SON DAKİKA
Hava Durumu

Bir-İki-Üç tıp

Yazının Giriş Tarihi: 17.01.2022 17:45
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.01.2022 17:45

TCMB, 3 Ocak 2022 tarihli talimatı ile ihracat genelgesine ek bir madde eklemiş ve yurda getirilen ihracat bedellerinin %25’inin Merkez Bankası’na satılmasına karar vermiştir. Bu yazıyı kaleme aldığımızda karardan itibaren yaklaşık bir hafta geçti, bankacılık sektöründe kararın uygulamasında aksaklıklar yaşanıyor. Hatta aksaklıkların ötesinde bankalar, sistem altyapıları uygun olmadığı için bu konuya ilişkin hiçbir işlem yapamıyor. Bu yazı yayınladığında veya siz okuduğunuzda herhangi bir değişiklik olur mu bilemeyiz, ama bu bir haftada yaşananları inceleyelim. Öncelikle yayınlanan talimata bir göz atalım:

 

Hazine ve Maliye Bakanlığınca, İhracat Genelgesine "İhracat bedellerinin Merkez Bankasına Satışı" başlıklı ek 1 inci madde eklenmiş ve buna ilişkin olarak  TCMB tarafından "İhracat Genelgesinin Ek 1. Maddesi Kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına Yapılacak Döviz Satışına İlişkin Uygulama Talimatı" yayımlanmıştır.

Buna göre;

3 Ocak 2022 tarihinden itibaren, İBKB’ye veya DAB’a bağlanan ihracat bedellerinin %25'i İBKB’yi veya DAB’ı düzenleyen bankaya satılacaktır. Bu bedeller bankaca Merkez Bankası tarafından ilan edilen ve işlem günü için geçerli döviz alış kuru üzerinden aynı gün Merkez Bankasına satılacak ve Merkez Bankasının banka nezdindeki hesabına aktarılacaktır. Söz konusu tutarın tam karşılığı banka tarafından ihracatçıya Türk parası olarak ödenecektir.
  Banka nezdinde Merkez Bankası adına ABD doları, Euro ve İngiliz sterlini hesapları açılacak ve bankanın bu Uygulama Talimatı kapsamında satın aldığı dövizler saat 17:00’ye kadar Merkez Bankasına bildirilerek toplu bir şekilde söz konusu hesaplara aktarılacaktır.
  Merkez Bankasının hesabına aktarılan dövizlere ilişkin dekont, ekstre ve benzeri belgeler ile bilgiler ve döviz alışı yapılan tutarlara ait bilgiler bankalarca uygulama talimatı Ek-1’de yer alan bildirim formuna uygun olarak Merkez Bankasına aynı gün elektronik ortamda bildirilecektir.
  Banka tarafından Merkez Bankasının hesabına aktarılan dövizler, Merkez Bankasınca işlem kuru üzerinden satın alınacaktır.
   Döviz alış işlemleri karşılığı Türk lirası tutarları Merkez Bankasınca bankanın EFT merkezine masrafsız olarak gönderilecektir. Saat 17:30’a kadar sonuçlandırılamayan işlemler için ise Türk lirası tutarlar bankanın Merkez Bankası nezdindeki zorunlu karşılık hesabına aktarılacaktır.

 

 

 

Süreci basit bir dille analiz etmeye çalışalım.

*Birkaç yıldan beri devam eden talimatlar gereği, ihracatçı şirketler ihracat yaptıktan 180 gün içinde dövizi yurda getirmek zorundalar. Süre uzarsa, vadede problem olursa vergi dairesinden ek süre isteyebiliyorlar. İhracat yapıldı, gümrük beyannamesi açıldı, 180 gün içinde ihracat bedelini yurda getirdi, bunun en az %80’ini İhracat Bedeli Kabul Belgesi ile (İBKB) bankada kayıt altına almak zorunda.

* 3 Ocak 2022’deki talimat/tebliğ gereği; ihracatçı İBKB düzenletirken, düzenleteceği tutarın %25’ini Merkez Bankası’na satılmak üzere bankaya satacak. Yani Türk Lirası’na çevirecek. Bunu yaparken de TCMB’nin her saat başı yayınlamaya başladığı kurlar kullanılacak. Başka bir söylemle, ihracat bedeli olarak gelen dövizin satılması TCMB’nin belirlediği kurla olacak. Banka o kurdan dövizi alıp, akşamında dövizi TCMB’ye satacak. Böylelikle ihracatçının dövizi bankalar aracılığı ile TCMB’ye satılmış olacak.

