9 Haziran 2021 tarihinde Resmi Gazete ’de yayımlanan 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun’la birlikte 30 Nisan 2021’e kadar olan vergi cezalarına ve gecikme faiz – zamlarına ilişkin af çıkmış oldu. Halk arasında ‘vergi affı’ olarak nitelendirilen bu kanunla birlikte pandemi döneminin en büyük beklentilerinden biri karşılanmış oldu. Hemen belirtelim ki; anaparada değil, ceza ve faizlerde indirim var. Ortalama 3 senede bir vergi affının geldiği ülkemizde bu kanunun da birçok şirket tarafından değerlendirileceğini tahmin ediyoruz.
Kanun 18 maddeden oluşuyor.
1.madde- Kanunun kapsamı
2.madde- Kesinleşmiş alacaklara ilişkin düzenlemeler
3.madde-Kesinleşmemiş veya dava aşamasında olan alacaklara ilişkin düzenlemeler
4.madde-İnceleme safhasında bulunan işlemlere ilişkin düzenleme
5.madde-Gelir-Kurumlar Vergisi-Stopaj matrah arttırımına ilişkin düzenleme
6.madde-Stok Affına ilişkin düzenleme
7.ve 8.madde-SGK alacaklarına ilişkin düzenleme
11.madde-Amortismana Tabi iktisadi kıymetler ve taşınmazların yeniden değerlemesine ilişkin düzenleme
Diğer maddeler ise ortak hükümler, diğer hükümler, yürürlük ve yetki kapsamındadır.
Kesinleşmiş Alacakların Düzenlenmesi
Kanun kapsamında, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, SGK, İl Özel İdareleri vb kurumların alacakları yer alıyor. Peki kanun kapsamında hangi alacak türleri karşımıza çıkıyor? Vergiler ve cezaları, gecikme faizi ve zamları, bazı idari para cezaları (trafik,askerlik,nüfus), gümrük vergileri, SGK prim ceza ve zamları, öğrenim kredisi borçları vb. unsurlar yer almaktadır. Adli- disiplin para cezaları, tütün ürünleri ile ilgili cezalar, Umumi Hıfzısıhha kanunu kapsamındaki cezalar kanun kapsamında yapılandırılamıyor. Yani pandemi döneminde kurallara uymayanlara kesilen cezalar bu af kapsamında olmayacak.
Genelde kanun kapsamının alacak dönemi olarak karşımıza 30 Nisan 2021 tarihi çıkıyor. Bu tarihten önce kesilmiş, ya da bu tarihten önce vukuu bulup 9 Haziran’a kadar tebliğ edilmiş alacaklar yer alıyor. Dolayısıyla Kurumlar Vergisi için 30 Nisan tarihi geçerli olduğu için bu kapsamda yer alacaktır.
Kesinleşmiş alacaklar kapsamında bu kanun nasıl bir avantaj sağlayacak? Yukarıda da belirttiğimiz gibi verginin anaparasında indirim olmayacak. Ceza-zam ve faizlerde indirimle karşılaşacağız. Burada da Yurtiçi ÜFE’nin aylık değişim oranı dikkate alınacaktır. Yıllık ÜFE deyince tedirgin olmamıza gerek yok. Malumunuz ÜFE çok yüksek bir mertebede yer alıyor. Buna göre hesaplanacaksa çok yüksek bir oranla mı karşılaşacağız diye düşünebilirsiniz. Kasım 2016’da Yurtiçi ÜFE aylık %0,35 olarak özel düzenleme ile sabitlenmiştir.
Bir örnekle açıklamaya çalışalım:
Şubat 2021 dönemini içeren 200.000,00 TL tutarında herhangi bir vergi borcumuz olsun. Buna 1 katı kadar ceza geldiğini, 22 Bin TL de gecikme cezası olduğunu yani toplam 422 Bin TL borcumuzun varlığını kabul edelim. Bu kanun kapsamında yapılandırma yaparsak, ceza ve faiz silinecek, Yi-ÜFE aylık (0,35)’den 5 aylık hesaplama yapılacak ve 3.500 TL ek bir ödeme yapılacaktır. Bunun da peşin ödenmesi durumunda %90’ı silinecek ve 350 TL’lik cüz’i bir maliyet karşımıza çıkacaktır. Görüleceği gibi neredeyse sadece anaparanın ödenmesi ile süreç tamamlanacaktır.
