SON DAKİKA

#Abd

Ekometre - Abd haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Abd haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Küresel piyasalar tedirgin Haber

Küresel piyasalar tedirgin

Verinin ayrıntılarında görülen sınırlı tarife etkilerinin önümüzdeki dönem artabileceğine dair endişelerle dolar yükseldi, ABD 30 yıllık tahvil getirisi yüzde 5'i aştı. Barclays döviz stratejisti Skylar Montgomery Koning, ABD’de açıklanan tüketici enflasyonuna ilişkin olarak, “Rakamlar, gümrük vergilerinin temel mallar üzerinde etkisi olduğunu ve bu etkinin bundan sonra daha da artarak Fed’in faiz indirimini sınırlayacağını ve doları güçlendireceğini gösterdi” derken, Bloomberg Dolar Endeksi verinin ardından yüzde 0,4 oranında yükseldi. Monex’ten Helen Given de verinin güvercin Fed üyelerinin umduğu derece ılımlı olmadığını ve 1 Ağustos itibarıyla devreye girecek yeni oranlarla, enflasyonist tarife etkilerinin artacağına dair endişelerin tırmandığını belirtti. Yatırımcıların daha az Fed faiz indirimi fiyatlamasıyla ABD tahvilleri tüm vadelerde değer kaybetti. 30 yıllık ABD tahvillerinin getirisi haziran ayından bu yana ilk kez yüzde 5’i aştı. S&P 500, 6.300 puanı aştıktan sonra geriledi ve günü yüzde 0,4 ekside tamamladı. Wells Fargo & Co.’nun net faiz geliri tahminini düşürmesi üzerine ABD’nin finans devlerinin işlem gördüğü endeks düştü. JPMorgan Chase & Co. nispeten iyi gelen bilançosuna rağmen düşüş yaşadı. Citigroup Inc., hisse geri alım planıyla 2008’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Fed faiz indirim beklentilerinin azalmasıyla Asya borsalarının MSCI göstergesi bu sabah TSİ 08:04 itibarıyla ekside. ABD ve Avrupa vadeli endeksleri de düşüyor.

