Dünyanın en büyük ekonomilerinin liderlerini bir araya getiren G20 Zirvesi, geçen haftanın en önemli beklentisiydi. Hafta boyunca piyasalarda ABD ile Çin arasındaki ticaret müzakerelerinin seyri ile Trump-Erdoğan arasındaki görüşme beklentisiyle piyasalar bekleyişe geçti. Bu hafta G20 Zirvesi ardından ortaya çıkan tablonun yansımalarını takip edeceğiz. Hafta sonu gerçekleşen G20 Zirvesi’nde ABD ve Çin’in ticaret geriliminde ateşkes ilan etmesi ve müzakereleri sürdürme kararı almalarının ardından küresel piyasalarda yeni aya pozitif bir başlangıç yapıldı. Görüşmenin beklediğinden çok daha iyi geçtiğini ifade eden Trump, "Çin lideri Xi ile beklediğimden çok daha iyi bir görüşme yaptık. Çin'e yönelik var olan tarifeleri daha fazla artırmamak ve müzakereleri sürdürmek konusunda anlaştık. Müzakereler sürerken Çin bizim çiftçilerimizden büyük miktarda tarım ürünü de alacaklar." ifadelerini kullandı. Bununla birlikte geçtiğimiz aylarda önemli yaptırımlara maruz kalan Çin’li teknoloji devi Huawei'nin ABD'li şirketlerden donanım almasına izin verildiği açıkladı. Müzakerelerin yeniden başlaması olumlu olmakla birlikte, mevcut gümrük tarifelerinin duruyor olması ve ticaret savaşlarını sonlandıracak somut bir öneri/anlaşma olmaması buradaki belirsizliğin devam edebileceğini işaret ediyor.  ABD Başkanı Trump, G20 Liderler Zirvesi'nin sonunda düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin Rusya'dan S400 hava savunma sistemi alması halinde yaptırımlara maruz kalıp kalmayacağı yönündeki soruya Türkiye'nin ilginç bir vaka olduğu yanıtını verdi. Trump, Türkiye'nin eski ABD Başkanı Barack Obama'nın başkanlığı döneminde defalarca talep etmesine rağmen patriot satışına onay verilmediğini bunun üzerine Türkiye'nin başka bir sistem satın almış olduğunu hatırlatarak "Yani bu karmaşık bir anlaşma. Üzerinde çalışıyoruz. Ne yapabileceğimize bakacağız." dedi. Trump ayrıca F35’lerin teslimatının durdurulması konusunda da Türkiye'ye haksızlık edildiği görüşünü taşıdığını belirterek, S400 konusunun karışık bir mesele olduğunu ifade ederek farklı çözümler arandığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise konu ile ilgili olarak G-20 Liderler Zirvesi'nin ardından düzenlediği basın toplantısında S400’lerin teslimat sürecinde olduğunu ve teslimat sürecinde olan böyle bir sözleşmeyi inkar etmenin Türkiye gibi bir devlete yakışmayacağını, bu işin bitmiş olduğunu ifade etti. ABD’nin olası yaptırım konusuna da Trump'ın açıklık getirdiğini belirten Erdoğan, "Böyle bir şeyin olmayacağını da kendisinden özellikle dinlemiş olduk." ifadesini kullandı. Trump’tan gelen bu açıklamalar TL varlıklarda yeni aya olumlu bir başlangıç yapılmasını sağlarken, ay boyunca S400’ler ile ilgili gelişmelerin gündemin ilk sıralarında olmaya devam edebileceğini düşünüyoruz. Özellikle daha önce Trump ile farklı görüşleri yer alan ABD kurumlarından gelebilecek açıklamalar bu süreçte ön plana çıkabilir. Bu nedenle G20 Zirvesi’nde ortaya çıkan olumlu tabloya karşın S400 volatilitesinin bittiğini söylemek henüz mümkün olmayabilir. Yeni ayda ne konuşacağız Ekonomik gerekçelerden çok siyasi ve jeopolitik gelişmelere göre şekillenerek son yılların en zor tahmin edilebilen ürünü haline gelen petrol fiyatları, yine tahmin edilmesi zor dönemden geçiyor. Bu bağlamda ABD-İran gerilimi bir tarafta devam ederken 2 Temmuz’da sonlanacak OPEC toplantısı önemli olacak. OPEC’in alacağı kararlar petrol fiyatları üzerinde, petrol fiyatlarındaki değişim de enflasyon beklentileri üzerinden TL varlıklar üzerinde etkili olabilir. 3 Temmuz’da Türkiye’nin haziran ayı ÜFE ve TÜFE verileri açıklanacak. Enflasyon verisi TCMB’den faiz indirimleri beklentileri arttığından bu yana daha da yakından takip ediliyor. Piyasadaki neredeyse tüm beklentiler yıllık enflasyonun düşüş eğilimini devam ettirmesi yönünde. Ortalama beklenti ise aylık bazda sıfırın biraz üzerinde yıllık bazda ise %16’nın biraz altında şekillenmiş durumda. Açıklanacak enflasyon verisi TCMB’nin 25 Temmuz’da yapılacak TCMB PPK toplantısı öncesinde faiz beklentilerinde önemli değişikliklere neden olacak olsa da 25 Temmuz’a kadar olan süreçte S400 ile ilgili süreç başta olmak üzere faiz kararı üzerinde ana belirleyicinin siyasi ve jeopolitik riskler olarak kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Bir diğer faiz indirimi beklentisi olan merkez bankası da Fed. Fed’in 31 Temmuz’da gerçekleşecek toplantısında faiz indirimine gideceği beklentisini, Fed Başkanı’nın geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalar yeterinde güvercin bulunmasa da taşıyanlar mevcut. Fed bu toplantıda faiz indirimine gitmese bile 18 Eylül’de sonlanacak toplantıyı işaret edebilir.