Kenarda köşede para biriktirmeye çalışan, bazı ihtiyaçlarını öteleyiptasarruf etmeye çalışan, banka hesabına para yatıran vatandaşın hali zor.
Otobüse, taksiye para vermeyip yürümeyi seçen, yediğinden içtiğinden artıran insanlar;
ya küçük altın biriktirip yastık altı yapıyor, ya dolar alıyor yada banka hesabından biraz faiz alarak birikim yapmaya çalışıyorlardı.
Ancak şimdi banka faizlerinin getirileri kayboldu.
Mevduatın net faizi yıl beklenen enflasyondan bile düşük. TL cinsinden tasarruf edenler zararda görünüyor.
Bankalardaki mevduatların yarısı döviz. Ama bankalar dövize faiz vermiyor.
Tasarruf sahibi zaten birikim yaparken bir bedel ödemişti. İhtiyaçlarını öteleyerek,başkaları gezip tozup harcarken özveri yaparak birikim yapmıştı. Ama yine fedakar olmak zorunda kaldı. O çok harcayanlar ucuz borçlanabilsinler diye tasarruf sahiplerinin getirileri düştü. Tasarruf cezası doğdu.
Bir de vatandaşın en sevdiği tasarruf modeli altın biriktirmek. Oysa ki şimdi onlarda yastık altından çıkıp bankaya gelsin diye büyük bir mücadele var.
Koş sen de koş kredi seferberliği var!
Almak istemeyen yok.
Öyle cazip fiyatlar sunuluyor, öyle çok reklam ile tanıtılıyor ki başvurmayan kendisini eksik hissediyor.
Ev kredileri 0,64 ‘e düştü, gidip hemen ev kredisi alayım derseniz iyi hesaplayın. Dün 0,90 ile kredi alan bugün sizden daha karlı. Çünkü ev fiyatları çok arttı.Sizde kalması gereken karı aldı..
Piyasa ekonomisinde doğru zamanda doğru hareketi yapabilmek bazen hızlı olmayı gerektirir, önseziler ise en önemlisi.. Aylar önce tasarruf ve mevduatın cazibesi biterken, altın ve döviz alım satımına ek vergi gelmesi piyasayı gayrimenkule doğru itecekti. Bu durum keşfedenler karlı oldu, sona kalanlar için üzgünüm.
Halen geç kalmamış olmak için Finansal matematik ile hayata bakmak gerek. Yoksa yanılırsınız..
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sinem Toplan
Paran mı var, derdin var
Kenarda köşede para biriktirmeye çalışan, bazı ihtiyaçlarını öteleyiptasarruf etmeye çalışan, banka hesabına para yatıran vatandaşın hali zor.
Otobüse, taksiye para vermeyip yürümeyi seçen, yediğinden içtiğinden artıran insanlar;
ya küçük altın biriktirip yastık altı yapıyor, ya dolar alıyor yada banka hesabından biraz faiz alarak birikim yapmaya çalışıyorlardı.
Ancak şimdi banka faizlerinin getirileri kayboldu.
Mevduatın net faizi yıl beklenen enflasyondan bile düşük. TL cinsinden tasarruf edenler zararda görünüyor.
Bankalardaki mevduatların yarısı döviz. Ama bankalar dövize faiz vermiyor.
Tasarruf sahibi zaten birikim yaparken bir bedel ödemişti. İhtiyaçlarını öteleyerek,başkaları gezip tozup harcarken özveri yaparak birikim yapmıştı. Ama yine fedakar olmak zorunda kaldı. O çok harcayanlar ucuz borçlanabilsinler diye tasarruf sahiplerinin getirileri düştü. Tasarruf cezası doğdu.
Bir de vatandaşın en sevdiği tasarruf modeli altın biriktirmek. Oysa ki şimdi onlarda yastık altından çıkıp bankaya gelsin diye büyük bir mücadele var.
Koş sen de koş kredi seferberliği var!
Almak istemeyen yok.
Öyle cazip fiyatlar sunuluyor, öyle çok reklam ile tanıtılıyor ki başvurmayan kendisini eksik hissediyor.
Ev kredileri 0,64 ‘e düştü, gidip hemen ev kredisi alayım derseniz iyi hesaplayın. Dün 0,90 ile kredi alan bugün sizden daha karlı. Çünkü ev fiyatları çok arttı.Sizde kalması gereken karı aldı..
Piyasa ekonomisinde doğru zamanda doğru hareketi yapabilmek bazen hızlı olmayı gerektirir, önseziler ise en önemlisi.. Aylar önce tasarruf ve mevduatın cazibesi biterken, altın ve döviz alım satımına ek vergi gelmesi piyasayı gayrimenkule doğru itecekti. Bu durum keşfedenler karlı oldu, sona kalanlar için üzgünüm.
Halen geç kalmamış olmak için Finansal matematik ile hayata bakmak gerek. Yoksa yanılırsınız..