ABD dünyanın kripto para merkezi oluyor Haber

ABD dünyanın kripto para merkezi oluyor

ABD Kongresi, hızla büyüyen kripto para sektörünü düzenlemek ve ülkeyi "gezegenin kripto başkenti" haline getirmek amacıyla kritik bir haftaya girdi. Temsilciler Meclisi, 14 Temmuz ile başlayan haftayı “kripto haftası” ilan ederek, üç önemli yasa tasarısını görüşmeye başladı. Bu tasarılar arasında dijital varlık düzenlemelerini netleştiren CLARITY, sabitcoin piyasasını şeffaflaştırmayı amaçlayan GENIUS ve merkez bankası dijital paralarına karşı geliştirilen Anti-CBDC yer alıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın sektör dostu yaklaşımı ve Kongre’deki Cumhuriyetçi üyelerin desteğiyle tasarıların geçme olasılığı yüksek görülüyor. En büyük destekçi Trump ABD Başkanı Donald Trump'ın sektöre olumlu yaklaşımı ve ekonomi yönetimindeki kripto dostu isimlerle birlikte ülkede kripto ekosistemini düzenlemeye yönelik çalışmalar hızlandı. Kongre, ülkede hızla yaygınlaşan ve finansal piyasalarda yenilik sunan dijital varlıklar için düzenleyici bir çerçeve oluşturmak üzere harekete geçti. Hem tüketicilerin korunması hem de finansal istikrar için kritik öneme sahip mevzuat için adım atan Temsilciler Meclisi, bu ay başında 14 Temmuz ile başlayan haftanın "kripto haftası" olacağını ilan etti. Temsilciler Meclisi'nde kripto haftasında, ABD'yi "gezegenin kripto başkenti" yapma çabaları kapsamında CLARITY, GENIUS ve Anti-CBDC yasa tasarılarının görüşüleceği bildirildi. Söz konusu tasarılar, kripto sektörünün düzenlenmesi ve merkez bankası dijital para birimleri (CBDC) konusundaki endişelerin ele alınması gibi konuları kapsıyor. Kısaca GENIUS olarak adlandırılan "ABD Sabitcoinleri için Ulusal İnovasyonun Yönlendirilmesi ve Kurulması Yasa Tasarısı", sabitcoinler için federal bir düzenleyici çerçeve oluşturmayı hedefliyor. Tasarı, aynı zamanda, sabitcoin piyasasının şeffaflığını ve hesap verebilirliğini artırmayı amaçlıyor. Sabitcoinlerin ABD doları veya kısa vadeli devlet tahvilleri gibi varlıklarla bire bir desteklenmesi gerektiği önerilen tasarıda, sabitcoinlerin eyalet veya federal düzeyde denetim altında olmaları şartı koşuluyor. Geçen ay Senato'da yapılan oylamada hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat kongre üyelerinin desteğiyle 30'a karşı 68 oyla geçen tasarısının yasalaşması için Temsilciler Meclisi'nde de kabul edilmesi gerekiyor. Sektörde "Netlik" sağlanmak isteniyor "Dijital Varlık Piyasası Netlik Yasa Tasarısı" veya kısaca CLARITY ise dijital varlıklar için genel düzenleyici belirsizlikleri gidermeyi ve sektörün ABD'de büyümesini teşvik etmeyi hedefliyor. Tasarı, dijital varlıkların düzenlenmesi için net kurallar getirmeyi planlıyor. Böylece hem tüketicinin korunması hem de kripto şirketlerinin ABD'de faaliyet göstermesinin teşvik edilmesi amaçlanıyor. Kripto sektörünün hızla büyümesi nedeniyle, düzenleyici bir çerçeve oluşturulmasının dijital varlık sektörünü destekleyeceği ve yenilikçiliği teşvik edeceği öngörülüyor. Cumhuriyetçi Kongre üyeleri bu tasarıyı inovasyonu destekleyen bir adım olarak görürken, Demokratlar ise daha sıkı düzenlemeler talep ediyor. Merkez Bankası dijital para birimlerine karşı çıkıyor CBDC'lerin çıkarılmasını engellemeyi amaçlayan "Anti-CBDC" yasa tasarısı, "finansal özgürlük" savunucuları arasında güçlü destek görüyor. Kripto sektörü de CBDC'lerin, Bitcoin gibi merkezi olmayan kripto paraların sunduğu özgürlük ve anonimlik avantajlarını tehdit edebileceğini savunuyor. Tasarı, ABD Merkez Bankasının (Fed) bireylere doğrudan CBDC sunmasının veya finansal kurumlar aracılığıyla dolaylı olarak CBDC ihraç etmesinin yasaklanmasını içeriyor. Finansal gizliliği anayasal bir hak olarak tanımlayan tasarıda, CBDC'lerin bireylerin harcama alışkanlıklarını, siyasi bağışlarını veya kişisel mali kararlarını izlemek için kullanılabileceği vurgulanıyor. Demokratlar ise bu tasarının dijital finansal inovasyonu engelleyebileceğini savunuyor. Tasarı yasalaşırsa, ABD’nin Çin gibi rakipleri karşısında küresel CBDC geliştirme yarışında geri kalabileceği, ancak finansal gizlilik savunucularının büyük bir zafer elde edeceği belirtiliyor. Cumhuriyetçiler fırsat olarak görüyor Cumhuriyetçi Kongre üyeleri tarafından sunulan üç tasarı da kripto sektörünü desteklemek, finansal özgürlüğü korumak ve hükümetin olası aşırı müdahalesini önlemek için bir fırsat olarak görülüyor. Demokratlar arasında tasarılara kısmi destek olsa da daha sıkı düzenleme talep eden ve tasarılara eleştirel yaklaşan Kongre üyeleri dolayısıyla nasıl bir uzlaşmaya varılacağı merak ediliyor. Cumhuriyetçiler, ABD'yi "gezegenin kripto başkenti ve dünyanın Bitcoin süper gücü" yapma sözünü yerine getirebilmesi için bu tasarıların "kripto haftasında" geçirilmesine yönelik yoğun lobi çalışmaları yapıyor.