* Öncelikle şunu belirtmek gerekir. Sürecin uygulama ve işleyiş kısmı o kadar muallak ve o kadar çok bilgi kirliliği var ki, kimse ne yapacağını bilmiyor, bazı bilinenler de yanlış.

Bazı Tespit-Öneri ve Hap Bilgiler:

Gelen ihracat bedelinin %25’i anında TL’ye çevrilmek zorunda değil! İhracat yapıldı, sizin İBKB düzenlettirmek için 180 gününüz var. Örneğin; İhracattan 90 gün sonra tahsilatınız geldi, hemen TL’ye dönme zorunluluğunuz yok. 180-90=90  Bunun için 90 gününüz daha var. Ama İBKB düzenlemek istediğiniz an %25’ini TL’ye dönmeniz gerekecek.

 

Bazı ihracatçıların, hammadde temini için ithalat yaptığını biliyoruz. Gelen ihracat bedelinin büyükçe kısmını ithalat ödemesine harcayacaksa, o ihracatçı için bu tebliğ bir kabus olacak. Çünkü önce %25’ini satmak, ve sonra ihtiyacı varsa yeniden satın almak zorunda kalacak. Aradaki kur makası da muhtemelen ihracatçının (yeni pozisyonu ile ithalatçının) aleyhine olacak.

 

Tebliğ yayınlanmadan önce de İBKB düzenlemesi yıllardır devam ediyordu. Hatta İBKB’ye bağlamak için dövizin ille de hesapta olmasına gerek yoktu. Döviz gelmiş, ihracatçı bunu harcamış, ihracatından 180 gün bitmeden de İBKB’ye bağlıyordu. Yani süresi içinde geçmişe dönük İBKB düzenlenebiliyordu. Şimdi birdenbire bu tebliğ ile İBKB düzenlemek için %25’inin satılması şartı geldi. Süresi içinde geçmişe dönük İBKB düzenleyecek ihracatçıların bankada dövizi yoksa ne olacak? Cevap yok, geçmiş olsun.

 

Yeni tebliğle İBKB düzenlendiği anda TCMB’nin her saat başı yayınladığı kurlardan en son yayınlanan kullanılacak deniyor. Buradaki problem şu…İBKB’yi dekont gibi düşünün. Düzenlendiği anda tarih-saat otomatik oluşturuluyor. İhracatçı bankaya İBKB talimatını 11:20’de gönderdiyse, saat 11:00’da TCMB’nin yayınladığı kurun kullanılacağını sanıyor ve bekliyor. Ama banka gelen talimatı örneğin 12:30’da işleme alırsa İBKB’nin otomatik saati 12:30 olacak ve TCMB’nin saat 12:00’da açıkladığı kuru kullanacak. Kur eğer düşükse ihracatçının zararına olacak, seyreyleyin cümbüşü…

 

Tebliğ 3 Ocak pazartesi yayınlandı ve o gün yürürlüğe girdi. Neler oldu, anlatayım… 3 Ocak günü kur yüksekti, ihracatçı dövizini bozdu, İBKB talimatını bankaya gönderdi. Ama işlem yapılamadı. Bankaların sistemi – altyapısı hazır değildi. Uygulama ile ilgili soru işaretleri vardı. Döviz bozumları iptal edildi. Talimatlar dikkate alınmadı. O gün çeki olan, maaş ödemesi olan, kredi ödemesi olan ihracatçı ne yaptı? Başının çaresine baktı. Bu sadece o günlük müydü? Hayır… Tüm hafta boyunca devam etti ve bu yazıyı kaleme aldığımda da sorun halen çözülememişti. Sadece aktif büyüklüğü nispeten düşük olan 2 bankadan biri Perşembe diğeri Cuma günü manuel olarak sistemi işletmeye başladı. Bankacılık sektörünün ve otoritelerin tamamına yakını ‘bir-iki-üç tıp’ oynuyor.

 

Kararın handikapları, olumsuz yönleri o kadar çok ki… Tek tek yazıp teknik konularla daha çok boğulmaya gerek yok. Piyasanın işleyişinden, hayatın olağan akışından, operasyonel süreçlerin nasıl tepkilerle neleri durduracağını bilmeden alınan kararlar işte böyle bir zarar-ziyan oyununa sebep oluyor. Fazla söze ve eleştiriye gerek yok. Oyun başlasın… Bir-iki-üç tıp…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.