SON DAKİKA
Hava Durumu

Kolay kazanma diyalektiği

Yazının Giriş Tarihi: 04.01.2018 19:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.01.2018 19:30

Bu yazının giriş bölümüne konunun özünü oluşturan bir sonuç cümlesiyle başlamanın daha uygun olacağını düşünüyorum. Kolay kazanılan kolay kaybedilir

Kolay kazanılan her şey kolay kaybedilir. Sadece maddi anlamdaki bir metadan, paradan bahsetmiyorum. Bu sonuç cümlesini en geniş anlamıyla kullanıyorum. Kolay kazanılan para, kolay kazanılan itibar, kolay kazanılan şöhret vb. kolay kaybedilir. Aslında çıkış noktam, maddi birkaç örneğe dayanıyor. Son aylarda bitcoin çılgınlığını gördükçe ister istemez böyle bir çıkarsama ile karşı karşıya kaldım.  Bitcoin’in son 52 haftalık hareketini incelediğimizde şok eden bir grafikle karşılaşıyoruz. Fiyatı 738 usd’den 19.800 usd’ye kadar çıkan, bu çıkışın hemen birkaç gün sonrasında tekrar 12.000 usd seviyelerine inen bir bitcoin fiyatından bahsediyoruz. Temelinin, güvencesinin, yarınının bilinmediği sadece kolay para kazanmak için girişilen bir çılgınlık… Üstelik çıkış noktası sadece ödeme aracı olarak sunulan sanal paranın bir anda yatırım aracına dönüşme çılgınlığı… Bir şeyin fiyatı hızlı artıyorsa, ondan edinip fiyat artışını yatırıma dönüştürme hayali insanların bu büyüye kapılmalarını sağlıyor. Hızlı artıyor, doğru; fakat sürekliliği var mı? Sorusu cevapsız kalıyor. Tren yolculuğunda hangi istasyonda ineceğini bilmeyenler aynı vagondaki diğer kişilere bakarlar. Hatta onlar nerede iniyorsa orada ineceklerdir. İşte bir yatırımın böyle bir mantıkla yapılması; sonunda mutlaka kaybettirecektir. Çünkü bu mantık, durmayı bilmeyen bir mantıktır. 8.000 usd’den aldıysa bir hafta sonra 12.000 usd’ye geldiğinde satmaz. Hatta daha da alır. 12.000 usd’den sattıysa, yarın 14.000 usd olduysa bütün sattığını yeniden alır. İşte tüm bunların altında yatan şey, kolay kazanılanın kolay kaybedileceğidir. Bir yılda bu kadar artan fiyat, bir yılda başladığı yere de dönebilir.

Konuyu biraz daha açalım. Kolay kazanılan kolay kaybedilir. Ponzi Oyunu’nu hatırlayın. Tamamen hayali bir düzenden ibaretti. Evet, ilk girenler kazandı. Ama kazananlar kazandığıyla mı kaldı sanıyorsunuz. Daha fazlasıyla sisteme girdiler, kazandıkça daha fazla, daha fazla… Çünkü kolaydı. Çünkü kolayca kazandırıyordu sistem. Yakın geçmişe gidelim, Titan saadet zincirini hatırlayın. Ponzi oyununa benzer, yerli bir piramit sistemi. Sonu hüsran… Şimdilerde Çiftlikbank örneği aklıma geliyor. Konu yargıya intikal ettiği için derin bir yoruma lüzum yok.  Sermaye Piyasası Kurulu, bu oluşum hakkında suç duyurusunda bulundu.

Bu tür sistemlere insanlar neden meyil ederler? Kolay, hızlı ve çok kazanmak için… Hayatın her alanında kolay kazandığınız her şeyin kolay kaybedilme riski vardır. 90’lı yıllardaki Türk Pop Müziği çılgınlığını hatırlayın. Her ay onlarca yeni popçu şöhreti yakalıyordu. Çok değil, birkaç yıl sonra bir çoğu piyasadan silindi. Kolay kazandıkları şöhreti kolay kaybettiler.

Emek harcayarak elde edilenler ise, hem daha değerli hem de daha tecrübidir. Tecrübi; yani zamana yayılan ve kazandırdığı şeyin kimyasını, formülünü öğretendir. Galiba bunun için de gerekli olan şey biraz sabır, biraz kanaatkâr olmak, biraz da mantık süzgecini kullanmak olsa gerek. Bir de ölçülemeyen başka bir boyutu var. Bunu kolay kazananlar pek bilmez. Tecrübi kazanmak olarak nitelendirdiğim olgunun verdiği keyif-haz ve fayda kolay kazanmanın verdiklerinden çok daha fazladır. Kazandıklarınızı kaybetmemeniz, kaybetseniz dahi tecrübeler çıkartmanız dileğiyle…

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.