DÖNEM
VERGİ
CEZA
FAİZ
TOPLAM
Şubat 2021
200.000,00 TL
200.000,00 TL
22.000,00 TL
422.000,00 TL
YAPILANDIRMA
Şubat 2021
200.000,00 TL
0,35*5 ay= %1,75 = 3.500 TL
203.500,00 TL
Yapılandırma tutarını peşin öderse
350,00 TL
200.350,00 TL
Vergi ziyaı cezalarında cezanın tamamı yok olurken, usulsüzlük cezalarında %50’si silinmektedir. Bu ayrım vergi aslına bağlı olup olmama ile ilişkilidir.
İdari para cezalarında da cezanın %50’si ve Yİ-ÜFE aylık değişim oranı ile hesaplanacak ve yapılandırılabilecektir. Gecikme zammının tamamından vazgeçiliyor.
Kesinleşmemiş – Dava Safhasında Olan Alacakların Düzenlenmesi
Kanunun yayımlandığı tarih itibari ile, dava açma süresi geçmeyen alacaklar, uzlaşma hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunulmuş alacaklar, ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış alacaklar, istinaf ya da temyiz süreleri geçmemiş vergi tarhiyatları yapılandırma kapsamına girmektedir. Kesinleşmemiş alacaklar ile kesinleşmiş alacakların yapılandırılmasının ana farkı mükellefe sağladığı avantajdır. Kesinleşmiş alacaklarda yukarıda belirttiğimiz gibi vergi aslının tamamı ödenmek zorunda kalınıyordu. Burada ise vergi aslının %50’si siliniyor, kalan %50’nin Yİ-ÜFE’si hesaplanarak ödeniyor. Böylelikle hem verginin anaparasının yarısından hem de kesinleşmiş alacaklarda olduğu gibi ceza ve faizlerden kurtulmuş olunuyor.
Dava safhasını geçip, ilk derece vergi mahkemesinin kararı çıktıysa, ama henüz istinaf ya da temsil yoluna gidilmedi ise nasıl bir yapılandırma imkânı var?
Buradaki ayrım, mükellefin davayı kazanma ihtimalinin yüksekliğine göre değişiyor.
Durum = Vergi mahkemesi terkin kararı verdiyse, yani mükellefi haklı bulduysa, vergi aslının %10’u + Yİ-ÜFE ile hesaplamanın ödenmesi ile konu kapanıyor.
Durum= Vergi mahkemesi tasdik ya da tadilen tasdik kararı verdiyse,yani mükellef haksız bulunduysa; temyizden önce, tasdik olunan vergi aslının tamamı + Yİ-ÜFE, terkin edilenin de %10 + Yİ-ÜFE hesaplaması ile yapılandırma yapılabiliyor.
Görüldüğü üzere, temyize gittiğinde mükellef zaten kazanma ihtimalinde ise, ortaya çıkan indirim daha yüksek, kaybetme oranı yüksekse indirim daha düşük olarak karşımıza çıkıyor.
Vergi mahkemesi kararını verdi, istinaf ya da temyiz de kararını verdi, ama henüz karar düzeltme talep süresi geçmediyse, yani artık son aşamada isek;
Son karar onama ise, yani vergi mükellefi haksız ise, vergi aslının tamamı + Yİ-ÜFE hesaplaması ödenir. Faizler, cezalar silinir. Son karar bozma ise, vergi aslının %50’si + Yİ-ÜFE hesaplaması ödenir, faizler, cezalar silinir.
