Yoğun veri akışının bulunduğu haftada yurt içinde TCMB’nin enflasyon raporunun ardından TCMB Başkanı Murat Çetinkaya’nın açıklamaları ve enflasyon rakamları takip edildi. TCMB 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin yılsonu enflasyon tahminlerini bir önceki rapora göre değiştirmezken, rezervlere ilişkin tartışmalar konusunda ve son PPK metninde görülen ifade değişikliği konusunda açıklamalarda bulundu. Ek sıkılaştırma ibaresinin kaldırılmasına ilişkin Çetinkaya, söylem değişikliğinin kısa vadeli bir sinyal olmadığını ve gerekirse ilave sıkılaştırma yapılabileceğini belirtti.  Konjonktürel gelişmeler ile para ve döviz kuru politika uygulamalarına bağlı olarak rezerv verilerinde kısa dönemli oynaklık görülse de, uluslararası rezervlerin önümüzdeki dönemde artış eğilimini koruyacağını öngördü. Enflasyon nisan ayında beklentinin altında gerçekleşti. TÜFE, nisanda mart ayına göre yüzde 1,69, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19,50 artış kaydetti. Aylık en yüksek artış %6,77 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda olurken, düşüş gösteren tek grup %0,30 ile haberleşme oldu. Diğer yandan İstanbul seçimlerine ilişkin haber akışları TL varlıklar üzerindeki satış baskısını artırırken YSK’nın itirazlara yönelik kararı ana gündem olmaya devam etti. Türkiye imalat PMI nisan ayında 46,8'e gerileyerek Türk imalat sektörünün faaliyet koşullarında yavaşlamanın devam ettiğini gösterdi. Yavaşlama trendi on üçüncü ayı geride bıraktı ancak söz konusu dönemin ortalamasına kıyasla ılımlı seyretti. Fed beklendiği gibi politika faizini değiştirmezken Başkan Jerome Powell, ilk çeyrekteki zayıf çekirdek enflasyonun geçici unsurlardan kaynaklanabileceğini büyüme ve istihdam verilerinin beklentilerin üzerinde güçlü geldiğini belirtti. Fed’de şuan itibariyle faiz indirimine ilişkin hazırlık bulunmadığı yönünde mesajlar vererek doların küresel piyasalarda değer kazanmasında etkili oldu. ABD'de imalat PMI nisan ayında 2016 sonundan bu yana görülen en düşük seviyesine gerileyerek 52,8 oldu. Ticaret konusundaki belirsizlikle birlikte sektörün karşı karşıya bulunduğu zorlukların ikinci çeyrekte de sürdüğünün sinyalini verdi. ABD-Çin ticaret müzakerelerine ilişkin iyimser hava korunurken sona yaklaşıldığına dair haber akışları ön plana çıkmaya devam etti. Euro Bölgesi'nde ekonomi yılın ilk çeyreğinde beklenenden hızlı büyüme kaydederek ilk üç aylık döneminde bir önceki çeyreğe göre %0,4 büyürken, yıllık % 1,2 büyüyerek beklentileri aştı. Euro Bölgesi içerisinde imalat PMI, geçtiğimiz nisan ayında mart ayına kıyasla hafif yükselerek 47,9 değerini almasına rağmen üst üste üçüncü kez büyüme eşiği olarak belirlenen 50 değerinin altında kaldı. İmalat endeksi çeyreklik bazda %1 oranında daralma kaydetti. İngiltere Merkez Bankası politika faizini beklendiği gibi değiştirmeyerek % 0,75'te tuttu. Banka, varlık alım programını da 435 milyar sterlin olarak bıraktı. Karar oybirliğiyle alınırken banka bu sene için büyüme beklentisini şubat ayındaki %1,2 seviyesinden %1,5'e yükseltti. 2020 ve 2021 yılı beklentileri de yükseltildi. Hali hazırda 40 yılın en düşük seviyesinde olan işsizlik oranının da daha fazla düşeceği belirtildi.

ABD – Çin müzakereleri ve YSK kararı ön planda olacak

YSK’nın İstanbul ve Büyükçekmece itirazlarına yönelik kararı beklenirken açıklanacak karar TL varlıklardaki yön ve volatilite üzerinde belirleyici olacaktır. YSK kararının geride bırakılmasının ardından piyasalar ABD – Türkiye ilişkilerine dair gelişmeler ile ekonomik aktiviteye ilişkin verileri daya yakından izlemeye başlayacaktır. Yurt dışında ise mayıs ayında ekonomik verilerin dışında önemli bir merkez bankası toplantısı yer almıyor. Son dönemde olumlu haber akışlarının ön plana çıktığı ticaret görüşmelerinde son aşamaya gelindiğine ilişkin değerlendirmeler risk iştahını desteklerken hafta sonunda Trump’ın sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamalar görünümü bir anda tersine çevirdi. Pazar günü Twitter hesabından açıklama yapan Trump,  "10 aydır, Çin ABD'ye 50 milyar dolarlık yüksek teknoloji ürünü için yüzde 25 ve 200 milyar dolarlık diğer ürünler için yüzde 10 gümrük vergisi ödüyor. Bu yüzde 10 cuma günü yüzde 25'e çıkacak. Çin tarafından ABD'ye satılan 325 milyar dolar tutarında ilave ürün vergilendirilmemiş durumda, ancak kısa bir süre içinde bu ürünlere yüzde 25 vergi getirilecek” açıklamasında bulundu. Cuma günü bir anlaşma beklentisi olan piyasalar için bu açıklama soğuk duş etkisi yarattı. Bu açıklamayla birlikte Çin’de endeksler haftaya %5’i aşan düşüşlerle başlarken, ABD vadelilerindeki kayıplar da %2’yi buldu. Önümüzdeki günlerde ticaret görüşmelerine dair gelişmeler ve haber akışları yakından izlenmeye devam edilecek. ABD – Çin arasındaki ticaret savaşlarının sonuna yaklaşıldığı düşünülürken Trump’tan gelen bu açıklamalar tüm dikkatleri yeniden buraya çevirdi.  Bununla birlikte ilerleyen süreçte ABD – Avrupa Birliği (AB) arasındaki ticaret görüşmeleri de önemli olacak. Daha önce ABD Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan AB’den ithal edilen otomobillere yönelik rapor Trump’ın değerlendirmesine sunulmuş durumda. Mayıs ayı içerisinde (19 Mayıs’a kadar) Trump’ın bu konuda karar vermesi beklenirken verilecek karara bağlı olarak küresel risk iştahının şekillendiği görülebilir.