SON DAKİKA
Hava Durumu

ABD’de bankacılık sisteminin yeniden inşası: Yumurtaları Dağıtma Kanunu

Yazının Giriş Tarihi: 05.05.2017 01:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.05.2017 01:23

Yıl 1929… Büyük Buhran’ın ABD’de başladığı ve tüm dünyaya yayılan ekonomik krizin yaşandığı dönem… New York Borsası’nın çöküşü ile başlayan, dünya ticaretinin birkaç sene içinde %40’lar mertebesinde gerilediği, sadece ekonomik değil sosyal çalkantıları da beraberinde getiren yüzyılın en büyük buhranlarından olmaya namzet bir dönemden bahsediyoruz. Öncesinde bir balon gibi birkaç sene içinde 3-4 katına çıkan borsanın, bir anda tepetaklak olup, hem bankaları hem de ticaret hayatını yeniden sorgulamaya ve yapılandırmaya mecbur bırakmıştır. Krizden çıkış sürecinde dikkat çeken hamlelerden biri de Glass-Steagall Yasası’nın ABD’de yürürlüğe girmiş olmasıdır. Bu yasa ile mevduat bankacılığı ve yatırım bankacılığı birbirinden ayrılmakta, ticari bankacılık yapan şirketlerin spekülatif amaçlı riskleri almaları engellenmektedir. Böylelikle aynı çatı altında hem ticari bankacılık, hem sigortacılık hem sermaye piyasası enstrümanları yönetmek önlenmiştir. Bir bakıma riskleri dağıtmak ve mevduat bankacılığına güveni oluşturmak amaçlanmıştır. Bu yasa 1933 yılında yürürlüğe girmiş ve birkaç sene sonra da Federal Mevduat Sigorta Fonu oluşturulmuştur. Böylelikle mevduat bankacılığına olan güven spekülasyondan arındırılmış ve mevduatlar yasal güvence altına alınmıştır.  

Böyle bir yapının oluşturulması; büyük bankaların batmasını önleyici bir denetimden çok, domino etkisini bir nebze olsun sınırlandırmak içindir. Ya da başka bir ifade ile ‘yumurtaları aynı sepette taşımayalım’ prensibinin bankacılık sistemine uygulanmasıdır diyebiliriz. ABD’deki bu uygulama zaman içinde delinmeye çalışılmış, finansal sistemin siyaset üzerine baskılar yapmasına sebep olmuştur. Çünkü bu kanun, kapitalizmin hep daha fazla kar ve hep daha fazla büyüme ihtiyaçlarını frenlemiştir. Özellikle 1980’den sonra bazı yeni kanunlarla bankacılığın ‘global bankacılık’ olması yönünde adımlar atılmıştır. Nihayet; 1999 yılında  Glass –Steagall Yasası yürürlükten kaldırılmıştır. Büyük finansal grupların daha da büyümesinin önü açılmış, finansal holdingler ABD bankacılık sisteminde paylarını katlamışlardır.

Glass-Steagall Yasası’nın kaldırılmasının sorgulanması 2008 krizinde gündeme geldi. Bu yasa kaldırılmasa bu boyutta bir krizin olmayacağı yönünde görüşler öne sürüldü. Tabii ki, 2008 krizini sadece bu yasanın yokluğuna bağlamak sığ bir bakış açısı olacaktır. Ama batmayacak ya da batırılamayacak kadar büyük bankaların oluşması gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Sadece ekonomik aktivitelerde değil; sosyolojik ve psikolojik olarak da aslında benzer bir adı konulmamış gerçekliktir bu. Fayda sağladığını düşündüğünüz bir olguyu olması gerektiğinin üst sınırından ne kadar büyütürseniz, yokluğu da o kadar yıkıcı olacaktır. Bu; ekonomide kar, psikolojide ihtiyaçların karşılanması, sosyolojide toplumsal fayda vb. şekillerde tezahür edebilir. Kendi oluşturduğunuz bir duvara yük koymaya başlayın… Nasıl olsa çökmüyor diye biraz daha yük ekleyin. Sonra biraz daha… Hala çökmediyse artık çökme ihtimalinin varlığı zihnimizden kaybolmaya başlayacaktır. Ama öyle bir noktaya gelecektir ki; bu çöküş bir anda ve telafisi çok zor boyutta olacaktır. Sonrasında ne duvar kalır, ne yüklediklerinizin içinde sağlam bir unsur…

Yıl 2017… Dünya ABD’yi konuşmaya devam ediyor. ABD’de ise Trump ve alışılmışın dışındaki fikirleri ön planda… Son zamanlarda Trump’ın dile getirmeye başladığı konu; Glass-Steagall Yasası’nın ya da revize edilmiş halinin yeniden oluşturulması yönünde. Belli ki; yumurtaların aynı sepette olmasından o ve danışmanları da rahatsız oluyor. Aday olduğu dönemde de seçildiği takdirde bu konuda adımlar atacağını dile getirmişti. Çünkü; risk algısı finans sektöründe gittikçe büyüyor. Bu uçsuz bucaksız deryayı bir barajla çevrelemek ve sınırlarını çizmek yeni buhranların oluşmasını engellemek ya da kayıpları azaltmak için etkili olacaktır. Finans holdinglerinin buna sıcak bakmayacağı ve tali kanunlarla etrafından dolanmak için siyasete baskı yapacağı aşikar.

 

Bir ironi ile yumurtaları dağıtma kanunu olarak betimlediğimiz Glass-Steagall Yasası yeniden oluşur mu bunu zamanla göreceğiz. Ama hem ekonomik aktivitelerimizde hem de sosyal hayatımızda birden fazla sepete sahip olmak, riski dağıtmak faydamıza olacaktır.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.