Mart ayındaki yerel seçimler öncesi yaşanan gelişmeler yurt içi piyasalar tarafından yakından takip ediliyor. Geçen hafta çarşamba günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin görüşmesi gerçekleşti. Görüşme sonrasında yapılan açıklamada, önemli bir görüşme yapıldığı ve yerel seçimde işbirliği konularının ele alındığı belirtildi. Daha önce her seçim bölgesinde aday göstereceğini açıklayan Milliyetçi Hareket Partisi’nden hafta sonu yapılan açıklama ile Ankara, İstanbul ve İzmir’de aday gösterilmeyeceği bu bölgelerde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adaylarının destekleneceği açıklandı. Daha önce Cumhur İttifakı’nın sonlandığı haberine olumsuz reaksiyon veren piyasalarda bu açıklamaların kısmen pozitif etki oluşturduğu gözlendi.

Ticaret savaşlarına yönelik gelişmeler gündemdeki yerini koruyor

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in önceki hafta sonu ABD'nin Çin'e yönelik söylemlerini sertleştirmesi ve yine geçen hafta ortasında ABD yönetiminin yaptığı açıklamada, Çin'in ABD-Çin ticaret anlaşmazlığının merkezinde bulunan "adil olmayan" ticaret uygulamalarını değiştirmediğini belirtmesi, ticaret savaşlarına yönelik endişelerin artış kaydetmesine neden oldu. Yaşanan bu gelişmeler ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasında yapılacak toplantı öncesinde gerilimi artırdı. Bu hafta piyasalar cuma günkü gerçekleşecek Trump - Xi Jinping buluşmasında olacak. İki liderin ticaret savaşları derinleşmeden uzlaşıya varıp varamayacağı küresel piyasaların ana gündemini oluşturuyor. Daha önce ticaret anlaşmasına dair iki ülke tarafından verilen olumlu mesajlar 30 Kasım Cuma günkü Trump – Xi Jinping görüşmesinin önemini artırmıştı. Görüşmeden çıkacak sonuç ve verilecek mesajlar büyük önem taşıyor.

Dolar küresel piyasalarda değer kaybını sürdürüyor

Fed Başkanı Jerome Powell, önceki hafta çarşamba günü katıldığı bir toplantıda ABD ekonomisinin güçlü olduğunu, ancak politika yapıcıların dikkatlerini faiz oranlarını ne kadar yukarıya ve ne hızda yükselteceklerine çevirmeleri ile birlikte zorluklarla karşılaşabileceğini söyledi. Powell, ABD ekonomisi hakkında genelde olumlu konuşurken, yurt dışında büyümenin yavaşlaması, azalan mali teşvikler ve 2015 yılının sonundan bu yana Fed'in gerçekleştirdiği sekiz faiz artırımının ekonomi üzerindeki gecikmeli etkisi gibi potansiyel zorlukları da dile getirdi. Powell, 2019 yılında karşılaşılabilecek zorlukları dile getirirken faiz artırımı temposuna gelecek yılın bir kısmında ara verilebileceği bir senaryo ortaya koydu. Ayrıca Fed üyelerinin konuşmalarında da güvercin tondaki mesajların ön plana çıkması Fed’in 2019 yılında faiz artırımlarına ara verebileceğine dair beklentileri güçlendirdi. Fed’in kademeli faiz artırımlarını yavaşlatacağına ilişkin güç kazanan beklentiler küresel piyasalarda doları zayıflatırken gelişmekte olan ülke para birimleri kazançlarını genişletti.

Avrupa Birliği Komisyonu bütçe değerlendirmelerini açıkladı

21 Kasım Çarşamba günü Avrupa Birliği Komisyonu yaptığı değerlendirmede bir kez daha İtalya'nın bütçe taslağını reddetti. Geçtiğimiz ay da İtalya'nın 2019 yılı bütçe planı, birliğin mali kurallarına ciddi uyumsuzluk içerdiği gerekçesiyle reddedilmişti. Avrupa Birliği, İtalya'ya 2019 taslak bütçesinin kurallara uymadığı ve kamu borcunu düşürmediği gerekçesiyle "Aşırı Açık prosedürü" adlı disiplin sürecini başlattı. Söz konusu prosedür sonunda İtalya'ya yönelik mali yaptırımlar uygulanabilecek. AB Komisyonu’nun disiplin süreci başlatmasına İtalyan hükümeti ilk tepki olarak geri adım atmama yönünde karşılık verdi. İlerleyen süreçte bütçe konusundaki gelişmeler ve disiplin süreci piyasaların gündeminde yer almaya devam edecek.

Brexit tarafındaki gelişmeler fiyatlamalar üzerinde etkili oluyor

AB ve İngiltere Brexit'te gelecekteki ilişkileri belirleyecek taslak belge üzerinde geçen hafta perşembe günü anlaştı. Bu kapsamda 25 Kasım Pazar günü gerçekleşen Brexit Zirvesi’ne yönelik olumlu beklentiler güç kazandı. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülke liderleri, İngiltere'nin birlikten ayrılık (Brexit) anlaşmasını ve gelecekteki ilişkileri belirleyecek siyasi deklarasyonu imzalamak üzere Brüksel'de bir araya geldi. Zirvede, AB üyesi ülke liderleri, 585 sayfalık ayrılık anlaşmasını ve İngiltere ile AB arasında gelecekte inşa edilecek ilişkiyi belirleyecek siyasi deklarasyonu onayladı. İlerleyen süreçte anlaşmanın İngiliz parlamentosundan ve Avrupa Parlamentosundan (AP) onay alması gerekiyor. İngiltere ve AB ülkeleri arasında Brexit anlaşmasının onaylanması sert Brexit’e yönelik endişeleri hafifletirken ilerleyen süreçteki gelişmeler piyasaların takibinde yer almaya devam edecek.