Çeyrek asıra yaklaşan yayıncılık serüveni için Ekometre gazetesini kutluyorum. 21 Yıldır sürdürülen bu başarı hikayesi ancak büyük bir özveri ile olur. Sosyoloji, hukuk ve istatistik içeren gerçek kaynaklar ile şeffaf ,yalın bir dille geniş kitlelere yayın yapabilen EKOMETRE’nin başarı yolcuğunun uzun yıllar sürmesini diliyorum. Bu başarı hikayesinin yazar köşesinde yer alabilmek benim için çok değerli. Ekonomiye değer veren, değer yaratan, değer katan yayıncılığın için teşekkürler EKOMETRE…
Enflasyon tek hane, işsizlik tek hane, faizler tek hane olsa… Sonuçta tüm hedefler tek bir plan çerçevesinde tek hane olsa her şey güzel olacak ama planlar açıklanıyor, tek haneye kavuşmak bu sene de zor görünüyor .
Eskiden Orta Vadeli Plan açıklanırdı. Sonra bu planın adı değişti Yeni Ekonomik Plan oldu. Şimdi tekrar Orta Vadeli Plan olarak yayınlanmaya başladı.
Bu plana bakarken içinde çelişki barındırıyor mu onu değerlendirmek gerekiyor?
Aslında biraz düşünen herkes bu değerlendirmeyi yapabilir.
İşyeriniz olsa ne zaman yeni eleman alırsınız?
İşleriniz büyüyüp yetişemediğiniz zaman alırsınız öyle değil mi? Orta vadeli plana da bu şekilde bakmak gerekiyor. Ülke ne kadar büyürse o kadar çok işe alım yapar bu sayede işsizlik düşer. Ama %,5,5 büyümesi öngörülen ülkemizde işsizliği azaltabilmek çok kolay olamayacak gibi görünüyor.
(OVP) Orta Vadeli Planı açıklayan Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın raporunu dikkatli inceleyince , yaklaşık 1 ay önce TCMB nin yaptığı beklentiler ile uyumlu olmadığı görülüyor. TCMB 2022 yıl sonunda yüzde 7,8 enflasyon öngörmüştü. Şimdi OVP’de 9,8 enflasyon öngörüsü yer alıyor. Ben her ikisininde tutmayacağını düşünüyorum. Hayaller tek hane gerçekler ise çift hane…
Mesela USD kurunda artış bekliyorlar ve bu artış Enflasyon üzerinde olacak. Yani TL değer kaybedecek beklentisi var.
Neden böyle söylüyorum?
Çünkü Her yıl için bekledikleri kur tahminlerine baktım. Kurların artış miktarı yüzde kaç diye hesapladım. Ve şöyle bir sonuca ulaştım. Enflasyon artışından daha fazla kur artışı bekleniyor yani TL de değer kaybı bekleniyor.
Önce içinde bulunduğumuz yıl için ne demişler ona bakalım;
2021 yılının tamamı için ortalama kurun 8.30 olacağını planlamışlar. Bugüne kadar kur ortalaması 8.07 oldu. Kalan 3 ayda kur yüksek olmalı ki 8.30 diye belirttikleri ortalama tahminini tutabilsinler. Demek ki, yılın son 3 ayında USD kurunda artış bekliyorlar. Son 3 ayın kur ortalaması 8.80 civarında olursa ancak yıllık ortalama 8.30 olabilir. Hemen yarın bu seviyeye ulaşamayacağı için, yılsonuna kadar da 9'u aşması gerekir belki 9.40 lara kadar çıkabilir. Bu durumda eğer kur gerçekten 8.80 ortalamasında gerçekleşirse maliyetler üzerindeki olumsuz etkisi devam edecektir. Zaten maliyet enflasyonu yaşadığımız (neredeyse ÜFE’nin %50 olduğu bir enflasyonist ortamda ) önümüzdeki sene için planlanan tek hane enflasyon hedefi bana gerçekçi görünmüyor. Maliyetlerimizdeki artışın büyük bir kısmı dövize bağlı.
