Ticaret anlaşmasına ilişkin son iki haftalık süreçteki açıklamalar piyasalarda kafa karışıklığına neden oluyor. Geçen hafta içerisinde Çin hükümet kaynakları Pekin’in ticaret anlaşmasına yönelik algısının Başkan Trump’ın tarifeleri geri çekme konusundaki isteksizliği sebebiyle, kötümser olduğunu belirtti. Çin anlaşmanın bir parçası olarak, farklı zaman dilimlerinde birbirlerinin ürünlerine uygulanan tarifelerin geri çekilmesini talep ediyor. Ancak bu talep henüz ABD tarafından karşılık bulmuş değil. Bununla birlikte ABD yönetimi, Çinli teknoloji şirketi Huawei’ye, ABD şirketleriyle iş yapabilmesi için verdiği sürede 90 günlük yeni bir uzatmaya gitti. Söz konusu muafiyet kısa vadede olumlu olsa da Çinli şirketi kara listeden çıkaracak kalıcı çözüm için görüşmeler sürüyor. Tüm bu gelişmelere ek olarak ABD Başkanı Trump’ın geçen hafta salı günkü kabine toplantısında, Çin ile ilişkilere dair yorumlarda bulundu. ABD Başkanı Donald Trump, Çin ürünlerini anlaşma olmaması halinde daha fazla tarife uygulamakla tehdit etti. Çin’in daha geniş kapsamlı tarife geri çekme baskısı, Washington’un ise kendi taleplerine ağırlık vermesiyle birinci aşama ticaret anlaşmasının gelecek yıla kalabileceğine ilişkin kaynaklara dayandırılan haber akışları da geçen hafta ön plana çıktı. Geçen haftaki gelişmeler anlaşmaya yönelik iyimser beklentiler üzerinde baskı oluştururken, risk iştahının bir miktar güç kaybetmesi küresel hisse piyasalarında kâr satışlarına neden oldu. Yeni haftada ise Çin’in ABD ile imzalanması beklenen ticaret anlaşması kapsamında fikri mülkiyet haklarına yönelik ihlallerin cezasını yükseltmeyi planladığına ilişkin haber akışları ticaret anlaşmasına dair umutları artıran bir gelişme oldu. Önümüzdeki süreçte ticaret anlaşmasına ilişkin gelişmeler ve haber akışları küresel risk iştahı ve piyasaların seyri üzerinde belirleyici olmaya devam edecek.
Hong Kong’daki gelişmeler önemini koruyor
Ticaret anlaşmasına ilişkin haber akışlarına ek olarak Hong Kong ile ilgili gelişmeler de küresel piyasaların takibinde yer alıyor. Hong Kong’da devam eden protestolar küresel risk iştahı üzerinde dönem dönem baskı oluşturan bir gelişme olarak karşımıza çıkmaya ve gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Hong Kong’daki gelişmelerle ilgili olarak ABD Senatosu geçen hafta salı günü Hong Kong’daki protestocuları destekleyen yasa tasarısını oy birliği ile kabul ederek, Çin’i gösterilerin şiddet ile bastırılmaması hususunda uyardı. Hong Kong'un özerklik statüsüne destek vermek amacıyla sunulan tasarıda, Hong Kong ve ABD arasında özel ticaret ilişkisi kurulması ve devam eden "demokrasi yanlısı protesto gösterilerine şiddet karıştıran" Çinli yetkililere yaptırım uygulanmasını öngörülüyor. Çin ise çarşamba günü, ABD’yi Hong Kong’un iç işlerine karışmayı bırakması konusunda uyararak, senatodan geçen tasarının yasalaşması durumunda detayları belirtilmeyen bir misilleme yapılacağı tehdidinde bulundu. ABD Başkanı Trump’ın yaklaşan ticaret anlaşması atmosferinde Çin’in de tehditlerine rağmen Hong Kong’daki protestoları destekleyen yasa tasarısını imzalaması öngörülürken, konu ile ilgili gelişmeler ABD – Çin ilişkilerine ve olası ticaret anlaşmasına yansımaları yakından takip edilecek.
