Salgın hastalıkla geçen 2020’nin ardından 2021 yılına umutla girme hedefindeyiz. Tüm Dünya’yı etkileyen bu pandemi dönemi özellikle gelişmekte olan ülkeleri daha da derinden vurdu. USD/TL döviz kuru 5,96 ile başlamışken 8,48’lere kadar çıkan bir ivme ile karşılaştık. Bu tablo genel itibari ile gelişmekte olan ülkeler içerisinde dahi bizi negatif ayrıştırdı. TCMB politika faiz oranı %12’den başlayıp %8,25’e kadar indi, sene sonunda da %17’lik haftalık repo faizi ile kapandı. Yılsonu değerleme kurunu mümkün olduğunca düşük açıklamak istediğini düşündüğümüz TCMB her ne kadar kur politikasını doğrudan hedef almadığını söylese de aslında son hamleler tam olarak buna yönelikti. Dolayısıyla sene sonu USD/TL kuru 7,50 seviyelerinde kapandı. Mümkün olduğunca sanayi ve ticari hayatı sürdürebilme hedefi ile birçok adım atıldı. Ekonomi yönetimi yılın son günlerinde değişti ve sıkılaştırmacı politika ön plana alındı. Özellikle yeni ekonomi yönetiminin piyasa ile iletişimi, yapılan son hamlelerle söylem ve eylem birliğine kavuştu. Bundan sonraki süreçte enflasyonun düşürülmesi için daha kararlı adımlar atılacağı gün yüzüne çıktı. En önemli değişim, enflasyonda döviz kurunun en önemli tetikleyici olduğu ön kabulü ve bu kabul çerçevesinde atılan adımlardır. Yılın son TCMB toplantısında faiz artışının piyasanın dahi beklentilerinin üzerinde gerçekleşmesi döviz kuruna yönelik ‘kontrol amaçlı artış’ olarak yorumlanabilir. Kuru mümkün olduğunca ‘makul’ seviyede tutmak enflasyonla mücadele için vazgeçilmez olacaktır. 2021 yılı, Türkiye ekonomisi açısından enflasyonla mücadele yılı gibi görünüyor. Tütün mamullerinin maktu vergilerinde artışa gidilmemesi, hatta ÖTV’sinde indirime gidilmesi bile; enflasyonla mücadele kapsamında alınan bir karardır. Ekonomi yönetimi 2021’de daha öngörülebilir, piyasayı önceden hazırlayan bir programla giderse geçişler daha yumuşak olacaktır.
Özellikle 2021’in ikinci yarısından itibaren kademeli faiz indirimleri ile karşılaşacağımızı düşünüyoruz. İlk yarı yatay-yukarı bir politika izlenirken, ikinci yarı yatay- aşağı bir faiz grafiği ile karşılaşabiliriz. 2020’yi %15 dolaylarında enflasyonla kapatırken, 2021 hedefi olarak %9,4 karşımıza çıkıyor. Yani tek haneli enflasyona dönüş hedefleniyor. Aslında bu noktada yeni ekonomi yönetiminin enflasyon sepetini revize edici adımlar atması ve gerçeğe uygun enflasyonun hesaplanıp açıklanması kamu otoritesi-piyasa arasındaki iletişim-güven ilişkisinin tesisinde çok önemli bir yer tutabilir. Çünkü hane halkına yansıyan enflasyon, açıklananın misliyle fazlası yönünde etki yapmaktadır.
Diğer yandan aşının tutması ve hastalık tedavisine yönelik çalışmaların olumlu yöne evrilmesi ekonominin, dış ticaretin canlanmasına etki edecektir. Yerli üretime daha fazla önem verilmesi, kademeli faiz indirimleri ile yatırım ortamının canlanması enflasyonla mücadelenin yanında işsizliğin azalmasına da etki edecektir. Faiz-enflasyon-kur üçgeni eşkenar üçgen gibi algılanmalı, birinin daraltılması için bir diğeri feda edilmemelidir.