Genel Hükümler
Yeniden yapılandırmadan yararlanmak için, 31 Ağustos 2021 tarihine kadar başvuruda bulunmak gerekiyor. Birden fazla vergi dairesine borç varsa, her vergi dairesine ayrı ayrı başvurulmalı. Peşin ödeme seçeneği tercih edildiyse ödemenin 30 Eylül 2021’e kadar yapılması gerekir. Taksitle ödeme seçeneğinde de ilk taksit yine 30 Eylül’de ödenmiş olmalıdır. Taksitli seçenekte, taksit sayısına göre bir katsayı belirleniyor ve ona göre bir vade farkı uygulanıyor. Taksitler 2’şer ayda bir eşit tutarda dağılabiliyor. Yani 6 taksit seçtiyseniz 12 ayda ödeniyor. En fazla seçebileceğiniz taksit sayısı da 18’dir. Yani yapılandırmanın vadesi en uzun 36 ay olabiliyor. Burada sadece futbol kulüplerine bir istisna tanınmış, 36 taksit – 72 ayda ödeyebiliyorlar. Bir de şunu belirtmek gerekir; ilk ödemenin mutlaka 30 Eylül’de ödenmesi gerektiğinin bir istisna türü SGK ödemeleridir. Bu tür yeniden yapılandırmalar 31 Ekim tarihine kadar ödenebilir.
Devletten iade alacağınız var, bir yandan da borcunuz için yapılandırmaya başvurdunuz. Mahsup talebinde bulunabilirsiniz. Hacizlerin kaldırılması da, ödeme yapılan nispetlerle sınırlıdır. Ne kadar öderseniz, o kadarlık haciz kaldırılır. Vergi borcu yoktur yazısı da, taksitlendirmeyi ihlal etmemek şartıyla, ‘vadesi geçen borcu yoktur’ şeklinde alınabilir. Yapılandırmanın olmazsa olmaz koşulu, konuya ilişkin herhangi bir dava açtıysanız, yapılandırma başvurusu esnasında davadan vazgeçtiğinizi dilekçe ile belirteceksiniz. Taksitlendirme seçeneğini tercih ettiyseniz, ilk 2 taksiti mutlaka eksiksiz ve zamanında ödeyiniz. Yoksa yapılandırma bozulur. İlk iki taksitten sonra gecikme faizi ödemek şartıyla bir takım esneklikler sağlanabiliyor.
Aslında 7326 sayılı kanunun önceki vergi aflarından en önemli farkı, cari dönem borçların yapılandırmaya etkisi ile ilgilidir. Önceki af kanunlarında hep şu şart vardı: Yapılandırma yaptın, taksitlerini ödüyorsun, ama cari dönemde oluşan borçlarını da mutlaka ödemelisin. Geçmişi yapılandırmak için, yeni borçlarından vazgeçemezsin. Bu kanunda ise böyle bir şart yok. Cari dönem borcunun ödenip ödenmemesi, yapılandırmayı etkilemeyecek.
Matrah ve Vergi Artırımı
Bu kanunun en önemli konusu tabi ki, matrah ve vergi artırımıdır. Gelir ve Kurumlar vergisi mükellefleri 2016-17-18-19-20 yıllarına ait beyan ettikleri matrahları belirlenen oranlarda arttırdıklarında o döneme ilişkin vergi incelemesinden muaf oluyorlar. 2016 için %35, 2017 için %30, 2018 için %25, 2019 için %20, 2020 için de %15’lik oran belirlenmiştir. Yılların tümü için başvuru yapılabileceği gibi, belirli yıllar için de yapılabilir. Peki kimler başvuru yapamaz? Terör suçundan incelenenler, MASAK tarafından incelenenler, defterde usulsüzlük yapmış olanlar başvuramaz.
Örneğin;2019’da 200 Bin TL kar beyan etmiştiniz. Bu yıl için matrah artırımına gidecekseniz, belirlenen oran %20’dir. 40 Bin TL artırım yapacaksınız. Her yıl için belirlenen asgari matrahın altında kalıyorsanız o sınırdaki bildirime uyacaksınız. 40 Bin TL arttım yaptınız. Ödeyeceğiniz vergi artırımın %20’sidir. Yani 8 Bin TL ödeyerek o yılın vergi incelemesinden kurtulursunuz. Eğer beyannameleri zamanında vermişseniz ve zamanında ödemişseniz %20 yerine %15’lik vergi ödersiniz. Bir de bunu peşin ödemeyi tercih ederseniz extra %10’luk indirim alırsınız. İlgili dönemlerde zarar beyan edenlerin de asgari artırım tutarları kanunda belirtilmiştir. Zarar ettiğiniz bir dönem için artırım yaparsanız, 2021 ve sonraki yıllarda indirim konusu yapabileceğiniz geçmiş yıl zararları o yılın %50’si olarak dikkate alınacaktır.