Gündem sakin kalmaya devam ediyor
Geçtiğimiz hafta olduğu gibi bu hafta da veri takvimi içeride de dışarıda da oldukça sakin. Türkiye-ABD ilişkilerinde önceki hafta gerçekleşen Erdoğan-Trump görüşmesi sonrasında bir miktar gündem sakinlerken, ABD ile Çin arasında devam eden ticaret görüşmeleri her iki taraftan da speküle ediliyor. Bu hafta da ticaret görüşmeleri ana gündem olmaya devam edecek gibi duruyor. Şükran günü nedeniyle ABD’de perşembe günü tüm gün cuma günü de yarım gün piyasalar kapalı olacak. Bu da piyasalardaki volatilitenin hafta sonuna doğru azalmasına neden olacaktır. TL varlıklar için göreceli olarak daha pozitif bir atmosfer oluştuğunu düşünmekle birlikte, küresel risk iştahının yönü TL varlıklardaki fiyatlamada ana etken olmaya devam edebilir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Onurcan Bal
Ticaret anlaşması dair gelişmeler izleniyor
Ticaret anlaşmasına ilişkin son iki haftalık süreçteki açıklamalar piyasalarda kafa karışıklığına neden oluyor. Geçen hafta içerisinde Çin hükümet kaynakları Pekin’in ticaret anlaşmasına yönelik algısının Başkan Trump’ın tarifeleri geri çekme konusundaki isteksizliği sebebiyle, kötümser olduğunu belirtti. Çin anlaşmanın bir parçası olarak, farklı zaman dilimlerinde birbirlerinin ürünlerine uygulanan tarifelerin geri çekilmesini talep ediyor. Ancak bu talep henüz ABD tarafından karşılık bulmuş değil. Bununla birlikte ABD yönetimi, Çinli teknoloji şirketi Huawei’ye, ABD şirketleriyle iş yapabilmesi için verdiği sürede 90 günlük yeni bir uzatmaya gitti. Söz konusu muafiyet kısa vadede olumlu olsa da Çinli şirketi kara listeden çıkaracak kalıcı çözüm için görüşmeler sürüyor. Tüm bu gelişmelere ek olarak ABD Başkanı Trump’ın geçen hafta salı günkü kabine toplantısında, Çin ile ilişkilere dair yorumlarda bulundu. ABD Başkanı Donald Trump, Çin ürünlerini anlaşma olmaması halinde daha fazla tarife uygulamakla tehdit etti. Çin’in daha geniş kapsamlı tarife geri çekme baskısı, Washington’un ise kendi taleplerine ağırlık vermesiyle birinci aşama ticaret anlaşmasının gelecek yıla kalabileceğine ilişkin kaynaklara dayandırılan haber akışları da geçen hafta ön plana çıktı. Geçen haftaki gelişmeler anlaşmaya yönelik iyimser beklentiler üzerinde baskı oluştururken, risk iştahının bir miktar güç kaybetmesi küresel hisse piyasalarında kâr satışlarına neden oldu. Yeni haftada ise Çin’in ABD ile imzalanması beklenen ticaret anlaşması kapsamında fikri mülkiyet haklarına yönelik ihlallerin cezasını yükseltmeyi planladığına ilişkin haber akışları ticaret anlaşmasına dair umutları artıran bir gelişme oldu. Önümüzdeki süreçte ticaret anlaşmasına ilişkin gelişmeler ve haber akışları küresel risk iştahı ve piyasaların seyri üzerinde belirleyici olmaya devam edecek.
Hong Kong’daki gelişmeler önemini koruyor
Ticaret anlaşmasına ilişkin haber akışlarına ek olarak Hong Kong ile ilgili gelişmeler de küresel piyasaların takibinde yer alıyor. Hong Kong’da devam eden protestolar küresel risk iştahı üzerinde dönem dönem baskı oluşturan bir gelişme olarak karşımıza çıkmaya ve gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Hong Kong’daki gelişmelerle ilgili olarak ABD Senatosu geçen hafta salı günü Hong Kong’daki protestocuları destekleyen yasa tasarısını oy birliği ile kabul ederek, Çin’i gösterilerin şiddet ile bastırılmaması hususunda uyardı. Hong Kong'un özerklik statüsüne destek vermek amacıyla sunulan tasarıda, Hong Kong ve ABD arasında özel ticaret ilişkisi kurulması ve devam eden "demokrasi yanlısı protesto gösterilerine şiddet karıştıran" Çinli yetkililere yaptırım uygulanmasını öngörülüyor. Çin ise çarşamba günü, ABD’yi Hong Kong’un iç işlerine karışmayı bırakması konusunda uyararak, senatodan geçen tasarının yasalaşması durumunda detayları belirtilmeyen bir misilleme yapılacağı tehdidinde bulundu. ABD Başkanı Trump’ın yaklaşan ticaret anlaşması atmosferinde Çin’in de tehditlerine rağmen Hong Kong’daki protestoları destekleyen yasa tasarısını imzalaması öngörülürken, konu ile ilgili gelişmeler ABD – Çin ilişkilerine ve olası ticaret anlaşmasına yansımaları yakından takip edilecek.
Gündem sakin kalmaya devam ediyor
Geçtiğimiz hafta olduğu gibi bu hafta da veri takvimi içeride de dışarıda da oldukça sakin. Türkiye-ABD ilişkilerinde önceki hafta gerçekleşen Erdoğan-Trump görüşmesi sonrasında bir miktar gündem sakinlerken, ABD ile Çin arasında devam eden ticaret görüşmeleri her iki taraftan da speküle ediliyor. Bu hafta da ticaret görüşmeleri ana gündem olmaya devam edecek gibi duruyor. Şükran günü nedeniyle ABD’de perşembe günü tüm gün cuma günü de yarım gün piyasalar kapalı olacak. Bu da piyasalardaki volatilitenin hafta sonuna doğru azalmasına neden olacaktır. TL varlıklar için göreceli olarak daha pozitif bir atmosfer oluştuğunu düşünmekle birlikte, küresel risk iştahının yönü TL varlıklardaki fiyatlamada ana etken olmaya devam edebilir.