zor olduğunu gösterdi. Rapora göre, yüksek düzeyde akut gıda güvensizliği yaşayan, beslenme ve geçim kaynağı yardımına ihtiyaç duyan kişi sayısı 2022'de üst üste dördüncü kez arttı. Yedi yıldır hazırlanan raporun en yüksek verisi Gıda krizi yaşayan 58 ülke veya bölgede yaklaşık 258 milyon insan akut gıda güvensizliği yaşarken acil gıda yardımına da ihtiyaç duyuyor. Bu rakam, 7 yıldır hazırlanan GRFC raporunun en yüksek verileri olarak kayıtlara geçerken analiz edilen popülasyonun büyümesi de bunda etkili oldu. Gıda güvensizliği ve yetersiz beslenmeyle ilgili analizler sunan Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) ölçeğine göre, gıda kriziyle ilgili durum daha kötüye gidiyor. 2021'de yüzde 21,3 olan akut gıda güvensizliği oranı 2022'de 22,7'ye yükseldi. Bu oranın "kabul edilemeyecek derecede büyük" olduğu ve küresel akut gıda güvensizliğinde kötüye giden durumun altını çizdiği belirtiliyor. 35 milyon kişi açlık seviyesinde Yüksek düzeyde akut gıda güvensizliği yaşayan nüfusun yüzde 40'ı Afganistan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya, Yemen ve Nijerya'da yaşıyor. Somali, Afganistan, Burkina Faso, Haiti, Nijerya, Güney Sudan ve Yemen'de yaşayan insanlar felaket düzeyindeki akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kaldı. Bunların yüzde 57'si Somali'de yaşarken Haiti ise ilk kez bu kategoriye girdi. 39 farklı ülkede yaşayan yaklaşık 35 milyon kişi acil akut açlık seviyesinde yaşarken bunların yarısından fazlası Afganistan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Sudan ve Yemen'de yer aldı. 9,2 milyon çocuk aşırı kilo kaybı problemi yaşıyor Gıda krizi bağlamından 5 yaşın altındaki 35 milyondan fazla çocuk, kilo kaybı ve akut yetersiz beslenme sorunu yaşadı. Bunların 9,2 milyonu ise yetersiz beslenmenin yaşamını en tehdit edici biçimi olan ve çocuk ölümlerinin artmasından büyük rol oynayan aşırı kilo kaybı problemiyle karşı karşıya kaldı. Dünya genelindeki çatışmalar ve aşırı doğa olayları, akut gıda güvensizliği ve yetersiz beslenmeyi tetiklemeyi sürdürürdü. Geçen yıl çatışmalar nedeniyle 19 ülkede veya bölgede 117 milyon kişi önemli derecede etkilendi. Kovid-19 salgınının ekonomik etkileri ve Ukrayna'daki savaş da gıda ile beslenme güvensizliğinin artmasına neden olurken özellikle en yoksul ülkelerinde açlığın başlıca nedeni haline geldi. Gıda ve tarımsal girdilerin ithalatına olan yüksek bağımlılıkları ve küresel gıda fiyatı artışlarına karşı kırılganlıkları da yoksul ülkeleri gıda güvensizliği ve açlık konularında olumsuz etkiledi. Ekonomik etkenler 27 ülkedeki 83,9 milyon kişinin yüksek düzeyde akut gıda güvensizliği yaşamasına neden oldu. Bu rakamların 2021'de 21 ülkede 30,2 milyon olduğu da belirtildi. Aşırı doğa olayları gıda güvensizliğini tetikledi Aşırı doğa olayları da 12 ülkede 56,8 milyon kişinin akut gıda güvensizliğine maruz kalmasına neden oldu. Afrika Boynuzu'nda yaşanan kuraklık, Pakistan'daki yıkıcı seller ve Güney Afrika'daki tropik fırtınalar ile kasırgalar bu aşırı doğa olayları arasında yer aldı. Çatışmalar, ulusal ve küresel ekonomik şoklar ile aşırı doğa olayları giderek daha fazla iç içe geçmeye devam ederken akut gıda güvensizliği ve beslenme üzerindeki olumsuz etkilerini sürdürüyor. Akut gıda krizinin azalması görülmüyor Bu olumsuz etkenlerin 2023'te hafifleyeceğine dair bir gösterge ise bulunmuyor. İklim değişikliğinin daha fazla aşırı hava durumuna yol açması beklenirken küresel ve ulusal ekonomilerin ise olumsuz bir durumla karşı karşıya olduğu görülüyor. Dünya genelindeki çatışmalar ve güvenlik kriziyle soruların bu yıl da devam etmesi öngörülüyor. 2023 tahminlerine göre, incelenen 58 ülke veya bölgenin 38'inde 153 milyona yakın insanın yüksek düzeyde akut gıda kriziyle yüzleşmesi bekleniyor. Burkina Faso, Haiti, Mali, Nijerya, Güney Sudan ve Somali'deki yaklaşık 310 bin kişinin felaket düzeyindeki akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kalacağı da tahmin ediliyor. 2021'de 53 ülke ve bölgede 193 milyon kişinin gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kaldığı, GRFC'nin raporunda yer almıştı.