Katma Değer Vergisi Artırımı
Bu kanunun bir diğer önemli maddesi de katma değer vergisinde artırıma gidilerek, o yıl için inceleme-tarhiyattan muaf olmaktır. Hesaplanan KDV için söz konusu olan bu imkan, yılın tamamı için kullanılmak zorundadır. Belli bir yılın belli ayları için artırım başvurusu mümkün olmuyor. Hesaplanan KDV toplamlarının 2016 için %3’ü, 2017 için %3’ü, 2018 için %2,5’i, 2019 için %2’si, 2020 için de %2’si ödenerek o yılın incelemesinden muaf tutulabilir. Örneğin 2018’de her ay kdv beyannamesi veren bir mükellefin yılın toplamında hesaplanan kdv toplamı 2 milyon TL olsun. Bu tutarın %2,5’i olan 50 Bin TL’yi ödeyerek 2018 yılının KDV incelemesinden kurtulmuş olacaktır.
Stok Affı
İşletmede mevcut olduğu halde, kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat, demirbaşlar için başka bir deyişle daha önceden faturasız alım yapılmış işlemler için rayiç bedel belirlenip 31 Ağustos 2021 tarihine kadar beyan edilirse, bu işlemler kayıtlara alınabilir. Rayiç bedel, bildiğiniz üzere normal alım-satım bedelidir. Ya işletmenin kendisi ya da bağlı olduğu meslek kuruluşu tarafından belirlenen rayiç bedel bir envanter listesi oluşturulur. Vergi dairesine bildirilir. O emtia, demirbaş ya da makinenin normal katma değer vergisi oranının yarısı kullanılır, hesaplama yapılır ve peşin ödenir. Burada herhangi bir taksitlendirme yok. Örneğin; %18 kdv’ye tabi bir malsa, %9’u kdv olarak hesaplanır, 31 Ağustos’a kadar beyan edilip ödenir ve kayıtlara alınır. Emtia ile diğer unsurlar(makine-teçhizat-demirbaş) arasında şöyle bir fark var. Emtia için yapılan hesaplama daha sonra indirim ve gider konusu yapılabilir. Ama diğer unsurlarda ödenen verginin gider konusu yapılması mümkün değildir.
Bir diğer konu, kayıtlarda yer alan ama işletmede bulunmayan emtia ve diğer unsurlarla ilgilidir. Başka bir deyişle daha önce faturasız satış yapılmış işlemlere ilişkin yapılandırmadır. Burada yine rayiç bedelle 31 Ağustos’a kadar fatura düzenlenip beyan ediliyor. 3 taksitte ödeme imkanı sunuluyor. Ama hesaplamasında o unsurun normal kdv’si ne ise o kullanılıyor. Yani yukarıda belirtilen faturasız alışlarda olduğu gibi bir avantaj burada yok.
Kasa ve Ortaklardan Alacaklar Hesapları Affı
31.12.2020 bilançosunda kayıtlarda yer alan, ama gerçekte olmayan kasa-fiktif bakiyeleri %3 oranında hesaplanacak bir vergi ile beyan edilebiliyor. 31 Ağustos’a kadar beyan edilip peşin olarak ödenmesi gerekiyor. Kasa hesabı dışında, ortaklardan alacaklar ve borçlar hesapları ile bunlarla ilişkili hesapların net alacakları da yine bu usullerle kayıtlara intikal edilebiliyor.
Her ne kadar 31.12.2020 bilançosu olarak dikkate alsak da, 1 Ocak 2021’den itibaren kanun çıkana kadar geçen sürede herhangi bir anda fiktif tutar daha aşağı bir tutarı gördüyse, o dip tutar üzerinden hesaplama yapılabilir.