Büyüme için ise hesabı size bırakıyorum.
2022 yılında %5,5 ,2023 yılında da yüzde 5,5 büyüme öngörmüşler. Bu büyüme oranı tamamen tutsa bile 2023 hedefine ulaşılamıyor. Hatta Orta vadeli Plan’ı hesaplayanlar da bu sonuca varmışlar.
2023 hedefi için GSYH hedefi 2 000 mio USd söz konusuydu ama görünen o ki 2023 yılı için Cumhurbaşkanlığı Strateji Ofisi 925 mia USD olarak hesaplamış. Üzücüdür ki sapma çok büyük.
İnsanı en çok üzen bir başka konu ise faiz giderlerine ödenen bedeller oluyor.
Döviz bazında borçlandığımız için kur arttıkça ülkenin borcu da ,ödeyeceği faiz miktarı da TL bazında artıyor. Ülke içinde TL ciro ve TL kar yaratıyor bu kazançlardan TL vergi ödüyoruz.
2023'te vergi olarak toplanan her 100 liranın 21 TL ‘si faize gidecek gibi görünüyor.
Dünyada en çok mesai yapıp çalışan nüfusuna sahibiz. Çok çalışıyor ama katma değer yaratamıyoruz. Gelir az borç çok döngüsü içerisinde borç mücadelesi ile savaşırken kalkınamıyoruz.
2023’te 304 milyar TL , 2024 yılında ise 335 milyar TL faiz gideri öngörülmüş. (toplam 1.446 mia TL vergi toplamayı planlıyorlar, toplanan bu paranın 304 milyar TL si faiz ödemesinde kullanılacak (304/1446 = 21% ,toplanan her 100 TL nin 21 TL si faiz için kullanılacak )
Bu faizi ve diğer giderleri ödemek için daha fazla vergi toplanmasına ihtiyaç var. Neredeyse %40 vergi artışına hazırlıklı olmak gerek.
Tek haneli günlerde görüşmek üzere…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sinem Toplan
Tek hane, tek hedef, tek plan..
İyi ki doğdun EKOMETRE!
Çeyrek asıra yaklaşan yayıncılık serüveni için Ekometre gazetesini kutluyorum. 21 Yıldır sürdürülen bu başarı hikayesi ancak büyük bir özveri ile olur. Sosyoloji, hukuk ve istatistik içeren gerçek kaynaklar ile şeffaf ,yalın bir dille geniş kitlelere yayın yapabilen EKOMETRE’nin başarı yolcuğunun uzun yıllar sürmesini diliyorum. Bu başarı hikayesinin yazar köşesinde yer alabilmek benim için çok değerli. Ekonomiye değer veren, değer yaratan, değer katan yayıncılığın için teşekkürler EKOMETRE…
Enflasyon tek hane, işsizlik tek hane, faizler tek hane olsa… Sonuçta tüm hedefler tek bir plan çerçevesinde tek hane olsa her şey güzel olacak ama planlar açıklanıyor, tek haneye kavuşmak bu sene de zor görünüyor .
Eskiden Orta Vadeli Plan açıklanırdı. Sonra bu planın adı değişti Yeni Ekonomik Plan oldu. Şimdi tekrar Orta Vadeli Plan olarak yayınlanmaya başladı.
Bu plana bakarken içinde çelişki barındırıyor mu onu değerlendirmek gerekiyor?
Aslında biraz düşünen herkes bu değerlendirmeyi yapabilir.
İşyeriniz olsa ne zaman yeni eleman alırsınız?
İşleriniz büyüyüp yetişemediğiniz zaman alırsınız öyle değil mi? Orta vadeli plana da bu şekilde bakmak gerekiyor. Ülke ne kadar büyürse o kadar çok işe alım yapar bu sayede işsizlik düşer. Ama %,5,5 büyümesi öngörülen ülkemizde işsizliği azaltabilmek çok kolay olamayacak gibi görünüyor.