Yapısal reformlar tabi ki yıllardır sihirli bir söz öbeği olarak karşımıza çıkıyor. Yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına ve bu coğrafyaya yönelik ilgisinin sürekliliği ancak bununla sağlanabilir. İçeriye yönelik yapısal reformların başlangıcı ise gelir dağılımın tabana yayılması ile gündeme gelebilir. Özellikle rant gelirlerinin vergilendirilmesi, belki de servet vergisinin kaçınılmaz olduğu gerçeği tartışmaya açılabilir.
Son tahlilde, çok zor geçen bir yılın ardından, her şeyi geride bırakmıyoruz. Deneyimlediğimiz hayatı gerek ekonomik gerekse sosyal anlamda yanımıza alarak yeni bir sayfaya başlıyoruz. 2021, daha da zor bir dönemin başlangıcı olacaktır. Çünkü hem şok etkisi yapan hayata karşı direnmek, hem de geleceği hazırlamak için önümüzde atılması gereken birçok adım var. 2020 yılı tüm Dünya’nın savunmaya geçtiği bir yıldı. 2021 ise hem savunma hem ilerleme yılı olacak. Futbolda da olduğu gibi, en iyi savunma taktiği hücumdur. Sağlıklı, bereketli, huzurlu bir 2021 umuduyla…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Çatısızlar Çağı: Türkiye’de barınmanın sosyal ve ekonomik etkileri
18.06.2025 12:47
TÜİK verilerine göre, Mayıs 2025 itibarıyla son 12 aylık TÜFE ortalaması %45,80 olarak açıklandı; yani Haziran ayında kira kontratlarını yenileyecekler için yasal zam tavanı bu oran oldu. Örneğin, mevcut kirası 10.000 TL olan bir evde zamlı tutar 14.580 TL’ye yükseliyor. 30.000 TL’lik mevcut kira i
Edebi dille Ebedi faiz kıskacı - Vazgeçmek zorunda kalmak
20.05.2025 11:01
TCMB faiz indiriminden ‘vazgeçmek zorunda’ kaldı.
TCMB’nin 2022 yılsonunda politika faizi %9’du. 2023 yılında hızlı bir politika değişikliği ile peş peşe faiz artışları geldi. O yılın sonunda %42,50’lik seviyelere ulaştı. 2024’ün ilk çeyreğinde de artışları sürdürdü. %50 mertebesinde zirveye ulaş
Trump’ın yeni gümrük tarifeleri Türkiye için beklenmedik bir avantaj mı?
15.04.2025 13:31
Nisan 2025'te ABD Başkanı Donald Trump, küresel ticaret sahnesini sarsan yeni gümrük vergilerini duyurdu. Birçok ülkeye yönelik yüksek oranlı tarifeler açıklanırken, Türkiye ve İngiltere'ye uygulanan %10'luk vergi oranı, diğer ülkelere kıyasla daha düşük seviyede belirlendi. Bu durum, Türkiye e
Salatalığın kilosu 80 TL, zincir markette pidenin fiyatı 39,50 TL, en düşük ev kirası 20 Bin TL, doktor muayenesi 1.400 TL, ekmeğin normali 15 TL, azıcık şekillisi 30-40 TL, simidin normali 20 TL, azıcık peynirlisi 60 TL, en binek (!) otomobil 1,3 milyon TL… Bu bilgiler ışığında kaç lira maaş alırs
Mavi Motosikletli Kadın: Ekonomik tercihler ve yeni bir başlangıç
17.02.2025 12:18
Mavi Motosikletli Kadın: Ekonomik tercihler ve döviz dalgalanmalarının gölgesinde yeni bir başlangıç
Günümüzde ekonomi, sadece rakamlarla, borsalarla ve döviz kurlarıyla sınırlı bir kavram değil. İnsan hayatını, günlük tercihleri, hedefleri ve hayalleriyle şekillendiriyor. İşte size, mavi motosikle
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Ekometre
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yılmaz Velioğlu
