SON DAKİKA
Hava Durumu

Yurt içindeki veriler ön plandaydı

Yazının Giriş Tarihi: 01.11.2018 15:27
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.11.2018 15:27

Çarşamba günü yurt içinde ekonomik güven endeksi ve dış ticaret açığı verileri açıklandı. Ekonomik güven endeksi eylül ayında 71 seviyesinde bulunurken, ekim ayında % 4,8 oranında azalarak 67,5 seviyesine geriledi.  Ekonomik güven endeksindeki düşüş, tüketici, hizmet ve perakende ticaret sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı. Eylül ayı dış ticaret verilerine baktığımızda ihracat 2018 yılı Eylül ayında, 2017 yılının aynı ayına göre %22,4 artarak 14 milyar 456 milyon dolar, ithalat %18,3 azalarak 16 milyar 326 milyon dolar olarak gerçekleşti. Eylül ayında dış ticaret açığı yüzde 77,1 azalarak 1 milyar 869 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2017 Eylül ayında %59,1 iken, 2018 Eylül ayında %88,5'e yükseldi.

Çarşamba günkü en önemli veri akışını ise TCMB’nin Enflasyon Raporu oluşturdu. Yılın son enflasyon raporunda 2018 için enflasyon tahmini %13,4'ten %23,5'e yükseltildi. TCMB Başkanı Murat Çetinkaya, 2018 varsayımında 4,1 puanının ithal fiyatları 3,8 puanının gıda fiyatlarından geldiğini açıkladı. 2019 sonu içinse enflasyon %10'dan % 15,2'ye güncellendi. Enflasyonun 2020 yılında ise %9,3'e ineceği öngörüldü. Enflasyon tahminin yanında TCMB Başkanı Çetinkaya’nın açıklamaları ve değerlendirmeleri takip edildi. Çetinkaya, 3. çeyreğe ilişkin göstergelerin TL'de hızlı değer kaybı ve finansal koşullarda sıkılaşmanın yurt içi talebi zayıflattığı yönünde sinyal vermekte olduğunu ve açıklanan verilerin iktisadi faaliyetteki dengelenme eğiliminin belirginleştiğine işaret ettiğini açıkladı.  Enflasyondaki artışın alt gruplar geneline yayılması ve döviz kuru geçişkenliği görece düşük olan ürün gruplarında dahi yüksek fiyat artışları kaydedilmiş olması, fiyatlama davranışının belirgin şekilde bozulduğuna işaret ettiği belirtilirken fiyat istikrarını desteklemek amacıyla eylül ayında güçlü bir parasal sıkılaştırma yapıldığı ifade edildi. Parasal duruşun son aylarda önemli ölçüde sıkılaştırıldığı ve verilere her zamankinden daha duyarlı olunarak olası risklere dair gelişmelerin yakından izlendiği belirtildi. Önümüzdeki dönemde de enflasyonun en kısa zamanda hedeflere doğru yönelmesi için gerekli parasal duruş korunarak bütün araçların fiyat istikrarı doğrultusunda kararlılıkla kullanılmaya devam edileceği vurgulandı.  Enflasyon raporunun ardından geçen haftaki PPK toplantısına ait yayımlanan tutanaklarda da enflasyon görünümünde bozulma ile mücadele kapsamında sıkı duruşun sürdürüleceğine ilişkin kararlılık bir kez daha yinelendi.

Küresel piyasalarda satış baskısı artış kaydetti

Eylül ayı içerisinde ve ekim ayında küresel risk iştahının baskılanmaya devam ettiğini izledik. Eylül sonunda ABD, 5 bin farklı ürünün yer aldığı ve toplam değeri 200 milyar dolar olan Çin menşeli ürünlere yüzde 10 gümrük vergisi uygulanmaya başlarken, Çin’in de 60 milyar dolarlık ABD ürününe %5 ile %10 aralığında gümrük tarifesi uygulamaya başlaması küresel piyasalarda ticaret savaşlarına yönelik endişeleri tekrar gündeme taşıdı. Bununla birlikte ekim ayının ilk haftalarında İtalya hükümeti kamu harcamalarında büyük bir artışa gitme konusunda anlaşmaya vardı. Gelecek yıl için bütçe açığı/GSYH hedefi yüzde 2,4 oldu. AB Komisyonu İtalya'ya bütçe mektubu verdi. İtalya’nın bütçe taslağıyla yaklaşık yüzde 1 daha fazla açık vermesinin öngörüldüğünün belirtildiği mektupta, bunun da hedeflerden yüzde 1,5 oranında bir sapmaya neden olacağı bildirildi. İtalya'da hükümet, Avrupa Birliği'nin (AB) 2019 harcamalarına ilişkin eleştirisine yönelik cevabında bütçe hedeflerinden vazgeçmediğini bildirdi. Son olarak Avrupa Birliği Komisyonu'ndan İtalya’ya, bütçe taslak planına ilişkin ikinci bir mektup yollandı. Mektupta, "İtalya’nın 2019 yılı bütçesi hala kritik hassasiyet düzeyinde bulunan gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 130’unun üzerindeki borcun azaltılmasıyla bağdaşmamaktadır" ifadelerine yer verildi. Tüm bu gelişmelerin yanında ekim ayının başında Fed Başkanı Powell’ın ülkede faiz oranlarının hala düşük olduğunu belirtmesi, Fed’in faiz artırımlarının devam edeceğine yönelik güçlü bir mesaj olarak algılandı. Aynı zamanda yayımlanan FOMC tutanaklarında nötr faiz tartışmaları ve kademeli faiz artırımlarını devam edeceğine dair yapılan vurgu sonrasında ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yükseliş kaydettiği gözlenirken risk iştahının baskılandığı ve doların küresel piyasalarda değer kazandığı izlendi. Özetle, ticaret savaşlarına yönelik mevcut risk ve endişeler, İtalya kaynaklı sorunlar ve bütçe konusundaki anlaşmazlıklar, Avrupa’daki borç sorununun İtalya kaynaklı endişeler nedeniyle tekrar gündeme gelmesi, Fed’in faiz artırımlarının devam edeceğine dair verilen güçlü mesajlar, sıkılaşan likidite koşulları ile artan borçlanma maliyetleri ve küresel büyümenin önümüzdeki yıllarda yavaşlayabileceğine ilişkin değerlendirmeler küresel risk iştahını baskılayan gelişmeler oldu. Hisse piyasaları başta olmak riskli varlıklardaki değer kayıplarının hız kazandığı ve gelişmekte olan ülke piyasalarından portföy çıkışlarının hız kazandığı görüldü. Yurt dışı hisse piyasalarındaki olumsuz görünüm ve satış baskısı Borsa İstanbul üzerinde de etkili oldu.

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.