Tedbirlerin gevşetilmesine bağlı olarak küresel ekonomilerde mayıs ayından bu yana gözlenen ekonomik toparlanma ve verilerdeki iyileşmenin genel olarak devam ettiği görülüyor. Ağustos ayı içerisinde de açıklanan verilerdeki toparlanma devam ederken, bu durum risk iştahını mayıs ayından bu yana destekleyen temel gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Toparlanmanın yanında ağustos ayı içerisinde aşı kaynaklı olumlu açıklama ve gelişmeler de ön plana çıktı. Rusya ilk koronavirüs aşısını tescil ettirdiğini açıklarken, bu konuda yapılan diğer çalışmalarda ise son aşama testlerinde ilk sonuçların olumlu olduğu dile getirildi. Bu tarafta gelen bu haber akışları ve açıklamalar, aşı çalışmalarına dair iyimser beklentilerin güç kazanmasına katkı sağladı. Ekonomilerde gözlenen toparlanma ile aşı kaynaklı iyimser beklentiler küresel risk iştahı ve piyasaları destekleyen temel katalizörler olmaya devam ediyor. Bu gelişmelerin yanında salgın kaynaklı endişeler de gündemdeki yerini koruyor. Tedbirlerin gevşetilmesinin doğal bir sonucu olarak dünya çapında vaka sayılarındaki artışlar tekrar hız kazanırken, bu taraftaki gelişmeler yakından takip edilecektir. Önümüzdeki süreçte mevsimsel etkilerle vaka artışlarında yeniden bir ivmelenme yaşanacak olursa, sağlık sisteminin devamlılığını ve işlerliğini sağlamak adına belirli tedbirlerin (kısıtlamaların) tekrar gündeme gelme ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.Piyasalar açısından en büyük risk unsuru tedbirlerin yeniden gündeme gelmesi ve ekonomilerdeki toparlanmanın yerini yeniden bozulmaya bırakması olacaktır. Ekonomik veri akışları, aşı çalışmalarıyla ilgili gelişmeler ve salgın kaynaklı mevcut riskler piyasalar üzerinde belirleyici olmaya devam edecektir.

ABD – Çin ilişkilerinin seyri takip ediliyor

Ağustos ayının son haftalarında iki ülke arasındaki tansiyon belirli ölçüde yatışsa da ABD’deki seçimler öncesinde atılacak adımlar yakından izlenecektir. Son gelişmelere baktığımız zaman ABD ve Çin birinci faz ticaret anlaşmasına ilişkin telefon görüşmesi gerçekleştirirken, anlaşmanın devam etmesi ve genişletilmesi konusunda mutabık kaldılar. Bu gelişme tansiyonu ve güvenli liman talebini azaltırken, ABD’nin bu görüşme sonrasında Güney Çin Denizi’nde faaliyetleri nedeniyle Çinli şirket ve kişilere yaptırım getireceğini açıklaması kafa karıştıran bir durum oldu. Eylül ayı içerisinde düzenlediği basın toplantısında ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin Çin ile ekonomik ilişkilerini durdurma niyetinde olduğunu kaydetti ve Çin ile iş yapan firmaların federal ihaleleri kazanmalarını yasaklayacağı tehdidini dile getirerek, başkanlık yarışındaki rakibi Joe Biden'ın tersi bir tutum takındı.ABD’deki seçimler öncesinde Trump’ın açıklamaları ve iki ülke ilişkilerinin seyri yakından izlenirken, gerilimin artış kaydetmesi güvenli liman talebini ön plana çıkararak, risk iştahı üzerinde baskı oluşturabilir.

Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ve kur tarafındaki fiyatlamalar önemini koruyor

Son zamanlarda Doğu Akdeniz’deki enerji aramaları nedeniyle Türkiye – Yunanistan arasında gerilimin artış kaydettiği görülmektedir. Türkiye’nin kendi muhasır ekonomik bölgeleri içerisinde yürüttüğü enerji aramaları devam ederken, bölgedeki gelişmeler yakından izleniyor. Enerji aramalarının yapıldığı alanlarda Türkiye tarafından Navtex ilan edilirken, zaman zaman haber akışlarında gerilimi artıracak olaylar yaşandığı görülüyor. Türkiye kendi alanlarında enerji arama çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceğini açıklarken, Yunanistan’ın uluslararası girişimleri ve uzlaşması yaklaşımdan fazlasıyla uzak tavrı, bu konunun gündemde kalmaya devam edeceğinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Bu konudaki gelişme ve haber akışları fiyatlamalar üzerinde etkili olacağından yakından izlenmektedir. Yine son dönemde kur cephesinde yaşanan yukarı yönlü fiyatlamalar yurt içi piyasalar genelinde satış baskısını artıran gelişmeler olarak takip ediliyor. Kur cephesindeki yükselişlere bağlı olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) belirli hamle ve açıklamaların geldiği görüldü. TCMB, piyasalara verdiği likidite miktarını azaltırken, fonlama yapısını değiştirerek ortalama fonlama faizini yükseltiyor. TCMB’nin hamleleri sonrasında kur tarafındaki tansiyon belirli ölçüde azalırken, ilerleyen süreçte kurlardaki seyir ve TCMB’nin hamleleri yakından izlenmeye devam edilecek.