Sonuç:
Vergi affı olarak nitelendirebileceğimiz bu yasa ile ilgili bazı özet noktaları vurgulamaya çalıştık. Avantaj ve usul konusunda altı çizilmesi gereken noktaları belirtmeye çalıştık. İşletme sahipleri ve yöneticileri kendi şirketlerinin avantajı için yukarıda belirtilen imkanlardan mutlaka kendilerine pay bulacaklardır. Bu rehberimizin konu ile ilgilenen tüm paydaşlara faydalı olmasını dileriz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yılmaz Velioğlu
2021 Vergi Affı Rehberi
9 Haziran 2021 tarihinde Resmi Gazete ’de yayımlanan 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun’la birlikte 30 Nisan 2021’e kadar olan vergi cezalarına ve gecikme faiz – zamlarına ilişkin af çıkmış oldu. Halk arasında ‘vergi affı’ olarak nitelendirilen bu kanunla birlikte pandemi döneminin en büyük beklentilerinden biri karşılanmış oldu. Hemen belirtelim ki; anaparada değil, ceza ve faizlerde indirim var. Ortalama 3 senede bir vergi affının geldiği ülkemizde bu kanunun da birçok şirket tarafından değerlendirileceğini tahmin ediyoruz.
Kanun 18 maddeden oluşuyor.
1.madde- Kanunun kapsamı
2.madde- Kesinleşmiş alacaklara ilişkin düzenlemeler
3.madde-Kesinleşmemiş veya dava aşamasında olan alacaklara ilişkin düzenlemeler
4.madde-İnceleme safhasında bulunan işlemlere ilişkin düzenleme
5.madde-Gelir-Kurumlar Vergisi-Stopaj matrah arttırımına ilişkin düzenleme
6.madde-Stok Affına ilişkin düzenleme
7.ve 8.madde-SGK alacaklarına ilişkin düzenleme
11.madde-Amortismana Tabi iktisadi kıymetler ve taşınmazların yeniden değerlemesine ilişkin düzenleme
Diğer maddeler ise ortak hükümler, diğer hükümler, yürürlük ve yetki kapsamındadır.
Kanun kapsamında, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, SGK, İl Özel İdareleri vb kurumların alacakları yer alıyor. Peki kanun kapsamında hangi alacak türleri karşımıza çıkıyor? Vergiler ve cezaları, gecikme faizi ve zamları, bazı idari para cezaları (trafik,askerlik,nüfus), gümrük vergileri, SGK prim ceza ve zamları, öğrenim kredisi borçları vb. unsurlar yer almaktadır. Adli- disiplin para cezaları, tütün ürünleri ile ilgili cezalar, Umumi Hıfzısıhha kanunu kapsamındaki cezalar kanun kapsamında yapılandırılamıyor. Yani pandemi döneminde kurallara uymayanlara kesilen cezalar bu af kapsamında olmayacak.
Genelde kanun kapsamının alacak dönemi olarak karşımıza 30 Nisan 2021 tarihi çıkıyor. Bu tarihten önce kesilmiş, ya da bu tarihten önce vukuu bulup 9 Haziran’a kadar tebliğ edilmiş alacaklar yer alıyor. Dolayısıyla Kurumlar Vergisi için 30 Nisan tarihi geçerli olduğu için bu kapsamda yer alacaktır.
Kesinleşmiş alacaklar kapsamında bu kanun nasıl bir avantaj sağlayacak? Yukarıda da belirttiğimiz gibi verginin anaparasında indirim olmayacak. Ceza-zam ve faizlerde indirimle karşılaşacağız. Burada da Yurtiçi ÜFE’nin aylık değişim oranı dikkate alınacaktır. Yıllık ÜFE deyince tedirgin olmamıza gerek yok. Malumunuz ÜFE çok yüksek bir mertebede yer alıyor. Buna göre hesaplanacaksa çok yüksek bir oranla mı karşılaşacağız diye düşünebilirsiniz. Kasım 2016’da Yurtiçi ÜFE aylık %0,35 olarak özel düzenleme ile sabitlenmiştir.
