Yeni bir yönetim sistemine adım atan Türkiye’de seçim sonrası ilkler yaşanmaya devam ediyor. Aslında günlük gelişmelere sosyal medyada körü körüne destek ya da muhalefet edenlerin çoğunlukta olması doğruları görebilmeye fazla fırsat vermiyor. Oy veren ya da vermeyen her vatandaşa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yepyeni bir Türkiye’nin kapısını açtı.

En çok merak edilen de ekonomi yönetiminin nasıl yapılanacağı, iplerin kimin elinde olacağı konusuydu. Açıklanan yeni kabinede bu soruların cevabını bulduk. Patron Berat Albayrak olacak. Enerji Bakanlığı döneminde çizdiği başarılı grafik, aldığı iyi eğitim ve altyapısı, babasından aldığı aile temeli, özel sektör tecrübesi artıları. Dikkat ederseniz tek eleştirildiği nokta damat oluşu. Onu da Cumhurbaşkanı ile sıkı diyaloğu ile icraatlarında yaptırım gücü olarak kullanabilirse pozitife dönüştürebilir.

Ekonomi ile ilgili bakanlıklara getirilen özel sektör tecrübeli isimler ilk andan itibaren kamuoyundan olumlu tepkiler aldılar. Siyasi geçmişlerinin olmayışı, milletvekili olmamaları siyasi diyet ödeme konusundan uzak kılacak, karar ve uygulamalarını baskı altında kalmadan yapabilmelerinin önünü açacak diye düşünüyorum.

İlk kez rahmetli Özal’dan duymuştum, “partisiz bakan” konusunu.. O günden beridir bu konuya sıcak yaklaşmışımdır.  “Her ilk zordur, her değişime alışmak zaman alır, her ilke şüpheci yaklaşılır..” Olabilir, biraz da Türk insanının yazılımında elle tutmak, gözle görmek var ama bir kez kabullenince vaz geçirmek de çok zordur.. Bugün artık o tabuları yıkmak, çok zor olan statükocu yaklaşımını kırmak zamanıdır.

Ekonomi rakamların dilidir, ne kadar eğip bükerseniz bükün, sonunda gerçekleri söyler. Görelim, izleyelim ilk 100 günü. Başaramayanın hemen değiştirileceği bir performans ölçüm sistemi ile bakanları izleyen Cumhurbaşkanı bizim kadar da kredi vermeyecektir, inanıyorum.