Ekonomik verilerdeki toparlanmaya karşın salgında ikinci dalga görülebileceği endişesi küresel ölçüde uzun süredir yükselen hisse senedi piyasalarında kar realizasyonlarına neden oluyor. Buna karşın küresel likidite bolluğu ve alternatifsizlik bu düzeltmelerin derinleşmesini engelliyor. Salgında ikinci dalga endişesi önemli gündemlerinden biri olmaya devam ediyor. Borsa İstanbul’da mayıs ayında ivmelenen kısa vadeli ve mart ayında başlayan ana yükseliş trendleri önemini koruyor.Mayıs ayından itibaren devam eden kısa vadeli yükseliş trendi 113.500 seviyelerinde, ana yükseliş trendi ise 111 binli seviyelerde buluyor.

ABD’de siyasi gelişmeler önem taşıyor

New York Times ve Siena College tarafından yapılan anket sonuçlarına göre, ABD eski başkan yardımcı Joe Biden, yarışı önde götürüyor. Demokratların tek adayı Biden'e destek yüzde 50'ye ulaşırken, Trump %36 ile Biden'ın 14 puan gerisinden geliyor. Bu tür anketlerin devamı kasım ayında yapılacak seçimler öncesinde Trump’ın politikalarını sertleştirmesine neden olabilir.

Yeni haftanın gündemi…

Mayıs ayı itibariyle atılan normalleşme adımlarının etkisiyle ekonomik verilerde toparlanma ve dipten dönüş görülürken, yaşanan bu gelişmeler en kötünün geride kaldığına ilişkin iyimser beklentileri güçlendirdi. Artan iyimser beklentiler ile mayıs ayı ortasından itibaren risk iştahı ve piyasalardaki alım iştahı güç kazandı. Ancak son haftalarda vaka sayılarında artışların kaydedilmesi ve özellikle ABD’de bazı eyaletlerde ciddi artışların yaşanarak vaka sayılarının rekor seviyelere ulaşması, ikinci dalga endişelerinin gündeme gelmesine neden oluyor. İkinci dalga endişeleri ve artan vaka sayıları risk iştahı ve piyasalar üzerinde baskı oluşturuyor. Önümüzdeki günlerde salgın kaynaklı gelişme ve haber akışları piyasaların yakın takibinde yer alacak olup, fiyatlamalar üzerinde etkisini sürdürecektir. ABD Başkanı Trump, artan vaka sayılarına rağmen normal düzenin devam etmesine yönelik mesajlar verirken, yayılma hızındaki gelişmelere bağlı olarak belirli tedbirlerin ABD başta olmak üzere dünya çapında yeniden gündeme gelip gelmeyeceği piyasalar açısından büyük önem taşımaktadır. Olası tedbirlerin yeniden gündeme gelmesi son haftalarda artan toparlanma beklentilerini zayıflatıp, ekonomik verilerdeki iyileşmeyi yavaşlatacağından önemli bir aşağı yönlü risk oluşturmaktadır. Salgın kaynaklı gelişmelere ek olarak açıklanacak ekonomik verilerde önemini korumaktadır. Salgın kaynaklı gelişmeler aşağı yönlü risk oluştururken, açıklanacak verilerde toparlanmanın devam etmesi risk iştahını desteklemeye devam edecektir. Yeni haftada yurt içinde dış ticaret dengesi, imalat PMI, TCMB PPK toplantı özeti ve haziran ayı enflasyon rakamları; Avrupa’da güven endeksleri, TÜFE ve imalat ve hizmet PMI ile ABD’de tüketici güven endeksi, imalat / hizmet PMI ve tarım dışı istihdam raporu takip edilecektir. Yeni haftada yurt içinde cuma günü açıklanacak haziran ayı enflasyon rakamları, küresel çapta çarşamba ve cuma günleri takip edilecek PMI verileri ve ABD’de perşembe günü yayınlanacak tarım dışı istihdam raporu ön plana çıkan veri akışları olacaktır. Yurt içinde mayıs ayında TÜFE aylık bazda %1,36 oranında artış kaydederken, yıllık TÜFE %11,39 olarak açıklanmıştı. Kısa vadede gıda fiyatları kaynaklı yıllık enflasyonda artış görülebileceği ifade edilirken; yılın geri kalanında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin belirginleşeceği beklentisi ise korunmuştu. Enflasyonun yıl ortalarında tek haneli seviyelere gerileyip, yılın geri kalanında bu seviyelerdeki seyrini sürdürmesi beklentimizi koruyoruz.