Bir örnekle açıklamaya çalışalım:
Şubat 2021 dönemini içeren 200.000,00 TL tutarında herhangi bir vergi borcumuz olsun. Buna 1 katı kadar ceza geldiğini, 22 Bin TL de gecikme cezası olduğunu yani toplam 422 Bin TL borcumuzun varlığını kabul edelim. Bu kanun kapsamında yapılandırma yaparsak, ceza ve faiz silinecek, Yi-ÜFE aylık (0,35)’den 5 aylık hesaplama yapılacak ve 3.500 TL ek bir ödeme yapılacaktır. Bunun da peşin ödenmesi durumunda %90’ı silinecek ve 350 TL’lik cüz’i bir maliyet karşımıza çıkacaktır. Görüleceği gibi neredeyse sadece anaparanın ödenmesi ile süreç tamamlanacaktır.
DÖNEM
VERGİ
CEZA
FAİZ
TOPLAM
Şubat 2021
200.000,00 TL
200.000,00 TL
22.000,00 TL
422.000,00 TL
YAPILANDIRMA
Şubat 2021
200.000,00 TL
0,35*5 ay= %1,75 = 3.500 TL
203.500,00 TL
Yapılandırma tutarını peşin öderse
350,00 TL
200.350,00 TL
Vergi ziyaı cezalarında cezanın tamamı yok olurken, usulsüzlük cezalarında %50’si silinmektedir. Bu ayrım vergi aslına bağlı olup olmama ile ilişkilidir.
İdari para cezalarında da cezanın %50’si ve Yİ-ÜFE aylık değişim oranı ile hesaplanacak ve yapılandırılabilecektir. Gecikme zammının tamamından vazgeçiliyor.
Kanunun yayımlandığı tarih itibari ile, dava açma süresi geçmeyen alacaklar, uzlaşma hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunulmuş alacaklar, ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış alacaklar, istinaf ya da temyiz süreleri geçmemiş vergi tarhiyatları yapılandırma kapsamına girmektedir. Kesinleşmemiş alacaklar ile kesinleşmiş alacakların yapılandırılmasının ana farkı mükellefe sağladığı avantajdır. Kesinleşmiş alacaklarda yukarıda belirttiğimiz gibi vergi aslının tamamı ödenmek zorunda kalınıyordu. Burada ise vergi aslının %50’si siliniyor, kalan %50’nin Yİ-ÜFE’si hesaplanarak ödeniyor. Böylelikle hem verginin anaparasının yarısından hem de kesinleşmiş alacaklarda olduğu gibi ceza ve faizlerden kurtulmuş olunuyor.
Dava safhasını geçip, ilk derece vergi mahkemesinin kararı çıktıysa, ama henüz istinaf ya da temsil yoluna gidilmedi ise nasıl bir yapılandırma imkânı var?
Buradaki ayrım, mükellefin davayı kazanma ihtimalinin yüksekliğine göre değişiyor.
Görüldüğü üzere, temyize gittiğinde mükellef zaten kazanma ihtimalinde ise, ortaya çıkan indirim daha yüksek, kaybetme oranı yüksekse indirim daha düşük olarak karşımıza çıkıyor.
Vergi mahkemesi kararını verdi, istinaf ya da temyiz de kararını verdi, ama henüz karar düzeltme talep süresi geçmediyse, yani artık son aşamada isek;
Son karar onama ise, yani vergi mükellefi haksız ise, vergi aslının tamamı + Yİ-ÜFE hesaplaması ödenir. Faizler, cezalar silinir. Son karar bozma ise, vergi aslının %50’si + Yİ-ÜFE hesaplaması ödenir, faizler, cezalar silinir.
Genel HükümlerYeniden yapılandırmadan yararlanmak için, 31 Ağustos 2021 tarihine kadar başvuruda bulunmak gerekiyor. Birden fazla vergi dairesine borç varsa, her vergi dairesine ayrı ayrı başvurulmalı. Peşin ödeme seçeneği tercih edildiyse ödemenin 30 Eylül 2021’e kadar yapılması gerekir. Taksitle ödeme seçeneğinde de ilk taksit yine 30 Eylül’de ödenmiş olmalıdır. Taksitli seçenekte, taksit sayısına göre bir katsayı belirleniyor ve ona göre bir vade farkı uygulanıyor. Taksitler 2’şer ayda bir eşit tutarda dağılabiliyor. Yani 6 taksit seçtiyseniz 12 ayda ödeniyor. En fazla seçebileceğiniz taksit sayısı da 18’dir. Yani yapılandırmanın vadesi en uzun 36 ay olabiliyor. Burada sadece futbol kulüplerine bir istisna tanınmış, 36 taksit – 72 ayda ödeyebiliyorlar. Bir de şunu belirtmek gerekir; ilk ödemenin mutlaka 30 Eylül’de ödenmesi gerektiğinin bir istisna türü SGK ödemeleridir. Bu tür yeniden yapılandırmalar 31 Ekim tarihine kadar ödenebilir.
