SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Putin ziyareti ve Karadeniz’de Türk-Rus işbirliği

Yazının Giriş Tarihi: 21.08.2023 12:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.08.2023 12:16

Ukrayna Savaşı gün geçtikçe farklı önceliklerin ön plana çıktığı ve cephede sıkışmışlığın getirdiği gerginliğin had safhaya ulaştığı bir dönüm noktasından geçmektedir. Öyle ki bu sıkışmışlık Ukrayna’nın savaşı Rusya’nın içine yansıtmasına ve Rusya’nın ise Karadeniz’de yeni cepheler açmasına sebep olmaktadır. Geçen sene Türkiye’nin girişimiyle başlatılan Tahıl Koridoru Anlaşması her iki tarafın muhalefeti neticesinde askıya alınmış durumdadır. Burada Rusya bu anlaşmayla birlikte buğdayın fakir Afrika ülkelerine gitmesini, kendi gübre ve buğdayını satma hususunda ambargoların kaldırılmasını ve Rus gemilerinin navlun ve sigorta maliyetlerinin düşürülmesini istemektedir. Bunların ötesinde sattığı ürünün karşılığını alabilmesi için en azından tarım bankasının uluslararası bankacılık sistemine (swift) dâhil edilmesini şart koşmaktadır. Rusya bu taleplerinin tamamında haklı konumdadır. Ukrayna’nın en büyük destekçisi olan Avrupa ve Amerika ise hem Rusya’nın bu anlaşmayı sürdürebilmesi için gereken şartları bilinçli bir biçimde karşılamakta ve hem de Rusya’yı gıdayı bir silah olarak kullanmakla suçlamaktadır. Hâlbuki Afrika’da yaşanabilecek açlığın ve dünyada gıda fiyatlarının artışının en büyük müsebbibi Avrupa’dır.

Tüm bu hengâme içerisinde Türkiye, bir an önce ateşkesi sağlamak ve tahıl koridoru anlaşması gibi insani politikaları hayata geçirebilmek için aktif tarafsızlık siyasetini sürdürmeye çalışmaktadır. Ne var ki Türkiye’nin İsveç’e şartlı olsa NATO üyeliği perspektifini kazandırması, Türkiye’yi ziyaret eden Zelenskinin beraberinde beş Azov Taburu generalini götürmesine izin vermesi, Cumhurbaşkanımızın “Ukrayna NATO üyeliğini hak ediyor” ifadesi Rusya ile Türkiye arasında bir soğukluğun doğmasına yol açmıştır. Burada özellikle Ukrayna’nın NATO üyeliğine ışık yakan ifade, tam da bu yüzden savaş çıkaran Putin’in Ukrayna operasyonuna dair meşruiyetinin radikal bir biçimde sorgulanmasına neden olmaktadır.

Bütün bu olanların yanı sıra İsveç’in NATO üyeliğinin önünü açan Vilnius Zirvesinde Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği sürecini yeniden canlandırma talebi ve NATO güvenliğini sağlayan en önemli ikinci aktör olarak AB güvenlik mimarisinin içinde de yer alma arzusu, Rusya ile ilişkileri daha da içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Buna ilaveten Anglosakson İttifakının Rusya’sız bir tahıl koridoru girişimi destekleyerek bir NATO gücü olan Türkiye’den Ukrayna gemilerine koruma talebinde bulunması da farklı bir gerginlik konusudur. Tam da bu esnada Rusya’nın Novorosisk gibi kıyılarının vurulması, buna mukabil Rusya’nın da Odesa Limanında istiflenen tahıl silolarını tahrip etmesi savaşı Karadeniz’e taşıyan unsurlar olarak dikkat çekmektedir.

Burada Avrupa ve Amerika Türkiye’yi savaşın bir parçası haline getirmek ve Rusya’yla Türkiye’nin ilişkilerini bozmak hususunda entrikalar çevirdiği oldukça aşikârdır. Tabii ki Türkiye içinde Rusya’nın olmadığı bir tahıl naklinin içinde yer almayacaktır. Zira bu kabil bir anlaşma kapsamında Ukrayna gemilerini NATO çerçevesinde koruyacak olan Türk donanmasının Rusya tarafından vurulacağı açıkça belirtilmiştir. Öte yandan ABD’nin Lozan Anlaşmasına göre silahlandırılması yasak olan Yunan adalarında üs kurma çabaları da, Türk boğazlarını kontrol etme amacı taşımaktadır Nihayetinde boğazlarda Türk hâkimiyetini sağlayan Montrö Sözleşmesine rağmen NATO, yeni oluşan gerginlik nedeniyle Karadeniz’e müdahil olmak ve burada barışı ortadan kaldırmak için Montrö’yü delmeye çalışacaktır. Bun nedenle Türkiye pek çok bakımdan tehdit ve baskı altına alınmaya çalışılacaktır.

Çok şükür ki Türkiye, tüm bu tehditleri bertaraf edecek ve tarafsızlığını koruyacak imkân ve kabiliyete sahiptir. Cumhurbaşkanımızın açıklamasına göre son zamanda ortaya çıkartılan problemlere rağmen Putin, Ağustos sonunda Türkiye’ye gelecek ve Tahıl Koridoru Anlaşması başta olmak üzere Suriye, Karadeniz ve Güney Kafkasya gibi konularda uzlaşma zemini arayacak gibi görünmektedir.     

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.