2021 Ekonomi taktiği: Eşkenar üçgen
Salgın hastalıkla geçen 2020’nin ardından 2021 yılına umutla girme hedefindeyiz. Tüm Dünya’yı etkileyen bu pandemi dönemi özellikle gelişmekte olan ülkeleri daha da derinden vurdu. USD/TL döviz kuru 5,96 ile başlamışken 8,48’lere kadar çıkan bir ivme ile karşılaştık. Bu tablo genel itibari ile gelişmekte olan ülkeler içerisinde dahi bizi negatif ayrıştırdı. TCMB politika faiz oranı %12’den başlayıp %8,25’e kadar indi, sene sonunda da %17’lik haftalık repo faizi ile kapandı. Yılsonu değerleme kurunu mümkün olduğunca düşük açıklamak istediğini düşündüğümüz TCMB her ne kadar kur politikasını doğrudan hedef almadığını söylese de aslında son hamleler tam olarak buna yönelikti. Dolayısıyla sene sonu USD/TL kuru 7,50 seviyelerinde kapandı. Mümkün olduğunca sanayi ve ticari hayatı sürdürebilme hedefi ile birçok adım atıldı. Ekonomi yönetimi yılın son günlerinde değişti ve sıkılaştırmacı politika ön plana alındı. Özellikle yeni ekonomi yönetiminin piyasa ile iletişimi, yapılan son hamlelerle söylem ve eylem birliğine kavuştu. Bundan sonraki süreçte enflasyonun düşürülmesi için daha kararlı adımlar atılacağı gün yüzüne çıktı. En önemli değişim, enflasyonda döviz kurunun en önemli tetikleyici olduğu ön kabulü ve bu kabul çerçevesinde atılan adımlardır. Yılın son TCMB toplantısında faiz artışının piyasanın dahi beklentilerinin üzerinde gerçekleşmesi döviz kuruna yönelik ‘kontrol amaçlı artış’ olarak yorumlanabilir. Kuru mümkün olduğunca ‘makul’ seviyede tutmak enflasyonla mücadele için vazgeçilmez olacaktır. 2021 yılı, Türkiye ekonomisi açısından enflasyonla mücadele yılı gibi görünüyor. Tütün mamullerinin maktu vergilerinde artışa gidilmemesi, hatta ÖTV’sinde indirime gidilmesi bile; enflasyonla mücadele kapsamında alınan bir karardır. Ekonomi yönetimi 2021’de daha öngörülebilir, piyasayı önceden hazırlayan bir programla giderse geçişler daha yumuşak olacaktır.
Özellikle 2021’in ikinci yarısından itibaren kademeli faiz indirimleri ile karşılaşacağımızı düşünüyoruz. İlk yarı yatay-yukarı bir politika izlenirken, ikinci yarı yatay- aşağı bir faiz grafiği ile karşılaşabiliriz. 2020’yi %15 dolaylarında enflasyonla kapatırken, 2021 hedefi olarak %9,4 karşımıza çıkıyor. Yani tek haneli enflasyona dönüş hedefleniyor. Aslında bu noktada yeni ekonomi yönetiminin enflasyon sepetini revize edici adımlar atması ve gerçeğe uygun enflasyonun hesaplanıp açıklanması kamu otoritesi-piyasa arasındaki iletişim-güven ilişkisinin tesisinde çok önemli bir yer tutabilir. Çünkü hane halkına yansıyan enflasyon, açıklananın misliyle fazlası yönünde etki yapmaktadır.
Diğer yandan aşının tutması ve hastalık tedavisine yönelik çalışmaların olumlu yöne evrilmesi ekonominin, dış ticaretin canlanmasına etki edecektir. Yerli üretime daha fazla önem verilmesi, kademeli faiz indirimleri ile yatırım ortamının canlanması enflasyonla mücadelenin yanında işsizliğin azalmasına da etki edecektir. Faiz-enflasyon-kur üçgeni eşkenar üçgen gibi algılanmalı, birinin daraltılması için bir diğeri feda edilmemelidir.