Devletten iade alacağınız var, bir yandan da borcunuz için yapılandırmaya başvurdunuz. Mahsup talebinde bulunabilirsiniz. Hacizlerin kaldırılması da, ödeme yapılan nispetlerle sınırlıdır. Ne kadar öderseniz, o kadarlık haciz kaldırılır. Vergi borcu yoktur yazısı da, taksitlendirmeyi ihlal etmemek şartıyla, ‘vadesi geçen borcu yoktur’ şeklinde alınabilir. Yapılandırmanın olmazsa olmaz koşulu, konuya ilişkin herhangi bir dava açtıysanız, yapılandırma başvurusu esnasında davadan vazgeçtiğinizi dilekçe ile belirteceksiniz. Taksitlendirme seçeneğini tercih ettiyseniz, ilk 2 taksiti mutlaka eksiksiz ve zamanında ödeyiniz. Yoksa yapılandırma bozulur. İlk iki taksitten sonra gecikme faizi ödemek şartıyla bir takım esneklikler sağlanabiliyor.
Aslında 7326 sayılı kanunun önceki vergi aflarından en önemli farkı, cari dönem borçların yapılandırmaya etkisi ile ilgilidir. Önceki af kanunlarında hep şu şart vardı: Yapılandırma yaptın, taksitlerini ödüyorsun, ama cari dönemde oluşan borçlarını da mutlaka ödemelisin. Geçmişi yapılandırmak için, yeni borçlarından vazgeçemezsin. Bu kanunda ise böyle bir şart yok. Cari dönem borcunun ödenip ödenmemesi, yapılandırmayı etkilemeyecek.
Matrah ve Vergi ArtırımıBu kanunun en önemli konusu tabi ki, matrah ve vergi artırımıdır. Gelir ve Kurumlar vergisi mükellefleri 2016-17-18-19-20 yıllarına ait beyan ettikleri matrahları belirlenen oranlarda arttırdıklarında o döneme ilişkin vergi incelemesinden muaf oluyorlar. 2016 için %35, 2017 için %30, 2018 için %25, 2019 için %20, 2020 için de %15’lik oran belirlenmiştir. Yılların tümü için başvuru yapılabileceği gibi, belirli yıllar için de yapılabilir. Peki kimler başvuru yapamaz? Terör suçundan incelenenler, MASAK tarafından incelenenler, defterde usulsüzlük yapmış olanlar başvuramaz.
Örneğin;2019’da 200 Bin TL kar beyan etmiştiniz. Bu yıl için matrah artırımına gidecekseniz, belirlenen oran %20’dir. 40 Bin TL artırım yapacaksınız. Her yıl için belirlenen asgari matrahın altında kalıyorsanız o sınırdaki bildirime uyacaksınız. 40 Bin TL arttım yaptınız. Ödeyeceğiniz vergi artırımın %20’sidir. Yani 8 Bin TL ödeyerek o yılın vergi incelemesinden kurtulursunuz. Eğer beyannameleri zamanında vermişseniz ve zamanında ödemişseniz %20 yerine %15’lik vergi ödersiniz. Bir de bunu peşin ödemeyi tercih ederseniz extra %10’luk indirim alırsınız. İlgili dönemlerde zarar beyan edenlerin de asgari artırım tutarları kanunda belirtilmiştir. Zarar ettiğiniz bir dönem için artırım yaparsanız, 2021 ve sonraki yıllarda indirim konusu yapabileceğiniz geçmiş yıl zararları o yılın %50’si olarak dikkate alınacaktır.
