Savaşların finansmanı piyasaları olumsuz etkiliyor.
İsrail–İran çatışmaları sonucu Brent petrol fiyatı önce $78,5 seviyesine kadar çıktı, sonrasında yataylaştı. Bu durum, merkez bankalarının faiz indirimi konusunda temkinli olmasına yol açıyor, oysaki yüksek faiz artık şirketler için yönetilmez seviyeye ulaştı. Piyasanın en çok beklediği haber faiz indirim haberi olarak karşımıza çıkıyor, oluşan borç sarmalı, aile içi mutluluğu olumsuz etkilemeye başladı.
Ayrıca yakıt, hava yolu şirketlerinin işletme maliyetinin en önemli kısmını oluşturuyor. Petrol fiyatlarındaki artış havayolu şirketlerinin giderlerini artırırken, yaz tatili için seyahat planlayan kişilerin de aile içi enflasyonunu etkileyecek gibi görünüyor.
İsrail -İran Saldırıları sonrası risk iştahı azaldı, altın ve dolar gibi güvenli varlıklara talep arttı; küresel hisse senetleri dalgalı kaldı son günlerde piyasalar altın lehine istikrarlı bir şekilde hareket etmeye devam ediyor.
Dünyada yaşanan en ufak bir olumsuz değişim Türkiye için durgunluğu tetiklemeye devam ediyor. Yatırımdan korkan, üretimden kaçan girişimciler azaldıkça ekonomik stres daha artacak gibi görünüyor.
Dünya Bankası, 2025 yılı için küresel büyüme tahminini %2,7’den %2,3’e düşürdü. Ticaret gerginliği Ekonomik büyümeyi olumsuz etkiledikçe finansal darboğazlar büyüyecektir.
Türkiye’de Sanayi üretimindeki oynaklık sürüyor; enflasyonda düşüş trendi yavaş gerçekleşiyor. Bu durum hem sanayiciyi, hem de halkı bunaltmış durumda.
Doların 40 TL sınırına dayanması bir taraftan ihracatçı için yeterli değilken diğer taraftan enflasyonu tekrar tetikleyici bir durum haline geldi.
Merkez bankalarının FAİZ kararları bu hafta netleşecek. 19 Haziran TCMB faiz kararı düşüş beklentilerini karşılayacak mı hep birlikte göreceğiz. Ben düşüş bekliyorum çünkü parasal sıkılaşma devam ettiği için faiz düşüşü talep artırıcı etki yaratmayacaktır. Yeterli parasal bolluk olmadığı için dövize talep de yoğunlaşmayacaktır.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sinem Toplan
Gündemde yine savaş var
İsrail–İran çatışmaları sonucu Brent petrol fiyatı önce $78,5 seviyesine kadar çıktı, sonrasında yataylaştı. Bu durum, merkez bankalarının faiz indirimi konusunda temkinli olmasına yol açıyor, oysaki yüksek faiz artık şirketler için yönetilmez seviyeye ulaştı. Piyasanın en çok beklediği haber faiz indirim haberi olarak karşımıza çıkıyor, oluşan borç sarmalı, aile içi mutluluğu olumsuz etkilemeye başladı.
Ayrıca yakıt, hava yolu şirketlerinin işletme maliyetinin en önemli kısmını oluşturuyor. Petrol fiyatlarındaki artış havayolu şirketlerinin giderlerini artırırken, yaz tatili için seyahat planlayan kişilerin de aile içi enflasyonunu etkileyecek gibi görünüyor.
İsrail -İran Saldırıları sonrası risk iştahı azaldı, altın ve dolar gibi güvenli varlıklara talep arttı; küresel hisse senetleri dalgalı kaldı son günlerde piyasalar altın lehine istikrarlı bir şekilde hareket etmeye devam ediyor.
Dünyada yaşanan en ufak bir olumsuz değişim Türkiye için durgunluğu tetiklemeye devam ediyor. Yatırımdan korkan, üretimden kaçan girişimciler azaldıkça ekonomik stres daha artacak gibi görünüyor.
Dünya Bankası, 2025 yılı için küresel büyüme tahminini %2,7’den %2,3’e düşürdü. Ticaret gerginliği Ekonomik büyümeyi olumsuz etkiledikçe finansal darboğazlar büyüyecektir.
Türkiye’de Sanayi üretimindeki oynaklık sürüyor; enflasyonda düşüş trendi yavaş gerçekleşiyor. Bu durum hem sanayiciyi, hem de halkı bunaltmış durumda.
Doların 40 TL sınırına dayanması bir taraftan ihracatçı için yeterli değilken diğer taraftan enflasyonu tekrar tetikleyici bir durum haline geldi.
Merkez bankalarının FAİZ kararları bu hafta netleşecek. 19 Haziran TCMB faiz kararı düşüş beklentilerini karşılayacak mı hep birlikte göreceğiz. Ben düşüş bekliyorum çünkü parasal sıkılaşma devam ettiği için faiz düşüşü talep artırıcı etki yaratmayacaktır. Yeterli parasal bolluk olmadığı için dövize talep de yoğunlaşmayacaktır.