Tesla’da Grok’lu sürüş başladı Haber

Tesla’da Grok’lu sürüş başladı

Tesla, sahibi olduğu xAI tarafından geliştirilen ve kısa süre önce tepki çeken içerikler üretmesi nedeniyle gündeme gelen Grok sohbet robotunu, 12 Temmuz itibarıyla teslim edilen yeni araçlarının yazılımına entegre etti. Araçlarda Grok'un kullanımı için ek bir ücret talep edilmeyecek. Ancak şu an için yalnızca ABD'deki modellerle sınırlı bir erişim sağlanıyor. Güncelleme şartları Eski Tesla modellerinde Grok'u kullanabilmek için AMD işlemcili donanıma, ‘2025.26’ sürüm yazılım güncellemesine ve istikrarlı bir Wi-Fi bağlantısına ya da Tesla’nın 9,99 dolarlık Premium Bağlantı aboneliğine sahip olunması gerekiyor. Grok’un, yalnızca sohbet işlevi sunduğu; navigasyon, klima kontrolü ya da müzik gibi araç içi sistemlerle etkileşime girmediği vurgulandı. ‘Dengesiz’ kişilik, sert eleştiriler Tesla’nın resmi X hesabından yapılan açıklamada Grok’un ‘Dengesiz’ kişiliğiyle mizah odaklı cevaplar verdiği ifade edildi. Ancak bu kişilik, kullanıcılar arasında ciddi rahatsızlık yarattı. Özellikle birkaç gün önce Grok’un ‘MechaHitler’ ismiyle sistemde yer alması ve antisemitik ifadeler üretmesi, şirketin yapay zeka etiği açısından büyük tepki toplamasına neden oldu. xAI ekibi, bu olayın ardından kamuoyuna özür açıklaması yayınlamıştı. Açıklamada, “Grok’un neden böyle çıktılar verdiği araştırılıyor, sistem üzerinde kapsamlı filtreleme ve güvenlik önlemleri geliştiriliyor” ifadeleri yer aldı. Güvenlik kaygıları sürüyor Grok’un otomobillere entegre edilmesi, Tesla’nın zaten tartışmalı olan Tam Otonom Sürüş (FSD) sistemine ilişkin güvenlik endişelerini artırmış durumda. Araç içi yapay zeka ile eğlence sağlamak isteyen Tesla, Grok’un ileride daha fazla modele sunulabileceğini açıkladı. Ancak şirket, “Grok’un kullanılabilirliği herhangi bir anda değiştirilebilir veya sona erdirilebilir” uyarısında bulunmayı da ihmal etmedi. Yapay Zeka ve araçlarda yeni dönem Tesla’nın hamlesi, yapay zekayı otomobil deneyiminin bir parçası haline getirme çabasını temsil ediyor. Ancak Grok’un henüz olgunlaşmamış kişiliği ve etik sınırları aşabilen tepkileri, bu entegrasyonun zamanlaması konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Trump'tan Fed Başkanı Powell'a sert uyarı Haber

