Türkiye’nin NATO müttefikleri ve Rusya arasındaki denge politikası
Yazının Giriş Tarihi: 21.09.2021 10:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.09.2021 10:50
21 yıldır yenilikçi ve objektif gazetecilik anlayışını sürdürerek topluma değer katan EKOMETRE Gazetesi’nin yayın yaşını kutluyor ve onu bugünlere getiren EKOMETRE Ailesine saygılarımı sunuyorum.
Ağustos ayının sonunda Rusya, Türkiye’nin ikinci bir S-400 alımı için anlaşma imzalamaya hazırlandığını duyurdu. Ankara, Moskova’dan gelen bu açıklamayı yalanlasa da Türkiye, batıyla ilişkilerini tekrar ele almışken ortaya çıkan bu mesele Türkiye’nin dış politikasının geleceği için büyük önem arz ediyor. Zira, Rusya S-400’lerin alınmama ihtimali üzerinden Türkiye’yle ilişkilerini yokuşa sürme tehditleri savuruyor. Her ne kadar 2019 yılında, Rusya’nın Türkiye’ye yaptığı S-400 satışı, Türk-Batı ilişkilerini krize sokarak Rusya’ya siyasi bir kazanç sağlamış olsa da S-400 teknolojisinin diğer NATO ülkeleriyle paylaşılması Rusya’ya büyük bir askeri krize mal olabilirdi. Bu sebeple, Rusya’nın bu satıştan elde ettiği en büyük çıkar Türkiye’nin NATO müttefiklerinden uzaklaşmasıydı. Bu sebeple, Rusya’nın ikinci posta S-400 alımıyla ilgili ani çıkışının Türk-Batı ilişkilerini manipüle etmek amaçlamış olması oldukça mümkün.
Her ne kadar bu durum Rusya tarafından girişilen ucuz bir hamleye benzese de Türk Hükümeti Rusya’yla da Soçi öncesi bir noktaya gelmek ve aslında Türkiye’nin Batı’yla ilişkisine mal olan Rusya-Batı arası denge ilişkisi hayalinden vazgeçmek istemiyor. Fakat, Türkiye’nin halihazırdaki dış politikası batıyla ilişkilere öncelik verir nitelikte. Yani, Rusya’nın blöfü kısa vadede işe yaramayacaktır. Yine de ne olursa olsun Ankara, Rusya’yla ilişkilerinin kopma derecesine getirmemesi ve Batı’ya müttefiklerinin güvenini kazanma girişimlerine zarar vermemesi için, bu meseleye büyük bir diplomatik ustalıkla yaklaşması gerekecek.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Serra Yedikardeş
Türkiye’nin NATO müttefikleri ve Rusya arasındaki denge politikası
21 yıldır yenilikçi ve objektif gazetecilik anlayışını sürdürerek topluma değer katan EKOMETRE Gazetesi’nin yayın yaşını kutluyor ve onu bugünlere getiren EKOMETRE Ailesine saygılarımı sunuyorum.
Ağustos ayının sonunda Rusya, Türkiye’nin ikinci bir S-400 alımı için anlaşma imzalamaya hazırlandığını duyurdu. Ankara, Moskova’dan gelen bu açıklamayı yalanlasa da Türkiye, batıyla ilişkilerini tekrar ele almışken ortaya çıkan bu mesele Türkiye’nin dış politikasının geleceği için büyük önem arz ediyor. Zira, Rusya S-400’lerin alınmama ihtimali üzerinden Türkiye’yle ilişkilerini yokuşa sürme tehditleri savuruyor. Her ne kadar 2019 yılında, Rusya’nın Türkiye’ye yaptığı S-400 satışı, Türk-Batı ilişkilerini krize sokarak Rusya’ya siyasi bir kazanç sağlamış olsa da S-400 teknolojisinin diğer NATO ülkeleriyle paylaşılması Rusya’ya büyük bir askeri krize mal olabilirdi. Bu sebeple, Rusya’nın bu satıştan elde ettiği en büyük çıkar Türkiye’nin NATO müttefiklerinden uzaklaşmasıydı. Bu sebeple, Rusya’nın ikinci posta S-400 alımıyla ilgili ani çıkışının Türk-Batı ilişkilerini manipüle etmek amaçlamış olması oldukça mümkün.
Her ne kadar bu durum Rusya tarafından girişilen ucuz bir hamleye benzese de Türk Hükümeti Rusya’yla da Soçi öncesi bir noktaya gelmek ve aslında Türkiye’nin Batı’yla ilişkisine mal olan Rusya-Batı arası denge ilişkisi hayalinden vazgeçmek istemiyor. Fakat, Türkiye’nin halihazırdaki dış politikası batıyla ilişkilere öncelik verir nitelikte. Yani, Rusya’nın blöfü kısa vadede işe yaramayacaktır. Yine de ne olursa olsun Ankara, Rusya’yla ilişkilerinin kopma derecesine getirmemesi ve Batı’ya müttefiklerinin güvenini kazanma girişimlerine zarar vermemesi için, bu meseleye büyük bir diplomatik ustalıkla yaklaşması gerekecek.