Meslek hayatımın neredeyse her döneminde kontrol, denetim, plana uyma kavramları hep başrolde oldu. Tam tersinin de doğru olduğu gibi, insan profesyonel hayatı ile özel hayatını şekillendiriyor. Benim özelimde günde en az 12 saat riskleri tahmin edip, o riskleri elimine etmek için kontrol tanımladığım bir mesleğim var. Bundan sebeptir zaman zaman yakın çevrem tarafından „kontrolcü“ olduğuma dair eleştiriler alırım. Kontrolcüsün, bırak aksın, burası iş yeri değil belki sizin de duyduğunuz eleştirilerdir bilemiyorum ancak ben bundan 2 yıl önce özel hayatımda kontrolü değil ama kontrolcülüğü nasıl bıraktım, iş hayatında tamamen negatif anlamla kullandığım „ Allah’a emanet“ kelimeleri hayatımın sihirli sözü nasıl oldu bu ay size bundan bahsetmek istiyorum.
Annelik, aslında ebeveynlik demek daha doğru, hayatıma dâhil olmadan önce planlayan, riskleri ortaya koyan risk iştahı yüksek olan biriydim. İlk oğlum doğduğunda profesyonel geçmişimin de verdiği özgüvenle her şeyi planlayarak, risk analizleri yaparak harika bir serüven yaşayacağımıza emindim. Ebeveyn olan okurlarımızın tahmin edeceği, hatta biraz da gülümsediği gibi, hiç de öyle olmadı. Oğlum Kerim planlarıma uymadı, ön gördüğüm riskler dışında yüzlerce ön göremediklerim çıktı. Ben annelik mevzunu kavrayamadım mı? Hani iç güdüsel olarak mükemmel anneliği yakalayacaktım? Ben iyi bir anne miyim? Ben evladıma yetebiliyor muyum? Ah ateşlendi ben bunu nasıl öngöremedim? Bu cevapsız soruların üzüntüsü kalbimi sızlatırken; oğlum Kerim bana gülümsedi kalbimin sızıntısı yerini öyle bir sevgiye bıraktı ki tüm sapan planların, kontrol edemediğime üzüldüğüm alanların yarattığı huzursuzluk uçtu gitti. “Ah!” dedim “annelik sanırım bu, bitmeyen bir sızı her yeri kaplayan bir sevgi”.
İnsan akıllanmıyor derler ya, ikinci oğlum Nefes’e hamile olduğumu öğrendiğim anda gene „mesleki deformasyon“ planlar yapmaya başladım. Bu sefer bir de yönetilmesi gereken 2 yaşında bir abimiz vardı. Planlar programlar, olası riskler o risklere karşı alınacak önlemler hazır derken, Nefes istediği gün, istediği şekilde ne benim ne de doktorumun kontrolüne tabi olmaksızın 2021’in Aralık ayında bize yeni yıl hediyesi olarak hayata geldi. Bu sefer ebeveynlik ile planlamanın aynı potada erimeyeceğini öğrendim mi bilmiyorum ama sizlere şirketinizi güvende tutmanız için uzun uzun yazdığım kontrol mekanizmaları, denetim noktaları ebeveynlikte çalışmıyor bunu çok net öğrendim. O yüzden her bir evlada baktığımda kalbimden dilimden dökülen iki kelime; „Allah’a emanet“ oluyor. Profesyonel hayatımda eleştiri anlamında kullandığım bu sözcükler, özel hayatımda beni rahatlatan sığınığım sihirli sözcükler oldu.
Bu vesile ile oğlumuz Nefes‘le kavuşmamızı tebrik eden, sevincimizi paylaşan tüm dostlarımıza ailemiz adına tekrar teşekkür ediyorum. 2022 yılında da uzun uzun riskler, kontroller, özellikle finansal dalgalanmalara karşı alacağımız önlemleri konuşacağımız bir yıl olacak eminim ama ben gene tecrübeyle öğrendiğim gibi tüm sevdiklerinizi Allah’a emanet ediyorum, sağlıklı mutlu bir yıl diliyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Ekometre
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nazlı Merve Taş
Bir kontrol edememe serüveni
Annelik, aslında ebeveynlik demek daha doğru, hayatıma dâhil olmadan önce planlayan, riskleri ortaya koyan risk iştahı yüksek olan biriydim. İlk oğlum doğduğunda profesyonel geçmişimin de verdiği özgüvenle her şeyi planlayarak, risk analizleri yaparak harika bir serüven yaşayacağımıza emindim. Ebeveyn olan okurlarımızın tahmin edeceği, hatta biraz da gülümsediği gibi, hiç de öyle olmadı. Oğlum Kerim planlarıma uymadı, ön gördüğüm riskler dışında yüzlerce ön göremediklerim çıktı. Ben annelik mevzunu kavrayamadım mı? Hani iç güdüsel olarak mükemmel anneliği yakalayacaktım? Ben iyi bir anne miyim? Ben evladıma yetebiliyor muyum? Ah ateşlendi ben bunu nasıl öngöremedim? Bu cevapsız soruların üzüntüsü kalbimi sızlatırken; oğlum Kerim bana gülümsedi kalbimin sızıntısı yerini öyle bir sevgiye bıraktı ki tüm sapan planların, kontrol edemediğime üzüldüğüm alanların yarattığı huzursuzluk uçtu gitti. “Ah!” dedim “annelik sanırım bu, bitmeyen bir sızı her yeri kaplayan bir sevgi”.
İnsan akıllanmıyor derler ya, ikinci oğlum Nefes’e hamile olduğumu öğrendiğim anda gene „mesleki deformasyon“ planlar yapmaya başladım. Bu sefer bir de yönetilmesi gereken 2 yaşında bir abimiz vardı. Planlar programlar, olası riskler o risklere karşı alınacak önlemler hazır derken, Nefes istediği gün, istediği şekilde ne benim ne de doktorumun kontrolüne tabi olmaksızın 2021’in Aralık ayında bize yeni yıl hediyesi olarak hayata geldi. Bu sefer ebeveynlik ile planlamanın aynı potada erimeyeceğini öğrendim mi bilmiyorum ama sizlere şirketinizi güvende tutmanız için uzun uzun yazdığım kontrol mekanizmaları, denetim noktaları ebeveynlikte çalışmıyor bunu çok net öğrendim. O yüzden her bir evlada baktığımda kalbimden dilimden dökülen iki kelime; „Allah’a emanet“ oluyor. Profesyonel hayatımda eleştiri anlamında kullandığım bu sözcükler, özel hayatımda beni rahatlatan sığınığım sihirli sözcükler oldu.
Bu vesile ile oğlumuz Nefes‘le kavuşmamızı tebrik eden, sevincimizi paylaşan tüm dostlarımıza ailemiz adına tekrar teşekkür ediyorum. 2022 yılında da uzun uzun riskler, kontroller, özellikle finansal dalgalanmalara karşı alacağımız önlemleri konuşacağımız bir yıl olacak eminim ama ben gene tecrübeyle öğrendiğim gibi tüm sevdiklerinizi Allah’a emanet ediyorum, sağlıklı mutlu bir yıl diliyorum.