Türkiye'de açlık sınırı 33 bin TL'ye yükseldi Haber

Türkiye'de açlık sınırı 33 bin TL'ye yükseldi

TÜRK-İŞ Nisan ayı verilerine göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı 10 bin TL'yi aşarken; kira, fatura, eğitim, giyim, ulaşım gibi tüm giderlerini kapsayan yoksulluk sınırı ise 33 bin TL'ye yükseldi. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) verilere göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcamalarını kapsayan açlık sınırı mart ayında 9 bin 590 TL iken nisanda 10 bin 135,50 TL'ye çıktı. Kira, fatura, eğitim, giyim, ulaşım gibi tüm giderlerini kapsayan yoksulluk sınırı ise Mart'ta 31 bin 240 TL iken Nisan'da 33 bin TL'ye yükseldi. Bekâr bir çalışanın aylık toplam yaşama maliyeti ise Nisan'da 13 bin 165 TL’ye ulaştı. TÜRK-İŞ'in verilerine göre; Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin sadece gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 5,67 oranında artmış oldu. Dört aylık değişim oranı yüzde 24,65 oranında olurken, son 12 aylık değişim oranı ise yüzde 90,38 olarak öne çıktı. 12 aylık ortalamalara göre değişim oranı yüzde 115,74 olarak hesaplandı. Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu grupta yüksek fiyat artışları yaşandı. Ortalamada ilk kez balık 140 TL'yi, dana eti 300 TL'yi, kuzu eti ise 350 TL'yi geçerek rekor kırdı, yumurtanın tanesi 3,5 TL'ye dayandı. Bir ayda balık, kuzu, dana, tavuk, yumurta fiyatı sırasıyla yüzde 9, yüzde 21, yüzde 25, yüzde 11, yüzde 3 zamlandı. Sebze ve meyvede artış yüzde 15-20 Bir ayda pirinç ve un fiyatlarında sınırlı düzeyde artış gözlemlendi. Bulgur yüzde 4, makarna yüzde 5 zamlandı. İrmik fiyatı yüzde 4 düştü. Ramazan ayı sonrası, Ankara'da ekmek fiyatı bu ay değişmedi. Taze sebze-meyve grubunda ise, semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin ve pırasa, lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları sırasıyla yüzde 20, yüzde 15 arttı. Kırmızı ete son 1 ayda 50 tl zam Yazılı açıklamada, ücretlilerin satın alma güçlerinin enflasyon nedeniyle aşındığı belirtilerek, “Yapılması gereken zorunlu harcamaları karşılamakta yetersiz kalan ücret gelirleri nedeniyle hayat pahalılığı dar gelirlinin peşini bırakmıyor.” denildi. 1,5 yıldan fazla süredir gıda enflasyonunun yüksek seyrettiğinin ifade edildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Bu durum sabit gelirlilerin ücret ve maaşlara yapılan zamlara rağmen büyümeden pay almak bir yana alım gücünü düşürüyor. Buna bağlı olarak örneğin son bir ayda ortalama 50 TL, son bir yılda yüzde 150 artan kırmızı eti tüketmek düşük gelirli vatandaşlar için mümkün olmuyor. Sadece hayvansal ürünler değil mutfakta en fazla tüketilen gıdalardan kuru soğan ve patates fiyatları da son bir yılda iki katına kadar artmış durumda. Üstelik dünyada gıda fiyatları BM Gıda ve Tarım Örgütü'ne (FAO) göre bir yıldır aralıksız her ay düşerek yüzde 20 azalmış olmasına rağmen… Günümüzde temel sorun geçim sıkıntısıdır. Gıda alışverişlerinde bile kilogramdan, grama ve tane ile alışverişe göre hayatını idame ettirmek durumunda kalmış olan vatandaş, temel tüketimlerinden daha fazla kısamaz hale gelmiştir.”

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Ekometre En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.