Önceki hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin ardından 13 Kasım’da ABD’ye gideceği teyit edildi. 13 Kasım ziyaretinin teyit edilmesi sonrasında TL varlıklarda, Erdoğan – Trump görüşmesine yönelik iyimser beklentilerin katkısıyla değer kazanımlarının etkili olduğu görüldü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 13 Kasım’daki ABD ziyareti öncesi Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geleceği ve mevkidaşıyla birlikte heyetler arası görüşmelere de başkanlık edeceği belirtildi. 13 Kasım Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray'daki görüşme sonrası basın toplantısında konuştu. Erdoğan, "Köklü müttefiklik bağımıza uygun bir şekilde ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız" ifadelerini kullanırken; Trump ise görüşmeyi harika ve verimli olarak tanımladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ile gündemlerinde yer alan konulara ilişkin kapsamlı ve samimi görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirterek, S- 400 sistemi ve F-35 programı başta olmak üzere bu alanda karşılaşılan sınamaların üstesinden ancak diyalogla gelinebileceğini vurguladı. Ayrıca Erdoğan – Trump görüşmesi sonrasında ABD’li Senatör Graham, ABD Senatosu'ndaki Ermeni tasarısını bloke etti. Verilen mesajlarda ABD – Türkiye arasındaki dostluk ve müttefikliğe vurgu yapılırken, sorunların diyalogla çözülebileceğinin vurgulanması olumlu bir gelişme olarak yorumlanabilir. Verilen mesajlar olumlu olsa da görüşme sonrasında BIST’te ilk anda kâr realizasyonları görülse de genel olarak oluşan iyimser beklentilerin bu konuda kısa vadede piyasaları rahatlattığı söylenebilir. Halkbank dava sürecinin bir süreliğine gündemden düşmüş olması ve ABD ile diyalog kanallarının bu görüşme sonrasında büyük oranda açılmış olması uzun süredir baskı altında kalan ve emsallerine kıyasla ıskontosu artan TL varlıklarda yılın son bölümünde bir rahatlama getirebilir.

Ticaret anlaşmasına ilişkin gelişmeler önemini koruyor

Önceki hafta cuma günü ABD Başkanı Trump, bir anlaşma olacağını ifade ederken ABD'nin iki ülke arasındaki tarifelerin geri çekilmesi konusunda fikir birliğine varmadığını ifade etti. Daha öncesinde kaynaklara dayandırılan haberlerde tarifelerin karşılıklı olarak kaldırılacağı söylemleri ön plana çıkmaktaydı. ABD Başkanı Trump’ın açıklamaları bir miktar kafa karışıklığı yaratırken, ekim ayından itibaren ticaret anlaşmasına ilişkin artan iyimser beklentilerle güç kazanan risk iştahı geçen hafta dalgalı bir seyir izledi. Geçen hafta içerisinde ABD Başkanı Donald Trump, New York Ekonomi Kulübü'nde yaptığı konuşmada ticaret anlaşmasına ilişkin değerlendirmeleri takip edildi. Trump, "Ticaret anlaşmasını yalnızca Amerikan işçileri ve ürünleri için yararlı ve iyi ise imzalarım" diyerek, “Çin bizimle anlaşma yapmak için ölüyor. Birinci aşama ticaret anlaşmasına çok yakınız, çok yakında gerçekleşebilir” dedi. Ancak Çin ile gerçekleşmesi beklenen ticaret anlaşmasında sonuca ulaşılamaması durumunda tarifelerin önemli ölçüde artırılacağını belirtti. ABD Başkanı Trump, konuşması içerisinde AB ve Çin'e yönelik eleştirilerde bulunan ABD Başkanı Trump, Avrupa Birliğinin ticari politikalarını da eleştirerek, ticari engellerinin birçok yönden Çin'den daha kötü olduğunu söyledi. Perşembe günü ise Beyaz Saray Ekonomi Danışmanı Larry Kudlow, Çin ile birinci aşama ticaret anlaşmasının iki tarafın yakın temasta çalışmasıyla son safhasına yaklaşıldığını söyledi. ABD ve Çin’in üst düzey temsilcileri, iki tarafın da bazı çok önemli konulara dair imtiyaz sinyallerinin ardından bu hafta sonu görüşmelerini sürdürdü. Önümüzdeki süreçte ticaret anlaşmasına ilişkin gelişmeler ve haber akışları küresel risk iştahı üzerinde etkili olmaya devam edecek.

Bu haftanın gündemi

Bu hafta veri takvimi içeride de dışarıda da oldukça sakin. Cuma günü küresel piyasalarda açıklanacak öncü PMI verileri küresel ekonomilerdeki görünüm ve küresel büyüme tahminleri üzerinde etkili olacaktır. Türkiye- ABD ilişkilerinde geçtiğimiz hafta gerçekleşen Erdoğan-Trump görüşmesi sonrasında bir miktar gündemin yatışmasını beklerken, globalde ABD ile Çin arasında devam eden ticaret görüşmeleri manşette kalmaya devam edecek. TL varlıklar için göreceli olarak daha pozitif bir atmosfer oluştuğunu düşünmekle birlikte, küresel risk iştahının yönü TL varlıklardaki fiyatlamada ana etken olmaya devam edebilir.