Geçen hafta yurt dışında ticaret savaşlarına ilişkin gelişmeler gündemi belirlerken fiyatlamalar üzerinde de etkili oldu. Son dönemde olumlu haber akışlarının ön plana çıktığı ticaret görüşmelerinde son aşamaya gelindiğine ilişkin değerlendirmeler risk iştahını destekleyen gelişmeler olurken önceki hafta sonunda Trump’ın sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamalar görünümü bir anda tersine çevirdi. Twitter hesabından açıklama yapan Trump, "10 aydır, Çin ABD'ye 50 milyar dolarlık yüksek teknoloji ürünü için yüzde 25 ve 200 milyar dolarlık diğer ürünler için yüzde 10 gümrük vergisi ödüyor. Bu yüzde 10 cuma günü yüzde 25'e çıkacak. Çin tarafından ABD'ye satılan 325 milyar dolar tutarında ilave ürün vergilendirilmemiş durumda, ancak kısa bir süre içinde bu ürünlere yüzde 25 vergi getirilecek” açıklamasında bulundu. Cuma günü bir anlaşma beklentisi olan piyasalar için bu açıklama soğuk duş etkisi yarattı. Bu açıklamayla birlikte Çin’de endeksler haftaya %5’i aşan düşüşlerle başlarken, ABD vadelilerindeki kayıplar da %2’yi buldu. Haftanın ilerleyen günlerinde de ABD Başkanı Trump’ın Pekin yönetiminin görüşmelerde sözünü tutmadığını ifade etmesi ve Çin’in ABD’nin gümrük vergisi getirmesi halinde misillemeye gidebileceğine ilişkin açıklamaların gelmesi ticaret savaşlarına ilişkin endişeleri artıran bir gelişme oldu. Tekrar gündeme gelen ticaret savaşlarına ilişkin endişelerle küresel risk iştahı baskı altında kaldı. Başta gelişmekte olan ülke varlıkları olmak üzere riskli varlıklar baskı altında kalırken hisse senedi piyasalarında satışlar hız kazandı. Güvenli liman talebiyle işlem gören ABD 10 yıllık tahvillerine ve ons altına talep artış kaydetti. ABD Başkanı Trump’ın ifade ettiği üzere cuma günü 200 milyar dolarlık Çin ürününe yönelik gümrük vergisi yüzde 25'e çıktı. Perşembe ve cuma günü Çin heyeti ABD’de ticaret görüşmeleri kapsamında temaslarda bulunurken kısa vadede sonuç alınacağına ilişkin piyasadaki iyimser beklentilerin son gelişmelerin de etkisiyle baskılandığı görüldü. Hisse piyasalarında sert satışların izlendiği geçen hafta da cuma günü ise bir miktar toparlanma gözlendi. Yaşanan toparlanma da ise perşembe günü akşam saatlerinde ABD Başkanı Trump’ın Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'den çok güzel bir mektup aldığını, Xi'nin mektupta “beraber çalışalım” mesajını gönderdiğini açıklaması ve Çin'in yeniden müzakere masasına dönmesinin önemli olduğunu vurgulaması etkili oldu. Yine cuma günü Çin Dışişleri Bakanlığı, sağlıklı, istikrarlı ve gelişen Çin-ABD ilişkilerinin iki ülkenin yararına ve uluslararası toplumun da beklentisi olduğunu belirterek, Washington yönetimine orta yolda buluşma çağrısı yaptı. Haftanın son günlerdeki gelişme ve açıklamalar ticaret endişeleri bir miktar yatıştırsa da ilerleyen süreçte ABD – Çin müzakereleri oldukça önemli olacak. Heyetler arasındaki görüşmelerin devam etmesine karar verilirken bu taraftaki gelişmeler piyasaların yakın takibinde olacak. Aynı zamanda ABD’nin son vergi artışına Çin tarafından bir karşılık verilip verilmeyeceği de merak konusu. Tüm bu gelişmelerin yanında ABD – Avrupa Birliği (AB) arasındaki ticaret görüşmeleri de önemli olacak. Daha önce ABD Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan AB’den ithal edilen otomobillere yönelik rapor Trump’ın değerlendirmesine sunulmuş durumda. Mayıs ayı içerisinde (19 Mayıs’a kadar) Trump’ın bu konuda karar vermesi beklenirken verilecek karara bağlı olarak küresel risk iştahının şekillendiği görülebilir. Bu nedenle ABD – Çin arasındaki gelişmeler kadar bu konunun da yakından takip edilmesi yararlı olacaktır.  