İçeride reform, ABD’de teşvik beklentisi ön planda
Yazının Giriş Tarihi: 08.02.2021 15:29
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.02.2021 15:29
Türkiye’de ocak ayında tüketici enflasyonu aylık %1,68 seviyesinde gerçekleşerek %1,53’lük ortalama piyasa beklentisinin üzerinde açıklandı. Üst üste üçüncü kez beklentilerin üzerinde gelen yıllık TÜFE böylece %14,6’dan %15,0’e yükseldi. Beklentilerdeki sapmanın ağırlıklı olarak enerji ve giyim kalemleri ile birlikte ocak aylarında gerçekleşen sepet ağırlıklarındaki güncellemeden kaynaklandığını düşünüyoruz. Yılın ilk aylarında yıllık enflasyonunun yükseliş eğilimini koruyacağını mart/nisan gibi görülen zirvelerin ardından enflasyonun düşüş trendine gireceği beklentimizi koruyoruz. Bu dönemde %16 civarına kadar çıkabilecek TÜFE’nin TL’deki istikrar korunabilirse, yılın ikinci yarısında düşüş trendine girerek yılı %11,0-11,5 civarında tamamlayabileceğini düşünüyoruz. TÜFE’deki katılık TCMB’nin sıkı para politikası duruşundaki haklılığı bir kez daha göstermiş oldu. Hafta içinde açıklanan ocak ayına ilişkin Aylık Fiyat Gelişmeleri değerlendirmesinde giyim dışında kalan temel mallarda; birikimli döviz kuru etkileri, talep koşulları, bazı sektörlerde süregelen arz kısıtları ve uluslararası metal fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak fiyat artışlarının yüksek seyrini sürdürdüğü ifade edildi. Bu açıklamanın ardından haftanın son günü TCMB Başkanı Naci Ağbal, yaptığı açıklamada orta vadeli enflasyon hedefi olan yüzde 5 oranının oldukça uzağında olunduğunu bu nedenle uzun süre faiz indirimini gündeme almalarının olası görünmediğini ifade etti. Ocak Enflasyon Raporu’nda sunulan tahminler bu hedefe 2023 yılında ulaşabileceğimizi göstermektedir diyen Ağbal, bu nedenle, para politikasındaki sıkı ve ihtiyatlı duruşun, yüzde 5 hedefine ulaşılması beklenen 2023 yılına kadar, uzun bir süre kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini ifade etti. Ağbal açıklamasında erken bir aşamada, geçici nedenlerle enflasyonun aşağı geldiğini görünce sıkı para politikası duruşundan çıkılması durumunda enflasyonun tekrar yukarı yönlü hareket ettiğini, bu durumda sıkı para politikası uygulanan dönemdeki kazanımların da kaybedildiğini ifade ederek, yüzde 5 hedefi sağlanana kadar sabırlı olacaklarını ifade etti. Ağbal enflasyon görünümünde ortaya çıkan geleceğe dönük yukarı yönlü riskleri dikkate alarak sıkı para politikası adımları atıyoruz, bu çerçevede, 10,25 olan politika faiz oranını önce 15’e daha sonra 17’ye çıkardık, enflasyon üzerinde ortaya çıkabilecek riskleri dikkate alarak gerekirse ilave sıkılaştırma yapabiliriz açıklamasında bulundu. Bu açıklamalar TCMB’nin sıkı para politikası duruşundaki kararlılığı bir kez daha göstererek TL’ye destek sağladı ve Dolar/TL kuru ağustos ayının sonra ilk defa 7 TL civarına gerilemiş oldu. ABD Başkanı Joe Biden, piyasaların merakla beklediği teşvik paketinde vatandaşlara ödenecek 1,400 dolarlık teşvik çeklerinden geri adım atmayacağını söylerken paketin devreye girmesi verilerde de toparlanma beklentileri artırabilir. Önümüzdeki süreçte özellikle ABD’deki teşvik paketi görüşmeleri ve oylama süreci yakından takip edilecektir. Cuma günü ABD Senatosu’nun ABD Başkan Biden'ın teşvik paketini hızlandıracak düzenlemeyi onayladığı da takip edildi. Bugüne kadar teşvik paketi beklentisinin finansal piyasalarda fiyatlanıyor olması, paketin netleşmesi ile birlikte mevcut salgın kaynaklı risklere de bağlı olarak yerini olası kar satışlarına bırakabilir. Bu nedenle paket açıklandıktan sonra soğukkanlı kalarak ilk etkileri izlemek faydalı olabilir.
