Ekonomik verilerde mayıs ayında başlayan toparlanmalar haziran ayında da devam etti. Başta büyük ekonomiler olmak üzere neredeyse dünyanın her yerinde bu toparlanma net bir şekilde hissedildi. Ekonomilerin toparlanmasında salgına yönelik alınan tedbirlerin kademeli bir şekilde gevşetilmesi etkili oldu. Bu gevşeme verilere olumlu yansırken, vaka sayılarındaki artış hızının da belirli bölgelerde yeniden artmasına neden oldu. Haziran ortasından bu yana artan vaka sayıları ile birlikte ABD, İngiltere, Çin gibi bazı ülkelerin belirli bölgelerinde önlemlerin yeniden gündeme gelmesi de zaman zaman endişeye neden olmaya başladı. Bu nedenle ilerleyen haftalarda vaka sayıları ve salgının gidişatına yönelik veriler daha da önemli olacak. Salgında ikinci dalga endişelerinin piyasa üzerindeki etkisinin sınırlı kalmasında ekonomik verilerdeki toparlanmanın devam ediyor olmasının katkısı oldukça yüksek. Piyasalardaki ve verilerdeki bu toparlanmada ekonomilerin bir daha kapanmayacağı, kısıtlamaların tekrarlanmayacağı beklentisi mevcut. İkinci dalga riskinin artması bu beklentiyi çok hızlı bir şekilde bozabileceği için salgınla ilgili gelişmeler hala öncelikli konu olmaya devam ediyor. Son günlerde artan vaka sayılarına bağlı olarak toparlanmanın yavaşlayabileceğine ilişkin gündeme gelen korkular da risk iştahı üzerinde baskı oluşturuyor. Vaka sayılarına bağlı olarak tekrardan ciddi tedbirlerin getirilmesi piyasalar ve küresel ekonomi açısından en olumsuz senaryo olacaktır.

ABD’de ikinci dalga endişesi yükseliyor

ABD’de son dönemde artan vaka sayıları ve bazı eyaletlerin yeniden önlemleri artırarak, sosyal ve ekonomik hayta ilişkin bazı kısıtlamalar getirmesi piyasalar üzerindeki en büyük risklerden. Şuana kadar bu durumun etkisi sınırlı olsa da temmuz ayı bu konuda kritik olmaya devam edecek. Bu korkunun ekonomi üzerindeki baskısını azaltma adına yeni teşvik ve önlem paketleri beklentisi de devam ediyor. Trump hükümetinin bu konudaki en önemli beklentilerinden biri de Fed’in negatif faize geçmesi. Fed’in bu ayki toplantısı öncesi ve sonrası bu nedenle kritik olacak. Diğer taraftan hükümetin yeni harcama programları açıklaması da beklenenler arasına girmeye başladı. Bu ay salgın endişesi ile bu iki konu piyasanın takibinde olacak. Piyasa Fed’in ve hükümetin yapabileceklerinin sınırlarını görme adına son haftalarda olduğu gibi zaman zaman sert düzeltmelere gidebilir, buna karşı dikkatli olmak gerekiyor.

ABD – Çin gerilimi farklı mecralarda devam ediyor

Son günlerde yeniden gündeme gelmeye başlayan ABD-Çin arasındaki ticaret anlaşması belirsizliği bir kez daha gündeme gelirken Trump tartışmalara şimdilik son noktayı koydu. Beyaz Saray Danışmanı Peter Navarro’nun Çin ile ticaret anlaşmasının bittiğini belirten bir açıklama yaparken, ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray ticaret danışmanı Peter Navarro'nun küresel piyasaları satışa götüren bu açıklamasının ardından, Çin ile gerçekleştirilen birinci faz anlaşmanın hiçbir şekilde zarar görmediğini söyledi. Bu açıklama salgında ikinci dalga endişesiyle zor günler geçiren piyasalar için en azından yeni bir stres kaynağı oluşumunu engellemiş oldu. Diğer taraftan Çin’in Hong Kong’da uygulamak üzere kabul ettiği tartışmalı ulusal güvenlik yasasını ay sonunda resmen yürürlüğe sokmasına ABD başta olmak üzere uluslararası toplumdan sert tepkiler geliyor. ABD Kongresi’nden Çin’e yaptırım uygulanması çağrısı geldi. ABD ve Çin karşılıklı olarak bazı ülke yetkililerine kısıtlamaları gündeme getirirken, ABD Başkanı Trump, Çin'in koronavirüs sürecini ele alışına misilleme olarak yönetiminin ABD'de kısa video uygulamasını yasaklamayı değerlendirdiğini söyledi. Trump'ın açıklaması öncesinde Dışişleri Bakanı Michael Pompeo bu uygulamayı yasaklamayı düşündüğünü söylemişti. Yine son olarak Güney Çin Denizi üzerinden ABD – Çin geriliminin artış kaydettiği görülüyor. Şu ana kadar fiyatlamalar üzerinde çok ciddi bir etkiye neden olmasa da ABD – Çin ilişkilerinin seyri ve bu konudaki gelişmeler önemini korumaya ve gündemde kalmaya devam edecektir. Bu tarafta iki ülke arasında tansiyonun artış kaydetmesi artan vaka sayıları nedeniyle zorlanan piyasalarda satışların derinleşmesine yol açabilir.