Korona virüsünün sosyal, ekonomik ve tıbbi etkileri birçok ülkede birbirinden farklı boyutlarda tecrübe edildi. Bunun en önde gelen sebeplerinden biri hükümetlerin bu tıbbi krizi ele alış şekilleri oldu. Böylece krizin iyi idare edilmesindeki belirleyici faktör ülkelerin gelişmişlik düzeyindense her hükümetin ülkelerinin nüfusunu, içinde bulunduğu ekonomik durumu ve sosyal yapısını ne kadar iyi göz önünde bulundurduğu oldu. Yüksek nüfusu ve coğrafi olarak Avrupa’ya yakınlığı ilk resmi vakasını 11 Mart’ta açıklayan Türkiye’nin Korona virüsüyle mücadelesinde benimsediği tutum dünya basınınca yakından takip edildi. Geçtiğimiz son haftalarda virüsle mücadelede kritik dönemini atlatıp buna yönelik uygulanan kısıtlamalarını kaldırmaya başlayan Türkiye’nin Korona virüsü ile mücadele süreciyurtdışında farklı yayınlara böyle yansıdı;

BBC news yayını Türkiye’de 11 Mart sonrası korona virüsünün ülkenin her bir yanına hızlı bir şekilde yayılmasıyla birçok yetkilinin Türkiye’deki ölüm oranlarının İtalya, İngiltere ve Amerika gibi en çok can kaybı yaşayan ülkelerdeki ölümlerin üstüne çıkma ihtimalini yüksek gördüğünü, fakat, geçtiğimiz üç ay içinde ülke çapında daimî sokağa çıkma yasağı uygulanmadanTürkiye’nin başına gelmesi beklenen çok daha büyük bir felaketin önlediğini yazmış.

The New York Times’da yer alan bir makale Türkiye’deki salgına yönelik bilginin devlet tarafından sıkı kontrol altında tutulması sonucu Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin Korona virüsü ile mücadelesini dünyadaki en başarılı süreçlerden biri olarak sunduğunu, fakat, New York Times’ in topladığı verilere göre Türkiye’deki durumun resmi rakamların ve açıklamaların belirttiğinden çok daha kritik olduğunu yazmış.

24 Nisan’da Channel 4 Newsyayını muhabiri JonathanRugman Türkiye’deki korona virüsü vakalarının Çin ve İran’daki sayıları geçmesiyle Türkiye’nin Avrupa ve Amerika dışındaki virüsten en çok etkilenen ülke pozisyonuna geldiğini belirtmiş.

The Economist dergisi Türkiye’nin sadece 65 yaş üstü ve 18 yaş altı nüfusuna daimî sokağa çıkma yasağı uygulamasıyla ülke ekonomisini komaya girmekten kurtardığını yazmış.

Amerikan araştırma enstitüsü BrookingsTürkiye’nin Korona virüsüne yaklaşımının Sağlık Bakanı Fahrettin Koca öncülüğünde alınan bilime dayanan bir tepki ile Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomininhızlı çöküşünü önlemek önceliğinin oluşturduğu iktidarda kalmaya yönelik siyasi hamlelerin karışımının oluşturduğunu yazmış.

Al-Monitor yayınında yer alan bir makale Türkiye’deki korona virüsünün yol açtığı hasta ve ölü sayılarının zirve yaptıktan sonra düşüş dönemine geçtiğini yazmış. Makale Türkiye’nin yüksek genç nüfusunun Avrupa’ya kıyasla düşük ölüm miktarında büyük bir faktör olduğunu belirtmiş.

Financial Times yayını Türkiye’deki korona virüsü kaynaklı enfeksiyon ve ölümlerin resmi kaynakların açıkladığı sayıdan %25 daha fazla olduğunu, fakat buna rağmen yine de diğer Avrupa ülkelerine kıyasla Türkiye’deki ölü sayısının çok daha düşük olduğunu belirtmiş.

İsrail gazetesi HaaretzKorona virüs sürecinde iktidar partisi olarak Ak Parti’nin gelecek seçimlerdeki başarısının bu süreci başarılı idaresine bağlı olduğunun bilincinde olduğunu yazmış.

Qarantara.de yayını Korona virüsünün Türkiye’ye girmesi sonrası ülkenin belli kesimlerinde ırkçı ve yabancılara karşı ayrımcı söylemlerin arttığını yazmış.

France.24 yayını ilk sokağa çıkma yasağının sokaklarda ve marketlerde yol açtığı karmaşa sonrası İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifasına yer vermiş. Haber Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Soylu’nun istifasını kabul etmemesinin sebebinin Türkiye’de Bakanların istifa etmesinin Avrupa’daki kadar alışılagelmiş bir durum olmadığı olabileceğini yazmış.

Hükümetin İstanbul ve Ankara Belediyelerinin korona virüsüne cevap verebilmek için başlattıkları bağış kampanyasını soruşturma altına almasının üstüne Politico.eu yayını Türkiye’deki kutuplaşmış siyasi sistemin korona virüsüne karşı mücadelede engel teşkil ettiğini yazmış.