Trump'tan Fed Başkanı Powell'a sert uyarı

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, ABD Başkanı Donald Trump'ın ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'a gönderdiği notta, "ülkeye bir servete mal olduğunu ve faiz oranlarını düşürmesi gerektiğini" söylediğini aktardı. Leavitt, düzenlediği basın toplantısında, ABD Başkanı Trump'ın "ekonomik patlamasıyla" borsanın yeniden yükselişe geçtiğini ve S&P 500 ile Nasdaq endekslerinin rekor seviyelere ulaştığını ifade etti. Fed Başkanı Powell'a Trump'ın "bir iş insanı" olduğunu hatırlatmak istediğini söyleyen Leavitt, Trump'ın ekonomik formülünün işe yaradığını dile getirdi. Leavitt, tek sorunun ülkedeki yüksek faiz oranları olduğunu öne sürerek, "Amerikan halkı ucuza borç almak istiyor ve bunu yapabilmeliler ama ne yazık ki faiz oranları hala çok yüksek. Başkan Trump, bugün Fed Başkanı'na not gönderdi." dedi. Söz konusu notu gösteren Leavitt, bunun dünyadaki birçok ülkenin faiz oranlarını içeren bir liste olduğunu anlattı. Leavitt, listenin en tepesinde İsviçre'nin olduğunu belirterek, ABD'den daha düşük politika faizine sahip olan listedeki ülkeleri saydı. Listenin üzerinde yazan nota da değinen Leavitt, "Diyor ki, 'Jerome, her zamanki gibi çok geç kaldın. ABD'ye bir servete mal oldun ve olmaya devam ediyorsun, faiz oranını çok daha fazla düşürmelisin. Yüz milyarlarca dolar kaybediliyor ve enflasyon yok.'" şeklinde konuştu. "POWELL, Ekonomi çok daha iyi bir yerde olmasına rağmen faizleri indirmeyi reddediyor" Leavitt, Trump'ın sayesinde ABD'de tarihi düşük enflasyon olduğunu ve Amerikalılar için ülkede yaşam maliyetini aşağı çekmeye devam edeceklerini söyledi. Trump'ın neden Powell'ın yerine faiz oranlarını düşürecek birini getirmediğine yönelik soruyu yanıtlayan Leavitt, "Bu Başkan'ın vereceği bir karar. Powell, seçimlerden önce (eski ABD Başkanı) Joe Biden, Oval Ofis'teyken defalarca faiz indirimine gitti ancak şimdi ekonomi çok daha iyi bir yerdeyken bunu yapmayı reddediyor. Gerçekten bunun iyi bir açıklaması yok." ifadelerini kullandı. Leavitt, Powell'ın yerine gelebilecek olası adaylara ilişkin soruya ise bu konuda herhangi bir açıklama yaparak Trump'ın önüne geçmek istemediğini söyledi. "Kanada'nın dijital hizmet vergisinden vazgeçmesi teknoloji şirketlerimiz için bir zafer" Çin ile imzalanan ticaret anlaşmasının detaylarına dair soru üzerine Leavitt, anlaşmanın hem Cenevre'de hem de Londra'da üzerinde uzlaşmaya varılan çerçeve üzerine olduğunu söyledi. Leavitt, Trump'ın tarife ertelemesinde süre uzatımını masadan kaldırıp kaldırmadığına yönelik soruya da "Doğrudan kendisinden duydunuz, (süre uzatımına) gerek olacağını düşünmediğini söyledi. İyi niyetle müzakere etmek üzere masaya oturmazlarsa bu ülkelerin birçoğu için tarife oranlarını belirleyecek." yanıtını verdi. Hindistan ile de ticaret anlaşmasının sonuçlandırılacağını kaydeden Leavitt, bu konuda Trump ve ticaret ekibince açıklama yapılacağını belirtti. Leavitt, Kanada'nın da dijital hizmet vergisi konusunda Trump ve ABD'ye "boyun eğdiğini" ifade ederek, "Başkan Trump nasıl müzakere edileceğini biliyor ve her ülke ABD ile iyi ticari ilişkilere sahip olması gerektiğini biliyor. Kanada'nın ABD'deki teknoloji şirketlerimize zarar verecek olan bu vergiyi uygulama sözü vermesi bir hataydı. Başbakan (Mark Carney) dün gece Başkan'ı arayarak bu vergiden vazgeçeceğini bildirdi. Bu teknoloji şirketlerimiz ve Amerikalı işçilerimiz için büyük bir zafer." değerlendirmesinde bulundu.

ABD ve Japonya arasında ticaret savaşı yeniden alevlendi Haber

ABD ve Japonya arasında ticaret savaşı yeniden alevlendi

İki müttefik olan ABD ve Japonya arasında ticaret savaşı gerilimi devam ediyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın "adaletsiz" olarak nitelendirdiği otomobil ticareti uygulamaları nedeniyle ABD ve Japonya arasında gerilim tırmanıyor. Kapsamlı bir yüzde 25 otomobil tarifesi için 9 Temmuz son tarihi hızla yaklaşırken, her iki ülke de Japonya'nın otomobil endüstrisine ve daha geniş ekonomisine büyük bir darbeyi önleyebilecek bir anlaşma yapmak için çabalıyor. Pazar günü yayınlanan Fox News röportajında Trump, Japonya'yı ABD'ye milyonlarca araç ihraç ederken Amerikan arabalarının ithalatını sınırlandırmakla eleştirdi: "Onlar bizim arabalarımızı almıyor ama biz onların milyonlarca arabasını ABD'ye sokuyoruz. Bu adil değil" diyerek Japonya'nın petrol dahil daha fazla Amerikan malı ithal ederek ABD'nin ticaret açığını azaltması yönündeki çağrılarını yineledi. Japonya'nın ABD'ye otomotiv ihracatı geçen yıl yaklaşık 21 trilyon yen (145 milyar dolar) olarak gerçekleşti ve sektör toplamın %28'ini oluşturdu. Trump yönetimi bu dengesizliğin düzeltilmesi gerektiğini ve gümrük vergilerinin bu çabada önemli bir araç olduğunu savunuyor. Bu arada Japonya, imalat sektörüne ağır bir darbe vurabilecek olan sektöre özel otomobil tarifelerinden kaçınmak için acilen çalışıyor. Tokyo'nun baş ticaret müzakerecisi Ryosei Akazawa, geçtiğimiz hafta Washington'da ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick ile yedinci tur görüşmelerini gerçekleştirdi. Görüşmeler bir yüz yüze toplantı ve iki takip telefon görüşmesini içeriyordu. Resmi olarak "verimli" olarak tanımlansa da net bir ilerleme kaydedilmediği açıklandı. Akazawa, Japonya'nın otomobil endüstrisinin 60 milyar doların üzerinde yatırım ve Japon otomobil firmalarına bağlı 2.3 milyon Amerikan işi ile ABD ekonomisine önemli ölçüde katkıda bulunduğunu savunuyor. Hem sektörel hem de daha geniş kapsamlı "karşılıklı" tarifeler konusundaki anlaşmazlıkları çözecek kapsamlı bir ticaret paketi için baskı yapmaya devam ediyor. Zaman daralırken, Japonya yüzde 25'lik otomobil tarifesinin kabul edilemez olduğu yönündeki tutumunu sürdürüyor, ABD ise ticaret eşitliği talebinde ısrar ediyor. Önümüzdeki günler, her iki tarafın da aradaki uçurumu kapatmaya ve ticaret geriliminde potansiyel olarak zarar verici bir tırmanıştan kaçınmaya çalışması açısından çok önemli olacak.

