190 ülkenin üye olduğu İMF’in, yoksullukla mücadele için yıl sonuna kadar üyelerden ek kaynak beklediğini açıklandı.
Afganistan’dan Belçika’ya, Congo Cumhuriyeti’nden Guatemala’ya kadar birçok ülkenin üye olduğu IMF de ülkelerin kota adı verilen sermaye payları var ve her 5 yılda bir kotalar artırılınca üye ülkeler sermaye sorumluluğu üstlenmiş oluyor.
Yani IMF para basamıyor, üyelerden topladığı parayı ihtiyacı olan diğer üyeye kullandırıyor. Ana hedefi “ödemeler dengesi bozulan ülkeleri” desteklemek.
Bir Robin Hood hikayesi gibi olmasa da zenginden alıp fakire kaynak verirken piyasadan yüksek faiz uygulamıyor.
IMF in kaynaklarının önemli bölümünü bu üyelerin sermaye payları oluşturuyor, daha çok kaynak gerekirse bazı üyelerin merkez bankalarından faiz ile borçlanıyor. 40 ülkenin merkez bankasından borç alıyor.
Bazı üye ülkeler daha fazla oy ve pay hakkı istiyor.
Çin nüfusu büyük olsa da IMF içerisinde payı küçük bir ülke olarak yer alıyor.
Amerika ise hem kendisi büyük, hem de IMF payı en büyük ülke (,43) olarak üyeliğine devam ediyor.
Kotaların artırıldıktan sonra IMF'nin üyelerinin oy haklarının değişmesi söz konusu olacak. Çin’in beklediği fırsat geliyor gibi..
Ülkelerin, yıl sonuna kadar fonun kredi kaynaklarında "anlamlı bir artış" yapılması konusunda anlaşmaya vardığı bildirildi.
Üye ülke olarak biz de para vererek kaynak payımızı korumaya çalışıyoruz.
Ödemeler dengesi sıkıntıya giren üye ülkeler IMF’den destek istediğinde IMF de bu ülkeye kotasının birkaç katı kadar borçlanabilme imkanı veren bir stand by düzenlemesi yapıyor.
Her ülke yaşasın ki ticaret canlı kalsın, dünya büyümedikten sonra kimseye faydası yok!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sinem Toplan
IMF zenginden alıp fakire dağıtıyor
190 ülkenin üye olduğu İMF’in, yoksullukla mücadele için yıl sonuna kadar üyelerden ek kaynak beklediğini açıklandı.
Afganistan’dan Belçika’ya, Congo Cumhuriyeti’nden Guatemala’ya kadar birçok ülkenin üye olduğu IMF de ülkelerin kota adı verilen sermaye payları var ve her 5 yılda bir kotalar artırılınca üye ülkeler sermaye sorumluluğu üstlenmiş oluyor.
Yani IMF para basamıyor, üyelerden topladığı parayı ihtiyacı olan diğer üyeye kullandırıyor. Ana hedefi “ödemeler dengesi bozulan ülkeleri” desteklemek.
Bir Robin Hood hikayesi gibi olmasa da zenginden alıp fakire kaynak verirken piyasadan yüksek faiz uygulamıyor.
IMF in kaynaklarının önemli bölümünü bu üyelerin sermaye payları oluşturuyor, daha çok kaynak gerekirse bazı üyelerin merkez bankalarından faiz ile borçlanıyor. 40 ülkenin merkez bankasından borç alıyor.
Bazı üye ülkeler daha fazla oy ve pay hakkı istiyor.
Çin nüfusu büyük olsa da IMF içerisinde payı küçük bir ülke olarak yer alıyor.
Amerika ise hem kendisi büyük, hem de IMF payı en büyük ülke (,43) olarak üyeliğine devam ediyor.
Kotaların artırıldıktan sonra IMF'nin üyelerinin oy haklarının değişmesi söz konusu olacak. Çin’in beklediği fırsat geliyor gibi..
Ülkelerin, yıl sonuna kadar fonun kredi kaynaklarında "anlamlı bir artış" yapılması konusunda anlaşmaya vardığı bildirildi.
Üye ülke olarak biz de para vererek kaynak payımızı korumaya çalışıyoruz.
Ödemeler dengesi sıkıntıya giren üye ülkeler IMF’den destek istediğinde IMF de bu ülkeye kotasının birkaç katı kadar borçlanabilme imkanı veren bir stand by düzenlemesi yapıyor.
Her ülke yaşasın ki ticaret canlı kalsın, dünya büyümedikten sonra kimseye faydası yok!