Önceki hafta Pekin’de gerçekleşen görüşmeler geçen hafta Washington'da devam etti. Salı günü başlayan ticaret görüşmelerinde üst düzey görüşmeler perşembe gününden itibaren hız kazandı. Perşembe günü ABD ile Çin arasındaki görüşmelerde anlaşmaya yönelik geniş bir taslağın ortaya çıkmaya başladığına ve mutabakat görüşmeleri yapıldığına ilişkin haber akışları piyasalardaki iyimserliği ve anlaşmaya ilişkin umutları artıran bir gelişme oldu. Çin’in ABD’den 30 milyar dolarlık daha tarım ürünü alacağı konusunda anlaşıldığı ileri sürüldü. İlerleyen süreçte tarafların üzerinde çalıştığı taslak ve olası açıklamalar piyasaların gündemini oluşturmaya devam edecek. Hafta sonu ABD Başkanı Donald Trump Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile nihai anlaşmaya varmak istediğini, tarafların teknoloji ve internet protokolü gibi konularda gelişme kaydettiklerini belirtti. Trump, Çin ürünlerine uygulanması planlanan ek gümrük vergileri için belirtilen tarih olan 1 Mart'ı "kat edilen önemli mesafeyi" gerekçe göstererek erteledi. Yaşanan bu gelişme piyasaların haftaya güçlü bir başlangıç yapmasına katkı sağladı.

AB’ye olası gümrük vergisi gündemde

ABD Ticaret Bakanlığı otomobillere ek gümrük vergisi hakkındaki raporunu 17 Şubat Pazar günü Beyaz Saray'a gönderdi. Trump ayrıntıları açıklanmayan rapor hakkındaki kararını 90 gün içinde verecek. Raporun ABD Başkanı Donald Trump'ın otomobil ve parça ithalatına yüksek gümrük vergileri getirmesine yol açabileceğine yönelik değerlendirmeler yer aldı. Geçen hafta içerisinde ABD Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan rapor ile ilgili olarak Avrupa Birliği, raporun otomobil ihracatına zarar veren eylemlere dönüşmesi durumunda buna AB Komisyonu’nun hızlı bir şekilde gereken tepkiyi vereceği ifade edildi. Avrupa'dan ithal otomobillere gümrük vergisi getirme planıyla ilgili "Bir anlaşma yapmaya çalışıyoruz" diyen Trump, "Anlaşma yapmazsak, gümrük vergileri getireceğiz" diye konuştu. ABD Başkanı Trump’ın AB’den ithal edilen otomobiller ile ilgili kararının ne olacağı ve olası bir gümrük vergisi durumunda Avrupa Birliği’nin hamlesinin ne olacağı belirsizliğini koruyan konular olarak önemini koruyor. Piyasaların ABD – Çin görüşmelerine ilişkin iyimser gelişmelere odaklanması nedeniyle ABD – Avrupa Birliği arasında artan gerilim fiyatlamalara yansımazken ilerleyen süreçte ABD – Avrupa Birliği arasındaki diyaloglar yakından takip edilecek.

ECB üyelerinden gelen açıklamalar takip edildi

Geçen hafta ECB üyelerinden gelen açıklamalar takip edildi. ECB üyelerinden Rehn, son verilerin euro bölgesi ekonomisinde zayıflamaya işaret ettiğini belirtirken faiz oranlarının para politikası hedeflerine ulaşılıncaya kadar mevcut seviyelerde kalacağını ifade etti. ECB'nin politika yapıcılarından Villeroy, ECB’nin kriz sonrası ilk faiz artışının Euro Bölgesindeki mevcut yavaşlamanın görünüp kaybolan bir gelişme mi yoksa daha uzun süreli bir gerileme mi olacağına bağlı olduğunu söyledi. ECB Baş ekonomisti Praet, Avrupa Merkez Bankası yetkililerinin henüz net olmasa da kısa bir süre sonra uzun vadeli kredileri değerlendireceğini bildirdi. Praet'in açıklaması, politika yapıcıların 7 Mart'ta yapacakları toplantıda, euro bölgesi ekonomisinin durumu hakkında daha önemli bir tartışmaya ve olası politika tepkisine hazırlanmakta olduklarına işaret etti. Önceki hafta Avrupa Merkez Bankası İcra Kurulu Üyesi Coeure, ekonomik yavaşlamanın beklediklerinden daha güçlü ve geniş olduğunu ifade ederken, faiz artışının fanatik taraftarı olmadığını hatta ilerde indirim yapılabileceğini söylemiş ve ileride yeni TLTRO’nun olası olabileceğini sözlerine eklemişti. ECB üyelerinden ekonomik görünüm ve ekonomiyi desteklemek için atılabilecek adımlara ilişkin gelen açıklamalar Avrupa borsalarını destekleyen gelişmeler oldu.

FOMC tutanakları açıklandı

Çarşamba günü açıklanan FOMC toplantı tutanaklarında genel olarak güvercin ton korunurken bilanço küçültme operasyonlarına yönelik tartışmaların yer aldığı görüldü. Yılsonunda bilanço küçültme sürecine ara verilebileceğine ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı FOMC tutanaklarında ekonomik verilerin izlenmeye devam edileceği ve yılın ikinci yarısında bir faiz artırımının uygun olabileceğine ilişkin söylemler yer aldı. Piyasalar Fed’in 2019 yılında faiz artırımına gitmeyeceğine yönelik bir beklenti içerisindeyken tutanakların ilerleyen süreçte verilere bağlı olmak şartıyla faiz artırımına gidilebileceğine işaret etmesi doları destekledi.

Bu hafta öne çıkanlar

Bu hafta ekonomik veri akışı yönünden görece sakin bir seyrin hâkim olduğu söylenebilir. Salı ve çarşamba günleri Fed Başkanı Powell’ın mesajları takip edilecek. Son dönemde güvercin bir tonlama ortaya koyan Fed’in ve Fed üyelerinin söylemlerine benzer ifadelerin Powell tarafından yinelendiği görülebilir. Özellikle bilanço küçültme sürecine dair verilebilecek olası mesajlar takip edilecek. ABD’de çarşamba günü fabrika siparişleri ile dayanıklı mal siparişleri verisi ve perşembe günü 2018/4Ç GSYH verisi açıklanacak. En yoğun veri akışı ise haftanın son işlem gününde yer alıyor. Cuma günü küresel piyasalarda ve yurt içinde açıklanacak şubat ayı imalat PMI verileri yakından izlenecek. Küresel büyümeye dair öncü veriler arasında takip edilen PMI rakamları küresel risk iştahı ve piyasalar üzerinde etkili olabilecektir. Açıklanacak PMI verilerinin beklentilerin altında kalması küresel büyümeye dair endişeleri tekrar gündeme taşıyabileceğinden açıklanacak verileri bu açıdan değerlendirmek ve takip etmek yararlı olacaktır. Ekonomik veri akışlarının yanında bu hafta ABD Başkanı Donald Trump ve Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-un görüşmesi piyasaların izlediği bir diğer önemli başlık olacak. İki lider 27-28 Şubat tarihlerinde bir araya gelecek. Görüşme sonrası taraflardan gelecek açıklamalar önemli olacak.