Petrol fiyatları son iki yılın en büyük haftalık düşüşünde Haber

Petrol fiyatları son iki yılın en büyük haftalık düşüşünde

Petrol, İsrail ile İran arasında sağlanan ateşkesin ardından, son iki yılın en büyük haftalık düşüşüne yöneldi. Piyasaların odağı, artık Orta Doğu’daki çatışmalardan ABD’nin ticaret görüşmelerine kaydı. Brent petrol varil başına 68 dolar civarında yatay seyrederek haftalık bazda neredeyse yüzde 12 geriledi. ABD ham petrolü (WTI) ise 65 doların üzerinde işlem gördü. Kırılgan ateşkes ile yatırımcılar, ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmelerinde kaydedilen ilerlemeye odaklanmaya başladı. Ticaret Bakanı Howard Lutnick, geçen ay bir mutabakata varıldığını söyledi. Lutnick, iki gün önce imzalanan anlaşmanın, Çin’in ABD’ye nadir toprak elementleri tedarik etmesini içeren maddeler barındırdığını belirtti. Washington’daki Çin Büyükelçiliği’nden bir sözcü ise yorum yapmayı reddetti. Bu hafta petrol fiyatları, ABD’nin İran nükleer tesislerine düzenlediği hava saldırısının ardından pazartesi günü yükseldikten sonra, Salı günü ABD Başkanı Donald Trump’ın ateşkesi duyurmasıyla birlikte yaklaşık 15 dolarlık bir bantta dalgalandı. Ateşkes, dünya ham petrolünün yaklaşık üçte birinin üretildiği bölgede arz kesintisi endişelerini hafifletti. Ateşkesin ardından Trump, İran’ın petrol gelirlerine yönelik “maksimum baskı” kampanyasına ilişkin çelişkili mesajlar verdi. Çin’in İran’dan alım yapmasını durdurmada ABD’nin mali yaptırımlarının etkili olmadığına dair ifadelerde bulundu. CNN’in haberine göre, Trump yönetimi Tahran ile görüşmeleri yeniden başlatmak için yaptırımların hafifletilmesi ve dondurulan fonların serbest bırakılması gibi teşvikleri tartışıyor.

Trump Çin'le ticaret anlaşması imzaladı Haber

Trump Çin'le ticaret anlaşması imzaladı

Trump, "Herkesle anlaşma yapmayacağız. Bazılarına sadece bir mektup gönderip 'Çok teşekkür ederiz, yüzde 25, 35, 45 tarife ödeyeceksiniz' diyeceğiz" ifadesini kullandı. ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen etkinlikte, ekonomiye dair açıklamalarda bulundu. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer'ın ülkelerle ticaret anlaşması yapmak için "fazla mesai" yaptıklarını ifade eden Trump, "herkesin anlaşma yapmak istediğini" dile getirdi. Çinle imzaladık, herkesle anlaşma yapmayacağız Trump, birkaç ay önce basının "Gerçekten ilgilenen birileri var mı?" diye sorduğuna işaret ederek, "Daha dün Çin ile imzaladık. Herkesle anlaşma yapmayacağız. Bazılarına sadece bir mektup gönderip 'Çok teşekkür ederiz, yüzde 25, 35, 45 tarife ödeyeceksiniz' diyeceğiz" ifadesini kullandı. Belki Hindistan ile çok büyük bir anlaşma yolda "Harika" anlaşmalar yaptıklarını belirten Trump, "Belki Hindistan ile çok büyük bir anlaşma yolda. Hindistan'ı açacağız. Çin anlaşmasında ise Çin'i açmaya başlıyoruz. Daha önce asla mümkün olmayan şeyler gerçekleşiyor. Her ülkeyle ilişkimiz çok iyi durumda" diye konuştu. Trump, tarifeler sayesinde yapılan yatırımlara ve kurulacak fabrikalara değinerek, çip şirketi Texas Instruments'ın de ABD'de 60 milyar dolar harcayacağını bildirdi. FED'in faizi düşürmesi faydalı olurdu Trump, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'a yönelik eleştirilerine de devam ederek, "Eğer Fed'de faiz oranlarını biraz düşürecek bir kişi olsaydı, bu faydalı olurdu. Bu adamla mücadele etmemiz gerekiyor, işini yapmıyor" dedi. 2 puan faiz indirilmesinin 600 milyar dolar tasarruf sağlayacağını öne süren Trump, "Sadece bir kalem darbesiyle, bir cümleyle 1 trilyon dolar tasarruf edebilirsiniz. En yüksek faiz oranlarından birine sahip olmamız utanç verici. En düşük biz olmalıydık" ifadesini kullandı.

