SON DAKİKA
Hava Durumu

ABD Türkiye ilişkilerinde beklentiler

Yazının Giriş Tarihi: 22.10.2018 22:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.10.2018 22:26
Geçen hafta çarşamba günü ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Türkiye’deki temasları takip edildi. Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda kaybolması olayına ilişkin görüşmelerde bulunmak üzere Türkiye'ye gelen Bakan Pompeo, öncelikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi. Pompeo, daha sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldi. Görüşmelerde Rahip Brunson'ın serbest kalmasından duyulan memnuniyet dile getirilirken Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda kaybolması olayı ve Münbiç’teki süreç ele alındı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Türkiye ziyareti sonrası yaptığı açıklamada, ABD tarafının Türkiye'ye karşı uyguladığı yaptırımlarla ilgili kısa sürede karar vereceklerini söyledi. Aynı zamanda İran petrolü konusunda Türkiye ile ilerleme sağlandığını açıkladı. Yapılan açıklamalar TL varlıklardaki değer kazanımlarını hızlandırdı. Rahip Brunson’ın bırakılmasının ardından ABD – Türkiye ilişkilerinin iyileşeceğine ilişkin güç kazanan beklentiler, ABD Başkanı Donald Trump'ın Brunson'ın serbest kalmasının ardından yaptığı açıklamada "Türkiye'yle ilişkilerde eskiye dönmek için büyük bir adım" ifadelerini kullanması ve Pompeo’nun açıklamaları genel olarak TL varlıkları destekleyen gelişmeler olarak ön plana çıktı. Bu kapsamda geçen hafta Türk Lirası’nın değer kazandığı gözlenirken Borsa İstanbul’da küresel piyasalarda olumsuz hava nedeniyle bir miktar satış baskısı etkili oldu. Yeni haftada da ABD – Türkiye ilişkilerine dair gelişmeler ve ilişkilerin düzeldiğine ilişkin olumlu haber akışları TL varlıklar üzerinde etkili olmaya devam edecektir.    FOMC tutanakları küresel piyasaların takibinde yer aldı   Geçen hafta çarşamba günü ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 25-26 Eylül faiz toplantısına ait tutanaklar yayımlandı. FOMC'nin politika faizini yüzde 1,75-2 aralığından yüzde 2-2,25 aralığına yükselttiği toplantının tutanaklarında, faiz artırma kararının ekonominin gücünü yansıttığı vurgulandı. Kademeli faiz artırımlarının devam edeceği öngörüldü.  Tutanaklar, Fed üyelerinin önümüzdeki dönemde ABD ekonomisindeki olası yavaşlama konusunda daha az endişeli olduklarını ortaya koyarken, bazı üyelerin ekonominin güçlü seyrine vurgu yapması dikkat çekti. FOMC'nin faiz artırımlarının ne seviyeye kadar sürdürülmesi gerektiğine yönelik tartışmalarının da yansıdığı tutanaklara göre, "Bazı üyeler, enflasyonun yüzde 2 hedefini kalıcı olarak aşmasını veya finansal dengesizliklerden kaynaklanan riskleri önlemek adına para politikasının bir süreliğine daraltıcı olması gerektiğini ve faiz oranının uzun vadeli seviyesinin üzerine yükseltilmesini savundu".  Nötr faiz tartışmaları ve kademeli faiz artırımlarını devam edeceğine dair yapılan vurgu sonrasında ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yükseliş kaydettiği gözlenirken risk iştahının bir miktar baskılandığı ve doların küresel piyasalarda değer kazandığı izlendi.   Yeni haftada gündem yoğun   Yeni haftada hem yurt içinde hem de yurt dışında ekonomik veri akışları yakından takip edilecek. Haftanın ilk iki işlem gününde ekonomik veri akışı sakin seyrederken Çarşamba günü Avrupa ve ABD tarafında açıklanacak PMI verileri önem taşıyor. Perşembe günü ise yurt içinde TCMB ekim ayı PPK toplantısı ile Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz kararı takip edilecek iki önemli konu başlığı olarak karşımıza çıkıyor. Perşembe günü açıklanacak olan TCMB’nin faiz kararı bu hafta içinde TL varlıkların seyri üzerinde etkili olacaktır. Toplantı öncesinde TL üzerinde bir miktar stresin artış kaydettiği izlenebilir. TCMB’nin faiz kararına ilişkin beklentilere baktığımızda yurt dışı kurumlar ekonomik göstergeler ve kasım ayında PPK toplantısının bulunmaması, olası bir negatif haber akışına ve bunun getireceği bir kur hareketine karşı TCMB’nin elini güçlendirmesi için faiz artırımına gidilmesi gerektiği değerlendirmesini yaparken yurt içindeki kurumlar merkez bankasından faiz değişikliği beklememekte. Faiz değişikliğine gidilmeyeceği konusundaki beklentilerde ise düşen kurlar, iktisadi ve enflasyonla mücadele programının etkilerinin takip edilmesi ve yılın ikinci yarısında belirginleşmesi beklenen ekonomik aktivitedeki yavaşlamanın enflasyona vereceği katkının etkili olduğu görülüyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) tahvil alımlarını eylül ayından itibaren kademeli olarak azaltırken, ekim ayından itibaren varlık alımları 30 milyar eurodan 15 milyar euroya geriledi. Aralık ayının sonunda tahvil alımlarına son verilecek. Bu hafta ECB’nin faizlerde değişiklik yapması beklenmezken Draghi’nin 2019 yılında faiz artırım planlarına ilişkin vereceği mesajlar Avrupa varlıklarının seyri üzerinde etkili olacaktır. Cuma günü ise ABD’de 2018 yılının üçüncü çeyreğine ait GSYH verisini karşılıyor olacağız. Üçüncü çeyreğe ilişkin ilk okuma olan büyüme verisi küresel piyasaların yakından takip edeceği veri akışları arasında yer alıyor. ABD’nin 3.çeyrekte %3,3 büyümesi beklenirken bu rakam 2.çeyrekte %4,2’ydi. ABD’de büyüme hızı aynı zamanda enflasyonun seyrine ilişkin önemli bir gösterge olarak ön plana çıkıyor. Bu nedenle hızlı bir tempoda büyümenin devam etmesi Fed’e yönelik şahin beklentileri ve doları destekleyebilecek bir gelişme olabilir.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.