Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta içinde ABD Başkanı Donald Trump ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede ikili meselelerin yanı sıra bölgesel gelişmeler ele alındı. İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, iki lider görüşmede, ABD Başkanı Trump'ın daveti üzerine 13 Kasım'da Washington'da görüşeceklerini yeniden teyit etti. Bu görüşmeden önce gerçekleşen Halkbank ile ilgili davanın ikinci duruşması, karşılıklı dilekçeler sürecinde davanın en azından 2 Aralık’a kadar ötelenmesi ile sonuçlandı. Hem Halkbank davasının ötelenmiş olması hem Erdoğan-Trump görüşmesinin gerçekleşecek olması BIST’in önceki haftaki kayıplarından daha fazlasını geri almasını sağladı. Bu hafta 13 Kasım Çarşamba günü gerçekleşecek toplantı TL varlıklar için oldukça önemli olacak. ABD ile Türkiye arasındaki ilişki çok dalgalı bir görünüm sergilese de bundan önceki Erdoğan-Trump görüşmelerinin ardından pozitif bir söylemin etkili olmuş olması bu görüşmeye yönelik de pozitif beklentileri artırıyor. Görüşme ve sonrasında verilecek mesajlar bu hafta TL varlıkların seyri üzerinde belirleyici olacaktır.

Enflasyonda kısa vadeli dipler görüldü

Geçen haftanın en önemli verisi olan TÜFE, ekimde %2,00 ile konsensüs beklentilerle uyumlu gerçekleşti. Böylelikle, yıllık TÜFE %9,3’ten %8,6’ya geriledi. Yıllık çekirdek enflasyon göstergelerindeki aşağı yönlü görünüm de korundu. Yurtiçi ÜFE aylık bazda %0,17 oranında artışla; yıllık bazda %2,45’ten, %1,70’e geriledi. Özetle, olumlu baz etkileri kaynaklı olarak, geçen ay itibariyle yaklaşık 2,5 yıl sonra ilk defa tek haneli seviyelere gerileyen TÜFE ve ÜFE ekim ayında da tek haneli seviyelerde kalmayı sürdürdü. Ekim itibariyle sene başından bu yana enflasyon verileri üzerindeki olumlu baz etkileri sonlanmış oldu. Kasım-aralık döneminde baz etkilerinin terse dönecek olması nedeniyle yıllık enflasyon rakamlarında kısa-orta vadeli dip seviyelerin ekimde görülmüş olduğunu ve önümüzdeki aylarda enflasyonun yeniden düşük çift haneli seviyelere yükseleceğini düşünüyoruz. TÜFE’nin 2019 yılı sonunda %12 seviyesindeki 2020-2022 OVP ve TCMB tahminlerine yakın gerçekleşme olasılığının oldukça yükseldiği söylenebilir.

Ticaret anlaşmasına ilişkin gelişmeler önemini koruyor

Önceki haftalarda ABD ile Çin arasındaki ticaret görüşmelerinin olumlu seyrettiğini işaret eden açıklamalar gelmeye başlamış bu da küresel risk iştahını artıran ana etken olmuştu. Geçtiğimiz hafta da ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross liderlerin bu ay ticaret anlaşması imzalamamaları için bir sebep olmadığını belirterek ABD'li şirketlere çok yakın zamanda Huawei'ye parça satabilmeleri için lisans verileceğini bildirdi. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in Trump ile dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında ticaret anlaşmasının ilk safhasını imzalamak üzere ABD'de bir araya gelmek istediği yerler konusunu gözden geçirdiği haberleri de iyimser havayı koruyan haber akışları oldu. Çin ve ABD'nin ticaret anlaşmasında ilerleme kaydedildikçe tarifeleri kademeli olarak kaldıracaklarının açıklandı. Ekim ayından itibaren ticaret savaşlarında uzlaşıya varılacağı beklentisiyle risk iştahındaki güç kazanımına bağlı olarak küresel hisse piyasalarında pozitif bir seyir etkili oluyor. Buna karşın Cuma günü ABD Başkanı Trump, bir anlaşma olacağını ifade ederken ABD'nin iki ülke arasındaki tarifelerin geri çekilmesi konusunda fikir birliğine varmadığını ifade etti. Trump’ın ifadeleri piyasalarda kafa karışıklığına ve kâr satışlarına neden olsa da genel olarak ticaret anlaşmasına ilişkin iyimser beklentiler korunmaya devam ediyor. Konu ile ilgili gelişmeler küresel risk iştahının seyri üzerinde belirleyici olmayı sürdürecek.