Çarşamba günü Başkent Organize Sanayi Bölgesi'nde 1,4 milyar dolarlık yatırımla kurulan ve yıllık 500 megavat güneş paneli üretim kapasitesine sahip fabrikanın töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma günü verecekleri müjde ile Türkiye'de yeni bir dönemin açılacağını söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, Erdoğan'ın "Cuma günü bir müjde vereceğiz" açıklamasına ilişkin, "Türkiye için bir eksen değişikliği, önemli bir süreç olacak. Çok daha güzel günler bizi bekliyor" değerlendirmesinde bulundu. Bu açıklamalar sonrası piyasada çok sayıda spekülasyon üretilirken, ağırlık kazanan görüş Karadeniz’de doğalgaz bulunmuş olabileceği oldu. Perşembe akşamı ise uluslararası bir haber ajansında bulunan gazın 800 milyar metreküp olduğuna dair iki yetkiliye dayandırılan bir haber paylaşıldı. Beklentiyi yükselten bu haberin ardından Cuma günü planlandığı şekliyle açıklama gerçekleştirildi ve bulunan gazın 320 milyar metreküplük bir rezerv olduğu ancak yapılacak çalışmalarla bu rezervin daha da artabileceği ifade edildi. Hafta içinde müjde açıklamasını fiyatlayan piyasalarda yapılan açıklama realizasyon gerekçesi olarak kullanıldı. Yapılan açıklamada bulunan gazın kullanımının 2023’e yetiştirilmesinin hedeflendiği ifade edildi. Türkiye’nin bugüne kadar bulduğu en yüksek rezerv niteliğini taşıyan bu gazın, orta vadede pozitif etkilerinin doğalgazı girdi olarak kullanan elektrik üretimi gerçekleştiren şirketlerde ve yoğun enerji kullanan sektörlerde görülmesi beklenebilir. Kısa sürede oluşan sert fiyatlamalar ise geçici kalabilir.

ABD – Çin geriliminde yeni başlıklar takip ediliyor

ABD Başkanı Donald Trump önceki hafta sonu Çin ile yapılması planlanan ticaret görüşmelerini iptal ettiğini söyledi. Bu adım, iki ülke arasına gittikçe kötüleşen ilişkilerde şimdilerde en istikrarlı konu olarak görünen ticaret anlaşmasının geleceğine ilişkin endişeleri artırdı. Bu açıklamanın ardından hafta sonuna gelirken Çin Ticaret Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Çin ve ABD'nin iki ülke arasında imzalanan ticaret anlaşmasında ilerlemeyi görüşmek üzere yakında bir görüşme yapma konusunda anlaştıklarını duyurdu. Bakanlık Sözcüsü Gao Feng, faz 1 ticaret anlaşmasında ilerlemenin gözden geçirilmesine ilişkin toplantının yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine, iki ülkenin yakın zamanda temasta olacaklarını söyledi. Gao toplantını tam tarihini vermedi ve konu hakkında detaya girmedi. Açıklamanın Çin tarafından gelmiş olması ve ABD tarafından teyit edilmemiş olması nedeniyle piyasa etkisi oldukça sınırlı kaldı. Hafta içinde ABD tarafından da görüşmelerin yeniden başlayacağına yönelik açıklamalar gelmesi piyasalarda olumlu bir atmosfer oluşturabilir. Aksi durumda yani Trump’ın bir kez daha görüşmelerin olmayacağını ifade etmesi başta Asya piyasaları olmak üzere hisse senetlerinde yeni bir baskı unsuru oluşturabilir. Bu haftaya başlarken de ABD-Çin ilişkileri bir kez daha gündemde. ABD’nin ABDli şirketlerin Çin'de WeChat mesajlaşma uygulaması ile iş yapabilmesini tekrar güvence altına almanın yollarını aradığı yönünde çıkan bazı haberler Asya tarafında pozitif karşılanırken, WeChat’in Trump’ın WeChat’in ABD’li bir şirkete satılması yönündeki kararnamesi ile ilgili hukuki sürece başvuracağı ifade ediliyor.

Yeni haftanın gündemi

Küresel çapta ise vaka sayılarındaki artış devam ederken, aşı çalışmalarıyla ilgili gelişmeler önemini koruyor. Önceki haftalarda Rusya ilk koronavirüs aşısını tescillediğini duyururken, geçen hafta Pfizer ve BionTech şirketleri aşıyı ekim ayında düzenleyici kurula sunmayı planladıklarını belirtti. Aşı çalışmalarında sağlanan gelişmeler salgının kontrol altına alınması açısından büyük önem taşırken, kesinlik kazanan aşıların seri üretime geçmesi ve aşının yaygınlaşmasının zaman alacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Önümüzdeki haftalarda vaka artışlarının devam etmesi belirli tedbirleri tekrardan gündeme getirebilecekken, mevsimsel etkileri dikkate alarak salgının seyri yakından izlenmelidir. Geçen hafta ABD ve Çin’in ertelenen ticaret görüşmelerini yeniden planlamayı değerlendirdiğine ilişkin haberler takip edilirken, son dönemde iki ülke arasında artış kaydeden gerilim ve bu konudaki gelişmeler de gündemdeki yerini korumaktadır. Ekonomik verilerde gözlenen toparlanmanın devamlılığı ve aşı çalışmalarında sağlanan ilerlemeler risk iştahını destekleyen olumlu gelişmeler olurken, salgın kaynaklı endişeler, ABD – Çin arasındaki gerilim ve tedbirlerin yeniden gündeme gelebileceğine ilişkin korkular aşağı yönlü risk unsurlar olarak takip edilmektedir. Yeni haftada yurt içinde reel kesim güven endeksi, kapasite kullanım oranı, TCMB PPK toplantı özeti ve ekonomik güven endeksi; Almanya’da GSYH, IFO güven endeksleri; Euro Bölgesi’nde tüketici güven endeksi; ABD’de yeni konut satışları, dayanıklı mal siparişleri, 2020/2Ç GSYH, kişisel gelir / gider ve Michigan güven endeksi takip edilecektir.