Normalleşme adımlarının etkisiyle ekonomilerde gözlenen toparlanma ile merkez bankaları ve hükümetlerden ekonomiyi desteklemeye yönelik atılan adımlar, mart sonundan temmuz ayı başına kadar risk iştahını ve piyasaları destekleyen temel gelişmeler oldu. Bununla birlikte normalleşme adımları ekonomilerde toparlanmayı gündeme getirirken, aynı zamanda kaçınılmaz bir sonuç olarak vaka sayılarında artışları da beraberinde getirdi. Haziran ayı ortalarından itibaren vaka sayılarının artış hızında ivmelenme görülürken, özellikle ABD’deki bazı eyaletlerde durum oldukça ciddi boyutlara gelmiş durumda. ABD’nin güney eyaletlerinde rekor vaka sayıları görülürken, dünya çapında devam eden vaka artışları ikinci dalga korkularını gündeme getiriyor. Son haftalarda salgın kaynaklı endişeler piyasalar ve risk iştahı üzerinde baskı oluşturmasına karşın, bol likidite ortamı ve toparlanmaya ilişkin görece korunan iyimser beklentiler piyasalarda sert satışlar yaşanmasının önüne geçiyor. Vaka sayılarında yaşanan artışa bağlı olarak belirli tedbirler tekrar konuşulmaya başlanırken, ilerleyen süreçte salgın kaynaklı gelişmeler fiyatlamalar açısından büyük önem taşımaktadır. Önümüzdeki aylarda mevsimsel etkilerle vaka sayılarında tekrar bir ivmelenmenin yaşanması durumunda sağlık sistemi üzerinde oluşabilecek ağır yükü hafifletmek adına daha ciddi tedbirlerin tekrar uygulamaya alınması kaçınılmaz bir sonuç olabilir. Tabi bu durum ekonomik toparlanmanın sekteye uğraması hatta alınabilecek tedbirlere bağlı olarak tekrar daralmaya dönmesi anlamına gelebilir. Bu nedenle piyasalar tarafında en büyük risk olarak tedbirlerin tekrar gündeme gelmesini görürken, bu konudaki belirleyici salgının dünya çapındaki seyri olacaktır. Önümüzdeki süreçte ekonomik toparlanmanın devamlılığı ile salgın kaynaklı gelişmeler yakından izlenmeye ve fiyatlamalar üzerinde belirleyici olmaya devam edecektir. Son olarak önümüzdeki birkaç haftalık süreçte hem yurt dışında hem de yurt içinde başlayan ikinci çeyrek finansal sonuç açıklama dönemi de fiyatlamalar üzerinde etkisini hissettirecektir.
Yeni haftanın gündemi…
Yeni haftada yurt içinde imalat PMI rakamları ile enflasyon verisi; Euro Bölgesi’nde ÜFE, hizmet PMI, perakende satış rakamları; ABD tarafında hizmet PMI, inşaat izinleri, fabrika siparişleri, ADP tarım dışı istihdam değişimi ve tarım dışı istihdam raporu takip edilecek. Küresel çapta açıklanacak temmuz ayına ilişkin açıklanacak PMI verileri ile ABD’deki tarım dışı istihdam verisi ön planda olacak. Yurt içinde Kurban Bayramı dönüşünde 4 Ağustos Salı günü açıklanacak imalat PMI ve enflasyon rakamları yakından takip edilecek. Haziran ayında TÜFE aylık bazda %1,13 oranında artış kaydederken, yıllık enflasyon %12,66 olarak gerçekleşmişti. Açıklanan rakam piyasa beklentilerinin üzerinde gelmişti. Son aylarda açıklanan enflasyon rakamlarına baktığımızda yukarı yönlü sürprizlerin yaşanması dikkat çekiyor. Temmuz ayında TÜFE’nin aylık bazda %0,85 oranında artış kaydedebileceği ve yıllık TÜFE’nin %12,05 olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Geçen hafta gerçekleştirilen yılın üçüncü Enflasyon Raporu toplantısında, %7,4 seviyesinde bulunan 2020 yılsonu TÜFE tahmini, %8,9 olarak revize edildi. TCMB Başkanı Uysal, 2020 yılı sonunda yüzde 8,9 olarak gerçekleşeceğini, 2021 yıl sonunda ise yüzde 6,2’ye geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ettiklerini dile getirdi.