Yapısal reformlar tabi ki yıllardır sihirli bir söz öbeği olarak karşımıza çıkıyor. Yabancı yatırımcıların Türk varlıklarına ve bu coğrafyaya yönelik ilgisinin sürekliliği ancak bununla sağlanabilir. İçeriye yönelik yapısal reformların başlangıcı ise gelir dağılımın tabana yayılması ile gündeme gelebilir. Özellikle rant gelirlerinin vergilendirilmesi, belki de servet vergisinin kaçınılmaz olduğu gerçeği tartışmaya açılabilir.
Son tahlilde, çok zor geçen bir yılın ardından, her şeyi geride bırakmıyoruz. Deneyimlediğimiz hayatı gerek ekonomik gerekse sosyal anlamda yanımıza alarak yeni bir sayfaya başlıyoruz. 2021, daha da zor bir dönemin başlangıcı olacaktır. Çünkü hem şok etkisi yapan hayata karşı direnmek, hem de geleceği hazırlamak için önümüzde atılması gereken birçok adım var. 2020 yılı tüm Dünya’nın savunmaya geçtiği bir yıldı. 2021 ise hem savunma hem ilerleme yılı olacak. Futbolda da olduğu gibi, en iyi savunma taktiği hücumdur. Sağlıklı, bereketli, huzurlu bir 2021 umuduyla…
Çatısızlar Çağı: Türkiye’de barınmanın sosyal ve ekonomik etkileri
18.06.2025 12:47TÜİK verilerine göre, Mayıs 2025 itibarıyla son 12 aylık TÜFE ortalaması %45,80 olarak açıklandı; yani Haziran ayında kira kontratlarını yenileyecekler için yasal zam tavanı bu oran oldu. Örneğin, mevcut kirası 10.000 TL olan bir evde zamlı tutar 14.580 TL’ye yükseliyor. 30.000 TL’lik mevcut kira i
Edebi dille Ebedi faiz kıskacı - Vazgeçmek zorunda kalmak
20.05.2025 11:01TCMB faiz indiriminden ‘vazgeçmek zorunda’ kaldı. TCMB’nin 2022 yılsonunda politika faizi %9’du. 2023 yılında hızlı bir politika değişikliği ile peş peşe faiz artışları geldi. O yılın sonunda %42,50’lik seviyelere ulaştı. 2024’ün ilk çeyreğinde de artışları sürdürdü. %50 mertebesinde zirveye ulaş
Trump’ın yeni gümrük tarifeleri Türkiye için beklenmedik bir avantaj mı?
15.04.2025 13:31Nisan 2025'te ABD Başkanı Donald Trump, küresel ticaret sahnesini sarsan yeni gümrük vergilerini duyurdu. Birçok ülkeye yönelik yüksek oranlı tarifeler açıklanırken, Türkiye ve İngiltere'ye uygulanan %10'luk vergi oranı, diğer ülkelere kıyasla daha düşük seviyede belirlendi. Bu durum, Türkiye e
Ne kadar maaş iyi maaştır?
19.03.2025 10:44Salatalığın kilosu 80 TL, zincir markette pidenin fiyatı 39,50 TL, en düşük ev kirası 20 Bin TL, doktor muayenesi 1.400 TL, ekmeğin normali 15 TL, azıcık şekillisi 30-40 TL, simidin normali 20 TL, azıcık peynirlisi 60 TL, en binek (!) otomobil 1,3 milyon TL… Bu bilgiler ışığında kaç lira maaş alırs
Mavi Motosikletli Kadın: Ekonomik tercihler ve yeni bir başlangıç
17.02.2025 12:18Mavi Motosikletli Kadın: Ekonomik tercihler ve döviz dalgalanmalarının gölgesinde yeni bir başlangıç Günümüzde ekonomi, sadece rakamlarla, borsalarla ve döviz kurlarıyla sınırlı bir kavram değil. İnsan hayatını, günlük tercihleri, hedefleri ve hayalleriyle şekillendiriyor. İşte size, mavi motosikle