ABD'nin gümrük vergileri Almanya'yı etkileyecek Haber

ABD'nin gümrük vergileri Almanya'yı etkileyecek

Almanya Ekonomi Araştırma Enstitüsü'ne (Ifo) göre Trump’ın yeniden gündeme getirdiği gümrük vergileri Almanya’nın ABD’ye ihracatını sert şekilde düşürebilir. Özellikle otomotiv ve ilaç sektörleri büyük darbe alacak. Almanya'nın önde gelen düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni gümrük vergilerinin Almanya'nın ABD'ye ihracatının yüzde 38,5 düşmesine neden olabileceğini bildirdi. ABD'nin yeni gümrük vergisi paketinin özellikle Alman imalat sanayisini vuracağı belirtilen açıklamada, ABD ile Avrupa Birliği (AB) arasında gümrük vergilerine ilişkin mevcut duraklamanın sona ermesinin ardından ABD'nin ek gümrük vergilerini uygulamaya koyması halinde Alman imalat sanayisinin yüzde 2,8 küçüleceği aktarıldı. Açıklamaya göre, bunun sonucunda Almanya'nın ABD'ye ihracatı yüzde 38,5, Çin'e ihracatı da yüzde 4,7 azalacak. ABD'nin gümrük vergilerinin özellikle Alman otomotiv ve ilaç sektörlerini vuracağı da araştırmada ortaya kondu. Otomotiv sektöründe yüzde 6’ya varan katma değer kayıpları beklenirken, ilaç sektöründe bu oran yüzde 9’a çıkabilecek. Buna karşılık, hizmet sektörü ve tarımdaki katma değerin her biri ABD tarifeleri nedeniyle yüzde 0,4 artacak. Ifo’nun hesaplamaları ABD Başkanı Trump'ın 9 Temmuz’a kadar sürecek 90 günlük müzakere arasından sonra 2 Nisan'da açıkladığı ülkeye özel tarifeleri yeniden uygulamaya koyacağı ve AB ithalatına önerilen yüzde 50'lik tarifeleri uygulayacağı varsayımına dayandırıldı. Bunun yanında hesaplamalara ilaç ve elektronik ürünlerin yanı sıra çelik, alüminyum, otomobil ve otomobil parçaları için yüzde 25'lik ürüne özel tarifeler de dahil edildi. Ancak AB’nin ABD’ye olası gümrük tarife misillemesi dikkate alınmadı. Ifo Dış Ticaret Uzmanı Andreas Baur, değerlendirmesinde, "ABD Başkanı Trump'ın gümrük vergisi açıklamalarını gerçekten uygulamaya koyması halinde, Almanya'nın ABD ihracatına doğrudan etkisi önemli olacaktır.” ifadelerini kullandı. Baur, ancak ticaretin diğer pazarlara yönelmesinden kaynaklanan olumlu etkilerin ABD kayıplarını kısmen hafifletebileceğini belirtti. Öte yandan, "Made in Germany" etiketli mallarının en önemli alıcısı konumundaki ABD, 2024’te 250 milyar avronun üzerinde ticaret hacmiyle Almanya'nın en büyük ticaret ortağı oldu. Almanya'dan ABD'ye 2024’te yıllık yüzde 2,2 artışla 161,32 milyar avro değerinde mal ihraç edildi. Bu rakam değer bazında Almanya'nın toplam ihracatının yüzde 10,35'ine denk geliyor.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Ekometre En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.