BIST-100’de mart sonundan itibaren devam eden yükseliş trendi kırıldı
Mart sonundan itibaren küresel risk iştahı ve piyasalardaki toparlanmaya bağlı olarak yukarı yönlü bir seyir izleyen ve mayıs ayı itibariyle alım iştahının güç kazandığı BIST-100 Endeksi’nde son haftalarda sıkışık bir fiyatlama dikkat çekmekteydi. Salgın kaynaklı artan endişeler ve yurt içindeki jeopolitik gelişmelerin etkisiyle dalgalı bir fiyatlamaya konu olan BIST-100 Endeksi’nde 1.180 ve 1.170 seviyeleri güçlü destek olarak çalışırken, 1.205 seviyesi de önemli bir direnç konumunda bulunmaktaydı. Geçen hafta içerisinde de 1.205 seviyeleri tekrar test edilmesine karşın bu seviyelerden etkili olan kâr satışları, kur cephesinde artan volatiliteye bağlı olarak hız kazandı. Mart sonundan itibaren devam eden ve 1.170’li seviyelerden geçen yükseliş trendinin kırılması teknik satışları da beraberinde getirdi. Yükseliş trendi altında kapanışların yaşandığı BIST-100 Endeksi’nde teknik görünüm zayıflama kaydetti. Hem sıkışma alanının aşağı yönlü kırılmış olması hem de trend altında kapanışların yaşanması, endekste zayıf seyrin devam etmesine neden olabilir. Zayıflayan teknik görünüm altında yurt dışı piyasalarda satış baskısının artış kaydetmesi endekste kayıpların derinleşmesine yol açabilecektir. Kurban Bayramı nedeniyle perşembe günü yarım gün işlem görerek, haftayı erken bir kapanışla tamamlayan BIST-100 Endeksi’nde, yükseliş trendi üzerinde bir kapanış görülmeden yaşanabilecek yükselişlere karşı temkinli yaklaşılması gerektiğini değerlendiriyoruz. Endekste 50 günlük üssel ortalama (1.130) altındaki geri çekilmelerde 1.110 - 1.100 ve 1.080 seviyeleri destek konumunda bulunmaktadır. Tepki alımlarında ise 1.140 - 1.152 seviyeleri ve yükseliş trendinin geçtiği 1.177 seviyesi kısa vadeli ilk önemli direnç noktalarıdır. Salgın kaynaklı gelişmelerin ve küresel risk iştahının fiyatlamalar üzerinde etkisini sürdüreceği göz ardı edilmeden, ikinci çeyrek finansal sonuç açıklama dönemine bağlı olarak yaşanabilecek hisse bazlı hareketlerin yaşanabileceğini de göz önünde bulundurmak yararlı olacaktır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Onurcan Bal
Salgın kaynaklı gelişmeler önemini koruyor
Normalleşme adımlarının etkisiyle ekonomilerde gözlenen toparlanma ile merkez bankaları ve hükümetlerden ekonomiyi desteklemeye yönelik atılan adımlar, mart sonundan temmuz ayı başına kadar risk iştahını ve piyasaları destekleyen temel gelişmeler oldu. Bununla birlikte normalleşme adımları ekonomilerde toparlanmayı gündeme getirirken, aynı zamanda kaçınılmaz bir sonuç olarak vaka sayılarında artışları da beraberinde getirdi. Haziran ayı ortalarından itibaren vaka sayılarının artış hızında ivmelenme görülürken, özellikle ABD’deki bazı eyaletlerde durum oldukça ciddi boyutlara gelmiş durumda. ABD’nin güney eyaletlerinde rekor vaka sayıları görülürken, dünya çapında devam eden vaka artışları ikinci dalga korkularını gündeme getiriyor. Son haftalarda salgın kaynaklı endişeler piyasalar ve risk iştahı üzerinde baskı oluşturmasına karşın, bol likidite ortamı ve toparlanmaya ilişkin görece korunan iyimser beklentiler piyasalarda sert satışlar yaşanmasının önüne geçiyor. Vaka sayılarında yaşanan artışa bağlı olarak belirli tedbirler tekrar konuşulmaya başlanırken, ilerleyen süreçte salgın kaynaklı gelişmeler fiyatlamalar açısından büyük önem taşımaktadır. Önümüzdeki aylarda mevsimsel etkilerle vaka sayılarında tekrar bir ivmelenmenin yaşanması durumunda sağlık sistemi üzerinde oluşabilecek ağır yükü hafifletmek adına daha ciddi tedbirlerin tekrar uygulamaya alınması kaçınılmaz bir sonuç olabilir. Tabi bu durum ekonomik toparlanmanın sekteye uğraması hatta alınabilecek tedbirlere bağlı olarak tekrar daralmaya dönmesi anlamına gelebilir. Bu nedenle piyasalar tarafında en büyük risk olarak tedbirlerin tekrar gündeme gelmesini görürken, bu konudaki belirleyici salgının dünya çapındaki seyri olacaktır. Önümüzdeki süreçte ekonomik toparlanmanın devamlılığı ile salgın kaynaklı gelişmeler yakından izlenmeye ve fiyatlamalar üzerinde belirleyici olmaya devam edecektir. Son olarak önümüzdeki birkaç haftalık süreçte hem yurt dışında hem de yurt içinde başlayan ikinci çeyrek finansal sonuç açıklama dönemi de fiyatlamalar üzerinde etkisini hissettirecektir.