TL varlıklar baskı altında kaldı Ticaret savaşlarının yanında ABD ile İran arasındaki gerilim iyice tırmanırken ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın demir, çelik, bakır ve alüminyum sektörlerine yaptırım getiren başkanlık kararına imza attı. Ticaret savaşlarına dair gelişmelerin damga vurduğu haftada yurt dışındaki ekonomik gelişmeler baktığımızda salı günü AB Ekonomik Görünüm raporu açıklandı. Avrupa Komisyonu, Euro Bölgesi GSYH'sinin bu yıl şubatta öngörülen %1,3'den % 1.2'e gerileyeceğini, 2020 yılında % 1,5'e yükseleceğini belirtti. Euro Bölgesindeki işsizlik oranının bu yıl %7,7 olması, gelecek yıl ise % 7,3'e düşmesi bekleniyor. Komisyon, "2020 yılında, bazı gelişmekte olan ekonomilerde küresel finansal koşullarının ve ekonomiye verilen desteğin gevşetilmesinin desteğiyle, olumsuz iç faktörlerin azalması ve AB dışındaki ekonomik faaliyetlerin toparlanması bekleniyor" dedi. Avrupa Birliği Almanya'nın büyüme tahminini % 0,5'e düşürdü. ABD tarafında ise perşembe günü açıklanan ÜFE rakamları ile cuma günü açıklanan TÜFE rakamları takip edildi. ABD'de ÜFE nisanda aylık %0,2 artarken yıllık bazda ise %2,2 oldu. ABD'de üretici fiyatları nisanda tahminlerin altında arttı. TÜFE’de nisan ayında aylık %0,3 yıllık %2,0 arttı. Beklenti aylık %0,4; yıllık %2,1 artış yönündeydi. Açıklanan veriler enflasyonun zayıf kalmaya devam ettiğine işaret etti. Yurt dışında gündem yoğun seyrederken yurt içindeki gelişmeler de ön plandaydı. Uzun süredir piyasaların gündemini oluşturan YSK’nın itirazlara ilişkin kararı pazartesi günü akşam saatlerin açıklandı. YSK, Büyükçekmece ve Maltepe ilçelerindeki seçimin iptal edilmesine yönelik itirazları reddederken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ve seçimin 23 Haziran’da yenilenmesine karar verdi. YSK’nın kararı ardından TL varlıklarda satış baskısı artış kaydetti. Aynı zamanda CHP ve İyi Parti’nin seçimlere ilişkin itirazları da takip edilirken bu itirazları YSK’nın pazartesi günü görüşmesi bekleniyor. Geçen hafta ticaret savaşlarına ilişkin artan endişeler gelişen ülke varlıklarını baskılarken YSK’nın kararı ve tekrar seçimin gündeme gelmesi belirsizlikleri artırarak TL varlıklardaki satış baskısı artış kaydetti. Türkiye’nin CDS primleri Eylül 2018’de bu yana en yüksek seviyelere çıkarken endekste satışlar hız kazandı. Dolar/TL kuru da 6,25’lik seviyeleri test etti. Kurda artan volatilite ve yükselişler nedeniyle TCMB’den hamlelerin geldiği görüldü. TCMB 1 hafta vadeli repo ihalesine belirli bir süre ara verirken zorunlu karşılık oranlarında da ayarlamaya gitti. Piyasadaki TL likiditesini kısan ve ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yükseltmeye yönelik adım atan TCMB sonrası kurlardaki yükseliş eğilimi bir miktar hız kesti. Cuma günü likiditenin düşük olduğu sabah saatlerinde kurlarda aşağı yönlü hareketler görülürken TL değer kayıplarının bir kısmını geri aldı. Kur tarafındaki oynaklık yüksek seyrederken faizlerde yükseliş dikkat çeken bir gelişme oldu. Önümüzdeki süreçte yurt içinde seçim sürecine ilişkin gelişmeler yakından izlenmeye ve fiyatlamalar üzerinde etkili olmaya devam edecektir.  Yeni haftanın gündemi… Yurt içinde de yurt dışında da siyasetin ekonomik verilerin önüne geçtiği bir haftayı geride bıraktık. İçeride YSK’nin İstanbul seçimlerinin yenilenmesine yönelik kararı dışarıda da ise Çin ile ABD arasında devam eden ticaret müzakereleri ile ilgili haber akışı fiyatlamalar üzerinde etkili oldu. Bu haftaya geçerken de bu iki konu başta olmak üzere, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımları, Türkiye’nin ABD ve AB ile olan ilişkilerine yönelik haber akışları ön planda olacak. İçeride bu süreçte izleyeceğimiz en önemli göstergeler ise geçen hafta her ikisinde de yıl içi zirvelerin test edildiği kurlar ve Türkiye’nin CDS primleri olmaya devam ediyor. Bu hafta da tüm dikkatler bu tarafta olmaya devam edecek.