SON DAKİKA
Hava Durumu

Petrol devinin çöküşü: Venezuella

Yazının Giriş Tarihi: 10.12.2017 18:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.12.2017 18:58

Venezuella hazinesi, Kasım 2017’de vadesi gelen bono faizlerinin ödemesini gerçekleştiremedi ve temerrüde düştü. Hemen ardından kredi derecelendirme kuruluşları bu ülkenin kredi notunu indirdi ve iflasın eşiğine geldiğini bildirdi. Dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip olan bir ülke nasıl oldu da bu noktalara geldi? İktisat literatüründe ‘Hollanda Hastalığı’ olarak bilinen kavramla Venezuella’nın ekonomik açıdan geldiği durumu analiz etmeye çalışalım.

Venezuella’da 2017 enflasyonu %700’lere ulaşmış durumda…2018 enflasyon beklentileri %2000’lerin üzerinde tahmin ediliyor. Sosyal çalkantılar baş gösteriyor, kıtlık ve hatta yağmalama olayları hızla artıyor. 2000 yılında ithalat artışı %14 seviyesindeyken, 2016 yılında ithalat %42 eksi veriyor. Çünkü ithalat yapacak para yok, diğer yandan paranın değeri de sürekli düşüyor. Venezuella petrol rezervlerinin en yoğun olduğu ülkelerden biri. Birkaç sene önce petrol fiyatı 100 doların üzerinden 50 dolarlar seviyesine inince ülkedeki krizler gün yüzüne çıkmaya başladı. Ülke ihracatının %90’ı petrole dayalı ve diğer sektörler yok edilmiş durumda. Sürekli petrol üretimine dayalı bir sistem izlenmiş, bir dönem para birimleri aşırı değerlenmiş ve ithalat hızla artmış. İthalat ucuzlayınca içeride üretim kalmamaya yüz tutmuş. Ekonominin tüm konsantrasyonu petrol sektörü üzerine oturmuş. Son 30 yıldaki siyasal çalkantılar, kamunun ekonomi üzerindeki ağırlığını arttırmış, fakat yeni teknoloji ve ar-ge üzerinde durulmamış. Aslında kaynakların sınırsız olduğu ve ihtiyaçların da nasıl olsa ithalatla karşılandığı fikirleri ön plana çıkmış, gelecek planlaması yapılmamıştır. Her şey iyi andaki gibi ‘iyi’ gidecek beklentisi ile sürekli borçlanma yoluna gidilmiştir. Zenginleşme tembellik getirmiş ve daha fazla borç, daha fazla ithalat, daha fazla plansızlık hakim olmuştur.                                            

‘Hollanda Hastalığı’; bir ekonomideki olumlu gelişmelerin zaman içinde olumsuzluğa dönüşmesi yönündeki kavramdır. 1960’larda Hollanda’da doğalgaz bulununca tüm ekonomi bu noktaya yoğunlaşmış, para birimleri hızla değerlenmiş, sanayisizleşme denilen süreç başlayıp sürekli ithalat artmıştır. Ulusal para birimi artıyor, tüketim hızlanıyor, ithalat hızla artıyor ve sanal bir zenginleşme oluşuyor. Rüzgar tersine dönünce ya da ekonomi bu kadar ithalat hacmini kaldıramayınca her şey tepetaklak oluyor. Economist dergisinin Hollanda ile ilgili bu duruma verdiği isim, Hollanda Hastalığı’dır. Venezuella ile ilgili durum da tam olarak buna benziyor.

İktisattaki temel kavramlardan biri, kaynakların sınırlı ihtiyaçların sınırsız olduğudur. Bu yüzden iktisat tanımı yapılırken kıt kaynakların idaresi tanımı kullanılır. Bu ülke örneğinde, tam tersi bir politikanın uygulandığını görüyoruz. Kaynakların sınırı ya da fiyatının bir noktadan sonra problem doğurabileceği fikri dikkate alınmamış. Sanayinin geriye evrimi  ve hatta yoğunlaşması ‘zenginlik’ döneminde rahatsızlık vermemiş. Bunun üzerine bir de tüketim sürekli artmış ve bu artış ithalata dayalı yapılmış ve dahi yöntem olarak borçlanma tercih edilmiştir. Bugün itibari ile gelinen nokta temerrüt yani borçları ödeyememe durumudur. Venezuella’nın birkaç sene içinde ödemek zorunda olduğu daha yaklaşık 200 milyar dolar borç var. Hazinesindeki döviz rezervleri ise 10 milyar doların altına indi. En büyük ihracatçısı ABD ile siyasi krizleri var, sürekli merhem olan Rusya ile ilişkileri eskisi kadar kuvvetli değil. Yani yeniden borçlanma imkanları da sınırlanıyor.

Venezuella örneği, günümüz küresel ekonomisinin geldiği nokta açısından acı ama önemli bir örnek olarak karşımıza çıkıyor. Küresel ekonomide bugünün aslında dünden planlananların oynandığı bir zaman olduğu unutulmamalıdır. Aslında bugün belki de önümüzdeki çeyrek yüzyılı yaşıyoruz. Bugünün ekonomik oyununun kuralları dünden yazılıyor. Bugün yazılanlarsa yarının kuralları… Venezuella bu noktaya geldi mi getirildi mi sorusu ayrı bir konu… Ama küresel ekonominin kuralı aynı… Bazı unsurların daha fazla şifa bulması için başka unsurların hastalanması şart… Adına gün gelir ‘hasta adam’ denir, gün gelir ‘Hollanda veya Venezuella Hastalığı’ denir… Fakat daima birilerinin hastalanması beklenir. Sağlıklı günler!...

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.