Çikolata ve şeker fiyatları da bayramda cebimizi yaktı geçti.
Şeker Bayramının vazgeçilmezi olan baklava, çikolata ve şekerlerin maliyeti herkesin dilindeydi. Bayram ziyaretine eli boş gitmeyip misafir çikolatası almak isteyenler marketler ya da pastanelerde ince hesap yaparlarken, evde misafirini baklavasını yapıp bekleyenler de aynı gerçekle yüzleşmişlerdi:
Hayat pahalılığı!
Bayramda sosyal medyada bol bol tatil fotoğrafı ve her fotoğrafın altında da yurtdışında yemekler daha ucuz yorumu vardı.
Gıda fiyatlarının yüksekliği her vatandaşın gündemine oturdu
Yani bayram tatilinde; gezen de gezmeyen de, evde oturan da, el öpmeye giden de tek bir ortak dil kullandı, hayat pahalılığı!
Üstelik yaşadığımız enflasyon etkileri henüz sakinleşmemişken, diğer ülkelerden savaş haberlerinin gelmesi başka endişeler doğurdu.
Petrol fiyatları artar mı?
Artan petrol fiyatı navlun fiyatını etkiler mi?
Bu artış tekrar maliyet enflasyonumuzu artırır mı?
Yeni savaş oluşursa yeni bir göç dalgası ile talep enflasyonunuz da artar mı ?
Gibi birtakım endişeler iç içe geçti.
Geleceği görmemiz mümkün değil ama riskler her zaman fiyatlanır. Her riskin alıcısı vardır.
Ziyarete gidilen ve eli öpülen herkes emekli!
Emekli maaşları bayram harçlıklarını da etkiledi.
Aslında emekli maaşına zam yapılmasını savunanlardanım. Zaten Bireysel Emeklilik Sistemi %30 devlet katkısı ile pazarlanıyor. BES zaten gönüllü tasarruf modeli. Oraya uygulanan devlet katkısı yerine emekliye ilave % 30 zam gelse de, en azından kurban bayramında torun harçlıkları fark görse…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sinem Toplan
Bir bayram geldi geçti
Çikolata ve şeker fiyatları da bayramda cebimizi yaktı geçti.
Şeker Bayramının vazgeçilmezi olan baklava, çikolata ve şekerlerin maliyeti herkesin dilindeydi. Bayram ziyaretine eli boş gitmeyip misafir çikolatası almak isteyenler marketler ya da pastanelerde ince hesap yaparlarken, evde misafirini baklavasını yapıp bekleyenler de aynı gerçekle yüzleşmişlerdi:
Hayat pahalılığı!
Bayramda sosyal medyada bol bol tatil fotoğrafı ve her fotoğrafın altında da yurtdışında yemekler daha ucuz yorumu vardı.
Gıda fiyatlarının yüksekliği her vatandaşın gündemine oturdu
Yani bayram tatilinde; gezen de gezmeyen de, evde oturan da, el öpmeye giden de tek bir ortak dil kullandı, hayat pahalılığı!
Üstelik yaşadığımız enflasyon etkileri henüz sakinleşmemişken, diğer ülkelerden savaş haberlerinin gelmesi başka endişeler doğurdu.
Petrol fiyatları artar mı?
Artan petrol fiyatı navlun fiyatını etkiler mi?
Bu artış tekrar maliyet enflasyonumuzu artırır mı?
Yeni savaş oluşursa yeni bir göç dalgası ile talep enflasyonunuz da artar mı ?
Gibi birtakım endişeler iç içe geçti.
Geleceği görmemiz mümkün değil ama riskler her zaman fiyatlanır. Her riskin alıcısı vardır.
Ziyarete gidilen ve eli öpülen herkes emekli!
Emekli maaşları bayram harçlıklarını da etkiledi.
Aslında emekli maaşına zam yapılmasını savunanlardanım. Zaten Bireysel Emeklilik Sistemi %30 devlet katkısı ile pazarlanıyor. BES zaten gönüllü tasarruf modeli. Oraya uygulanan devlet katkısı yerine emekliye ilave % 30 zam gelse de, en azından kurban bayramında torun harçlıkları fark görse…