Dolarizasyondan dönüş işaretleri
TCMB’nin kararlı duruşu ve TL’deki değer kazanımları uzun bir süredir risk olarak takip edilen dolarizasyonda da gerileme işaretleri sunmaya başladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerine göre yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları 29 Ocak haftası itibariyle 1 milyar doların üzerinde düşüş kaydetti. Böylelikle Ağustos 2020'den bu yana döviz mevduatlarında en sert düşüş izlendi. İlerleyen aylarda TL’deki istikrarlı görünümün devamı dolar mevduatlarının çözülmesine, çözülen dolar mevduatı da dolarda yukarı yönlü oluşacak yeni hareketlerin sınırlamasına neden olarak, TL’de daha istikrarlı bir görüneme neden olacaktır. Dolarizasyondan geriye dönüş TCMB’nin rezerv biriktirme politikasına da destek sağlayarak ülke risk priminin daha da düşmesine neden olacaktır. TCMB ile birlikte ekonominin diğer aktörlerinin de enflasyonla mücadele yönünde verdiği kararlı mesajlar kurlarla birlikte Türkiye’nin risk primlerinde de anlamlı düşüler getirmeye başladı. Türkiye’nin CDS primleri mart ayından sonra ilk defa 300 puanın altına inerek rahatlama sağladı. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye ilgili son değerlendirmesinde atılan politika adımlarının pozitif olduğunu ancak rezervleri artırmanın zaman alacağını belirtti.
Reform ve yeni anayasa tartışması gündemde
Önceki haftalarda gündeme gelen ekonomi ve hukuk alanındaki reform çalışmaları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kabine Toplantısı'nın ardından, "Yakında reform paketlerimizin felsefesini, amaçlarını, hedeflerini ve faaliyet başlıklarını içeren kapsamlı çalışmayı kamuoyuyla paylaşacağız, belki de şimdi Türkiye'nin tekrar yeni bir anayasayı tartışmasının vakti gelmiştir" açıklaması ile yeni bir boyut kazandı. Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı’nın neyi kast ettiği ve süreç merak edilir hale geldi. Bu ay içinde açıklanması beklenen reform paketinin yanında anayasa değişliğine dair mesajlar da önemli olacak. Gündeme gelecek başlıkların ve tartışmaların piyasalardaki fiyatlamalar üzerinde de etkili olması beklenebilir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Onurcan Bal
İçeride reform, ABD’de teşvik beklentisi ön planda
Türkiye’de ocak ayında tüketici enflasyonu aylık %1,68 seviyesinde gerçekleşerek %1,53’lük ortalama piyasa beklentisinin üzerinde açıklandı. Üst üste üçüncü kez beklentilerin üzerinde gelen yıllık TÜFE böylece %14,6’dan %15,0’e yükseldi. Beklentilerdeki sapmanın ağırlıklı olarak enerji ve giyim kalemleri ile birlikte ocak aylarında gerçekleşen sepet ağırlıklarındaki güncellemeden kaynaklandığını düşünüyoruz. Yılın ilk aylarında yıllık enflasyonunun yükseliş eğilimini koruyacağını mart/nisan gibi görülen zirvelerin ardından enflasyonun düşüş trendine gireceği beklentimizi koruyoruz. Bu dönemde %16 civarına kadar çıkabilecek TÜFE’nin TL’deki istikrar korunabilirse, yılın ikinci yarısında düşüş trendine girerek yılı %11,0-11,5 civarında tamamlayabileceğini düşünüyoruz. TÜFE’deki katılık TCMB’nin sıkı para politikası duruşundaki haklılığı bir kez daha göstermiş oldu. Hafta içinde açıklanan ocak ayına ilişkin Aylık Fiyat Gelişmeleri değerlendirmesinde giyim dışında kalan temel mallarda; birikimli döviz kuru etkileri, talep koşulları, bazı sektörlerde süregelen arz kısıtları ve uluslararası metal fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak fiyat artışlarının yüksek seyrini sürdürdüğü ifade edildi. Bu açıklamanın ardından haftanın son günü TCMB Başkanı Naci Ağbal, yaptığı açıklamada orta vadeli enflasyon hedefi olan yüzde 5 oranının oldukça uzağında olunduğunu bu nedenle uzun süre faiz indirimini gündeme almalarının olası görünmediğini ifade etti. Ocak Enflasyon Raporu’nda sunulan tahminler bu hedefe 2023 yılında ulaşabileceğimizi göstermektedir diyen Ağbal, bu nedenle, para politikasındaki sıkı ve ihtiyatlı duruşun, yüzde 5 