SON DAKİKA
Hava Durumu

BES’den Borsa İstanbul’a bayram hediyesi

Yazının Giriş Tarihi: 08.06.2019 13:24
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.06.2019 13:24

Mayıs ayının son haftasında gerek Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) gerekse de Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı iki düzenleme; bireysel emeklilik fonlarının yatırıma dönüşme kriterlerine yeni bir sınırlama getirdi. SPK’nın düzenlemesi ile bireysel emeklilik sistemindeki standart fonların %10’nun Borsa İstanbul’da değerlendirilmesi kararlaştırıldı. Standart fon dışındaki para piyasası fonlarının ise %25’inin devlet tahvillerinde değerlendirilmesi zorunlu hale geldi. 31 Temmuz 2019’a kadar da bu geçişlerin tamamlanması gerektiği bildirildi. SPK’nın bu kararının hemen ardından da Hazine ve Maliye Bakanlığı benzer bir karar aldı. Bu kararda, bireysel emekliliğe devlet katkısı payının da %10’nun borsada değerlendirilmesi zorunlu hale geldi ve geçiş için 31 Temmuz 2019 tarihi belirlendi.

Bu kararların etkisi ile son dönemde düşüşte olan Borsa endeksleri yaklaşık %3 artış gösterdi. Her ne kadar 31 Temmuz tarihi belirlenmiş olsa da, tepki alımları Borsa’yı yukarı taşıdı. Bu kararın tutar olarak etkisi ne kadardır ve sonraki uygulamalar için nasıl bir mesaj vermektedir? Bu soruların cevaplarını aramaya çalışalım.

Bireysel Emeklilik Sistemindeki (BES) standart fonların büyüklüğü 7,2 milyar TL dolaylarındadır. Karar öncesi borsada değerlendirme sınırı %3’dü. Bu oranın %10’a çıkartılması yaklaşık 500 milyon TL’lik borsaya giriş anlamı taşıyacaktır. Devlet katkısının da borsaya girmesi ek olarak 1,2 milyar TL’lik hacim oluşturacaktır. Devlet tahvillerine yatırım bacağı ise 2,5 milyar TL’lik bir hacme işaret ediyor. İşte bu aktarımlar borsanın bu hafta iniş trendine girmişken nispeten yukarı yönlü adım atmasına sebep olmuştur.

Yapılan bu düzenlemelerin etkilerinin aslında bugünden ziyade önümüzdeki yıl daha fazla hissedileceği kanaatindeyim. Bildiğiniz üzere, bireysel emeklilik günümüzde zorunlu ama kalıcı değil. Kademeli olarak çalışan sayısı skalasına göre zorunlu emeklilikler oluşturuldu, sisteme sokuldu. Ancak 2 ay içinde cayma hakkını kullananlar bu sistemden çıktı. Yeni Ekonomi Programı ile birlikte önümüzdeki yıl, zorunlu ve kalıcı bir bireysel emeklilik sisteminden söz edilmeye başlandı. Eğer bu zorunlu ve kalıcı BES hayata geçirilirse borsaya olan etkisi asıl o zaman hissedilecektir. BES’in yanında Kıdem Tazminatı Fonu’nun da hayata geçirilmesi gündemimizdedir. Kıdem Tazminatı Fonu oluşturulursa; BES’de bugün uygulanan borsaya ve devlet tahvillerine aktarım zorunluluğu kesinlikle bu fona da uygulanır. Mutlaka Kıdem Tazminatı Fonu’nda da böyle bir karar alınacaktır. Dolayısıyla bugün yapılan düzenlemenin gelecekteki etkileri yukarıda saydığımız sebeplerle daha büyük olacaktır. Gelişmiş ülkelerdeki bireysel emeklilik sistemlerini incelediğimizde de bunlara benzer yapıları, sınırlamaları görüyoruz. Hatta bazı ülkelerde emeklilik fonunda biriken varlığın başka ülkelerin tahvillerine yatırım yapması serbestisi dahi var. Ülke notunun yatırım yapılabilir seviye üzerinde olması şartı ile fon varlığının globalizasyonu sağlanabiliyor.  Önemli olan, emeklilik fonunun optimum noktada değerlendirilmesi ve katma değer yaratmasıdır.

Borsanın enflasyonun altında değer kazanması ya da bir sene içinde zarar ettirmesi tabi ki mümkündür. O noktada da akla şu soru gelebilir: Tasarruf yaptırmak zorunlu, tasarrufu değerlendirme aşaması olan yatırım tercihi de mi zorunlu? Zorunlu ve kalıcı hale gelebilecek bir BES, yatırım aşamasında da şu şu şu kalemlerle sınırlı ve zorunlu tutulursa negatif değerlenme ile sonuçlanabilir mi? Bunun cevabını zamanla göreceğiz. Ama şu bir gerçektir ki, tasarruf ve sonrasındaki yatırım, aslında bir sermaye aracıdır. Birilerinin tasarrufu birilerinin yatırımı haline dönüşmeli ki, sermaye piyasası sistemi kendi gelişim ve dönüşümünü sürdürebilsin. Bu cümlede altı çizilmesi gereken kelime ‘yatırım’dır. Tam tersi bir cümle şöyle de kurulabilirdi: Birilerinin tasarrufları birilerinin borcu döndürme aracı haline dönüşebilir. İşte asıl tehlikeli nokta budur. Tasarrufun yatırıma değil de borcu döndürme aracı haline dönmesi; sistemi iflasa götürebilir.  Sağlıklı BES’lenmek sağlıkla BES’lenmekten geçer. Kalın sağlıcakla…

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.