Geçen hafta perşembe günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantısı yakından takip edildi. Piyasadaki faiz artırım beklentileri 300 ile 500 bp arasında değişim göstermekteydi. TCMB eylül ayı PPK toplantısında politika faizini 625 bp artışla % 24,00 seviyesine yükseltti. Böylelikle, sadeleşme süreci sonrasında yapılan ayarlama kapsamında otomatik olarak gecelik borç alma faizi (faiz koridoru alt bandı) % 16,25’ten % 22,5’e, gecelik borç verme faizi (faiz koridoru üst bandı) % 19,25’ten % 25,5’e, geç likidite penceresi borç verme faizi de % 20,75’ten %27,00 seviyesine yükselmiş oldu. TCMB’nin faiz kararının ardından, fonlamanın 14 Eylül 2018 tarihinden itibaren yeniden haftalık vadede yapılmaya başlanacağı duyuruldu. TCMB ağustos ayı ortalarından bu yana 1 hafta vadeli repo ihalesi gerçekleştirmemekte ve fonlamayı gecelik borç verme faizi üzerinden %19,25 olarak yapıyordu. TCMB’den yapılan duyuruya bağlı olarak fonlama tekrar 1 hafta vadeli repo ihalesi üzerinden gerçekleşmeye başladı. Böylece politika faizinde yapılan 625 bp’lik faiz artırımının ağırlıklı ortalama fonlama maliyetine yansıması net +425 bp oldu.

İç talep koşullarındaki zayıflamaya karşın, kur hareketleri nedeniyle genele yayılan fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon görünümü üzerinde oluşturduğu yukarı yönlü riskler hem yapılan faiz artışı oranına hem de karar metnindeki ana mesaja yansıdı. Alınan kararın beklentilerden daha güçlü olmasına ek olarak, herhangi bir yan araca başvurulmadan doğrudan bir hamle yapılmış olması ile fonlama yapısının sadeleşmeyle yeniden uyumlu hâle getirilmesi piyasalarda olumlu karşılandı. TCMB’nin güçlü hamlesinin fiyat istikrarı ve TL’nin değeri açısından olumlu sonuçlar getireceği değerlendirilirken, gerçekleştirilen güçlü faiz artırımı TCMB’nin kredibilitesini destekledi. TCMB’nin beklentilerinin üzerinde gerçekleştirdiği faiz artırımı TL varlıkları destekleyen temel etken oldu. Geçen hafta Türk Lirası’ndaki değer kazanımları hız kazanırken, Borsa İstanbul tarafında yukarı yönlü hareketler izlendi. Bununla birlikte ilerleyen süreçte TL varlıklardaki değer kazanımlarının korunup korunamayacağı yakından takip edilecek. Bu tarafta ABD – Türkiye ilişkilerine dair gelişmeler, İdlib Bölgesi’nde son dönemde yaşanan olayların jeopolitik riskler üzerindeki etkisi ve küresel risk iştahı belirleyici olacaktır.

Orta Vadeli Program (OVP) piyasaların gündemini oluşturacak

Eylül ayının en önemli başlıklarından biri eski adıyla Orta Vadeli Program olacak. Önceki haftalarda Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yeni planın adı ile birlikte içeriğinde de önemli değişiklikler olacağını belirtmişti. Yakın dönemde uygulanacak ekonomi politikalarına ışık tutacak bu planda somut adımların yer alması beklentisi piyasalarda güç kazanmış durumda. 2019-2021 yılları arasındaki ekonomi patikasını belirleyecek olan yeni planın bu hafta açıklanması bekleniyor. Açıklanacak plan ve ileriye yönelik ekonomi politikaları ile planda yer alacak somut adımlar TL varlıklardaki fiyatlamalar üzerinde belirleyici olacaktır. Açıklanacak paketin piyasadaki beklentileri karşılaması ya da karşılayamaması her iki yönde de sert fiyat hareketlerine neden olabilir. Bu nedenle açıklanacak plan ve TL varlıklardaki volatilite yakından takip edilmelidir. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dile getirdiği kamuda tasarruf önlemleri para politikasındaki sıkılaşmanın mali politikalarla da destekleneceğine işaret etmiş oldu. Bu çerçevede OVP sunumunda da enflasyonla mücadele ve TL’nin istikrarına yönelik mücadele kararlılığı bir kez daha vurgulanabilir. Uygulanan sıkı para politikasına maliye politikalarının destek vermesi büyük önem taşıyor. TCMB’nin geçen hafta aldığı kararın etkili olabilmesinin yolu da buradan geçiyor.

Ticaret savaşları küresel piyasalar üzerinde etkisi sürdürüyor

Ticaret savaşlarına ilişkin sorunları çözmek için ABD – Çin arasında diplomatik görüşmeler devam ederken, Çin’in ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin’in sunduğu ticaret tekliflerini reddetmeye hazırlandığı ve misilleme adımları üzerinde çalıştığına dair haber akışları ticaret savaşlarına ilişkin endişeleri artırarak piyasalar üzerindeki satış baskısının artış kaydetmesine neden oldu. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump müzakerelerin sürmesine rağmen perşembe günü danışmanlarına 200 milyar dolarlık Çin ürününe yönelik yeni tarifeler konusunda yola devam etme talimatı vermesi dikkat çeken bir gelişme oldu. Paket internet teknolojileri, elektronik ürünler, aydınlatma ürünleri ve mobilya, lastik, kimyasal ürünler, bisiklet gibi malların ticaretini içeriyor. ABD Başkanı Donald Trump bugün 200 milyar dolarlık Çin ürününe %10 ek gümrük vergisi uygulanması kararını yakın bir zaman içinde imzalayabileceğine yönelik haber akışları da piyasaların yakın takibinde yer almakta.