hedefine ulaşılması beklenen 2023 yılına kadar, uzun bir süre kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini ifade etti. Ağbal açıklamasında erken bir aşamada, geçici nedenlerle enflasyonun aşağı geldiğini görünce sıkı para politikası duruşundan çıkılması durumunda enflasyonun tekrar yukarı yönlü hareket ettiğini, bu durumda sıkı para politikası uygulanan dönemdeki kazanımların da kaybedildiğini ifade ederek, yüzde 5 hedefi sağlanana kadar sabırlı olacaklarını ifade etti. Ağbal enflasyon görünümünde ortaya çıkan geleceğe dönük yukarı yönlü riskleri dikkate alarak sıkı para politikası adımları atıyoruz, bu çerçevede, 10,25 olan politika faiz oranını önce 15’e daha sonra 17’ye çıkardık, enflasyon üzerinde ortaya çıkabilecek riskleri dikkate alarak gerekirse ilave sıkılaştırma yapabiliriz açıklamasında bulundu. Bu açıklamalar TCMB’nin sıkı para politikası duruşundaki kararlılığı bir kez daha göstererek TL’ye destek sağladı ve Dolar/TL kuru ağustos ayının sonra ilk defa 7 TL civarına gerilemiş oldu. ABD Başkanı Joe Biden, piyasaların merakla beklediği teşvik paketinde vatandaşlara ödenecek 1,400 dolarlık teşvik çeklerinden geri adım atmayacağını söylerken paketin devreye girmesi verilerde de toparlanma beklentileri artırabilir. Önümüzdeki süreçte özellikle ABD’deki teşvik paketi görüşmeleri ve oylama süreci yakından takip edilecektir. Cuma günü ABD Senatosu’nun ABD Başkan Biden'ın teşvik paketini hızlandıracak düzenlemeyi onayladığı da takip edildi. Bugüne kadar teşvik paketi beklentisinin finansal piyasalarda fiyatlanıyor olması, paketin netleşmesi ile birlikte mevcut salgın kaynaklı risklere de bağlı olarak yerini olası kar satışlarına bırakabilir. Bu nedenle paket açıklandıktan sonra soğukkanlı kalarak ilk etkileri izlemek faydalı olabilir.
Dolarizasyondan dönüş işaretleri
TCMB’nin kararlı duruşu ve TL’deki değer kazanımları uzun bir süredir risk olarak takip edilen dolarizasyonda da gerileme işaretleri sunmaya başladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerine göre yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları 29 Ocak haftası itibariyle 1 milyar doların üzerinde düşüş kaydetti. Böylelikle Ağustos 2020'den bu yana döviz mevduatlarında en sert düşüş izlendi. İlerleyen aylarda TL’deki istikrarlı görünümün devamı dolar mevduatlarının çözülmesine, çözülen dolar mevduatı da dolarda yukarı yönlü oluşacak yeni hareketlerin sınırlamasına neden olarak, TL’de daha istikrarlı bir görüneme neden olacaktır. Dolarizasyondan geriye dönüş TCMB’nin rezerv biriktirme politikasına da destek sağlayarak ülke risk priminin daha da düşmesine neden olacaktır. TCMB ile birlikte ekonominin diğer aktörlerinin de enflasyonla mücadele yönünde verdiği kararlı mesajlar kurlarla birlikte Türkiye’nin risk primlerinde de anlamlı düşüler getirmeye başladı. Türkiye’nin CDS primleri mart ayından sonra ilk defa 300 puanın altına inerek rahatlama sağladı. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye ilgili son değerlendirmesinde atılan politika adımlarının pozitif olduğunu ancak rezervleri artırmanın zaman alacağını belirtti.
Reform ve yeni anayasa tartışması gündemde
Önceki haftalarda gündeme gelen ekonomi ve hukuk alanındaki reform çalışmaları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kabine Toplantısı'nın ardından, "Yakında reform paketlerimizin felsefesini, amaçlarını, hedeflerini ve faaliyet başlıklarını içeren kapsamlı çalışmayı kamuoyuyla paylaşacağız, belki de şimdi Türkiye'nin tekrar yeni bir anayasayı tartışmasının vakti gelmiştir" açıklaması ile yeni bir boyut kazandı. Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı’nın neyi kast ettiği ve süreç merak edilir hale geldi. Bu ay içinde açıklanması beklenen reform paketinin yanında anayasa değişliğine dair mesajlar da önemli olacak. Gündeme gelecek başlıkların ve tartışmaların piyasalardaki fiyatlamalar üzerinde de etkili olması beklenebilir.