SON DAKİKA
Hava Durumu

TCMB güçlü bir faiz artırımı gerçekleştirdi

Yazının Giriş Tarihi: 25.09.2018 12:45
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.09.2018 12:45

Yayın hayatına başladığı ilk günden bu yana basında kendine önemli bir yer edinen, ekonomi haberciliğine önemli katkılar sağlayan EKOMETRE Gazetesi’nin 18. yayın yılını kutlar, başarılarının daim olmasını dilerim.

 

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) eylül ayı Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini 625 bp artışla % 24,00 seviyesine yükseltti. Böylelikle, sadeleşme süreci sonrasında yapılan ayarlama kapsamında otomatik olarak gecelik borç alma faizi (faiz koridoru alt bandı) % 16,25’ten % 22,5’e, gecelik borç verme faizi (faiz koridoru üst bandı) % 19,25’ten % 25,5’e, geç likidite penceresi borç verme faizi de % 20,75’ten %27,00 seviyesine yükselmiş oldu. TCMB’nin faiz kararının ardından, fonlamanın 14 Eylül 2018 tarihinden itibaren yeniden haftalık vadede yapılmaya başlanacağı duyuruldu. TCMB ağustos ayı ortalarından bu yana 1 hafta vadeli repo ihalesi gerçekleştirmemekte ve fonlamayı gecelik borç verme faizi üzerinden %19,25 olarak yapıyordu. TCMB’den yapılan duyuruya bağlı olarak fonlama tekrar 1 hafta vadeli repo ihalesi üzerinden gerçekleşmeye başladı. Böylece politika faizinde yapılan 625 bp’lik faiz artırımının ağırlıklı ortalama fonlama maliyetine yansıması net +425 bp oldu. İç talep koşullarındaki zayıflamaya karşın, kur hareketleri nedeniyle genele yayılan fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon görünümü üzerinde oluşturduğu yukarı yönlü riskler hem yapılan faiz artışı oranına hem de karar metnindeki ana mesaja yansıdı. Alınan kararın beklentilerden daha güçlü olmasına ek olarak, herhangi bir yan araca başvurulmadan doğrudan bir hamle yapılmış olması ile fonlama yapısının sadeleşmeyle yeniden uyumlu hâle getirilmesi piyasalarda olumlu karşılandı. TCMB’nin yerinde ve güçlü hamlesinin fiyat istikrarı ve TL’nin değeri açısından olumlu sonuçlar getireceği değerlendirilirken, gerçekleştirilen güçlü faiz artışı TCMB’nin kredibilitesini destekledi.

Bununla birlikte ilerleyen süreçte ABD – Türkiye ilişkilerine dair gelişmeler, İdlib Bölgesi’nde son dönemde yaşanan olayların jeopolitik riskler üzerindeki etkisi ve küresel risk iştahı TL varlıkların seyri üzerinde belirleyici olacaktır. Aynı zamanda enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan sıkı para politikasına, maliye politikalarının da destek vermesi ve TL’nin istikrarına katkı sağlayacak somut adımlar da TL varlıkların genel seyri üzerinde etkili olacak önemli başlıklardır.

Ticaret savaşları küresel piyasalar üzerinde etkisi sürdürüyor

Haziran ayından bu yana küresel piyasalar üzerinde etkili olan ticaret savaşlarına yönelik gelişmeler fiyatlamalar üzerinde belirleyici olmaya devam ediyor. ABD, Çin’den ithal ettiği 50 milyar dolarlık Çin menşeli ürünlere %25 oranında gümrük vergisi uygularken, Çin’den misillemelerin geldiği takip edilmişti. Bununla birlikte 200 milyar dolarlık Çin menşeli ürüne de gümrük vergisi getirilmesine dair çalışmaların yapılması, ABD Başkanı Trump’ın AB’den gelen otomobillere %25 ek gümrük vergisi uygulayacaklarını açıklaması küresel piyasalarda ticaret savaşlarına yönelik endişeleri gündemde tutarken, risk iştahını baskılamaya devam ediyor. ABD Başkanı Trump’ın Çin’e yönelik uyguladığı gümrük tarifelerini genişletmesi, Avrupa’dan ithal edilen otomotivlere gümrük vergisinin getirilmesi ve küresel olarak karşılıklı bariyerlerin yükseltilmesi piyasalarda risk olarak takip edilen konuların başında yer alıyor. Ticaret savaşlarına ilişkin sorunları çözmek için ABD – Çin arasında diplomatik görüşmeler devam ederken, Çin’in ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin’in sunduğu ticaret tekliflerini reddetmeye hazırlandığı ve misilleme adımları üzerinde çalıştığına dair haber akışları ticaret savaşlarına ilişkin endişeleri artırarak piyasalar üzerindeki satış baskısının artış kaydetmesine neden oldu. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump müzakerelerin sürmesine rağmen danışmanlarına 200 milyar dolarlık Çin ürününe yönelik yeni tarifeler konusunda yola devam etme talimatı vermesi dikkat çeken bir gelişme oldu. Bu taraftaki olası gelişmeler başta gelişen ülke varlıkları olmak üzeri küresel piyasalardaki riskli varlıkları baskılayabilecek temel gelişmelerdir. Ticaret savaşlarına yönelik endişelerin haziran ayından bu yana riskli varlıkları baskıladığı görülürken, gelişmekte olan ülkelere olan sermaye akışını da önemli ölçüde yavaşlatmış durumda. Küresel risk iştahı tüm bu gelişmelere bağlı olarak zayıf seyrini sürdürüyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.