Bu kanunun bir diğer önemli maddesi de katma değer vergisinde artırıma gidilerek, o yıl için inceleme-tarhiyattan muaf olmaktır. Hesaplanan KDV için söz konusu olan bu imkan, yılın tamamı için kullanılmak zorundadır. Belli bir yılın belli ayları için artırım başvurusu mümkün olmuyor. Hesaplanan KDV toplamlarının 2016 için %3’ü, 2017 için %3’ü, 2018 için %2,5’i, 2019 için %2’si, 2020 için de %2’si ödenerek o yılın incelemesinden muaf tutulabilir. Örneğin 2018’de her ay kdv beyannamesi veren bir mükellefin yılın toplamında hesaplanan kdv toplamı 2 milyon TL olsun. Bu tutarın %2,5’i olan 50 Bin TL’yi ödeyerek 2018 yılının KDV incelemesinden kurtulmuş olacaktır.
Stok Affıİşletmede mevcut olduğu halde, kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat, demirbaşlar için başka bir deyişle daha önceden faturasız alım yapılmış işlemler için rayiç bedel belirlenip 31 Ağustos 2021 tarihine kadar beyan edilirse, bu işlemler kayıtlara alınabilir. Rayiç bedel, bildiğiniz üzere normal alım-satım bedelidir. Ya işletmenin kendisi ya da bağlı olduğu meslek kuruluşu tarafından belirlenen rayiç bedel bir envanter listesi oluşturulur. Vergi dairesine bildirilir. O emtia, demirbaş ya da makinenin normal katma değer vergisi oranının yarısı kullanılır, hesaplama yapılır ve peşin ödenir. Burada herhangi bir taksitlendirme yok. Örneğin; %18 kdv’ye tabi bir malsa, %9’u kdv olarak hesaplanır, 31 Ağustos’a kadar beyan edilip ödenir ve kayıtlara alınır. Emtia ile diğer unsurlar(makine-teçhizat-demirbaş) arasında şöyle bir fark var. Emtia için yapılan hesaplama daha sonra indirim ve gider konusu yapılabilir. Ama diğer unsurlarda ödenen verginin gider konusu yapılması mümkün değildir.
Bir diğer konu, kayıtlarda yer alan ama işletmede bulunmayan emtia ve diğer unsurlarla ilgilidir. Başka bir deyişle daha önce faturasız satış yapılmış işlemlere ilişkin yapılandırmadır. Burada yine rayiç bedelle 31 Ağustos’a kadar fatura düzenlenip beyan ediliyor. 3 taksitte ödeme imkanı sunuluyor. Ama hesaplamasında o unsurun normal kdv’si ne ise o kullanılıyor. Yani yukarıda belirtilen faturasız alışlarda olduğu gibi bir avantaj burada yok.
31.12.2020 bilançosunda kayıtlarda yer alan, ama gerçekte olmayan kasa-fiktif bakiyeleri %3 oranında hesaplanacak bir vergi ile beyan edilebiliyor. 31 Ağustos’a kadar beyan edilip peşin olarak ödenmesi gerekiyor. Kasa hesabı dışında, ortaklardan alacaklar ve borçlar hesapları ile bunlarla ilişkili hesapların net alacakları da yine bu usullerle kayıtlara intikal edilebiliyor.
Her ne kadar 31.12.2020 bilançosu olarak dikkate alsak da, 1 Ocak 2021’den itibaren kanun çıkana kadar geçen sürede herhangi bir anda fiktif tutar daha aşağı bir tutarı gördüyse, o dip tutar üzerinden hesaplama yapılabilir.
Sonuç:
Vergi affı olarak nitelendirebileceğimiz bu yasa ile ilgili bazı özet noktaları vurgulamaya çalıştık. Avantaj ve usul konusunda altı çizilmesi gereken noktaları belirtmeye çalıştık. İşletme sahipleri ve yöneticileri kendi şirketlerinin avantajı için yukarıda belirtilen imkanlardan mutlaka kendilerine pay bulacaklardır. Bu rehberimizin konu ile ilgilenen tüm paydaşlara faydalı olmasını dileriz.