(OVP) Orta Vadeli Planı açıklayan Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın raporunu dikkatli inceleyince , yaklaşık 1 ay önce TCMB nin yaptığı beklentiler ile uyumlu olmadığı görülüyor. TCMB 2022 yıl sonunda yüzde 7,8 enflasyon öngörmüştü. Şimdi OVP’de 9,8 enflasyon öngörüsü yer alıyor. Ben her ikisininde tutmayacağını düşünüyorum. Hayaller tek hane gerçekler ise çift hane…
Mesela USD kurunda artış bekliyorlar ve bu artış Enflasyon üzerinde olacak. Yani TL değer kaybedecek beklentisi var.
Neden böyle söylüyorum?
Çünkü Her yıl için bekledikleri kur tahminlerine baktım. Kurların artış miktarı yüzde kaç diye hesapladım. Ve şöyle bir sonuca ulaştım. Enflasyon artışından daha fazla kur artışı bekleniyor yani TL de değer kaybı bekleniyor.
Önce içinde bulunduğumuz yıl için ne demişler ona bakalım;
2021 yılının tamamı için ortalama kurun 8.30 olacağını planlamışlar. Bugüne kadar kur ortalaması 8.07 oldu. Kalan 3 ayda kur yüksek olmalı ki 8.30 diye belirttikleri ortalama tahminini tutabilsinler. Demek ki, yılın son 3 ayında USD kurunda artış bekliyorlar. Son 3 ayın kur ortalaması 8.80 civarında olursa ancak yıllık ortalama 8.30 olabilir. Hemen yarın bu seviyeye ulaşamayacağı için, yılsonuna kadar da 9'u aşması gerekir belki 9.40 lara kadar çıkabilir. Bu durumda eğer kur gerçekten 8.80 ortalamasında gerçekleşirse maliyetler üzerindeki olumsuz etkisi devam edecektir. Zaten maliyet enflasyonu yaşadığımız (neredeyse ÜFE’nin %50 olduğu bir enflasyonist ortamda ) önümüzdeki sene için planlanan tek hane enflasyon hedefi bana gerçekçi görünmüyor. Maliyetlerimizdeki artışın büyük bir kısmı dövize bağlı.
Büyüme için ise hesabı size bırakıyorum.
2022 yılında %5,5 ,2023 yılında da yüzde 5,5 büyüme öngörmüşler. Bu büyüme oranı tamamen tutsa bile 2023 hedefine ulaşılamıyor. Hatta Orta vadeli Plan’ı hesaplayanlar da bu sonuca varmışlar.
2023 hedefi için GSYH hedefi 2 000 mio USd söz konusuydu ama görünen o ki 2023 yılı için Cumhurbaşkanlığı Strateji Ofisi 925 mia USD olarak hesaplamış. Üzücüdür ki sapma çok büyük.
İnsanı en çok üzen bir başka konu ise faiz giderlerine ödenen bedeller oluyor.
Döviz bazında borçlandığımız için kur arttıkça ülkenin borcu da ,ödeyeceği faiz miktarı da TL bazında artıyor. Ülke içinde TL ciro ve TL kar yaratıyor bu kazançlardan TL vergi ödüyoruz.
2023'te vergi olarak toplanan her 100 liranın 21 TL ‘si faize gidecek gibi görünüyor.
Dünyada en çok mesai yapıp çalışan nüfusuna sahibiz. Çok çalışıyor ama katma değer yaratamıyoruz. Gelir az borç çok döngüsü içerisinde borç mücadelesi ile savaşırken kalkınamıyoruz.
2023’te 304 milyar TL , 2024 yılında ise 335 milyar TL faiz gideri öngörülmüş. (toplam 1.446 mia TL vergi toplamayı planlıyorlar, toplanan bu paranın 304 milyar TL si faiz ödemesinde kullanılacak (304/1446 = 21% ,toplanan her 100 TL nin 21 TL si faiz için kullanılacak )
Bu faizi ve diğer giderleri ödemek için daha fazla vergi toplanmasına ihtiyaç var. Neredeyse %40 vergi artışına hazırlıklı olmak gerek.
Tek haneli günlerde görüşmek üzere…