SON DAKİKA
Hava Durumu

Enflasyon endişeleri ve artan tahvil getirileri risk iştahını baskılıyor

Yazının Giriş Tarihi: 13.03.2021 12:41
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.03.2021 12:41

 

Teşvik paketine ilişkin gelişmeler, ekonomik toparlanmanın güç kazanacağına ilişkin beklentiler ve emtia fiyatlarında gözlenen yükseliş, enflasyon endişelerini küresel piyasaların gündemine taşıyan temel faktörler olarak sıralanabilir.

 

Verilen desteklerin de katkısıyla ekonomilerin aşırı ısınma kaydedeceğine ilişkin değerlendirmeler, küresel çapta enflasyonun hızlı ve kontrolsüz bir kaydedeceğine ilişkin endişeleri artırıyor. Bu durum başta ABD olmak üzere uzun vadeli tahvil faizlerinde yükselişlere neden olurken, risksiz varlıklarda artan getiriler küresel risk iştahı üzerinde baskı oluşturuyor. Salgın kaynaklı ekonomik sıkıntıları hafifletmek ve ekonomileri desteklemek adına parasal ve mali adımlar eşgüdümlü bir şekilde atılırken, mali desteklerin enflasyonist bir baskı oluşturup oluşturmayacağı takip edilmesi gereken önemli bir kriter olacaktır. Başta ABD olmak üzere küresel çapta açıklanacak enflasyon rakamları yakından izlenecektir. Açıklanacak verilerin ve gelişmelerin enflasyon endişelerini haklı çıkarması, tahvil faizlerinde daha kalıcılı yükselişleri ve risk iştahında bozulmayı beraberinde getirebilir. Mevcut durumda ABD’de teşvik paketinin onaylanması, aşı cephesindeki olumlu gelişmeler ve bahar aylarından sonra görülebilecek daha olumlu bir tablo ile enflasyon endişeleri arasında sıkışan küresel piyasaların ve fiyatlamaların netlik ve yön kazanması açısından bir süre daha veri akışlarının ve gelişmelerin izlenmesi gerektiği kanısındayız.  Artan belirsizlik ve piyasalardaki kafa karışıklığı volatilitenin de yükseliş kaydetmesine neden olurken, bir süre daha bu volatilite ortamın devam edebileceğini değerlendiriyoruz. 2021 yılında düşük faiz – bol likidite ortamında bir değişim beklenmemesine karşın, ilerleyen dönemler açısından enflasyonun izleyeceği seyir, merkez bankaları ve hükümetlerin ekonomileri desteklemek adına attıkları adımlar üzerinde etkili olacağından büyük önem taşımaktadır. Enflasyon konusu gündemin ilk sıralarında yer alırken, aynı zamanda aşılama çalışmaları ve kademeli normalleşme planları da piyasaların izlediği önemli konu başlıklarıdır. Dünya çapında aşılama çalışmaları hızla devam etmekte olup, bahar aylarından sonra salgın açısından daha olumlu bir görünüme sahip olunacağı değerlendiriliyor. Elbette bu süreç içerisinde koronavirüsün yeni varyantları ve aşıların yeni varyantlar üzerindeki etkinliği salgınla mücadele konusundaki temel belirleyiciler olacaktır. Geçen hafta başında yurt içinde kademeli normalleşme hayata geçirilirken, Avrupa’da da mart ayının ilerleyen bölümünde kademeli normalleşmenin hız kazanması bekleniyor. Tedbirlerdeki gevşeme ilerleyen aylarda ekonomik görünümün güç kazanmasına katkı sağlayacaktır. Ancak iyi gelen ekonomik verilerin enflasyon endişelerini tetikleyip tetiklemeyeceği de ayrıca izlenmelidir. Son olarak İlerleyen süreçte merkez bankalarının sözlü yönlendirmeleri ve getiri eğrisi kontrolünü gündeme alarak tahvil piyasasına yönelik olası müdahaleleri küresel piyasaların yakından takip edeceği gelişmeler arasında yer alacaktır.

Yurt içinde TCMB’nin hamleleri ve dış ilişkilerdeki gelişmeler yakından izlenecek

Enflasyon endişeleri ve ABD uzun vadeli tahvil faizlerinde gözlenen yükseliş, doların küresel çapta değer kazanmasına ve gelişmekte olan ülke para birimlerinin değer kaybetmesine neden oluyor. Şubat ayının son haftasında değer kayıplarının görüldüğü Türk Lirası’nda mart ayı içerisinde de beklentilerin üzerinde gelen enflasyon rakamları ve Powell’ın konuşması sonrasında faizlerde etkili olan yükseliş nedeniyle değer kaybı devam etti. Son aylarda beklentilerin üzerinde gelen ve dirençli bir görünüm ortaya koyan enflasyon rakamları ile son haftalarda TL’de etkili olan değer kayıpları piyasalarda faiz artırım beklentileri güç kazanmasına neden oluyor. Mart’taki PPK toplantısında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararı hem kasım ayından itibaren kazanılan kredibilitenin korunması hem de enflasyonla mücadele konusunda atılan güçlü adımlara yönelik güvenin devam etmesi açısından kritik önem taşımaktadır. TCMB’nin faiz artırımına giderek güçlü duruşunu pekiştirmesi Türk Lirası’nda yeniden değer kazanımlarının güç kazanmasına katkı sağlayabilir. Son haftalarda S-400 konusunda yapılan karşılıklı açıklamalar takip edilirken, ABD – Türkiye ilişkilerinin ne yönde şekilleneceği ve yapıcı diyaloglarla mevcut anlaşmazlıkların çözüme kavuşup kavuşamayacağı yurt içi piyasaların yakın takibinde yer alacak ve fiyatlamalar üzerinde etkili olacak önemli bir konudur. Ayrıca 25 – 26 Mart tarihinde gerçekleşmesi planlanan AB Liderler Zirvesi de önemli olacaktır. Toparlayacak olursak, küresel çaptaki gelişmelere ek olarak TCMB’nin hamleleri ve dış ilişkilerdeki seyir yurt içi piyasalar üzerinde etkili olacaktır.

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.