Yeni haftanın gündemi…
Yeni haftada yurt içinde imalat PMI rakamları ile enflasyon verisi; Euro Bölgesi’nde ÜFE, hizmet PMI, perakende satış rakamları; ABD tarafında hizmet PMI, inşaat izinleri, fabrika siparişleri, ADP tarım dışı istihdam değişimi ve tarım dışı istihdam raporu takip edilecek. Küresel çapta açıklanacak temmuz ayına ilişkin açıklanacak PMI verileri ile ABD’deki tarım dışı istihdam verisi ön planda olacak. Yurt içinde Kurban Bayramı dönüşünde 4 Ağustos Salı günü açıklanacak imalat PMI ve enflasyon rakamları yakından takip edilecek. Haziran ayında TÜFE aylık bazda %1,13 oranında artış kaydederken, yıllık enflasyon %12,66 olarak gerçekleşmişti. Açıklanan rakam piyasa beklentilerinin üzerinde gelmişti. Son aylarda açıklanan enflasyon rakamlarına baktığımızda yukarı yönlü sürprizlerin yaşanması dikkat çekiyor. Temmuz ayında TÜFE’nin aylık bazda %0,85 oranında artış kaydedebileceği ve yıllık TÜFE’nin %12,05 olarak gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Geçen hafta gerçekleştirilen yılın üçüncü Enflasyon Raporu toplantısında, %7,4 seviyesinde bulunan 2020 yılsonu TÜFE tahmini, %8,9 olarak revize edildi. TCMB Başkanı Uysal, 2020 yılı sonunda yüzde 8,9 olarak gerçekleşeceğini, 2021 yıl sonunda ise yüzde 6,2’ye geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ettiklerini dile getirdi.
BIST-100’de mart sonundan itibaren devam eden yükseliş trendi kırıldı
Mart sonundan itibaren küresel risk iştahı ve piyasalardaki toparlanmaya bağlı olarak yukarı yönlü bir seyir izleyen ve mayıs ayı itibariyle alım iştahının güç kazandığı BIST-100 Endeksi’nde son haftalarda sıkışık bir fiyatlama dikkat çekmekteydi. Salgın kaynaklı artan endişeler ve yurt içindeki jeopolitik gelişmelerin etkisiyle dalgalı bir fiyatlamaya konu olan BIST-100 Endeksi’nde 1.180 ve 1.170 seviyeleri güçlü destek olarak çalışırken, 1.205 seviyesi de önemli bir direnç konumunda bulunmaktaydı. Geçen hafta içerisinde de 1.205 seviyeleri tekrar test edilmesine karşın bu seviyelerden etkili olan kâr satışları, kur cephesinde artan volatiliteye bağlı olarak hız kazandı. Mart sonundan itibaren devam eden ve 1.170’li seviyelerden geçen yükseliş trendinin kırılması teknik satışları da beraberinde getirdi. Yükseliş trendi altında kapanışların yaşandığı BIST-100 Endeksi’nde teknik görünüm zayıflama kaydetti. Hem sıkışma alanının aşağı yönlü kırılmış olması hem de trend altında kapanışların yaşanması, endekste zayıf seyrin devam etmesine neden olabilir. Zayıflayan teknik görünüm altında yurt dışı piyasalarda satış baskısının artış kaydetmesi endekste kayıpların derinleşmesine yol açabilecektir. Kurban Bayramı nedeniyle perşembe günü yarım gün işlem görerek, haftayı erken bir kapanışla tamamlayan BIST-100 Endeksi’nde, yükseliş trendi üzerinde bir kapanış görülmeden yaşanabilecek yükselişlere karşı temkinli yaklaşılması gerektiğini değerlendiriyoruz. Endekste 50 günlük üssel ortalama (1.130) altındaki geri çekilmelerde 1.110 - 1.100 ve 1.080 seviyeleri destek konumunda bulunmaktadır. Tepki alımlarında ise 1.140 - 1.152 seviyeleri ve yükseliş trendinin geçtiği 1.177 seviyesi kısa vadeli ilk önemli direnç noktalarıdır. Salgın kaynaklı gelişmelerin ve küresel risk iştahının fiyatlamalar üzerinde etkisini sürdüreceği göz ardı edilmeden, ikinci çeyrek finansal sonuç açıklama dönemine bağlı olarak yaşanabilecek hisse bazlı hareketlerin yaşanabileceğini de göz önünde bulundurmak yararlı olacaktır.