Son 2 yıldır yaşadığımız ekonomik çıkmaz, tıpkı o moda tabirle ‘90'lar Partisi’ gibi görünüyor. Enflasyon ‘katılaşma’ kıvamına geldi, resmi enflasyonun dışında gerçek enflasyon belki de 90'lardan daha acı bir tablo sunuyor. Önümüzdeki 2 sene sonundaki tek haneli enflasyon hedefine ulaşmak şimdilik hayal... %45-%55 bandında takılı kalacak bir seyir bizi bekliyor. Aylık enflasyon %3'ün üzerinde kaldığı müddetçe de baz etkisinden arındırılmış enflasyon %50'lerin altına düşmeyecektir.
90'larda ev, araba almak hayaldi...2000’lerde sıcak para girişi ile bu aşıldı. Lale Devri yaşandı...Hane halkının toplam borç yükü rekor üstüne rekor kırdı...Teşbihte hata olmaz... 2000’lerde işçi sınıfı, özellikle beyaz yaka kendine bir ‘kaçış’ yolu buldu. Ama şimdilerde yeniden yakalandı.. Köle, kaçtığında özgür olmaz, kaçak köle olur!
Bankaların takipteki alacaklarına bir bakın, arttığını göreceksiniz. Ama toplam tutarların karşılaştırması sizi yanıltır. Kırılımına baktığımızda asıl artışın, tüketici kredilerindeki takip artışı olduğunu görüyoruz. Ticari krediler bir şekilde tahsil ya da tadille çözülürken, gerçek tablo tüketici kredilerinde...Artış oranı 8-9 aylık dönemde %40’lara yaklaşmış... Yani başka bir deyişle 90’lar partisi hane halkı için tüm coşkusu ile devam ediyor.
Parası olanın parası eriyor. Enflasyon karşısında küçülüyor. Parası olmayan zaten eriyor, kaliteli ve sağlıklı beslenmek imkansız hale geldi.
Seneca’nın Ahlak Mektupları kitabının 54.mektubunda şöyle bir tanım var, bu aralar ona takılmış durumdayım. ‘Ölüm, var olmamaktır. Benden sonra benden önce neydiyse o olacak.’ 2000’lerde doğan birinin yüksek enflasyon karşısındaki hisleri gibi öyle değil mi?
İçiniz mi karardı? Biraz fazla mı karamsar tablo çizdim bilmiyorum. Bari yazının sonlarına yaklaşmışken biraz tohum atalım etrafa... Belki yeşerir... Ağaç kapı kapanırsa, altın kapı açılır... En azından bu tohumu cebinize koyun ve partiden çıkarken sakın yanınızdan ayırmayın. 90’lar partisi... Tüm hızıyla devam ediyor, giriş bedava, çıkış ise çok ama çok pahalı!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yılmaz Velioğlu
90'lar Partisi
90'larda ev, araba almak hayaldi...2000’lerde sıcak para girişi ile bu aşıldı. Lale Devri yaşandı...Hane halkının toplam borç yükü rekor üstüne rekor kırdı...Teşbihte hata olmaz... 2000’lerde işçi sınıfı, özellikle beyaz yaka kendine bir ‘kaçış’ yolu buldu. Ama şimdilerde yeniden yakalandı.. Köle, kaçtığında özgür olmaz, kaçak köle olur!
Bankaların takipteki alacaklarına bir bakın, arttığını göreceksiniz. Ama toplam tutarların karşılaştırması sizi yanıltır. Kırılımına baktığımızda asıl artışın, tüketici kredilerindeki takip artışı olduğunu görüyoruz. Ticari krediler bir şekilde tahsil ya da tadille çözülürken, gerçek tablo tüketici kredilerinde...Artış oranı 8-9 aylık dönemde %40’lara yaklaşmış... Yani başka bir deyişle 90’lar partisi hane halkı için tüm coşkusu ile devam ediyor.
Parası olanın parası eriyor. Enflasyon karşısında küçülüyor. Parası olmayan zaten eriyor, kaliteli ve sağlıklı beslenmek imkansız hale geldi.
Seneca’nın Ahlak Mektupları kitabının 54.mektubunda şöyle bir tanım var, bu aralar ona takılmış durumdayım. ‘Ölüm, var olmamaktır. Benden sonra benden önce neydiyse o olacak.’ 2000’lerde doğan birinin yüksek enflasyon karşısındaki hisleri gibi öyle değil mi?
İçiniz mi karardı? Biraz fazla mı karamsar tablo çizdim bilmiyorum. Bari yazının sonlarına yaklaşmışken biraz tohum atalım etrafa... Belki yeşerir... Ağaç kapı kapanırsa, altın kapı açılır... En azından bu tohumu cebinize koyun ve partiden çıkarken sakın yanınızdan ayırmayın. 90’lar partisi... Tüm hızıyla devam ediyor, giriş bedava, çıkış ise çok ama çok pahalı!